İSTAN VE İSTASYON ÜZERİNE

İSTAN VE İSTASYON ÜZERİNE

Arif Cengiz Erman 

Farsça "yer ve ülke" belirten takı anlamına geldiği öne sürülen istan/stan sözünün, eski "Hint-Avrupa anadilinde" yazılı örneği bulunmayan (!) ve "durak, konak, yer" anlamına gelen *sta (durmak) sözünden evrildiği savunulur. Benzer biçimde, istasyon sözü için de, "hiç bir yerde yazılı örneği bulunmayan Hint-Avrupa anadilinde", aynı anlama gelen *sta (durmak) sözü kök olarak verilir.

Bu "kök" söz de Latinceye, aynı anlama gelen statio olarak evrilmiş(!)

Bu hiç bir yerde "yazılı örneği bulunmayan Hint-Avrupa anadili", Batılı dilbilimcilerin uydurmuş olduğı bir saçmalıktır tabii ki. Ama yazılı örneği bulunan ön Türk dillerinde bu sözün kökenini bulmak hiç de zor değildir.

Örneğin,

Batılı dilbilimcilerin "soyu tükenmiş bir dil" olduğunu savundukları, aslında bir ön Türk dili olan Etrüskçede "sut" sözü durmak, koymak, yerleştirmek, "sutiş" sözü de yer, durak, oturak anlamlarına gelir. Bu söz Germen dillerine sit/sitz, stop ve Slav dillerine sedi/side, stoy gibi biçimlerde ve değişik türevlerde evrilmiştir. Ayrıca Farsça olduğu öne sürülen "sutun" (sütun) sözünün kökeni de Etrüskçe güçlendirme/destek anlamına gelen "sutana" sözüdür.

Bu kök sözden en az nasibini alan Türk dilleridir. Günümüze yalnızca "sedir" olarak evrilmiştir. Bir de Farsça olduğu savunulan "sutun" (doğrusu "sutan") sözüdür. Batılı dilbilimcilerin "soyu tükenmiş bir dil" olduğunu savundukları Sümercede de bu kök söz bulunmaktadır. Örneğin "sud", temel/temel olmak, "sadur" da alt, dip anlamlarına gelir. "sadur" sözü günümüze "sedir" olarak evrilmiştir.

#istan  #istasyon  #Farsça  #Hint Avrupa dilleri  #Latince  #Türkçe  #Etrüskçe

Yorumlar (0)