Tarihte Türklerin kullandığı adlar kendi özellikleridir-Arif Cengiz Erman

Tarihte Türklerin kullandığı adlar kendi özellikleridir


Karluk, Başkort, Engi, Emegi, Kiengi, Kingal, Kıral, Kang, Kan/Han, Hun/Khun

Karya adı kahraman, güçlü, cesur anlamlarında olan Sümerce gar sözünden gelmektedir. Orta Asya Türk halklarından olan Karlukların adı da bir olasılık bu sözden gelmektedir. Ancak Sümercedeki kar sözü ise kıdemli; üst; büyük anlamlarına gelmektedir ve günümüzde yaşlı anlamına gelen ve kart ve karı sözlerine evrilmiştir, ama karı sözü Anadolu Türkçesinde yanlış olarak kadın anlamında kullanılmaktadır. Karluk adı kar sözden de geliyor olabilir. Başkırların kendilerini adlandırmış oldukları Başkort adı da gar ya da kar sözlerinden gelmektedir.

Her ne kadar Sümerlerin kendilerini Kara Başlı Halk olarak adlandırdıkları ve “kara saçlı insanlar” oldukları iddia edilse de bu iddia doğru değildir. Sümerlerin kendileri için kullanmış olabilecekleri ung sang gigi (ung: halk; sang: baş, han, kıral; gigi: kara) sözü Kara Başlı Halk değil, Kara Han Halkı demektir. Çünkü Sümercede sang sözü baş anlamına gelmenin yanında han, kıral, soylu anlamlarına da gelmektedir. Kara renk ise, Türk kültüründe soyluluğun, gücün ve cesurluğun simgesidir. Sümercede “baş” anlamına gelen bir de maş sözü vardır ve bu söz günümüz Türk dilinde baş (Çuvaşça puş) sözüne evrilmiştir. Ayrıca bir halkın kendini hiç bir anlam ifade etmeyen kara başlı olarak adlandırmasının her hangi bir mantığı da yoktur. Oysa eldeki yazılı kaynaklara göre Sümerlerin kendilerine daha çok verdikleri ad En-gi (soylu bey) ya da Gi (soylu), kendi dillerine verdikleri ad Eme-gi (soylu dili) ve kendi ülkelerine verdikleri ad da, Ki-en-gi (soylu bey ülkesi) sözleridir.

Ki-en-gi sözü kır; ülke anlamına gelen ki, bey anlamına gelen en ve soylu anlamına gelen gi sözlerinden oluşmaktadır. Kiengi sözü, daha sonra Sümer ülkesi demek olan ve yine “soylu bey ülkesi” anlamına gelen Kanang sözüne dönüşmüş, Kanang sözü de daha sonraki yüzyıllarda Türk dilinde soylu ve kıral anlamlarına gelen Kang sözüne evrilmiştir. Kang sözü, daha sonra Kan/Han ve Kağan sözlerine dönüşmüştür. Ayrıca Sümercede kıral ve kırallık anlamlarına gelen kingal sözü de bulunmaktadır. Ki-ngal sözü, ki (kır, yer, ülke) ve ngal (almak, korumak, elde tutmak) sözlerinden oluşmakta ve “ülkeyi elde tutan” anlamına gelmektedir. Günümüzdeki kıral sözü de buradan evrilmiştir ve sanıldığı gibi Sırpça değildir (kır=yer; ülke ve al=alan; elinde tutan; koruyan).

Kingal sözü daha sonra yine kıral ve kırallık anlamlarına gelen king/kink sözüne evrilmiş ve bu söz, Avrupa Hunlarından Germen dillerine king (İngilizce), kung (İskandinav dilleri), könig (Almanca) olarak geçmiştir. Avrupa Hunlarının kendilerini adlandırdıkları Kang (Kan/Han) sözünü ise Avrupalılar, Hun ya da Khun biçimlerinde telaffuz etmişlerdir. Belki de Hun/Khun adı Avrupa Hunlarının da kullanmış olduğu adlandırmalardan biridir, çünkü Çuvaşçada han sözü hun olarak söylenir.

Türklerin Gerçek Tarihi/Türk Dili ve Tarihi Üzerine Tezler

Yorumlar (0)