15.08.2018, 20:11

SUAT ÖZER KİMDİR?

1970 Elazığ doğumludur. Hacettepe Bilimyurdu (üniversitesi) İngilizce Öğretmenliği yetkini (mezunu) olup on binlerce pırıl pırıl öğrenci yetiştirerek yurdumuza armağan etmiştir. “Öğrencilerimin her biri benim yazdığım en değerli yapıttır. Onlar benim geleceğe yazdığım, zamanı gelince açılıp okunacak mektuplarımdır” diyerek onlara olan inancını ve güvenini her zaman dile getirmektedir.

Dilbilimi ve kıyaslamalı kökenbilimi çalışmalarına büyük ilgi duymaktadır. Türkçemizin ve tarihimizin yeterince derinlemesine incelenmemiş olduğunu, bu yönde yapılacak çalışmalarla “dünya ve diller tarihini” değiştirebilecek bulgulara ulaşılabileceğini düşünmektedir. Kendisinden ve köklerinden utanç değil övünç duyan insanlara gereksinimimiz olduğunu ve bütün bilim alanlarında bu bakış açısı ve bu özgüvenle değerli bireyler yetiştirerek çok büyük ulusal başarılara imza atabileceğimize yürekten inanmaktadır.

Müzik ile ilgili çalışmalarını yıllardır severek sürdürmekte; bağlama, kopuz, gitar ve piyano çalmakta ve kendine ait onlarca bestesi bulunmaktadır. Birçok ünlü sanatçıyla birlikte stüdyo çalışmalarında bulunmuş; sesbilimi, ses mühendisliği (tonmaysterlik), düzenleme (aranje), uyum (armoni) konularında çok üst düzey bilgi ve birikimler edinmiştir.

Derinbilime (felsefe), yönetkeye (siyaset) ve uzay bilimine olan düşkünlüğü üst boyuttadır ve önümüzdeki yıllarda; düşüncelerini, sözlerini, şiirlerini ve tasarılarını içeren yeni bir betik (kitap) yayınlayacaktır. Ülke ve dünya sorunlarının kökeninde bilgisizliğin, niteliksizliğin ve sevgisizliğin yattığına inanmaktadır.

“İnsanların en büyük yanlışı; iyiliği övüp, kötülüğü sürdürmektir.” diyen Suat Özer “Dünya tarihinde söylenmiş güzel söz çoktur. Bizim yapmamız gereken şey ise; bu güzel sözleri, güzel davranışlara dönüştürmektir.” diyerek herkesi insan olmanın erdemlerine doğru yücelmeye ve yükselmeye çağırmaktadır…

TDH Nedir?

 

Türkçenin Diriliş Hareketi ve TDH Derneği, Türkçemize yön vermek üzere, her yaştan ve meslekten oluşan Türkçe gönüllülerini kapsayacak biçimde Yalçın Mıhçı ve Suat Özer tarafından kurulmuştur. “Türk demek Türkçe demektir. Ne mutlu Türk’üm diyene!” diyen büyük Atatürk’ümüzün başlattığı dil devrimini tamamlamak ana ilkemizdir.

2010 yılında kurulan TDH’nin (TÜRKÇENİN DİRİLİŞ HAREKETİ) tüzel kuruluşu olan TDHD (TÜRKÇENİN DİRİLİŞ HAREKETİ DERNEĞİ), dünya üzerindeki bütün Türklerin takip ettiği en büyük Türkçe topluluğudur. Türkçenin Diriliş Hareketi, kurulduktan yaklaşık 5 yıl sonra TDH Derneği adıyla 10.06.2016 tarihinde dernekleşmiştir. TDH Derneği Türkiye’nin en etkili STK’larının başında gelmekte olup 2016 yılında “Türk Dünyası En Etkin Sosyal Medya Kuruluşu” ödülünü almıştır. Bunun temel nedeni TDH’nin ABD, Kanada, Avrupa, Afrika, Orta Asya Türk Devletleri, Rusya, Arap Ülkeleri, Çin ve hatta Avustralya’dan bile çok sıkı takipçilerinin bulunmasıdır. Milyonlarca üyesi ve takipçisi olan TDH’nin gönderi erişimi aylık olarak 25-30 milyonu bulmaktadır. Türk dili, Türk tarihi ve Türk ekini (kültürü) üzerine araştırmalar yapan yüzlerce bilim insanı, araştırmacı ve eğitimcimiz TDH Derneği ile birlikte ülkemizin toplumsal ve ekinsel (kültürel) yaşantısına olağanüstü katkılar yapmaktadır.

TÜRKÇENİN DİRİLİŞ HAREKETİ DERNEĞİ, Türk Cumhuriyetleri arasında yıllardır özlenen, üzerinde çalışılan “TÜRKÇE DİL BİRLİĞİ”nin gerçekleşmesini sağlayabilecek tek oluşumdur. Bugüne kadar yapılan bütün dil birliği girişimleri sonuçsuz kalmıştır. TDHD bütün Türk dünyasını kucaklaması nedeniyle bu birliği sağlamaya çok yaklaşmıştır çünkü bizim hareketimiz bütün Türk ülkelerinde dilini seven tüm “halk tabanına” ve “toplum geneline” yayılmış bir harekettir.

TDH olarak yeni sözcükler türetilmesi konusunda çok önemli işler yapmış bulunuyoruz. Örneğin; İtalyanca olan tabela sözcüğü için önerdiğimiz “tanıtı” sözcüğü bütün üyelerimiz tarafından hiç yadırganmadan kullanılır olmuştur. Son zamanlarda en çok kullanılan yabancı sözcüklerden olan “selfie” sözcüğü için bizim önerdiğimiz “özçekim” sözcüğü hızla benimsenmiş ve Türk Dil Kurumunun açtığı yarışmada da birinci olarak onaylanmıştır. Üniversite yerine önerdiğimiz “Bilimyurdu”, konferans yerine önerdiğimiz “Sunuştay” sözcükleri gençlerimiz arasında özenle kullanılmaya başlanmıştır. Son yılların en gözde yabancı iliştirilerinden olan #tbt (throwback Thursday: geçen Perşembeden kesit) için önerdiğimiz #hgg (hey gidi günler) iliştirisi sosyal medyada büyük bir beğeni kazanmış ve hızla yayılmıştır. Gençlerimiz artık #tbt yerine #hgg iliştirisini kullanmaktadır. Türettiğimiz sevgideğer, topraktaş, özlence (nostalji), izleti (video) gibi yüzlerce sözcük artık günlük kullanımda yer bulmaya başlamıştır. Bunlar gibi binlerce doğru, kurallı ve tutarlı önerimiz zamanla toplum geneline yayılacaktır. Türkçesi varken yabancı olan sözcüğü kullanmak bizlere yakışmaz.

Amacımız Türkçemizin yozlaşmasının önüne geçmek ve olabildiğince arı, duru bir Türkçe yaratmaktır. Dünyada hiç yabancı sözcük içermeyen bir dil yoktur ancak amacımız bu oranı olabilecek en düşük düzeye çekmektir.  Tarih boyunca dilimiz; önce Farsça ve Arapça, daha sonraki yüzyıllarda ise Fransızca ve İngilizce kuşatmasına karşı sayısız ölüm kalım savaşı vermiştir. Türkçemiz, sapasağlam olan ulu kökleri sayesinde bu fırtınalardan kurtulmayı başarmış ancak çok büyük yaralar almıştır.

Saygılarımızla…

Suat Özer

Türkçenin Diriliş Hareketi Derneği-TDHD

Yorumlar (0)