Türk Isıah (bayramı) sözcüğünün kökeni

Isıah (bayramı) sözcüğünün kökeni

Prof. Dr. Osman Fikri Sertkaya

Şurubu Hanım, Facebook’da 15 Eylül 2017 (12:18) tarihinde girdiğiniz “Saha (Yakut) Türklerinin Isıah bayramı” başlıklı yazınızı dikkatle okudum ve benim Türkolog takipçilerim de görsün diye bu güzel yazıyı paylaştım. Isıah kelimesi ile ilgili olarak da şunları düşündüm. 

Türkiye Türkçesi’ndeki ısı “sıcaklık” kelimesi Eski Türkçede isig şeklinde, ince sıralı olarak, geçer. Kelime Anadolu’ya gelirken sondaki -g sesi düşmüş, geriye kalan kısım da isi > ısı şeklinde ince sıradan kalın sıraya geçmiştir. Tıpkı tengri kelimesinin tanrı şeklinde kalın sıraya geçmesi gibi.

Türkiye Türkçesi’ndeki sıcak kelimesinin etimolojisi ısı-ca+ok > ısıcak ve başta ı- sesinin düşmesi ile sıcak şeklinde açıklanmaktadır. Isıtma hastalığında da kelime başındaki ı- sesinin düşmesi ve geriye sıtma kelimesinin kalması gibi.

Benim öğrenmek istediğim Yakut Türkçesi’ndeki ısıah kelimesinin Anadolu Türkçesi’ndeki ısıcak > sıcak kelimesi ile ilgisinin olup olmadığıdır. Eğer bir ilgi varsa, 21-22 Haziran günü Sahalar coğrafyasına sıcak mevsimin (baharın veya yazın) gelişi kutlanıyor demektir. Tatar Türkleri’ndeki Sabantoy ve diğer Türk topluluklarındaki Nevrûz (Yeni Gün) bayramı gibi. 

Ben yukarıdaki satırlarımı yazdıktan sonra Yakut Türkçesi mütehassısımız Sayın Prof. Dr. Fatih Kirişçioğlu ile konuştum. Fatih Bey internetteki “dini içerikli bahar bayramı” ısıah açıklaması için:  Genel Türkçedeki saç- fiilinin Yakut Türkçesi’nde ıs- şeklini aldığını, -ıah ekinin ise Türkiye Türkçesi’ndeki -acak; -ıcak eki ile karşılaştırılabilineceğini söyledi. Ayrıca Yakut Türklerinin Isıah Bayramını “Kımızı ateşe serpme bayramı” olarak açıkladığını ve kendisinin de “-Isıah (Ihıax) Saha Türklerinin Bahar Bayramı (A Spring Day of Sakha Turks)” başlıklı yazısında bunu detaylı olarak işlediğini söyledi. 

İnternet’e de baktım. 
Prof. Dr. Fuzuli Bayat Türk Mitolojik Sistemi. Ontolojik ve Epistomolojik Bağlamda Türk Mitolojisi, 1, adlı kitabında Isıah bayramını “yeniden canlanma” bayramı olarak açıklamış.

Prof. Dr. Ahmet Pirverdioğlu’nun “Türklerde Yılbaşı ve Bahar geleneği” başlıklı yazısının son paragrafı Yakup Ömeroğlu”nun “Saha Türklerinde bir Nevruz versiyonu: Isıah Bayramı”, Türk Dünyasında Nevruz, 2, Bilgi Şöleni, s. 133’deki şu satırlarla sonlandırılmıştır: “Türklerin içinde bulundukları coğrafî şartların da Nevruz geleneğini ne derecede etkilediğinin en güzel örneğini Yakut (Saha) Türklerinde görmekteyiz. Kuzeydoğu Asya'da, Buz Denizi sahillerinde yaşayan Yakut Türklerinde Nevruz'a denk gelen Isıah Bayramı 2122 Haziran'da (Yılın en uzun günü) kutlanmaktadır. Bu coğrafyada tabiatın canlanması, havaların ısınması, otların ağaçların yeşillenmesi bu tarihe rastladığı için Isıah hem bahar, hem de yılbaşı bayramı olarak kutlanmaktadır. Bayramın kutlanma şekli de diğer Türklerle benzerlik gösteriyor: Tören alanına yarım daire şeklinde akağaç dikilir, ateş yakılır ve tören sonuna kadar söndürülmez. Toprağa kımız serpilir ve içilir. Toplu yemek yenir, oyunlar eğlenceler ve yarışlar düzenlenir. Tören sonunda halay çekilir.”

Siz Isıah kelimesinin kökeni konusunda her hangi bir bilgi veya kaynağa sahipseniz paylaşmanızı diler, saygılar sunarım.

Prof. Dr. Osman Fikri Sertkaya

Yorumlar (0)