Plaza Dili Nedir? Plaza Türkçesi, Plaza Türkçesi örnekleri

Plaza Dili Nedir? Plaza Türkçesi, Plaza Türkçesi örnekleri, Plaza Türkçesi Güldür Güldür

Plaza Dili Nedir? Plaza Türkçesi, Plaza Türkçesi örnekleri, Plaza Türkçesi Güldür Güldür

Plaza Sözcüğünün Kökeni

[ TDK, Türkçe Sözlük, 9. Baskı, 1998]
plaza: Toplum için ayrılmış geniş alan.

~ İng plaza alışveriş merkezi ~ İsp plaza meydan, çarşı / Latince platea

Plaza Türkçe Karşılığı, Plaza Türkçe Anlamı

TDH olarak plazanın Türkçe karşılığı için bizim önerimiz İş Ortayı sözcüğüdür. Merkez Arapçadır, ortay sözcüğü Türkçedir.

Plaza Dili Nedir? Plaza Türkçesi nedir?

Plaza dili; günümüzde birçok kurumsal şirket çalışanı arasında Türkçenin yerini almış, arasına Türkçe karşılıklarından çok daha havalı sanılan İngilizce sözcükler serpiştirilmiş, ek sözcüklerle şişirilmiş (yapacağım yerine yapıyor olacağım), plaza insanı için yeni bir iletişim yolu olmuş yapay, yoz ve bozuk bir dildir.

Eczacıbaşı Holding Başkanı Bülent Eczacıbaşı ‘uydurukça’ adını verdiği plaza dilini çalışanlarına yasaklamıştır. Yasaklı sözcükleri kullananlardan sözcük başına 5 TL alınarak Eczacıbaşı Gönüllüleri’ne aktarılıyor ve bu paralarla okullara sözlükler alınıyor. Bülent Eczacıbaşı’nın TDH ile buluşması yazısına buradan göz atabilirsiniz.

Plaza Türkçesi örnekleri

Aksiyon almak: Harekete geçmek, bahsi geçen konu ya da proje ile ilgili bir eylemde bulunmak
Yeni server ile ilgili bir aksiyon alındı mı arkadaşlar?

Assign etmek: Bir iş için birini görevlendirmek
Projeyi yeni arkadaşa assign edelim lütfen.

Attach etmek: E-postaya bir belge ya da dokümanı eklemek
Sunum dosyasını ajans ile paylaştığınız maile attach ettiniz mi?

Best practice: Konu ile ilgili en iyi örnek.
Kampanyanın best practicelerini gün içerisinde paylaşıyor olacağım.

Brain storming: Türkçe karşılığı olan Beyin Fırtınası ’ndan çok daha havalı olan sözcük öbeği, karşılıklı fikir teatisinde bulunmak anlamına gelmektedir.

Hafta içine bir brain storming session set edelim ( bkz: set etmek)

Brief: Bir proje veya iş ile ilgili detaylı bilgi vermek
Projenin briefini marketing ile paylaştık mı? ( bkz: marketing)

Canlıya almak: Bir sistemi test aşamasından çıkarıp çalışır duruma getirmek/başlatmak.
Testlerde bir sorun ile karşılaşmazsak sistemi haftaya canlıya alırız.

CClemek: Bir kişiyi e-postada bilgiye eklemek.
Sunum dosyalarını paylaşırken marketingi de ccler misiniz? (bkz: marketing)

Charge etmek: Masrafı tahsil etmek.

Ekstra masrafları müşteriye charge etmek durumundayız.

Clarify etmek: Açıklamak.
Konuyu clarify etmek gerekirse…

Clear: Anlaşılır, açık.
Konu anlaşıldı mı? Clear mıyız arkadaşlar?

Collegue: İş arkadaşları

Concern: Endişe

Konu hakkındaki concernlerimi Vedat bey ile paylaştım.

Confidential: Gizli.
Bu proje konfidenşıl arkadaşlar. Lütfen kimseye bir şey söylemeyelim.

Cross Check : Tekrar kontrol etmek, üzerinden geçmek.
Projeyi sunmadan bir cross check yapalım.

Deadline: Bir iş ya da görevin teslim zamanı. Projenin Bitiş Tarihi.

Deadline yaklaşıyor elimizi çabuk tutmamız lazım.

Down olmak: Morali bozulmak, motivasyonu düşmek.
Bu ayki satış verilerini gördükten sonra down olmuş durumdayım.

Excuse: Özür.
Bu konuda excuseumuz yok. Daha dikkatli olmalıydık.

Farewell: Veda
Cuma akşamına plan yapmayın. Merve’nin farewell yemeği var.

Feedback: Geri bildirim.
Bu ayki raporlar ile ilgili henüz bir feedback almadık.

Focuslanmak: Odaklanmak.

Bu hafta sadece bu projeye focuslanalım lütfen.

Forwardlamak: Gelen e-posta iletisini farklı bir kişiye yönlendirmek/iletmek.
Aralık ayı raporlarını Ahmet’e forwardladınız mı?

Fyi(For your info): Bilgine/bilginize.
Ekteki rapor sanıyorum yanlışlıkla bana gelmiş. Sana forward ediyorum. Fyi.

Ignore etmek: Görmezden duymazdan gelmek.

Ahmet Bey tüm gün beni ignore etti. Son meetingi kaçırdığım için hala bana kızgın sanırım.

Kick off meeting: Herhangi bir proje için ilk başlangıç toplantısı.
Proje planını hazırlamadan önce bir kick off meeting yapalım.

Know how: Bir konu veya iş ile ilgili bilgi birikimi
Proje başarısız oldu ama çok iyi bir know how kazanmış olduk.

Confirm etmek: Onaylamak.
Rapor eline geçtiğinde confirm edebilir misin?

Konsolide etmek: İşleri toparlamak, birleştirmek.
Tüm raporları konsolide edip paylaşacağım.

LCV: Malesef sanılanın aksine “el cl vl” değil “le ce ve” olarak telaffuz edilir. Lütfen Cevap Veriniz’in kısaltmasıdır. Bildiğiniz Türkçe yani.
Yeni yıl yemeği için lcv yapmayı unutmayalım.

Lead etmek: Liderlik etmek, konu/proje ile ilgili sorumlu olmak.

Yeni web sitesi projesini Emre Bey lead ediyor.

Meeting: Toplantı
Bugün tüm gün meetinglerim vardı.

Mobbing: Baskı, yıldırıcı davranışlar. 
Ofisteki mobbing dayanılmaz hale geldi.

Must: Zorunluluk
Deadline’ı yetiştirmek bizim için must.

Nice-to-Have: Olsa güzel olur.
Arkadaşlar öncelikle bu proje bizim için must mı nice to have mi ona karar vermemiz gerekiyor.

Off day: Tatil günü
Bugün işleri tamamlamam lazım. Yarın offum.

Off the record: kayıtdışı
Off the record söylüyorum. Bu yıl şirkette işler pek iyi gitmiyor.

Out of Office: Ofis dışında.

Haftaya toplantı set etmek için mail attım. Out of Office maili geldi. ( bz: set etmek)

Overload: Aşırı iş yükü

Bütün işler üst üste geldi. Overload oldum!

Print almak: Belgenin yazıcıdan çıktısını almak.
Toplantıdan önce raporu print alıp hard copysini hazır edelim. (bkz: hard copy)

Push etmek: Süreci hızlandırmak için baskı yapmak. İtmek
Deadline’a çok az kaldı. Tasarım departmanını push edelim. (bkz: deadline)

Qualification: Yetenek, yetkinlik.

İşe qualificationı daha yüksek insanlar almalıyız.

Road map: Yol haritası
Sabah ilk iş proje road mapimizi çıkaralım.

Sales meeting: Satış toplantısı
Gelecek yıl hedeflerini sales meeting de görüşeceğiz.

Schedule Etmek: Zamanlamak, programlamak
Bir sonraki meetingi şimdiden schedule edelim.

Set etmek: Ayarlamak, organize etmek
Sales meetingi bu haftaya set edelim. ( bkz: sales meeting)

Start vermek: Başlamak.
Projeye en geç haftaya start vermemiz lazım.

Team: Takım, çalışma arkadaşları

Team motivasyonu için birbirine güvenebilecek çalışanlar olması çok önemli.

Third party: Taşeron firma.
Yazılımı third partye veririz olmadı.

Timeline: Zamanlama.
Taymlaynı iyi programlamayız.

Training: Eğitim
Bu hafta pazarlama traininginde olacağım için önemli işleri geçtiğimiz hafta tamamlamıştım.

To do list: Yapılacaklar listesi
Yeni satış rakamlarına göre raporları güncellemeyi to do listine eklemeyi unutma.

Update etmek: Yeni verilerle güncellemek.
Gelişmelerden birbirimizi update edelim.

Wrap up meeting: Projenin, işin son kapanış toplantısı.
Wrap up meetingden sonra projeyi canlıya alacağız. ( bkz: canlıya almak)

-yor olacağım: -acağım. Yapacağım yerine yapıyor olacağım, gideceğim yerine gidiyor olacağım şeklindeki kullanımlar ile plaza dili kullanımınızı pekiştirir, havanıza hava katarsınız.
Yıl sonu raporunu maile attach ediyor olacağım.

TÜRKÇENİN YOZLAŞMASI

Suat Özer


Türkçemizin ne denli yozlaştığını, kirlendiğini, bozulduğunu artık anlamayan ve dillendirmeyen kalmamıştır. Herkesin bildiği bu acı ve yalın gerçeği uzaktan izlemeyi bırakıp; akıntıya kürek çekmeye, olanaksız denilenleri başarmaya girişmek ise Türkçenin Diriliş Hareketinin görevi ve önderliği olmuştur. Çetin işleri başarmaya soyunmak kolay değildir ancak nasıl ki Atatürk’ümüz “kolay değil” diye ülkülerinden vazgeçmemişse bizler de bu çetin ödevimizden kesinlikle vaz geçmeyeceğiz!

Çöplerle, atıklarla dolu bir gölde yüzülemeyeceği gibi “sözcük çöpleri” ile dolu bir dilde de arılık ve duruluk aranamaz, bu dille ulusal birlik sağlanamaz. Dilde özleşme, durulaşma bu nedenle çok önemlidir. Özleşmenin kısırlaşma anlamına gelmemesi için her alanda sözcük türetimine ya da diriltilmesine ağırlık ve öncelik vermek en önemli ilkemiz olmalıdır. Türkçemizin milyonlarca sözcük türetebilme özgücü (potansiyeli) taşıdığı bilimsel olarak kanıtlanmış bir olgudur. Bireysel ve toplumsal olarak beynimizi bu konularda daha fazla yorma zamanı çoktan gelmiştir, geçmektedir…

Bu betiği (kitabı) alarak okuyan siz saygıdeğer Türkçe gönüllüsüne, dilimiz ve ülkemiz için duyduğunuz kaygı ve taşıdığınız üstün sorumluluk duygusu için en derin saygılarımızı sunarız. Olayların akışına seyirci kalmayı bırakıp sorumluluk üstlendiğiniz için, “Bu soylu yürüyüşte ben de varım.” dediğiniz için sizi yürekten kutlarız… Bu kutlu yürüyüşte bizimle birlikte yol alan gençlerimizi ve çocuklarımızı özel olarak alkışlıyor ve onları baş tacı ediyoruz çünkü Türkçemizi geleceğe taşıyacak olanlar onlardır.


“Adını ben verdim, yaşını Allah versin!” diyen Dede Korkut’umuz gibi “Adını biz verdik, yaşını sizler verin!” diyerek Türkçenin Diriliş Akımını gençlerimizin ve çocuklarımızın koruyucu ve sevecen ellerine ve ışıltılı beyinlerine teslim ediyoruz…

Türkçenin Yozlaşmasıyla İlgili Örnekler

Aşağıdaki saçma adlar İngiltere'den değil, ne yazık ki Türkiye'den.


Dedem sandwich
Bulteks
Bulka Pizza& Kumpir
Veroni
Bulka Patisserie
Burger King
Tefal
Cafe Simao
Punch Cafe
Adrenal
Sport House
Line a Decor
Hosta Piknik
Mystical
Cottonland
T&T
Vivet
Denim’s
Tea House
Party7
Classic Cafe
Monopoly Cafe
Polo
Agelo
Denta
Surf
OZ
Classic Cafe
Reve


DİLİN ÖNEMİYLE İLGİLİ SÖZLER


  1. Dili elinden alınmış bir ulus, usu (aklı) elinden alınmış bir ulus demektir. (Suat Özer)

  2. Arkadaşlar, bizim ahenkli, zengin dilimiz, yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk ulusu, dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtaracaktır. (Atatürk)

  3. Türkçenin derinliklerine dalınca, gözlerime on sekiz bin evrenden daha yüksek bin evren göründü. (Ali Şir Nevai)

  4. Mademki Türk’üz, o halde bir Türk gibi görür, bir Türk gibi düşünür, bir Türk gibi davranırız ve bir Türk gibi yazarız. (Ömer Seyfettin)

  5. Kuşlar, ayaklarıyla; insanlar dilleriyle yakalanırlar. (T. Fuller)

  6. Türkçe atalarımızın dili; anadil, diller güzeli. Yerine göre kılıçtan keskin, çelikten sert, kayadan sarp, boradan hızlı, bürümcükten ince, kelebekten uçucu, çiçekten renkli, kokudan tatlı, altından parlak, sudan duru Türkçe! (Ruşen Eşref Ünaydın)

  7. Dilin cirmi (kendisi) küçük, cürmü (suçu) büyüktür. (Atasözü)

  8. Dil sürçeceğine, ayak sürçsün daha iyidir. (Herbert)

  9. Dilin kemiği yok, nereye çekersen oraya gelir. (Atasözü)

  10. Dillerini jntiren uluslar, ulusal bilinçlerini de yitirirler. (O. Hançerlioğlu)

  11. Dil, bir ulusun aynasıdır. (Schiller)

  12. Kendi dilini tam bilmeyen, başka bir dil de öğrenemez. (Bernard Shaw) Konfüçyüs’e: “Eğer bir ülkede yönetici olsaydınız, ilk iş olarak ne yapmak isterdiniz?” diye sormuşlar”

  13. “Kuşkusuz ilk iş olarak dili düzeltirdim.” diye karşılık vermiş. Dinleyiciler şaşırmışlar. “Niçin?” demişler. Konfüçyüs’ün karşılığı şu olmuş: “Çünkü dilde bozukluk varsa, söylenen şey, söylenmek isteneni anlatmaz; eğer söylenen, istenen anlamı yansıtmazsa, yapılması istenen eylem yapılmaz; eğer istenilen yapılmazsa, sanat ve ahlâk bozulmaya uğrar; eğer ahlâk ve sanat bozulursa, adalet doğru yoldan çıkar; eğer adalet doğru yoldan çıkarsa; halk çaresiz, bir bunalıma sürüklenir. Sonunda söylenen hakkında doğru karar verme olanağı ortadan kalkar. Böyle bir durumu önlemek için dil her şeyden önemlidir.” (Rider’s Diges’tan)

  14. Birçokları kendi öz dillerine hâkim olamaz, ihmal ederler; meramlarını beylik sözlerle veya herkesin ağzında dolaşan tabirlerle ifade etmek isteyerek buna, kendilerine özgü bir mümtaziyet ve asalet vermeyi düşünmezler. Halbuki insanlar, birbirlerinin sözüne bakarak birbirlerinin kıymetini ölçerler. (Dale Carnegie)

  15. Dilim seni dilim dilim dileyim; başıma geleni senden bileyim. (Deyim)

  16. Dilim giydirir bana kilim. (Deyim)

  17. Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır. (Atasözü)

  18. Bülbülün çektiği dili belâsıdır. (Atasözü)

  19. El yarası geçer, dil yarası geçmez. (Atasözü)

  20. Kötü bir adamın dökeceği tatlı dil, tilkinin kargaya döktüğü tatlı bir dil gibidir.(Montaigne)

  21. Dilimizi daima iyi kullanmalıyız. O, sizi mutluluğa götürdüğü gibi felakete de götürebilir. (Hz. Ali)

  22. Dil düşüncenin aracıdır. Dilsiz düşünülemez. (Nurullah Ataç)

  23. Türkçe, çok uyumlu bir dildir. Sanırım dünyada bundan uyumlu bir dil yoktur. (L. Olivier)

  24. Dil devrimin amacı. Türk dilinin kısırlaştırılması değil, genişletilmesidir.

  25. “Başka dile uymaz annesinin, sesi

  26. Her sözün ararsan vardır Türkçesi”. (Ziya Gökalp)

  27. Dil kurumu, en güzel ve verimli bir iş olarak türlü bilimlere ait Türkçe terimleri belirlemiş ve bu suretle dilimiz yabancı dillerin etkisinden kurtulma yolunda esaslı adımını atmıştır. (Atatürk)

  28. Dil, herkesin birer taş eklediği bir yapıdır. (Emerson)

  29. Dil. bayrak gibi devletin de simgelerinden biridir. (Ö. Asım Aksoy)

  30. ” Bir milleti yok etmek istiyorsanız işe önce dil ile başlayın” Konfüçyüs

  31. Dili bilimden ayrı mütalaa etmek veya bilimi dilden ayrı düşünebilmek imkansızdır.

  32. İnsanoğluna konuşmayı öğrenebilme si için iki yıl,dilini tutmasını öğrene bilmesi için altmış yıl gereklidir.

  33. İnsan,dilinin ve arzularının hakimi değildir.

  34. Dilin ağır, gözün çabuk işlesin.

  35. Dil bir halkın gerçek anlamda millet olduğunu gösteren en önemli etkendir. Türkçe konuşmayı bıraktığımız anda Türk diye bir milletin yok olduğunu göreceksiniz. Milletimizin devamı için Türkçeyi korumak esastır.

  36. “Türkiye’nin yeni bir Türk dünyası ile karşı karşıya gelmesi, Avrupa, Amerika, Avustralya’da yetişen Türk nesillerinin olması, Türkçe’nin bir dünya dili haline getirilmesini zorunlu kılmaktadır.

  37. “Bugünden sonra divanda, dergahta, bargahta, mecliste ve meydanda Türkçe’den başka bir dil kullanılmayacaktır”.

  38. “Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir.”

  39. Buğday ekmeğin yoksa buğday dilin de mi yok?

Plaza Türkçesi örnekleri,  Plaza Türkçesi

Yorumlar (0)