Sözcükte anlam: Kelime Grupları (Sözcük Grupları)

Sözcükte anlam, Kelime Grupları, Sözcük Grupları

Sözcükte Anlam, Kelime Grupları

SÖZCÜKTE ANLAM KOLAY ERİŞİM ÇİZELGESİ

KELİME GRUPLARI

1. İsim Tamlamaları
a. Belirtili İsim Tamlaması
b. Belirtisiz İsim Tamlaması
c. Takısız isim tamlaması
d. Zincirleme isim tamlaması
e. Karma tamlama

2. Sıfat Tamlaması

3. İsim - Fiil Grubu

4. Sıfat - Fiil Grubu

5. Zarf - Fiil Grubu

6. Tekrar Grubu (İkilemeler)

7. Edat Grubu

8. Bağlama, Aitlik, Unvan, Ünlem, Sayı Grupları

9. Kısaltma Grupları
a. İsnat Grubu
b. Yükleme Grubu
c. Yaklaşma Grubu
d. Bulunma Grubu
e. Uzaklaşma Grubu
f. Vasıta Grubu

10. Birleşik İsim

SÖZCÜKTE MECAZ ANLAM, Sözcükte Anlam, Sözcükte Anlam Özellikleri Gerçek Anlam, Temel Anlam, Yan Anlam, Mecaz Anlam, Terim Anlam, Sözcükler Arası Anlam İlişkileri, Eş Anlamlı (Anlamdaş) Sözcükler, Yakın Anlamlı Sözcükler, Zıt Anlamlı Sözcükler, Eş Sesli (Sesteş) Sözcükler, Genel ve Özel Anlamlı Sözcükler, Somut Anlamlı Sözcükler, Soyut Anlamlı Sözcükler, Nitel ve Nicel Anlamlı Sözcükler, Ad Aktarması, (Mecaz-ı Mürsel), Anlam (Deyim) Aktarması, Söz Öbekleri, Yansıma Sözcükler, İkilemeler, Deyimler, Atasözleri Özdeyişler, ,Vecizeler, Dolaylama, Güzel Adlandırma,

KELİME GRUPLARI

Yan yana dizilen kelimeler, ya yargı bildirerek cümleyi, ya da varlık ve hareketleri karşılayarak kelime gruplarını meydana getirirler. Bu diziliş, Türkçenin söz diziminin bazı kurallarına bağlıdır. Türkçe söz diziminin en belirgin özelliği, ana unsurun genellikle sonda bulunmasıdır.

Kelimelerin, bir varlığı, kavramı, niteliği, durumu, hareketi karşılamak üzere, belirli kurallar içinde yan yana gelerek oluşturdukları kelime topluluklarına kelime grubu denir.

Varlıklar, kavramlar, nitelikler, durumlar, hareketler birer kelimeyle de karşılanır. Ama bir kelime bunlardan birini karşılamaya yetmiyorsa, yani bir varlığı, kavramı, niteliği, durumu, hareketi ancak birden fazla kelimeyle karşılayacaksak kelime gruplarını kullanırız.

Kelime ile kelime grubu arasındaki fark, kelime grubunun belli kurallar dahilinde bir araya gelen kelimelerden oluşuyor olmasıdır. Yani kelime grubunun birden fazla kelimeden oluşması.

Kelime Gruplarının Görevleri ve Özellikleri

» Tek kelime ile karşılanmayan varlık, kavram, nitelik, durum ve hareketleri karşılar. Kelime grupları, kavramları en verimli şekilde dile getirmede kullanılan kolaylıklardır.

Meselâ, "ipek" ve "böcek" kelimeleri tek başlarına birer varlığı karşılarlar. Ama "ipek böceği" kelime grubunun karşıladığı varlığı tek kelime ile karşılayamayız.

Bunun gibi "telefon etmek, kör olmak, fotoğraf makinesi" kavramlarını da tek kelime ile karşılamak mümkün değildir.

» Kelime gruplarının en küçüğü iki kelimeden oluşur.

» Varlık, kavram, nitelik, durum ve hareketleri, anlamlarını genişleterek, belirterek, pekiştirerek, niteleyerek karşılar.

  • Meselâ, "Çocuk çiçeği arkadaşına uzattı." cümlesini, "Küçük çocuk, elindeki kır çiçeklerini çok sevdiği arkadaşına uzattı." şeklinde, varlıkların nitelik ve niceliklerini de bildirerek ifade edebiliriz.

» Cümle ve diğer kelime grupları içinde, tek kelime gibi (isim, sıfat, zarf ve fiil) görev yapar.

  • Küçük çocuk, / elindeki kır çiçeklerini  / çok sevdiği arkadaşına / uzattı.
    İsim                 isim                                         isim                  fiil
  • Dallarda uzanan hışırtılar, / ağaçtan ağaca sürüklenerek, /  ormanın kızıl 
    İsim                                         zarf                                          isim                  
    derinliklerinde / kayboluyordu.
                                  fiil
  • elindeki / kır çiçeklerini  
    isim
  • çok sevdiği / arkadaşına 
    sıfat
  • Dallarda uzanan / hışırtılar, 
    sıfat
  • ağaçtan ağaca / sürüklenerek, 
    ikileme
  • ormanın / kızıl derinliklerinde 
    isim

» Ana unsur grubun sonundadır.

  • Yemyeşil ovalar ana unsur: ovalar
  • Kuş sesleri ana unsur: sesler

Fiile dayalı gruplarda hareketin oluş sırası gösterilir.

  • Gülü koparıp koklayınca önce koparma, sonra koklama

Birleşik fiille edat grubunda ana unsur başta bulunur.

  • Gelebilmek-> ana unsur: gelmek
  • Adam gibi -> ana unsur: adam

» Kelime gruplarında unsurların sırası, konuşma ve şiir dilinde değişebilir, araya gruba dahil olmayan kelimeler girebilir.

  • Hakkıdır Hakk'a tapan milletimin istiklâl.
  • Gönlümü, Maraşlı'nın yaktı kara haberi.
  • Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak.
  • Kandilli yüzerken uykularda, 
    Mehtabı sürükledik sularda.
  • Sırtına Sakarya'nın Türk tarihi vurulur.
    Hâlâ dilimdedir tuzu engin denizlerin.

» Kelime gruplarının diğer kelimelerle ve kelime gruplarıyla ilişkisi, grubun sonundaki çekim ekleriyle sağlanır. Bu çekim ekleri sadece grubun son kelimesine değil, o gruba aittir.

  • Çalışkan insan, kendi varlığında hüküm süren bir aheng-i bütün kâinat-a nakleder.

» İkiden fazla kelimeden oluşan gruplarda içe içe geçmiş, birbirini tamamlayan başka kelime grupları da bulunur.

  • Küçük oda
  • soluk ışık
  • mumun soluk ışığı
  • Küçük odadaki mumun soluk ışığı

» Kelime gruplarının vurgusu grubun yapısına göre değişir.

  • Küçük odadaki mumun soluk ışığı
    bütün kâinat


Bir dildeki anlamlı en küçük söz birliklerine sözcük adı verilir. Sözcükler cümle içinde başka sözcüklerle anlam ilişkileri kurarak gruplar oluşturur. Bu durumda o sözcük grupları da çeşitli anlamlan karşılar. Bir varlığı, bir kavramı, bir durumu veya bir eylemi karşılamak için belli kurallara göre oluşan kelime topluluğuna sözcük grubu denir. Türkçede başlıca şu sözcük grupları şunlardır:


 
İkilemeler

Anlamı güçlendirmek için aynı sözcüklerin tekrarlanması, anlamları birbirine yakın, karşıt olan veya sesleri birbirini andıran kelimelerin yan yana kullanılmasıyla oluşan sözlere ikileme denir.

“Yağmur, yavaş yavaş şiddetini artırıyordu.” cümlesinde “yavaş yavaş” sözü ikilemedir.

“Doğru dürüst bir iş bulamamış.” cümlesinde “doğru dürüst” sözü ikilemedir. Bu ikilemeyi oluşturan sözcükler yakın anlamlıdır.

“Aşağı yukarı yarım saat sonra kasabaya ulaşırız.” cümlesinde “aşağı yukarı” ikilemesi karşıt anlamlı sözcüklerden oluşmuştur.

“Minik dere şırıl şırıl akıyor.” cümlesinde “şırıl şırıl” ikilemesi yansıma sözcüklerden meydana gelmiştir.

“Üzerinde eski püskü bir palto vardı.” cümlesinde “eski püskü” ikilemesini, biri anlamlı (eski) biri anlamsız (püskü) sözcük oluşturmuştur.

Deyimler

Anlatımı güçlendirmek, söze güzellik katmak amacıyla birden çok sözcüğün genellikle mecaz anlama gelecek biçimde kaynaşmasıyla oluşan sözlere deyim denir. Deyimler, kalıplaşmış olduğundan onu oluşturan sözcükler değiştirilemez.

“Bu işçilerin, ekmeğini taştan çıkarmak için ölürcesine çalıştıklarını gördüm.” cümlesinde “ekmeğini taştan çıkarmak” sözü deyimdir. Üç sözcüğün kalıplaşmasıyla oluşan bu deyim, gerçek anlamından uzaklaşarak “geçimini sağlamakta çok becerikli olmak” anlamını kazanmıştır.

“Müdür beyi görünce nedense dili çözülüverdi.”
“Küçük çocuk, koca adamları parmağında oynatıyor.”
“Ağaçları bıçağıyla kazıdığını gördüğümden bu yana iyice gözümden düştü.”
cümlelerindeki altı çizili sözler de deyimdir.

Sınavlarda genellikle deyimlerin açıklamasına yönelik sorulara yer verilmektedir. Bu yüzden cümlede deyimin açıklamasının verilip verilmediğini ya da deyimin doğru açıklanıp açıklanmadığını iyi saptamak gerekir.

“Bu sevimli ihtiyar, bize her türlü yardımı yapmış, elinden geleni ardına koymamıştı.” cümlesinde “elinden geleni ardına koymamak” deyiminin yanlış açıklandığını görüyoruz. Bu deyim, “yapabileceği her türlü kötülüğü yapmak” anlamını taşır. Dolayısıyla olumsuz durumlar için kullanılır. Bu cümlede ise olumsuz bir durum söz konusu değildir.


 
“En zor işleri bile tereyağından kıl çeker gibi kolayca hallederdi.” cümlesinde “tereyağından kıl çeker gibi” deyiminin anlamı “bir işi kolayca yapmak”tır. Buna göre cümledeki “kolayca hallederdi” sözü deyimin açıklamasıdır.

Atasözleri

Yıllara dayalı bilgi, birikim ve deneyim sonucu söylenen özlü sözlere atasözü adı verilir. Atasözlerinin söyleyeni belli değildir. Ayrıca atasözleri genel anlamlar içerir ve yargı bildirir. Atasözlerinin de kalıplaşmış bir yapısı olduğundan onları oluşturan sözcüklerin yerine başka sözcükler getirilemez.

“El, elin eşeğini türkü söyleyerek arar.” sözü bir atasözüdür. Bu atasözü “kişinin başkalarının işini önemsemeden yaptığı” anlamını içerir.

“Minareyi çalan, kılıfını hazırlar.” atasözü “Kolay kolay gizlenemeyecek bir suçu işleyecek olan kişi, bunun önlemini alır.” anlamındadır.

Kimi atasözleri anlamca aynı doğrultudadır, kimi atasözleri ise anlamca birbiriyle çelişir.

“Gün doğmadan neler doğar.”
“Kara gün kararıp kalmaz.”
atasözleri “sıkıntıların devamlı olmadığı, bir gün elbet biteceği” anlamını taşır.

“İyilik eden iyilik bulur.”
“İyiliğe iyilik olsaydı, koca öküze bıçak olmazdı.”
atasözleri anlamca birbiriyle çelişmektedir. Birinci atasözünde “iyiliğe iyilikle karşılık verileceği” savı ortaya konurken, ikincisinde bunun tam tersi bir görüş belirtilmiştir.

Atasözleri çoğunlukla mecaz anlamlar içerir.

“İşleyen demir ışıldar.” atasözü mecaz anlamlıdır. Bu atasözü “Tembel tembel oturanlar hantallaşır; çalışanlar açılır, daha yararlı işler yapar.” anlamını taşır.

“Bugünün işini yarına bırakma.” atasözü ise gerçek anlamlıdır.

Atasözleri deyimler gibi kalıplaşmış sözlerdir. Deyimler bir duyguyu, düşünceyi, anlık bir durumu kısa ve etkili bir şekilde bildirir. Atasözlerinin deyimlerden farkı yargı bildirmeleri, cümle hâlinde olmaları ve daha çok doğa, insan ve hayat karşısında toplumun felsefesini, dünya görüşünü yansıtmalarıdır. Ayrıca deyimler genellikle mastar hâlindedir.

“Gönül kimi severse güzel odur.” sözü “Herkesin bir güzellik ölçütü vardır ancak bir kimse için güzel, gönlünün sevdiğidir.” anlamında bir atasözüdür.

“Gönül vermek ise “sevmek, âşık olmak” anlamında bir deyimdir. Görüldüğü üzere atasözü yargı bildirmekte, deyim ise mastar hâlindedir.

Yansıma Grubu


 
Doğadaki seslerin taklidi sonucu ortaya çıkan sözcüklere yansıma dendiğini belirtmiştik. Bu yansımaların oluşturduğu kelime grupları da vardır.

“Tenceredeki su fokur fokur kaynıyor.” cümlesindeki “fokur fokur” sözü bir yansıma grubudur. Bu söz, tenceredeki suyun kaynarken çıkarmış olduğu sesi karşılamaktadır.

“Koridordan takır tukur sesler geliyor.” cümlesindeki “takır tukur” da yansıma grubudur.

Söz Öbekleri

Cümlede bazı sözcükler başka sözcüklerle anlam ilişkisine girerek söz öbeği oluşturur. Tek başına bir anlamı olan bu sözcükler, söz öbeği oluşturduğunda başka bir anlamı karşılar hâle gelir.

“Bu sanatçı, eserlerine içinde yaşadığı ulusun boyasını sürüyor, onun başarısının altında da bu yatıyor.” cümlesindeki altı çizili sözle sanatçının “eserlerinde ulusal değerleri anlattığı, bu değerlerden beslendiği” anlatılmak istenmiştir.

“Genç bir araştırmacının bulduğu bu el yazması kitap, tarihe tutulmuş bir ışıktır.” cümlesindeki altı çizili sözle “geçmişteki bilinmezlikleri aydınlatmak” düşüncesi anlatılmak istenmiştir.

TAMLAMA GRUBU

Anlamca ilgili sıfat, isim, zamir türünde sözcüklerin kurdukları söz öbeklerine tamlama adı verilir. Tamlamalar birer kelime grubudur.

SIFAT TAMLAMASI

Bir sıfatın bir ismi tamlamasıyla oluşan tamlamalara sıfat tamlaması denir.

“Kuru ekmekleri ufalayarak pencereme koymuştum.”
“Sabahleyin iki güvercin pencereme kondu. Minicik gagalarıyla ekmek kırıntılarını yemeye başladı.”
Bu parçadaki “kuru ekmekler, iki güvercin, minicik gagalar'” sözleri sıfat tamlamasıdır ve bu sözler birer kelime grubudur.

İSİM TAMLAMASI

Anlamca ilgili en az iki ismin birbirini tamamlaması sonucu oluşan tamlamalara isim tamlaması adı verilir. İsim tamlamaları “tamlayan ve tamlanan’dan oluşur.

Ben-im            palto-m
Sen-in              palto-n
O-nun              palto-su
Biz-im             palto-muz
Siz-in               palto-nuz
Onlar-ın          palto-ları
tamlayan eki               iyelik eki
Tamlayan                    Tamlanan
1. Belirtili İsim Tamlaması

Tamlayanın, tamlayan ekini, tamlananın da tamlanan ekini aldığı isim tamlamasıdır.

“Kamyonun kasasında iri iri karpuzlar vardı.” cümlesindeki altı çizili tamlama belirtili isim tamlamasıdır.

Kamyon-un                kasa-sı
tamlayan eki               tamlanan eki
tamlayan                     tamlanan
 
“Kitabın arasından bir mektup çıkmış.”
“Çocuğun gözleri ışıl ışıldı.”
“Irmağın suyu buz gibiydi.”
“Bilgisayarın monitörünü yenilemeliyiz.”
cümlelerindeki altı çizili tamlamalar da belirtili isim tamlamasıdır.

2. Belirtisiz İsim Tamlaması

Tamlayanın, tamlayan ekini almayıp, tamlananın tamlanan ekini aldığı isim tamlamasıdır.

“Çocukken tren yolculuğunu çok severdim.” cümlesinde “tren yolculuğu” tamlaması belirtisiz isim tamlamasıdır.

Tren                yolculuk(ğ)-u
                           tamlanan eki
tamlayan         tamlanan
“Öğleyin buğday tarlasına gittik.”
“Çocuk ayakkabıları daha pahalı oluyor.”
cümlelerindeki altı çizili tamlamalar belirtisiz ad tamlamasıdır.

3. Takısız İsim Tamlaması

Takısız isim tamlamalarında tamlayan da tamlanan da kendi eklerini almaz. Takısız isim tamlamalarında tamlayan, tamlananın neyden yapıldığını veya neye benzediğini bildirir.

“Yün çorap” tamlamasında tamlayan, tamlananın neyden yapıldığını; “aslan asker” tamamlamasında ise tamlayan, tamlananın neye benzediğini bildirmektedir.

4. Zincirleme İsim Tamlaması

En az üç adın tamlayan ve tamlanan ekleriyle birbirine bağlanmasıyla oluşan söz grubudur.


 
Birkaç veli, okul müdürünün odasında oturuyordu.

Bu cümlede “okul”, “müdür” ve “oda” adları arasında aitlik ilgisi kurularak zincirleme ad tamlaması oluşturulmuştur.

Aşağıdaki cümlelerde altı çizili söz grupları, zincirleme ad tamlamasıdır.

Bahçedeki ceviz ağacının dalları yola sarkıyordu.
Bir süre sonra deniz kenarının sessizliği kapladı ortalığı.
Şehrin ulaşım sorunu yapılacak çalışmalarla giderilecek.
Bir yapıtın etkileyiciliği sanatçının yorum gücüne bağlıdır.
Kır çiçeklerinin kokusuna bayılıyorum.
BİRLEŞİK FİİL GRUBU

Bir tanesi fiil olmak koşuluyla birden çok sözcükten oluşan fiillere birleşik fiil denir. Birleşik fiiller, birden çok kelimeden oluştuğu için birer kelime grubudur. Yardımcı fiillerle yapılan “hasta olmak, merak etmek, sabretmek, hissetmek” gibi birleşik fiillerle herhangi bir fiille başka bir sözcüğün anlamca kaynaşıp kalıplaşmasıyla oluşan “hata yapmak, göze girmek, meydana gelmek, varsaymak, karar vermek” gibi birleşik fiiller birer kelime grubudur. Deyimler bu gruba girer.

SIFAT GRUBU

Belirtisiz ad tamlamaları başka bir ismi nitelerse sıfat grubu olur.

“Çamur deryası sokaklardan geçtik.” cümlesinde altı çizili bolüm sıfat grubudur.

Birincisinde sıfat tamlamasındaki isme “-lı, -li” eki getirilerek yapılır.

“Geniş bahçeli bir evi vardı.” cümlesinde alt çizili söz sıfat grubudur.

Bir sıfat tamlamasında sıfatla ismin yerini değiştirip isme -ı, -i, -sı, -si” iyelik eki getirilerek sıfat grubu yapılır.

“Bahçesi geniş bir evi vardı.” cümlesinde alt çizili söz sıfat grubudur.

FİİLİMSİ GRUBU

Fiilimsilerin kendinden önceki veya sonraki sözcüklerle oluşturdukları gruplara “fiilimsi grubu” denir.

İsim-fiil grubu

Fiillere “-ma-(y), -ış. -mak” eklerinden birinin getirilmesiyle isim fiil yapılır. İsim fiiller bazen grup oluşturabilir.

“Çocuğun şiir okuyuşunu beğendim.” cümlesinde altı çizili bölüm isim fiil grubudur.

“Yazı yazmak kolay değildir.”

cümlesinde altı çizili bölüm isim fiil grubudur.


 
Sıfat-fiil grubu

Fiillere “-an, -ası. -mez, -ar, -dik, -ecek, -miş” eklerinden birinin getirilmesiyle sıfat fiil yapılır. Sıfat fiiller grup oluşturur.

“Ülkesini seven insan, vergisini verir.” cümlesinde altı çizili bölüm sıfat fiil grubudur.

“Okunacak kitaplar masada duruyordu.” cümlesinde altı çizili bölüm sıfat fiil grubudur.

Zarf-fiil grubu

Fiillere “-a, -ıp, -arak, -dıkça, -madan, -alı, -maksızın, -r …-mez …” eklerinden birisinin getirilmesiyle zarf fiil yapılır. Zarf fiiller grup oluşturabilir.

“Kapıyı kapatıp geliyorum.” cümlesinde altı çizili bölüm zarf fiil grubudur.

“Hava karardıkça yürümek güçleşiyordu.” cümlesinde altı çizili bölüm zarf fiil grubudur.

BAĞLAMA, EDAT, ÜNLEM GRUPLARI

Bağlaçlar, edatlar ve ünlemler grup oluşturabilir.

“Şiiri ve romanı çok severim.” cümlesinde altı çizili bölüm bağlama grubudur.

“Arkadaşın da senin gibi üzgündü.” cümlesinde altı çizili bölüm edat grubudur.

“Ey Türk gençliği! Birinci görevin Türk bağımsızlığını, Türk cumhuriyetini sonsuza kadar korumak ve savunmaktır.” cümlesinde altı çizili bölüm ünlem grubudur.

UNVAN VE SAYI GRUPLARI

Unvan bildiren sözcüklerle sayı adları grup oluşturabilir.

“Ayşe Hanım, birazdan gelecek.” cümlesinde altı çizili bölüm unvan grubudur.

“Bu sokakta on sekiz ev var.” cümlesinde altı çizili bölüm sayı grubudur.

“Sınavdan dört yüz altmış üç puan almış.” cümlesinde altı çizili bölüm sayı grubudur.

Sözcükte Anlam Test

1. I. O zaman başından aşkındı derdi

Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi.

II. Çoktandır tekneyi aldı sular

Çoktandır ümitler sende ölüm

III. Nicedir uyku girmez gözüme

Geçer gider yüreğindeki sevgim diye

IV. Başındayım sanki bir mucizenin

Su sesinden ve kanat şakırtısından

Yukarıdaki dizelerde altı çizili sözlerden hangi ikisi yakın anlamlıdır?

  1. I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve IV. D) III. ve IV. E) II. ve III.

2. I. O gülüş kalbime aksettiği an

Duymadım ilk ateşin düştüğünü

II. Aç mısın yok mudur ekmeğin aşın

Odan ne karanlık yok mu ateşin?

III. Nereden nereye sevmişim yâri

Ateşi koymuyor, yakıyor beni

IV. Boşuna tetiği ne kurcalarsın

Var daha zaman ateşe be Ali!

Numaralanmış ikili dizelerin hangi ikisinde “ateş” sözcüğü “aşk” anlamında kullanılmıştır?

  1. I. ve II. B) II. ve III. C) I. ve III. D) III. ve IV. E) II. ve IV.

3. Aşağıdaki dizelerin/cümlelerin hangisinde “açılmak” sözcüğü “gitmek” anlamında kullanılmıştır

A) Her gün aynı pınardan doldurun testimizi

Kırlara açılırız çıngıraklarımızla.

B) Açıldı ağzı nihayet, açılmaz olaydı.

C) Her ufuktan bu geliş eski seferlerdendir.

O seferle açılmış, nice yerlerdendir.

D) Yanından, göğsünden açılır yara

Yâr gelmezse yaraların elletme

E) Bir bahar yağmuru yağmış da açılmış havayı

Hisseden kimse hakikat sanıyor hülyayı

4. Ara sıra ahiretten haber gelseydi, ölüm bu kadar müthiş olmayacaktı. Giden gidiyor, hiç dönmüyor ve gittiği yerden hiç ses çıkmıyor. Dönmesin kalsın. Fakat bu ağır, bu yoğun, bu korkunç sessizlik neden?

Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada geçen “ağır” sözcüğünün anlamca yerini tutamaz?

A) Bunaltıcı B) Sıkıntı verici C) Dehşetli D) Rahatsız edici E) Duygusuz

5. I. Son yıkamada çamaşırlar kar gibi ağarmıştı.

II. Vaktaki sular, şarkılar inlerken ağardı

Bendim geçen ey sevgili sandalla denizden

III. Ortalık ağarmaya, sisli ufuklardan pembe bir güneş yükselmeye başlamıştı.

IV. Hamit Bey, iki taraftan ağarmış sakalıyla köşede oturuyordu.

Yukarıdaki dizelerin/cümlelerin hangi ikisinde “ağarmak” sözcüğü aynı anlamda kullanılmıştır?

  1. I. ve II. B) II. ve III. C) I. ve III. D) III. ve IV. E) II. ve IV.

6. Düşünen her insanımız gibi ben de hayatımızın değişmesi için sabırsızdım. Fakat canlı hayata, yaşayan ve duyan insana, cansız madde karşısındaki bir mühendis gibi değil, bir kalp adamı olarak yaklaşmayı isterdim.

Yukarıdaki parçada geçen “kalp adamı” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Huzuru, saadeti Allah ve insan sevgisinde bulan kimse

B) İnsanlar hakkında bilgi ve tecrübe sahibi olan kimse

C) Hayata, olaylara olumlu ve duygusal yönden bakan kimse

D) İnsanlığa ilmiyle hizmet eden kimse

E) Halktan gelen veya halka yakın kalmayı bilen kimse

7. Aşağıdaki ikili dizelerin hangisinde, anlatımda karşıtlıklardan yararlanılmıştır?

A) Gül gülse daim ağlasa bülbül acep değil

Zira kimine ağla demişler, kimine gül

B) Artık cümbüşte yoksam geceleri

Sanmayın tarafımdan ihanet var

C) Şimdi de kalmadı paranın nazarımda kadri

Kirli ellerde görünce paradan iğrendim.

D) Yeme el malını er geç verirsin

İğneden ipliğe sorulur bir gün

E) Bastım da kırıldı iğdenin dalı

Kötüye düşenin böyle olur hali

8. Aşağıdaki dizelerin hangisinde “içinde” sözcüğü “ara, orta” anlamı dışında kullanılmıştır?

A) Ağlama sevdiğim yine gelirim

Güzeller içinde bulurum seni

B) Çalılar içinde kuytu yerlerde

Ötücü kuşların yuvası vardır

C) Şurada bir güzelin salınışını

Selviye benzettim dallar içinde

D) Serhatler içinde Budin’dir başı

Kan ile yoğrulmuş toprağı taşı

E) Elbisem çivide canlanır o an

İçinde bir başka vücudu saklar.

9. Aşağıdaki ikili dizelerin hangisinde abartmaya başvurulmuştur?

A) Karacaoğlan, devranım var, demim var

Yâr yitirdim, düşmanım var, gamım var.

B) Yanılıp derdime derman katarsın

Dünya sele gitti gözüm yaşından

C) İmdat umar iken akan sellerden

Kendim gibi akan sel bulamadım

D) İster azat eyler, ister öldürür

Sefil Veysel kapısında kul gibi

E) Dokuz aylık yoldan sefere geldim

Dünya denen yere indirdin beni

10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük gerçek anlamının dışında kullanılmıştır?

A) Sadece bu ânı ve bu aydınlığı Bursa ovası denen kadehten içmekle kalacağım.

B) İçki bilginin ve aklın düşmanıdır; içkinin adı gerçekte kavga ve gürültüdür.

C) Sabahları annem beni bebek gibi pencerenin kenarına oturturdu.

D) Birkaç saat için yanardağın homurtuları diner gibi oluyordu.

E) Eski İstanbul için Silivri yoğurdu kışın sonu demekti.

11. I. Üç derdim var, birbirinden seçilmez:

Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm.

II. Sen de bu köprüden gel geç diyorlar

Buyur bir makam da sen seç diyorlar.

III. Görebilsin diye sonsuzluğu her yerden iyi

Seçmiş İstanbul’un ufkunda bu kudsi tepeyi

IV. Uzaklar seçilmiyor, gönüldür geçilmiyor

Gönül bir top ibrişim, dolaşmış açılmıyor.

Numaralanmış ikili dizelerin hangi ikisinde “seçmek” sözcüğü “benzerleri arasında hoşa gideni, yararlanmak için ayırmak, beğenmek.” anlamında kullanılmıştır?

  1. I. ile II. B) II. ile III. C) III. ile IV. D) II. ile IV. E) I. ile III.

12. Kötü günde beraberdir dost düşman

Kazanırsan bâri yine dost kazan

Aşağıdakilerden hangisinde bu dizelerdeki “bâri” sözcüğünün anlamca yerini tutabilecek bir sözcük kullanılmıştır?

A) Murat alıp doya doya gezmedim

Bu kara yazıyı kendim yazmadım

B) Herkes sevdiğinden doydu usandı

Neden kaldık böyle bahtı kara biz

C) Yazıktır şu geçen ömrüme yazık

Bir dost bulamadım gün akşam oldu.

D) Güzel olsa, esmer olsa el verir

Kadir Mevlâm ihsan eder yel verir.

E) Tam anlamıyla zengin olamasan da

Hiç değilse gönül zenginliği iste.

13. I. Geçen gün, Zeynep Kadını, sokak kapısının önünde benden yakınırken yakaladım.

II. Bir insana çok yakışmış bir elbise, başkasına o derece yakışmaz.

III. Gel bahar gel bahar yakınlarda gül

Denize renginden armağan bırak

IV. Beni İstanbul’a üniversiteye göndermediği için zaman zaman babama sızlanırdım.

Numaralanmış cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangi ikisi yakın anlamlıdır?

  1. I. ile II. B) II. ile III. C) II. ile IV. D) I. ile IV. E) III. ile IV.

14. I. Bilmiyorum ne haldeyim

Gidiyorum gündüz gece

II. Bilemedim gece ile gündüzü

Seçemedim güneş ile yıldızı

III. Küçüksu’da gördüm seni

Gözlerinden bildim seni

IV. Demirden döverdi en keskin kılıçları

Bilirdi, çeliğe su vermesini de

Numaralanmış dizelerin hangi ikisinde “bilmek” sözcükleri yakın anlamlı kullanılmıştır?

  1. I. ve II. B) II. ve III. C) III. ve IV. D) II. ve IV. E) I. ve III.

15. Bir hastane dönüşü sandviç almak için elini cebine attığı anda, herkesi bir gün kavrayacak olan karanlık onu da kavradı.

Bu cümle ve onu oluşturan sözcükler için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) “Karanlık” sözcüğü gerçek anlamının dışında kullanılmıştır.

B) “Elini” sözcüğü gerçek anlamının dışında kullanılmıştır.

C) “attığı” sözcüğü, başka bir sözcüğün anlamca yerini tutmuştur.

D) “elini cebine atmak” bu cümlede deyim olarak kullanılmıştır.

E) “Kavradı” sözcüğü gerçek anlamı dışında kullanılmıştır.

16. Şairler, duyduklarını anlatırken salt somut sözcüklerle yetinmez, soyut sözcüklerden de yararlanırlar.

Aşağıdaki dizelerin hangisinde, soyut anlamlı sözcüğe yer verilmemiştir?

A) Yan yana sessizce mevsimle keder

B) Hicrana aldanmış kalbimde geçsin

C) Esen rüzgârlara sen neşeni ver

D) Bunca güzelliği nasıl koyup gideceğiz

E) Tahtayı kurt oydu, taş yosunlandı

17. I. Canı cânânı bütün varımı alsın da Hûda (Allah)

Etmesin tek beni vatanımdan dünyada cüda (ayrı)

II. Her mihnet (sıkıntı) kabulüm, yeter ki,

Gün eksilmesin penceremden

III. Güzelsin ya, ne olursan ol, girdin hikâyeme

Çok değil evi barkı terk edip sana uyduğum

IV. Lâkin bana pek güvenme her derdin için

Aslında ben, ey yeryüzü, yerlin değilim

Numaralanmış ikili dizelerin hangi ikisinde, altı çizili sözcükler yakın anlamlıdır?

  1. III. ve IV. B) I. ve III. C) II. ve III. D) I. ve II. E) II. ve IV.

18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük gerçek anlamında kullanılmıştır?

A) Ağzında bal olan arının kuyruğunda iğnesi vardır.

B) Ağızla pilav pişmez, yağla pirinç gerek.

C) Bu da dördüncü ordu kumandanı için ağır bir darbe olmuştu.

D) Son günüm yaklaştı görünesiye

Kalmadı bir adım yol ileriye

E) Söz oyunlarında öyle açmazlar olur ki, iki dakikada insanı mat eder.

19. (I) Kimselere benzemeyen o hali birden aklıma geldi.

(II) Onu seyrederken gördüğünde öylesine şaşırıyordu ki…

(III) İçimden bir an derin bir pişmanlık sızısı yükseldi.

(IV) Giderken ansızın dönüp pencereme bakardı bazen.

Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangi ikisinde altı çizili sözcükler anlamca en yakındır?

  1. I. ile II. B) II. ile III. C) III. ile IV. D) I. ile IV. E) II. ile IV.

CEVAP ANAHTARI

1-E 2-C 3-A 4-E 5-B 6-C 7-A 8-E 9-B 10-A 11-B 12-E 13-D 14- A 15-B 16- E 17-D 18-A 19-D

TDH-KOLAY ERİŞİMİ

Türkçe

Göktürkçe

Edebiyat

Türkçe Adlar

Tarih

Kökenbilgisi

Lehçeler

Yazım Kılavuzu

Türk Dünyası

PDF-DOC

Sınav-Deneme

Sözlüklerimiz

DİL BİLGİSİ KOLAY ERİŞİMİ

Dil Bilgisi

Yazım Kuralları

Belirteçler

Anlam Bilgisi

Kompozisyon

İlgeçler

Cümlede Anlam

Nasıl yazılır?

Bağlaçlar

Paragrafta Anlam

Noktalama İş.

Ünlemler

Sözcükte Anlam

Sözcük Bilgisi

Eylemler

Ses Bilgisi

Yapım Ekleri

Eylemsiler

Yapı Bilgisi

Adıllar

Dil -Anlatım

Yazım Bilgisi

Adlar

Edebiyat

Anltatım Bozuklukları

Sıfatlar

Atasözleri

Yorumlar (0)