04.01.2021, 15:58

Sözlükselleşme, dilbilgiselleşme

Sözlükselleşme (lexicalisation), dilbilgiselleşme (grammaticalisation)

Dil bilgiselleşmenin ters yönüdür. Sözlük ile söz dizimi ilişkisinde ortaya çıkan anlam bilgisel bir olaydır. Dil bilgiselleşmenin ters yönüdür. Bir bağlı biçim biriminin asıl biçim birimi haline gelmesi, bir söz dizimi biriminin kalıplaşarak ve anlam daralmasına uğrayarak, bir sözlük birimi haline gelişi, sözlükselleşmedir.

Bu olayda, genel bilgilerin adı olan bir dil bilgisi birimi, yani varlık+varlık veya varlık+eylem ilişkilerinin genel adı olan bir bağlı biçim birimi, adlaşarak asıl birim haline gelir, sözlük birimi olur.
Dillerin asıl birimleri, tek başlarına anlam ve kullanımları bulunan veya cümle ögesi olabilen birimlerdir.

Asıl birimler, tek başlarına var olabilen bilgilerin adlarıdır: ‘Süt’ bilgisi, ‘koşmak‘bilgisi, böyle bilgilerdir. Dillerde asıl birimler yanında, bir de tek başlarına anlam ve kullanımları bulunmayan, yeni sözler yapmaya veya sözleri bir araya getirmeye yarayan dil birimleri de vardır. Bunlar, bağlı birimlerdir. Bağlı birimler, tek başlarına anlamları ve kullanımları olmayan, ancak söz köklerine ve gövdelerine gelerek yeni sözler türeten veya bu sözlerin bir araya gelişini sağlayan dil birimleridir. Ekleşmiş veya ekleşmemiş olabilirler.


Bağlı birimler, tek başlarına kullanılmazlar; çünkü bunların işaret ettikleri bilgilerin ortaya çıkabilmesi için ön bilgilere ihtiyaç vardır. Bağlı birimler, tek başına var olamayan bilgilerin adlarıdır: ‘sütçü’ bilgisi için ‘süt’ bilgisine; ‘koşucu’ bilgisi için ‘koşmak‘bilgisine, ‘Ağaç değil., ağaç gibi, ağaç için’ bilgileri için ‘ağaç’ bilgisine ihtiyaç duyulur.
Yapımlık bağlı birimler, eski bilgi-yeni bilgi ilişkilerinin adları iken; çekimlik bağlı birimler, bilgiler arası ilişkilerin adlarıdır. Başka bir deyişle, bağlı birimler, ortaya çıkabilmeleri için bir başka varlığa (v + v) veya eyleme (v + e) gerek duyan bilgilerin adlarıdır.

Bu yüzden tek başlarına kullanılamazlar. Bu tür birimler, birer bağlı biçim birimidir, çünkü varlık + varlık veya varlık + eylem ilişkisinde ortaya çıkan ‘bulunma, yön, sınır, benzerlik, neden, sonuç, vb.’ gibi bilgilerimizin adları, ancak bağlı birimler olabilirler ve bu bilgilerin var oluşları, ancak varlık + varlık veya varlık + eylem ilişkisi ile gerçekleşebilir:
Dillerdeki dil bilgisinin yapımlık ve çekimlik bütün bağlı biçim birimlerinin sözlüğün asıl birimlerinden doğdukları gerçeği, dilciliğin ön kabullerinden biridir.

Bu olay, dillerde sürekli yaşanır. Çekime giren her sözlük biriminin genelleşerek önce yapımlık, sonra da, yeni biçim ve anlamıyla tekrar sözlüklük birimi haline gelmesi söz konusudur. İşte sözlük ile söz dizimi ve dil bilgisi arasında yaşanan bu dönüşüm, başka bir ifade ile, edinimle kullanım arasında yaşanan bu gerginlik, yeni bilgilerin doğum sancılarıdır.


Bir bağlı biçim biriminin asıl birimle ilişkisinin silinmesi, yani donuklaşarak işlevini veya daha çok da, çeşitli söz öbekleri ve cümlelerin kalıplaşarak nedenliliklerini yitirmeleri, tek bir söz gibi, bir bütün haline gelmeleri, söz dizimi birimlerinin sözlükselleşmesi olarak bilinir.


Dillerin bütün donuk gövde sözleri ile birleşik sözleri, deyimleri ve ata sözleri, sözlükselleşmiş söz dizimi birimleridir. Bu anlam bilgisi olayı sonucunda, birleşik sözler, deyimler ve atasözleri sözlükleri oluşur: yap- ‘örtmek’ > yapış- ‘örtüşmek > yapışmak’; alış- ‘tutuşmak > alışmak’; keltür- ‘geldirmek’ > getir- ‘getirmek’; yukkarı > yukarı, uçra > ücra vb. örneklerde asıl birim-bağlı birim veya eski anlam-yeni anlam ilişkisi bozulduğu için, bu örnekler donuklaşmış ve yeni kök birimler halinde sözlükselleşmişlerdir. Sözlükleşmenin gerçekleştiği asıl dil birimleri, birleşik sözler, deyimler ve atasözleridir. krş. adlaşma, kalıp.


dilbilgiselleşme (grammaticalisation):

Sözlük ile söz dizimi ilişkisinde ortaya çıkan anlam bilgisel bir olaydır. Sözlükselleşmenin ters yönüdür. Bir asıl biçim biriminin bağlı biçim birimi haline gelmesi, bir sözlük biriminin yaygınlaşarak genelleşmesi ve dilbilgisel bir birim haline gelişi, dil bilgiselleşmedir.

Bu olayda, varlıkların adı olan bir sözlük birimi, genelleşerek varlık+varlık veya varlık+eylem ilişkilerinin adı olur, dolayısıyla da yapımlık veya çekimlik bağlı birim haline gelir.


Dillerin asıl birimleri, tek başlarına anlam ve kullanımları bulunan veya cümle ögesi olabilen birimlerdir. Asıl birimler, tek başlarına var olabilen bilgilerin adlarıdır: ‘Süt’bilgisi, ‘koşmak‘ bilgisi, böyle bilgilerdir. Dillerde asıl birimler yanında, bir de tek başlarına anlam ve kullanımları bulunmayan, yeni sözler yapmaya veya sözleri bir araya getirmeye yarayan dil birimleri de vardır. Bunlar, bağlı birimlerdir. Bağlı birimler, tek başlarına anlamları ve kullanımları olmayan, ancak söz köklerine ve gövdelerine gelerek yeni sözler türeten veya bu sözlerin bir araya gelişini sağlayan dil birimleridir. Ekleşmiş veya ekleşmemiş olabilirler.


Bağlı birimler, tek başlarına kullanılmazlar; çünkü bunların işaret ettikleri bilgilerin ortaya çıkabilmesi için ön bilgilere ihtiyaç vardır. Bağlı birimler, tek başına var olamayan bilgilerin adlarıdır: ‘sütçü’ bilgisi için ‘süt’ bilgisine; ‘koşucu’ bilgisi için ‘koşmak‘bilgisine, ‘Ağaç değil., ağaç gibi, ağaç için’ bilgileri için ‘ağaç’ bilgisine ihtiyaç duyulur.
Yapımlık bağlı birimler, eski bilgi-yeni bilgi ilişkilerinin adlarını iken, çekimlik bağlı birimler, bilgiler arası ilişkilerin adlarıdır.

Başka bir deyişle, bağlı birimler, ortaya çıkabilmeleri için bir başka varlığa (v + v) veya eyleme (v + e) gerek duyan bilgilerin adlarıdır. Bu yüzden tek başlarına kullanılamazlar. Bu tür birimler, birer bağlı biçim birimidir, çünkü varlık + varlık veya varlık + eylem ilişkisinde ortaya çıkan ‘bulunma, yön, sınır, benzerlik, neden, sonuç, vb.’ gibi bilgilerimizin adları, ancak bağlı birimler olabilirler ve bu bilgilerin var oluşları, ancak varlık + varlık veya varlık + eylem ilişkisi ile gerçekleşebilir.

Sonuçta, anlam ve kullanımlarını genişleten sözlük birimleri, yapımlık veya çekimlik bağlı birimler haline gelerek dilbilgiselleşirler:

Dillerdeki dil bilgisinin yapımlık ve çekimlik bütün bağlı biçim birimlerinin sözlüğün asıl birimlerinden doğdukları gerçeği, dilciliğin ön kabullerinden biridir. Bu olay, dillerde sürekli yaşanır. Çekime giren her sözlük biriminin genelleşerek önce yapımlık, sonra da, yeni biçim ve anlamıyla tekrar sözlüklük birimi haline gelmesi söz konusudur. İşte sözlük ile söz dizimi ve dil bilgisi arasında yaşanan bu dönüşüm, başka bir ifade ile, edinimle kullanım arasında yaşanan bu gerginlik, yeni bilgilerin doğum sancılarıdır.


Söz diziminde, dil kullanımında üretilen yeni büyük bilgilerin adları, asıl biçim birimlerinin çekimleriyle elde edilirler. Bu kullanımların genelleşmesi, onları sözlük birimi olmaktan çıkarıp, dil bilgisi birimi haline getirir. Türkçe adların edat ve eylemlerin yardımcı eylem kullanımları, dil bilgisi birimi haline gelişin en yaygın örnekleridir: yüzünden; dolayısıyla; bakımından; göre; ile; dahi; düşe yaz-; yaza bil- vb.
Böylece, dil kullanımında yer alan sözlük birimleri, anlam genişlemesiyle bağlı birim haline gelirler, dil bilgisi ögesi olurlar: anın uç-u ‘onun ucu’ > uçu-n > üçün > içün > için‘onun ucu veya ile > için’; yıgaç kip-i ‘ağaç kalıbında, ağaç görünüşlü’ > kibi > gibi‘kalıbında > gibi’; kıl- ‘kesmek’ > namaz kıl- ‘kesip atmak, bitirme > namaz kılmak’; gör- > baka gör- ‘bakıp görmek > sürekli bak; bil- > yaza bil- vb.krş. ek, edat, bağlı biçim birimi, sözlükselleşme.

Yorumlar (0)