
TÜRK DİLİNDE 'ÇAP' KÖKÜNDEN TÜREYEN SÖZLER
Arif Cengiz Erman
'Çaput' sözü, en sonda. Çaput sözünün Farsça olduğunu savunan "Farsologların", Farsçadaki kökünü ve Soğdcadaki karşılığını bulmaları bir gerekliliktir. "Hint-Avrupa anadili"," Afro-Asya anadili" gibi saçmalıkları karıştırmadan!
Dilbilimi ile anagram, birbirinden ayrı kavramlardır. Dilbilimi bir bilimdir. Anagram ise eğlenceli bir oyun.
Ek bilgi: Türk dili, Divan-ı Lugat it-Türk yazıldığı sırada ortaya çıkmadı. Yaklaşık on bin yıllık bir geçmişi var!
çap: deri yüzmek, sıvamak, vurmak, kesmek, kazmak
ETü çap
EUy çap
Süm šab vurmak, kesmek, kırmak, kazmak
çap: 1. bası, kalıp genişlik, en, ölçü
OTü çap
Çağ çap
çapa: tarlada, bahçelerde toprağı işlemek, kazmak için kullanılan, ağaç saplı, keskin ağızlı, demirden yapılmış kazı aracı
OTü çapa
Çağ çapa
çapaçul: biçimsiz, pasaklı, salkım saçak
OTü çapaçul
çapağan: çapan, yürük, koşan
Çağ çapağan
çapak: 1. gözden salgılanan ve göz pınarında, kirpiklerde birikerek pıhtılaşan, kuruyan akıntı 2. madenler dövülürken çevreye sıçrayan ince, ufak parça
ETü çapak kir, pislik
OTü çapak baş örtüsü, börk
çapan: hırka, cüppe, kaftan
Çağ çapan
Uy çapan
çapar: silahlı atlılar
OTü çapar
Çağ çapar
çapıt: çapıtmak, saldırmak, vurdurmak
ETü çapıt
çapka / şapka: 1. şapka, baş örtüsü 2. gemi direğinin tepesindeki tekerlek 3. soba borusunun tepesindeki döner halka
OTü çapka
çapkı: et kesmeye, kemik kırmaya yarayan, büyük, ağır ve enli, kendinden saplı bir tür bıçak, satır (Ar)
çapkın: çapkın; hızlı koşan, cinsel istekli
çapçı: basıcı, baskıcı, basmacı
OTü çapçı
çapık: çaprak, eğik, çarpık
OTü çapık
çapkın: karşı cinsle aşk ilişkisine giren, geçici aşklar ardında koşan
OTü çapgın ipsiz, saygısız, külhan beyi, her ilişkiden bağımsız
çaplak / şaplak: tokat
OTü çaplak
çaplı: basılı
OTü çaplı
çaprak: çapık, örtük
OTü çaprak
çapraş: çapraşmak, çaprazmak
Çağ çapraş
çapraşık: çapraşık, çözülmesi güç olan
çapraz: çapraş, çarpı işaretinde olduğu gibi eğik olarak birbiriyle kesişen
OTü çaparız, çapraz, çaprız çapraz, çarpık, dolaşık
çapraz: çaprazmak, eğrilmek, birbirine oturmamak
Çağ çapraz
çapul: çapul, yağma, akın
OTü çapul yağma, akın
ETü çapıl ince, iyi, yumuşak
çapulcu: yağmacı
çaput: eskimiş ve değersiz bez parçası
ETü çapgut
KTü çaput
OTü çaput