ÖZDEYİŞ NEDİR? VECİZE NEDİR? Özdeyişler ile Atasözleri Arasındaki Farklar
ÖZDEYİŞ NEDİR, VECİZE NEDİR? İkilemeler, Deyimler, Atasözleri, Özdeyişler, Vecizeler, Dolaylama, Güzel Adlandırma, Özdeyişler ile Atasözleri Arasındaki Farklar

ÖZDEYİŞ NEDİR, VECİZE NEDİR?
Sözcükte Anlam. ÖZDEYİŞ NEDİR, VECİZE NEDİR? İkilemeler, Deyimler, Atasözleri, Özdeyişler, Vecizeler, Dolaylama, Güzel Adlandırma,ÖZDEYİŞ NEDİR? VECİZE NEDİR? Özdeyişler ile Atasözleri Arasındaki Farklar
SÖZCÜKTE ANLAM KOLAY ERİŞİM ÇİZELGESİ
- Gerçek (Temel) Anlam, Yan Anlam, Mecaz Anlam, Terim Anlam
- Argo Anlam, Soyut Anlam, Soyut Anlamlı Sözcükler, Nitel ve Nicel Anlamlı Sözcükler
- Yakın Anlamlı Sözcükler, Zıt (Karşıt) Anlamlı Sözcükler, Eş Sesli (Sesteş) Sözcükler
- Genel ve Özel Anlamlı Sözcükler, Somut Anlamlı Sözcükler, Yansıma Sözcükler
- İkilemeler, Deyimler, Atasözleri, Özdeyişler (Vecizeler), Dolaylama
- Güzel Adlandırma, Ad Aktarması (Mecaz-ı Mürsel), Yansıma Sözcükler
- Kelime Grupları, Eş Anlamlı (Anlamdaş) Sözcükler
ÖZDEYİŞ NEDİR, VECİZE NEDİR?
Kim tarafından söylendiği bilinen özlü sözlerdir. Genellikle evrensel nitelikler gösterir. Vecizeler tasözleriyle karıştırılmamalıdır. Atasözlerinin kim tarafından, ne zaman ve nerede söylendiği belli değildir. Fakat vecizelerin kaynağı, söyleyeni bellidir. Daha doğru bir ifadeyle, bütün insanlığa mâl olmuş, herkes tarafından benimsenen özlü sözlerdir.
Ne mutlu TÜRK’üm diyene!
Atatürk
Düşünüyorum, öyleyse varım.
Descartes
Özdeyişler (Vecizeler) Ek Açıklamalar
Bir düşünceyi kısa ve özlü bir şekilde anlatan, bir veya birkaç cümleden oluşan sözlere özdeyiş (vecize)denir.
Örnek(ler)
» Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakinin anlayabileceği kadardır. (Mevlâna)
» Boş bir çuvalın ayakta durması zordur. (B. Franklin)
» Siz hiç bir sarrafın bağırdığını duydunuz mu?
Kıymetli malı olanlar bağırmaz.
Domatesçi, biberci bağırır da kuyumcu bağırmaz.
Eskici bağırır ama antikacı bağırmaz.
İnsan bağırırken düşünemez. Düşünemeyenler ise hep kavga içindedir. (Necip Fazıl Kısakürek)
» Yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir. Çıktıkça yorgunluğunuz artar, nefesiniz daralır ama görüş açınız genişler. (I. Bergman)
Özdeyişler ile Atasözleri Arasındaki Farklar
Özdeyişlerin atasözlerinden farkı söyleyeninin ya da yazanının belli olmasıdır. Özdeyişlerin söyleyeni / yazanı bellidir; atasözleri ise anonimdir, söyleyeni belli değildir. Özdeyişler de tıpkı atasözleri gibi yaşanan olaylardan, gözlemlerden ve deneyimlerden çıkarılan sonuçlara, derslere dayanır.
Özdeyiş, vecize, aforizma ya da özlü söz, düşünce, duygu ya da ilkeleri kısa ve öz bir biçimde anlatan sözlerdir. Kimi zaman motto, kelamıkibar ve ülger olarak da anılırlar. Özdeyişlerin söyleyeni genellikle bellidir; ancak bazı sloganlaşmış özdeyişlerin ilk kim tarafından yaratıldığı bilinmeyebilir.
Vecize
Vecize, özlü söz, özdeyiş manalarına gelmektedir. Edebiyatta, söyleyeni belli olan, geniş manalı, özlü sözlere denir. Vecizeler az ve öz kelimelerle çok şey ifade etme esasına dayanır, kelime fazlalığı asla bulunmaz.
Atasözlerinden en büyük farklı söyleyenin belli olmasıdır. Atasözlerini söyleyen belli değildir. Toplumun ortak malıdırlar. Vecizeler ise belli bir fikir ve sanat adamının imzasını taşır. Fikir ve sanat vecizelerde iç içedir. Birinin diğerine feda edilmesi düşünülemez.
Vecizeler de atasözleri gibi mecaz veya gerçek manalı olurlar. Ama atasözleri ekseriya mecaz manalı, vecizeler ise gerçek manalı karakter taşırlar. Cenab Şehabettin'in tiryaki sözleri bu türün en güzel örneklerindendir.
Özdeyiş derin anlamı olan geniş duygu ve anlatıların tek ve sloganımsı cümle şeklini almış halidir yani derin duygu tasvirleri ve onlarca kelimeyle ifade edilmeye çalışılanın tek solukta çıkmasıdır. "Damarlarımdaki kan gibisin varlığını her an hissetmiyorum ama yokluğunda yaşayamam." (J.Saramago). Aslında aforizmanın tanımını da yine aforizmaları ile de ses getiren Friedrich Wilhelm Nietzsche yapmıştır :"Benim arzum başkalarının bir kitapta anlattığı şeyi, on cümlede anlatmaktır."
Aforizma bir form olarak neredeyse bütün disiplinlerle dirsek temasındadır. Mesela bir Schopenhauer, Nietzsche, Cioran, kimi zaman felsefi kimi zaman şiirsel kimi zaman da edebi yönü baskın olan aforizma yazarlarıdır. Lichtenberg ise yer yer bir düşünür edasıyla tespitler ortaya koysa da, aforizmalarının büyük bölümünü eğitimle ilgili temalar oluşturur. Genel anlamıyla aforizmayı düşündüğümüzde ise, filozofların neredeyse tamamına yakınından bir iki söz, motto bulmak olası olduğu gibi, günümüzde edebi metinlerde ve romanlarda sık sık kullanılan bir formdur aslında. Son olarak; Aforizma irdelemez, imler.
Örnek:
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir. (Mustafa Kemal Atatürk)
Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir. (Mustafa Kemal Atatürk)
Kişilik kendi öz düşmanını kendi öz yuvasında barındırır. (Bergson)
Öfke, zekanın alevini söndüren büyük bir rüzgardır. (Andre Gide)
Sözcükte Anlam Test
1. I. O zaman başından aşkındı derdi
Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi.
II. Çoktandır tekneyi aldı sular
Çoktandır ümitler sende ölüm
III. Nicedir uyku girmez gözüme
Geçer gider yüreğindeki sevgim diye
IV. Başındayım sanki bir mucizenin
Su sesinden ve kanat şakırtısından
Yukarıdaki dizelerde altı çizili sözlerden hangi ikisi yakın anlamlıdır?
- I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve IV. D) III. ve IV. E) II. ve III.
2. I. O gülüş kalbime aksettiği an
Duymadım ilk ateşin düştüğünü
II. Aç mısın yok mudur ekmeğin aşın
Odan ne karanlık yok mu ateşin?
III. Nereden nereye sevmişim yâri
Ateşi koymuyor, yakıyor beni
IV. Boşuna tetiği ne kurcalarsın
Var daha zaman ateşe be Ali!
Numaralanmış ikili dizelerin hangi ikisinde “ateş” sözcüğü “aşk” anlamında kullanılmıştır?
- I. ve II. B) II. ve III. C) I. ve III. D) III. ve IV. E) II. ve IV.
3. Aşağıdaki dizelerin/cümlelerin hangisinde “açılmak” sözcüğü “gitmek” anlamında kullanılmıştır
A) Her gün aynı pınardan doldurun testimizi
Kırlara açılırız çıngıraklarımızla.
B) Açıldı ağzı nihayet, açılmaz olaydı.
C) Her ufuktan bu geliş eski seferlerdendir.
O seferle açılmış, nice yerlerdendir.
D) Yanından, göğsünden açılır yara
Yâr gelmezse yaraların elletme
E) Bir bahar yağmuru yağmış da açılmış havayı
Hisseden kimse hakikat sanıyor hülyayı
4. Ara sıra ahiretten haber gelseydi, ölüm bu kadar müthiş olmayacaktı. Giden gidiyor, hiç dönmüyor ve gittiği yerden hiç ses çıkmıyor. Dönmesin kalsın. Fakat bu ağır, bu yoğun, bu korkunç sessizlik neden?
Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada geçen “ağır” sözcüğünün anlamca yerini tutamaz?
A) Bunaltıcı B) Sıkıntı verici C) Dehşetli D) Rahatsız edici E) Duygusuz
5. I. Son yıkamada çamaşırlar kar gibi ağarmıştı.
II. Vaktaki sular, şarkılar inlerken ağardı
Bendim geçen ey sevgili sandalla denizden
III. Ortalık ağarmaya, sisli ufuklardan pembe bir güneş yükselmeye başlamıştı.
IV. Hamit Bey, iki taraftan ağarmış sakalıyla köşede oturuyordu.
Yukarıdaki dizelerin/cümlelerin hangi ikisinde “ağarmak” sözcüğü aynı anlamda kullanılmıştır?
- I. ve II. B) II. ve III. C) I. ve III. D) III. ve IV. E) II. ve IV.
6. Düşünen her insanımız gibi ben de hayatımızın değişmesi için sabırsızdım. Fakat canlı hayata, yaşayan ve duyan insana, cansız madde karşısındaki bir mühendis gibi değil, bir kalp adamı olarak yaklaşmayı isterdim.
Yukarıdaki parçada geçen “kalp adamı” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Huzuru, saadeti Allah ve insan sevgisinde bulan kimse
B) İnsanlar hakkında bilgi ve tecrübe sahibi olan kimse
C) Hayata, olaylara olumlu ve duygusal yönden bakan kimse
D) İnsanlığa ilmiyle hizmet eden kimse
E) Halktan gelen veya halka yakın kalmayı bilen kimse
7. Aşağıdaki ikili dizelerin hangisinde, anlatımda karşıtlıklardan yararlanılmıştır?
A) Gül gülse daim ağlasa bülbül acep değil
Zira kimine ağla demişler, kimine gül
B) Artık cümbüşte yoksam geceleri
Sanmayın tarafımdan ihanet var
C) Şimdi de kalmadı paranın nazarımda kadri
Kirli ellerde görünce paradan iğrendim.
D) Yeme el malını er geç verirsin
İğneden ipliğe sorulur bir gün
E) Bastım da kırıldı iğdenin dalı
Kötüye düşenin böyle olur hali
8. Aşağıdaki dizelerin hangisinde “içinde” sözcüğü “ara, orta” anlamı dışında kullanılmıştır?
A) Ağlama sevdiğim yine gelirim
Güzeller içinde bulurum seni
B) Çalılar içinde kuytu yerlerde
Ötücü kuşların yuvası vardır
C) Şurada bir güzelin salınışını
Selviye benzettim dallar içinde
D) Serhatler içinde Budin’dir başı
Kan ile yoğrulmuş toprağı taşı
E) Elbisem çivide canlanır o an
İçinde bir başka vücudu saklar.
9. Aşağıdaki ikili dizelerin hangisinde abartmaya başvurulmuştur?
A) Karacaoğlan, devranım var, demim var
Yâr yitirdim, düşmanım var, gamım var.
B) Yanılıp derdime derman katarsın
Dünya sele gitti gözüm yaşından
C) İmdat umar iken akan sellerden
Kendim gibi akan sel bulamadım
D) İster azat eyler, ister öldürür
Sefil Veysel kapısında kul gibi
E) Dokuz aylık yoldan sefere geldim
Dünya denen yere indirdin beni
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük gerçek anlamının dışında kullanılmıştır?
A) Sadece bu ânı ve bu aydınlığı Bursa ovası denen kadehten içmekle kalacağım.
B) İçki bilginin ve aklın düşmanıdır; içkinin adı gerçekte kavga ve gürültüdür.
C) Sabahları annem beni bebek gibi pencerenin kenarına oturturdu.
D) Birkaç saat için yanardağın homurtuları diner gibi oluyordu.
E) Eski İstanbul için Silivri yoğurdu kışın sonu demekti.
11. I. Üç derdim var, birbirinden seçilmez:
Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm.
II. Sen de bu köprüden gel geç diyorlar
Buyur bir makam da sen seç diyorlar.
III. Görebilsin diye sonsuzluğu her yerden iyi
Seçmiş İstanbul’un ufkunda bu kudsi tepeyi
IV. Uzaklar seçilmiyor, gönüldür geçilmiyor
Gönül bir top ibrişim, dolaşmış açılmıyor.
Numaralanmış ikili dizelerin hangi ikisinde “seçmek” sözcüğü “benzerleri arasında hoşa gideni, yararlanmak için ayırmak, beğenmek.” anlamında kullanılmıştır?
- I. ile II. B) II. ile III. C) III. ile IV. D) II. ile IV. E) I. ile III.
12. Kötü günde beraberdir dost düşman
Kazanırsan bâri yine dost kazan
Aşağıdakilerden hangisinde bu dizelerdeki “bâri” sözcüğünün anlamca yerini tutabilecek bir sözcük kullanılmıştır?
A) Murat alıp doya doya gezmedim
Bu kara yazıyı kendim yazmadım
B) Herkes sevdiğinden doydu usandı
Neden kaldık böyle bahtı kara biz
C) Yazıktır şu geçen ömrüme yazık
Bir dost bulamadım gün akşam oldu.
D) Güzel olsa, esmer olsa el verir
Kadir Mevlâm ihsan eder yel verir.
E) Tam anlamıyla zengin olamasan da
Hiç değilse gönül zenginliği iste.
13. I. Geçen gün, Zeynep Kadını, sokak kapısının önünde benden yakınırken yakaladım.
II. Bir insana çok yakışmış bir elbise, başkasına o derece yakışmaz.
III. Gel bahar gel bahar yakınlarda gül
Denize renginden armağan bırak
IV. Beni İstanbul’a üniversiteye göndermediği için zaman zaman babama sızlanırdım.
Numaralanmış cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangi ikisi yakın anlamlıdır?
- I. ile II. B) II. ile III. C) II. ile IV. D) I. ile IV. E) III. ile IV.
14. I. Bilmiyorum ne haldeyim
Gidiyorum gündüz gece
II. Bilemedim gece ile gündüzü
Seçemedim güneş ile yıldızı
III. Küçüksu’da gördüm seni
Gözlerinden bildim seni
IV. Demirden döverdi en keskin kılıçları
Bilirdi, çeliğe su vermesini de
Numaralanmış dizelerin hangi ikisinde “bilmek” sözcükleri yakın anlamlı kullanılmıştır?
- I. ve II. B) II. ve III. C) III. ve IV. D) II. ve IV. E) I. ve III.
15. Bir hastane dönüşü sandviç almak için elini cebine attığı anda, herkesi bir gün kavrayacak olan karanlık onu da kavradı.
Bu cümle ve onu oluşturan sözcükler için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) “Karanlık” sözcüğü gerçek anlamının dışında kullanılmıştır.
B) “Elini” sözcüğü gerçek anlamının dışında kullanılmıştır.
C) “attığı” sözcüğü, başka bir sözcüğün anlamca yerini tutmuştur.
D) “elini cebine atmak” bu cümlede deyim olarak kullanılmıştır.
E) “Kavradı” sözcüğü gerçek anlamı dışında kullanılmıştır.
16. Şairler, duyduklarını anlatırken salt somut sözcüklerle yetinmez, soyut sözcüklerden de yararlanırlar.
Aşağıdaki dizelerin hangisinde, soyut anlamlı sözcüğe yer verilmemiştir?
A) Yan yana sessizce mevsimle keder
B) Hicrana aldanmış kalbimde geçsin
C) Esen rüzgârlara sen neşeni ver
D) Bunca güzelliği nasıl koyup gideceğiz
E) Tahtayı kurt oydu, taş yosunlandı
17. I. Canı cânânı bütün varımı alsın da Hûda (Allah)
Etmesin tek beni vatanımdan dünyada cüda (ayrı)
II. Her mihnet (sıkıntı) kabulüm, yeter ki,
Gün eksilmesin penceremden
III. Güzelsin ya, ne olursan ol, girdin hikâyeme
Çok değil evi barkı terk edip sana uyduğum
IV. Lâkin bana pek güvenme her derdin için
Aslında ben, ey yeryüzü, yerlin değilim
Numaralanmış ikili dizelerin hangi ikisinde, altı çizili sözcükler yakın anlamlıdır?
- III. ve IV. B) I. ve III. C) II. ve III. D) I. ve II. E) II. ve IV.
18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük gerçek anlamında kullanılmıştır?
A) Ağzında bal olan arının kuyruğunda iğnesi vardır.
B) Ağızla pilav pişmez, yağla pirinç gerek.
C) Bu da dördüncü ordu kumandanı için ağır bir darbe olmuştu.
D) Son günüm yaklaştı görünesiye
Kalmadı bir adım yol ileriye
E) Söz oyunlarında öyle açmazlar olur ki, iki dakikada insanı mat eder.
19. (I) Kimselere benzemeyen o hali birden aklıma geldi.
(II) Onu seyrederken gördüğünde öylesine şaşırıyordu ki…
(III) İçimden bir an derin bir pişmanlık sızısı yükseldi.
(IV) Giderken ansızın dönüp pencereme bakardı bazen.
Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangi ikisinde altı çizili sözcükler anlamca en yakındır?
- I. ile II. B) II. ile III. C) III. ile IV. D) I. ile IV. E) II. ile IV.
CEVAP ANAHTARI
1-E 2-C 3-A 4-E 5-B 6-C 7-A 8-E 9-B 10-A 11-B 12-E 13-D 14- A 15-B 16- E 17-D 18-A 19-D
YANSIMA SÖZCÜKLER
Doğada duyulan seslerin taklit edilmesiyle oluşan sözcüklerdir. Bu sözcüklerde ses-anlam ilişkisi güçlüdür. Bu tür sözcükler sese dayalı olduğundan çoğu dilde benzerlik gösterir. Karıştırılmaması gereken şey şudur: Yansıma sözcükler, yalnızca “duyma” eylemi sonucunda oluşur. Mesela “kıpkızıl bir Güneş” sözcük grubundaki “kıpkızıl” sözcüğü bir yansıma sözcük değildir. Yansıma sözcüğün olduğu yerde, mutlaka duyduğumuz bir sesin yazıdaki karşılığı bulunmalıdır.
Çalılıktan çıtır çıtır sesler geliyordu.
Su şırıl şırıl akıyordu.
Kedi mışıl mışıl uyuyordu.
Kuşlar cıvıl cıvıl ötüşüyorlardı.
cümlelerinde altı çizili sözler yansımadır. Yansıma sözcüklere benzeyen ancak ses ilgisi bulunmadığından yansıma denmeyen sözcükler de vardır.
Güneş pırıl pırıl parlıyordu.
Işıl ışıl bir güne merhaba dedik.
cümlelerinde altı çizili sözler sese dayalı olmadığından yansıma değildir.
SÖZCÜKTE İKİLEME
Sözün anlamını pekiştirmek, onu zenginleştirmek ya da değişik anlam ilgileri oluşturmak için iki sözün bir araya getirilmesiyle oluşan söz öbeğidir. İkilemeler Türkçenin zenginliğidir ve doğru kullanıldıklarında anlatımı güçlendiren öğelerdir. İkilemeler yapıca ve anlamca farklılıklar gösterir.
a. Aynı sözcüğün tekrarıyla yapılabilir.
Usul usul sınıfı terk etti.
Koşa koşa geldi.
b. Yakın anlamlı sözcüklerin tekrarıyla yapılabilir.
Yalan yanlış sözlerle ortalığı karıştırdı.
Artık kimsede ar namus kalmadı.
c. Karşıt anlamlı sözcüklerin tekrarıyla yapılabilir.
Aşağı yukarı iki aydır kimse uğramadı buraya.
İşin aslını er geç öğreneceğim.
d. Biri anlamlı biri anlamsız sözcüklerle yapılabilir.
Eğri büğrü yollardan denize ulaştık.
İçeriye ufak tefek bir adam girdi.
e. Her ikisi de anlamsız sözcüklerle yapılabilir.
Ivır zıvır eşyaları tavan arasına kaldırdık.
Böyle eften püften sebeplerle oyalama beni.
f. Sözcüklerden biri ya da her ikisine ekler getirilerek yapılabilir.
Beni baştan aşağı şöyle bir süzdü.
Onunla başa baş mücadele etti.
Her ikileme cümleye değişik bir anlam katar.
Yüzüme acı acı gülümsedi. (kuvvetlendirme)
Gideli aşağı yukarı iki gün oldu. (ihtimal)
Ivır zıvır eşyaları atın. (değersiz)
Caddede sıra sıra ağaçlar vardı. (çokluk)
AD AKTARMASI
Benzetme ilgisi kurmadan bir sözün başka bir söz üzerine kullanılmasıdır. Bunda, parça söylenip bütün, genel söylenip özel çağrıştırılabilir. “Biz hilale şan arayan gemicileriz.” dizesinde “hilal” sözü bayrak yerine kullanılmıştır.
Ad aktarmasının diğer adı “mecaz-ı mürsel”dir. Ad aktarmalarında bir sözcük, kendi anlamıyla ilgili daha genel veya özel bir anlamı karşılamak üzere kullanılır. Bu tür durumlarda cümleyi okuduğumuzda, ilk başta saçma bir anlam ortaya çıkar. Fakat kastedilen anlam düşünüldüğünde, burada bir ad aktarması olduğu anlaşılır. Örneğin “Bu derste Fikret’i okuyacağız.” sözünde “Fikret” sözü Fikret’in şiirleri anlamında kullanılmıştır.Yine “Çaydanlık kaynıyor.” denildiğinde mantıksız bir durum önce gözümüze çarpmaktadır. Çünkü bir çaydanlık kaynayamaz; ancak içindeki su kaynayabilir. O halde çaydanlık, içindeki suyun yerine kullanılmış ve burada bir ad aktarması yapılmıştır.
Atasözleri ve Anlamları İçin Tıklayınız.
A B C Ç D E F G H I İ K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z