Sözcükte Anlam: Genel Anlamlı Sözcükler, Özel Anlamlı Sözcükler

Genel Anlamlı Sözcükler, Özel Anlamlı Sözcükler

Genel anlamlı sözcükler, Özel Anlamlı Sözcükler, Somut Anlamlı Sözcükler, Soyut Anlamlı Sözcükler, Nitel Anlamlı Sözcükler, Nicel Anlamlı Sözcükler

SÖZCÜKTE ANLAM KOLAY ERİŞİM ÇİZELGESİ


Anlam olarak daha geniş kapsamlı olan sözcükler genel, anlamı daha dar kapsamlı olan sözcükler özeldir.

varlık – canlı- bitki- çiçek- papatya (genelden özele)

kedi- hayvan-canlı-varlık (özelden genele)

Örnekler:


  1. Antalya, Akdeniz Bölgesi’nde bulunur. (özelden genele)

  2. En sevdiğim şair Orhan Veli’dir.  (genelden özele)

Dolaylama, Dolaylama Nedir?


Dolaylama, Dolaylama Nedir?

Bir sözcükle karşılanabilen bir kavramı birden çok sözcükle ifade etmektir.

Hayat arkadaşı (eş)

Ege’nin incisi (İzmir)

Bacasız sanayi (turizm)

Beyaz altın (pamuk)

File bekçisi (kaleci)

Derya kuzusu (balık)

Güzel Adlandırma


Güzel Adlandırma

İnsanlarda olumsuz duygular uyandıran kelimeleri daha güzel kavramlarla anlatmaktır.

Son yolculuk (ölüm)

İşitme engelli (sağır)

Tahta at (tabut)

Ad Aktarması


Ad Aktarması

Bir sözcüğün benzetme amacı güdülmeden başka bir sözcük yerine kullanılması.


  • Uçak az önce Ankara’ya iniş yaptı. (hava alanına )

  • Bütün mahalle sabaha kadar uyumadı. (mahalledeki insanlar)

  • Batı bu konuda uzlaşmaya varacağını bildirdi. (Batı'daki devlet adamları)

  • Orhan Veli’yi mutlaka okumalısın. (şiirlerini)

  • Tabağını çabuk bitir. (içindeki yemeği)

  • Bu tiyatroyu 10/A sınıfı hazırladı. (sınıftaki öğrenciler)

  • İmza gününde usta kalemler bir araya geldi. (yazarlar)

  • Bütün gözler onun üzerindeydi. (insanların bakışları)

  • Adresi şu markete sorar mısın? (marketteki kişiye)

Deyim Aktarmaları


Deyim Aktarmaları

A) Doğadan İnsana Aktarma

Sınavı kazandığını duyunca sevinçten havalara uçtu.

*Uçmak kuşlara ait bir özelliktir, insana aktarılmış.

Aslanım, bunu başarabilirsin!

*Aslan doğada bir canlıdır, insana güçlü olma özelliği aktarılmıştır.

B) İnsandan Doğaya Aktarma

Yaralı bir gemi, hırçın denizin dalgalarında kayboldu.

*Kişileştirme aynı zamanda insandan doğaya aktarmadır. Hırçın olmak insana ait bir özelliktir, doğaya aktarılmış.

C) Doğadan Doğaya Aktarma

Karlar uçuşuyordu gecede, rüzgarlar uluyordu camlarda.

Uçmak kuşlara aittir karlara aktarılmış; ulumak köpeklere aittir, rüzgara aktarılmış. Hepsi doğada olan şeylerdir, birbirlerine aktarılmış.

D) Duyular Arası Aktarma

Yumuşak sesiyle salondakileri büyüledi.

*Yumuşak dokunma duyusuyla ilgilidir, ses duyma ile ilgilidir. Yumuşak olmak sese aktarılmış.

Sokaktan acı bir çığlık duyuldu.

*Acı tat alma ile ilgilidir, çığlık duyma ile ilgilidir. Çığlık acı olarak verilmiş.

GERÇEK ANLAM, MECAZ ANLAM, YAN ANLAM

GERÇEK ANLAM, MECAZ ANLAM, YAN ANLAM

Gerçek anlam, bir sözcüğün temel anlamıdır; buna sözcüğün ilk akla gelen anlamı ya da sözlükteki ilk anlamı da denir. Bir sözcüğün diğer anlamları gerçek anlamından yola çıkılarak oluşturulmuştur. Örneğin “Burun” dendiğinde aklımıza ilk gelen, insanın bir organıdır. Öyleyse; “Burnundaki benler onu öyle tatlı gösteriyordu ki…” cümlesindeki “burun” sözü insanın bir organı anlamında olduğundan gerçek anlamında kullanılmıştır. Ancak aynı söz; “Bugünlerde burnu büyüdü kimseleri gözü görmüyor.” cümlesinde insanın bir organı anlamını vermekten çok uzaktır. Temelde bu, gerçek anlamdan doğmuş ancak tamamen farklı bir özellik kazanmıştır.

İşte sözcüğün gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak kazandığı bu anlama mecaz anlam diyoruz.

Bir de sözün, çoğu kaynağın mecaz anlama dahil ettiği ancak mecaz anlamdan biraz farklı olması yönüyle yan anlam ya da yakıştırma diye de anılan bir anlamı vardır. Yukarıda verdiğimiz “burun” sözünü “Ayakkabımı biraz küçük almışım; burnu ayağımı sıkıyor.” cümlesinde ele alalım. Buradaki “burun” sözü gerçek anlamda değildir; çünkü “insanın bir organı” ifadesini taşımıyor. Tam olarak mecaz anlama da girmez; çünkü temelde gerçek anlamla yakın bir ilgisi vardır. Ayakkabının o kısmına burun denmesinin nedeni insanın burnuna konum itibariyle benzemesindendir. İşte sözcüğün, gerçek anlamında karşıladığı varlığa şekil benzerliğinden dolayı başka bir varlığa verilmesine yan anlam ya da yakıştırma denir.

SOMUT ANLAM, SOYUT ANLAM

SOMUT ANLAM, SOYUT ANLAM

Sözcükler varlıkları ve kavramları karşılar. Varlık, madde olarak bulunan yani duyu organlarıyla algılanabilen bir nitelik taşır. Örneğin; ağaç, yeşil, kalem gözle; soğuk, ıslak dokunmayla; ses, gürültü işitmeyle; koku koklamayla; acı, ekşi tatmayla algılanabilir. İşte duyu organlarımız yardımıyla algılayabildiğimiz bu sözcüklere somut anlamlı sözcükler denir.

Oysa üzüntü, sevgi, özlem, hasret, rüya gibi sözcükleri herhangi bir duyumuzla algılayamayız; bunların sadece kavram olarak var olduğunu kabul ederiz. İşte bu tür sözcüklere de soyut anlamlı sözcükler denir.

Bir sözcük her zaman somut olamayacağı gibi her zaman soyut da değildir. Bir cümlede somut olan sözcük başka bir cümlede soyut anlam taşıyabilir. Örneğin; “Bu iki çizgi arasındaki açı kırk beş derece vardır.” cümlesindeki “açı” sözcüğü ölçülebilen bir değer taşıdığından somut anlamlıdır. Aynı sözcük “Sen bu sorunu hangi açıdan ele aldın?” cümlesinde, ölçülebilen bir değer olmaktan çıkmış, mecaz anlam kazanarak soyut bir kavramı karşılar duruma gelmiştir.

Sözcükte Anlam Test

1. I. O zaman başından aşkındı derdi

Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi.

II. Çoktandır tekneyi aldı sular

Çoktandır ümitler sende ölüm

III. Nicedir uyku girmez gözüme

Geçer gider yüreğindeki sevgim diye

IV. Başındayım sanki bir mucizenin

Su sesinden ve kanat şakırtısından

Yukarıdaki dizelerde altı çizili sözlerden hangi ikisi yakın anlamlıdır?

  1. I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve IV. D) III. ve IV. E) II. ve III.

2. I. O gülüş kalbime aksettiği an

Duymadım ilk ateşin düştüğünü

II. Aç mısın yok mudur ekmeğin aşın

Odan ne karanlık yok mu ateşin?

III. Nereden nereye sevmişim yâri

Ateşi koymuyor, yakıyor beni

IV. Boşuna tetiği ne kurcalarsın

Var daha zaman ateşe be Ali!

Numaralanmış ikili dizelerin hangi ikisinde “ateş” sözcüğü “aşk” anlamında kullanılmıştır?

  1. I. ve II. B) II. ve III. C) I. ve III. D) III. ve IV. E) II. ve IV.

3. Aşağıdaki dizelerin/cümlelerin hangisinde “açılmak” sözcüğü “gitmek” anlamında kullanılmıştır

A) Her gün aynı pınardan doldurun testimizi

Kırlara açılırız çıngıraklarımızla.

B) Açıldı ağzı nihayet, açılmaz olaydı.

C) Her ufuktan bu geliş eski seferlerdendir.

O seferle açılmış, nice yerlerdendir.

D) Yanından, göğsünden açılır yara

Yâr gelmezse yaraların elletme

E) Bir bahar yağmuru yağmış da açılmış havayı

Hisseden kimse hakikat sanıyor hülyayı

4. Ara sıra ahiretten haber gelseydi, ölüm bu kadar müthiş olmayacaktı. Giden gidiyor, hiç dönmüyor ve gittiği yerden hiç ses çıkmıyor. Dönmesin kalsın. Fakat bu ağır, bu yoğun, bu korkunç sessizlik neden?

Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada geçen “ağır” sözcüğünün anlamca yerini tutamaz?

A) Bunaltıcı B) Sıkıntı verici C) Dehşetli D) Rahatsız edici E) Duygusuz

5. I. Son yıkamada çamaşırlar kar gibi ağarmıştı.

II. Vaktaki sular, şarkılar inlerken ağardı

Bendim geçen ey sevgili sandalla denizden

III. Ortalık ağarmaya, sisli ufuklardan pembe bir güneş yükselmeye başlamıştı.

IV. Hamit Bey, iki taraftan ağarmış sakalıyla köşede oturuyordu.

Yukarıdaki dizelerin/cümlelerin hangi ikisinde “ağarmak” sözcüğü aynı anlamda kullanılmıştır?

  1. I. ve II. B) II. ve III. C) I. ve III. D) III. ve IV. E) II. ve IV.

6. Düşünen her insanımız gibi ben de hayatımızın değişmesi için sabırsızdım. Fakat canlı hayata, yaşayan ve duyan insana, cansız madde karşısındaki bir mühendis gibi değil, bir kalp adamı olarak yaklaşmayı isterdim.

Yukarıdaki parçada geçen “kalp adamı” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Huzuru, saadeti Allah ve insan sevgisinde bulan kimse

B) İnsanlar hakkında bilgi ve tecrübe sahibi olan kimse

C) Hayata, olaylara olumlu ve duygusal yönden bakan kimse

D) İnsanlığa ilmiyle hizmet eden kimse

E) Halktan gelen veya halka yakın kalmayı bilen kimse

7. Aşağıdaki ikili dizelerin hangisinde, anlatımda karşıtlıklardan yararlanılmıştır?

A) Gül gülse daim ağlasa bülbül acep değil

Zira kimine ağla demişler, kimine gül

B) Artık cümbüşte yoksam geceleri

Sanmayın tarafımdan ihanet var

C) Şimdi de kalmadı paranın nazarımda kadri

Kirli ellerde görünce paradan iğrendim.

D) Yeme el malını er geç verirsin

İğneden ipliğe sorulur bir gün

E) Bastım da kırıldı iğdenin dalı

Kötüye düşenin böyle olur hali

8. Aşağıdaki dizelerin hangisinde “içinde” sözcüğü “ara, orta” anlamı dışında kullanılmıştır?

A) Ağlama sevdiğim yine gelirim

Güzeller içinde bulurum seni

B) Çalılar içinde kuytu yerlerde

Ötücü kuşların yuvası vardır

C) Şurada bir güzelin salınışını

Selviye benzettim dallar içinde

D) Serhatler içinde Budin’dir başı

Kan ile yoğrulmuş toprağı taşı

E) Elbisem çivide canlanır o an

İçinde bir başka vücudu saklar.

9. Aşağıdaki ikili dizelerin hangisinde abartmaya başvurulmuştur?

A) Karacaoğlan, devranım var, demim var

Yâr yitirdim, düşmanım var, gamım var.

B) Yanılıp derdime derman katarsın

Dünya sele gitti gözüm yaşından

C) İmdat umar iken akan sellerden

Kendim gibi akan sel bulamadım

D) İster azat eyler, ister öldürür

Sefil Veysel kapısında kul gibi

E) Dokuz aylık yoldan sefere geldim

Dünya denen yere indirdin beni

10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük gerçek anlamının dışında kullanılmıştır?

A) Sadece bu ânı ve bu aydınlığı Bursa ovası denen kadehten içmekle kalacağım.

B) İçki bilginin ve aklın düşmanıdır; içkinin adı gerçekte kavga ve gürültüdür.

C) Sabahları annem beni bebek gibi pencerenin kenarına oturturdu.

D) Birkaç saat için yanardağın homurtuları diner gibi oluyordu.

E) Eski İstanbul için Silivri yoğurdu kışın sonu demekti.

11. I. Üç derdim var, birbirinden seçilmez:

Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm.

II. Sen de bu köprüden gel geç diyorlar

Buyur bir makam da sen seç diyorlar.

III. Görebilsin diye sonsuzluğu her yerden iyi

Seçmiş İstanbul’un ufkunda bu kudsi tepeyi

IV. Uzaklar seçilmiyor, gönüldür geçilmiyor

Gönül bir top ibrişim, dolaşmış açılmıyor.

Numaralanmış ikili dizelerin hangi ikisinde “seçmek” sözcüğü “benzerleri arasında hoşa gideni, yararlanmak için ayırmak, beğenmek.” anlamında kullanılmıştır?

  1. I. ile II. B) II. ile III. C) III. ile IV. D) II. ile IV. E) I. ile III.

12. Kötü günde beraberdir dost düşman

Kazanırsan bâri yine dost kazan

Aşağıdakilerden hangisinde bu dizelerdeki “bâri” sözcüğünün anlamca yerini tutabilecek bir sözcük kullanılmıştır?

A) Murat alıp doya doya gezmedim

Bu kara yazıyı kendim yazmadım

B) Herkes sevdiğinden doydu usandı

Neden kaldık böyle bahtı kara biz

C) Yazıktır şu geçen ömrüme yazık

Bir dost bulamadım gün akşam oldu.

D) Güzel olsa, esmer olsa el verir

Kadir Mevlâm ihsan eder yel verir.

E) Tam anlamıyla zengin olamasan da

Hiç değilse gönül zenginliği iste.

13. I. Geçen gün, Zeynep Kadını, sokak kapısının önünde benden yakınırken yakaladım.

II. Bir insana çok yakışmış bir elbise, başkasına o derece yakışmaz.

III. Gel bahar gel bahar yakınlarda gül

Denize renginden armağan bırak

IV. Beni İstanbul’a üniversiteye göndermediği için zaman zaman babama sızlanırdım.

Numaralanmış cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangi ikisi yakın anlamlıdır?

  1. I. ile II. B) II. ile III. C) II. ile IV. D) I. ile IV. E) III. ile IV.

14. I. Bilmiyorum ne haldeyim

Gidiyorum gündüz gece

II. Bilemedim gece ile gündüzü

Seçemedim güneş ile yıldızı

III. Küçüksu’da gördüm seni

Gözlerinden bildim seni

IV. Demirden döverdi en keskin kılıçları

Bilirdi, çeliğe su vermesini de

Numaralanmış dizelerin hangi ikisinde “bilmek” sözcükleri yakın anlamlı kullanılmıştır?

  1. I. ve II. B) II. ve III. C) III. ve IV. D) II. ve IV. E) I. ve III.

15. Bir hastane dönüşü sandviç almak için elini cebine attığı anda, herkesi bir gün kavrayacak olan karanlık onu da kavradı.

Bu cümle ve onu oluşturan sözcükler için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) “Karanlık” sözcüğü gerçek anlamının dışında kullanılmıştır.

B) “Elini” sözcüğü gerçek anlamının dışında kullanılmıştır.

C) “attığı” sözcüğü, başka bir sözcüğün anlamca yerini tutmuştur.

D) “elini cebine atmak” bu cümlede deyim olarak kullanılmıştır.

E) “Kavradı” sözcüğü gerçek anlamı dışında kullanılmıştır.

16. Şairler, duyduklarını anlatırken salt somut sözcüklerle yetinmez, soyut sözcüklerden de yararlanırlar.

Aşağıdaki dizelerin hangisinde, soyut anlamlı sözcüğe yer verilmemiştir?

A) Yan yana sessizce mevsimle keder

B) Hicrana aldanmış kalbimde geçsin

C) Esen rüzgârlara sen neşeni ver

D) Bunca güzelliği nasıl koyup gideceğiz

E) Tahtayı kurt oydu, taş yosunlandı

17. I. Canı cânânı bütün varımı alsın da Hûda (Allah)

Etmesin tek beni vatanımdan dünyada cüda (ayrı)

II. Her mihnet (sıkıntı) kabulüm, yeter ki,

Gün eksilmesin penceremden

III. Güzelsin ya, ne olursan ol, girdin hikâyeme

Çok değil evi barkı terk edip sana uyduğum

IV. Lâkin bana pek güvenme her derdin için

Aslında ben, ey yeryüzü, yerlin değilim

Numaralanmış ikili dizelerin hangi ikisinde, altı çizili sözcükler yakın anlamlıdır?

  1. III. ve IV. B) I. ve III. C) II. ve III. D) I. ve II. E) II. ve IV.

18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük gerçek anlamında kullanılmıştır?

A) Ağzında bal olan arının kuyruğunda iğnesi vardır.

B) Ağızla pilav pişmez, yağla pirinç gerek.

C) Bu da dördüncü ordu kumandanı için ağır bir darbe olmuştu.

D) Son günüm yaklaştı görünesiye

Kalmadı bir adım yol ileriye

E) Söz oyunlarında öyle açmazlar olur ki, iki dakikada insanı mat eder.

19. (I) Kimselere benzemeyen o hali birden aklıma geldi.

(II) Onu seyrederken gördüğünde öylesine şaşırıyordu ki…

(III) İçimden bir an derin bir pişmanlık sızısı yükseldi.

(IV) Giderken ansızın dönüp pencereme bakardı bazen.

Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangi ikisinde altı çizili sözcükler anlamca en yakındır?

  1. I. ile II. B) II. ile III. C) III. ile IV. D) I. ile IV. E) II. ile IV.

CEVAP ANAHTARI

1-E 2-C 3-A 4-E 5-B 6-C 7-A 8-E 9-B 10-A 11-B 12-E 13-D 14- A 15-B 16- E 17-D 18-A 19-D

Yorumlar (0)