19.08.2020, 20:31

Sülyek Karayüz yazıtı E39 1 dizgesinin çözüm önerisi

Sülyek Karayüz yazıtı E39 1 dizgesinin çözüm önerisi

1-Giriş


Değerli Dağarcık Türkiye okuyucuları nisan 1 ve mayıs yazınları ile 2 “Güneş Dili Türkçe” savına yönelik ön ısınma bilgileri-görüşleri ortaya konulmaya çalışılmıştı.  Geçmişte bu iki kısa dizgenin çözümü konusunda yapılan çalışmalar bu yazınlarda yoğun değerlendirilmemiş olsa bile kökten farklı çözüm önerileri ve bilgiler verilmesi amaçlanmıştı.


Dilin, en değerli varlığımız Türkçenin gerçek iyesi Türk budunudur. Türklerdir. Dilin yani Türkçenin korunması Türklüğün korunması demektir. Bu konudaki araştırmalar yabancıların seçimine bırakılamaz,  toplu çaba göstermek zorundayız. Göğün ve Güneşin çocukları Türklerin gelecek güzel yarınları için öz kültürümüzün, en değerli varlığımız güzeller güzeli ata dilimiz Türkçenin korunması ölümcül önemdedir.


Anımsayacağınız gibi nisan yazınımızda Güdül Salihler köyü kırsalındaki Türk kaya yazıtlarından bir bölüm çözümlenmeye çalışılmış; ek olarak aynı yazıttaki “ÜNGEŞ” anlamındaki damganın Tuva Özerk Cumhuriyetindeki Sülyek Karayüz yazıtındaki benzeri ile ilgisi de gösterilmişti.

1
Mayıs yazınında2 ise bu yazıtın E39, 2 damga dizgesi işlenmişti. Bu sayıda da E39, 1 dizgesinin işleneceği belirtilmişti. Bu çalışmamızda önce bu konuda geçmişte yapılmış bazı bilinen önemli olduğu düşünülen çalışmaları aktaracağız, ardından da çözüm önerimizi! Umarız ki bu yaklaşımın okuyucuların ilgisinin artmasına, içeriğe odaklanmalarına ek katkısı olur.


1 www.dagarcikturkiye.com/muhsin-durlu-gudul-turk-kaya-yazitlari-ve-gizemleri-yd-2.
2 dagarcikturkiye.com/muhsin-durlu-yazar-215.html
2-Diğer çalışmaların değerlendirilmesi
2. 1-H. Namık Orkun çözüm önerisi

2 Görsel 2b  (görsel 2a’dan kesilerek alınmıştır.)

Çözümleme altta aktarılmaktadır:

                                                                                                                   3 Görsel 3                                                                               4 Görsel 4

Not: Görüldüğü gibi görselde sarı çizgilerin içindeki kaya üzerinde, en üstteki E39, 1 numara ile tanımlanmış özgün dizge, üçüncü görselde “asıl metin” diye aktarılmış olan damgalardan farklıdır. Sağdan sola 3 ve 5’inci damgalar görseldeki özgün biçimlerinden farklı, kusurlu aktarılmış kanımca! Çalışmadaki açıklamalar aşağıda verilmektedir.
“Yazıt Sülyek köyünün yakınında bir kayanın üzerinde birçok resimlerin arasına dağılmış surette bulunmuştur. Fin sefer heyetinin eserinde bu yazıtın güzel bir resmi olup biz de bu resmi oradan aldık. Radloff haklı olarak bu yazıtların resimlerle bir alakasının olmadığını kaydetmektedir.


Yazıtlar o derece silinmiştir ki bunları sarih surette okumak mümkün değildir. Finlilerin kopyasından da bir netice elde etmek mümkün olmadığından biz de Radloff’ un okuma tecrübesine (deneme)* uymağa mecbur olduk.” Tercümesi (çevirisi) “ANIT KAYA”!  
Notlar: KY.1. BENKÜ aslında ebedi demektir. Binaenaleyh tam tercümesi (çevirisi) ebedi kaya demek olan bu söz abide, anıt demek olur. 
Sol alt (E39, 2) Mengi kün Güneş yılı, sağ alt “Üer apış” şeklinde anlamlandırılmıştı! 1


1 Bakınız, dagarcikturkiye.com/muhsin-durlu-yazar-215.html, s. 6


Radloff’ un yazıtların resimlerle ilgisi yoktur görüşünün tersine; günümüzde “deve güreşi” olarak bildiğimiz, yazıtta “Üer apış” olarak kazınmış Türk kaya damgalarının iki deve resminin altına yerleştirilmiş olması çok anlamlıdır. Yazıtlarla kaya resimlerinin aynı dönemden olduğunu açıkça kanıtlar niteliktedir! Ayrıca Üer apış anlamındaki damgalardan belirgin biçimde uzakta, yön gösterir gibi damga olması da bunu kanıtlamaktadır görüşüme göre!

* Not: Herkes tarafından “Bengü kaya” şeklinde çözümlenen kaya yazıtının okunma önerisinin “deneme” olarak nitelendirilmesi ya da tanımlanması düşündürücüdür kanımca! Denemenin doğruluğu konusunda tam bir görüş birliğine varılmış özetle!


-Çözümlemenin irdelenmesi ve bulgular
 Altta görülen Görsel 5 H. Namık ORKUN’ un TDK 529 sayılı (1994) kitabındaki Görsel 2b den alınmıştır.  Görseller Fin ekibinin resimlerinden alınmış olup E39, 2 damga dizgesi sarı çizilen alanın içine alınmıştır. H. Namık Orkun sonuç alınamadığı için alttaki Radloff’un çözümüne mecbur olunduğunu ifade etmektedir! Fin ekibinin çizdiği resimdeki damgalarla karşılaştırdığımızda sağdan sola üçüncü ve beşinci damgaların çok farklı olduğu görülmektedir. Özellikle üçüncüsü daha çarpıcıdır bu yönüyle; üstteki damganın solundaki aşağı çizgi alttakinde yoktur; damga ‘K’ olarak çizilip çözümlenmiş! Göktürk Abecesinde ‘K’ görsel 6a’ daki sağdan sola üçüncü damgadaki gibidir! Bu damganın ‘K’ olarak değerlendirilemeyeceği kanısındayım!

           Göktürk Abecesi kalın “K”             İnce “K”
1, 2 Atatürk Kültür Dil ve Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu Yayınları 529, Eski Türk Yazıtları, H. Namık Orkun, Yüksek Öğretim Kurumu Yayınları Matbaası, Ankara, 1994, s. 603


3 ,  4,  5, 6 Atatürk Kültür Dil ve Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu Yayınları 529, Eski Türk Yazıtları, H. Namık Orkun, Yüksek Öğretim Kurumu Yayınları Matbaası, Ankara, 1994, s. 604
2. 2- İgor L. Kızlasov’ un önerisi


Üstteki damga dizgesi;
TDK Belleten, Leonid R. Kızlasov -İgor L. Kızlasov, Sayan-Altay Türklerinin yeni Runik yazısı (85-136. sayfalar), 1990, Ankara, s. 87’ de aşağıdaki şekilde anlatılmaktadır.

“Sadece iki kısa ayrı yazıt bilinen Yenisey runik yazısının işaretleriyle kazınmıştır. Sadece onlar- da E39 geleneksel işaretinin korunduğu da söylenebilir. Onlardan birinin (Sulek I) bütün resim ve çizgilerden daha yukarıda yer alması da onun kayadaki en geç belirti olduğunu ileri sürmek için yeterlidir ( res. 2, 1). Türkologlar tarafından bir satır olarak yayınlanan bu metin (E 39 1, res. 3, 1) herkes tarafindan aynı okunmaktadır: Benkü Kaya “ebedi (anıt) kaya”. 


- Çözümlemenin irdelenmesi ve bulgular


E 39, 2 sağdan sola 2, 3, 4                                    E 39, 1 sağdan sola 2, 3, 4
E 39,1’in herkes tarafından (Thomsen, Radloff, H. Namık Orkun, Kızlasov.) Bengü kaya olarak okunduğu belirtilmektedir. E 39, 2 de “menkü kaya” ! (bakınız, TDK Belleten, L. R. Kızlasov - İ. L. Kızlasov, Sayan-Altay Türklerinin yeni Runik yazısı (85-136. sayfalar), 1990, Ankara, s. 89)       


Ancak iki dizgedeki sağdan sola ilk damga da B ve M, 5, 6, 7’ inci damgalar aynı olduğuna göre; bunlara ek olarak her iki dizgedeki 2, 3, 4’ üncü damgalar birbirinden çok farklı olmasına karşın çözümlemenin Bengü-Mengü kaya şeklinde; nerdeyse aynı anlamda olması mantıklı olamaz görüşüme göre!
1 Atatürk Kültür Dil ve Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu Yayınları 529, Eski Türk Yazıtları, H. Namık Orkun, Yüksek Öğretim Kurumu Yayınları Matbaası, Ankara, 1994, s. 604
2, 3, 4 , 5 TDK Belleten, L. R. Kızlasov - İ. L. Kızlasov, Sayan-Altay Türklerinin yeni Runik yazısı (85-136. sayfalar), 1990, Ankara, s. 89    

2. 3-  Kazım Mirşan önerisi
 “Ulu-Kem Sülyek Yazıtı. Yazıtın üst kısmındaki yazıyı Rahmetli Kâzım Mirşan: ËB-OÑ ËMÜ UQ ËS A. Karargâh (personel) yönetimi için ders" şeklinde okumuştur.” Bakınız,  https://okonuz.blogspot.com/2017/01/kuzey-dogu-anadoluda-kayalara.html, 24 Ocak 2017 Salı, sayfa sonu
-Çözümlemenin irdelenmesi ve bulgular
Çözümlemede ses değerlerinin nasıl düşünülerek verildiği; nasıl anlamlandırıldığı konusunda bilgi olmadığından irdeleme ve değerlendirme yapılamamaktadır! 


Bu çalışmada görsel 5’ teki şekilde damgalara ses değerleri verildiği görülmektedir. Anlamlandırılması ise:


(“ÖN-TÜRK ve EVRENSEL UYGARLIKLAR TARİHİNDE “İLK AÇILAN OKUL”. Bu okul(**) karargâh yönetimi, karargâh yönetecek personel için, ULUKEM vadisinde,  SULYEK’ te açılmıştır. SÜLYEK yazıtı adıyla bilinen “ÜE” yazıtının bulunduğu kayalara “EBİN EMÜ UQ ESA” şeklinde yazılan cümle: “KARARG H (personeli) YETİŞTİRMEK İÇİN VERİLEN DERS” demektir.”)  
-Çözümlemenin irdelenmesi ve bulgular
Bu çalışma da K. Mirşan tarafından ortaya konulan çözüm önerisinin benzeridir! Ses değerlerinin nasıl verildiği ve buna dayanarak yukardaki anlama nasıl ulaşıldığı bilgisi verilmemektedir; bu nedenle irdeleme ve değerlendirme yapılamamaktadır! Bu ses değerlerine göre verilen anlamın değerlendirilmesi okurlara bırakılmıştır!
 
1 Tarihin Başladığı Ön-Türk Uygarlığı - Turuz
https://media.turuz.com/.../1302-Tarixin_Bashladighi_On-Turk_Uyxarlighi-Resmi_Ta.
Tarihin başladığı ön-türk uygarlığı resmi tarihin çöküşü pdf, s.153
2 https://media.turuz.com/.../1302-Tarixin_Bashladighi_On-Turk_Uyxarlighi-Resmi_Ta, s.153

3- E39,1 Tamga dizgesinin çözüm önerisi

 
E39, 1 Sülyek Karayüz yazıtının en üst sırasındaki damga dizgesinin numarasıdır.


E39 1 için L. Kızlasov’ un görsel 5a ve 5b deki damgalar çözümlenmeye temel alınmamıştır!  Bu damgaların kusurlu olduğu kanısındayım. Çünkü anlamı aynı iki damga dizisinin yazılmasının doğruluğu amaç açısından kuşkuludur! Aynı şekilde iki farklı damga (E39 1 ve 2) dizisinin aynı anlamı vermesi de kuşkulu görünmektedir. Bu nokta L. Kızlasov’ un çalışmasının irdelenmesi-değerlendirilmesi bölümünde ele alınmıştı. 
Bu nedenle bu sıranın çözümü için, görsel 2a ve 2b’nin en üstündeki dizge kullanıldı! Çünkü bu görseldeki damgalardan sağdan sola üçüncü farklıdır. Ses değerleri verilip anlamlandırıldığında da iki damga dizgesinin ana başlık-alt başlık gibi düşünülebileceği kanısındayım. (Bu damgalar Fin çalışma grubundaki ressamlar tarafından kopya edilerek resmedilmiştir.) 
Anlamı farklı kılan sağdan sola 3. birleşik tamga olup; ayrıca bu tamga dizisinin anlam açısından, yaklaşık 74 damgadan oluşan yazıtın tamamı ile uyumlu “ana başlık” olduğu görüşündeyim. 


“ÜNGEŞ IYIL” isim tamlamasının anlamı mayıs çalışmasında verilmişti.  Dizgede farklı olan sağdan sola üçüncü birleşik damgadır. Sağdan sola üç damga birlikte ses değerleri şekildeki gibi verildiğinde BENG(ik)İS olarak çözümlenmekte ve bu seslerle anlamlandırılmaktadır. Dizgenin çözümlenip anlamlandırılması sırasıyla, aşamalı olarak aşağıda verilmektedir.


1-B (e), ben: E39 2 dizgesindeki damga “M” olarak değerlendirilmişti. Buradaki “B”! Kişi, eylem yapan öznedir. Sanki elimizi vurduğumuzda bağrımıza kendimizi anlatmaya çalıştığımız, imgelemeye çalıştığımız canlı varlık!


2-N(gök), G (gün - eş) 
3- Kırmızılı alandaki Orhun abecemizdeki ‘K” tamgamızdır. Saılı alanda yukarıdan aşağı‘İS’!
1, 2, 3 birlikte düşünüldüğünde anlamı güneş yılını benzettim; tanımladım anlamındaki ”Bengikis” sözcüğüne ulaşıyoruz. Bu sözcüğün olduğu dizgenin (E39, 1)Türk kaya yazıtının ana başlığı olduğu kanısındayım.  

4- Göktürk Abecesindeki “Ü”
5- Göktürk Abecesindeki çift sessiz damga “NG” ye (e)Ş eklenmesiyle oluşan birleşik damga
6- Damganın sağı “I”, solu “Y” 
7- Damganın sağında “I”, solunda “L” ( Bakü ağzında ‘iyil” var!)
 Açarsak,  güneş yılını “Bengikis” tim! Benzetme günümüzdeki deyişle! Bu sözcük dil ve kökenbilim bulgularında yeniden ele alınacak.
1 Atatürk Kültür Dil ve Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu Yayınları 529, Eski Türk Yazıtları, H. Namık Orkun, Yükseköğretim Kurumu Yayınları Matbaası, Ankara, 1994, S. 604
4- Bengikis sözcüğü için köken, anlam, yorumbilimi önerisi
Beng(ik)is sözcüğü günümüzdeki benzetmek, benzemek sözcüklerinin öncülü olarak değerlendirilmiştir. Benzetme sözcüğü dil tanımında da kullanılmıştı. Beniz sözcüğü de aynı düşünüşün ürünü kanımca. Türkçede –ki ya da –gi gibi ya da kimi (Azerbaycan ağzı) sözcüklerindeki benzerlik anlamı veren ektir. Mi ya da ‘bi’ seslemi (hece) ise öznedir. 
4.1-Kökenbilim
 Beng(ik)is sözcüğünün, Bengiz > beniz biçiminde de günümüze ulaştığı görüşündeyim. Kök sözcük “Bengi”( gök güneş gibiyim, göğe güneşe benzerim anlamında!) kanımca ve NG çift sessizindeki  “N” belirgin söylenip günümüze gelirken G düşmüş olabilir! Böylece beniz sözcüğüne ulaşıyor olabiliriz. Benzetme eyleminden türeyen ve ad olan beniz!
Etimoloji Türkçe - Türkçe Etimolojik Kelime İncelemeleri
https://www.etimolojiturkce.com/
←ETÜ menz, görünüş > beniz 
Tarihte en eski kaynak ( Mukaddimetü’ l-Edeb, 1300 yılından önce )


www.dagarcikturkiye.com/muhsin-durlu-gudul-turk-kaya-yazitlari-ve-gizemleri-yd-2, s. 9 (bakınız Güneş dil teorisi/ görseller)
Bu belge Anıtkabirdeki Atatürk müzesinin duvarında sergilenmektedir. Atamızın bu belgede “benzemek” sözcüğünün kökenini araştırdığını görmekteyiz. Belge 27 Ekim 1938 tarihlidir. “Atatürk bu savın sonradan yanlışlığını görüp caymıştır” benzeri sözler büyük bir yanlış ve saptırmadır.
 “Dil, ilk dili olacak düzeyde evrimleşmiş atalarımızdan başlayarak; birey olarak kavrayabildiğimiz, olan-biten her şeyin; zaman, ortam (uzay, hacim), yön ve hareket ana değişkenleri kullanılarak; “benzetme1 ” aşamasını geçecek şekilde şekiller ve sesler ile oluşturulan izdüşümüdür!” 


Atamızın dilin tanımındaki bu sözcüğü incelemesinin bana göre özel bir anlamı vardır; görüşüme göre tabi ki! Dilin kökeni için söylenen “dilin doğuşuna eşlik eden şeyin ne olduğu konusunda ise bir birlik yoktur” 2 görüşünü geçersiz kılacak bilgilere ulaşacağına inanmaktayım, eğer az bir süre daha aramızda olabilseydi!
Bu görevi tamamlamak Türk ulusunun sorumluluğundadır.


1 www.dagarcikturkiye.com/muhsin-durlu-gudul-turk-kaya-yazitlari-ve-gizemleri-yd-2, s.1)
2 file:///D:/0679-(1)_Chaghdash_Turk_Yazi_Dilleri-I-(Ahmet_Buran-Ercan_Alkaya)_(anadolu-2011)%20(1).pdf, s. 9, paragraf 5
4.2- Anlambilim
E39 2’ de Bengü ya da Bengi sözcüğü için; “ölümsüz-ebedi anlamında kullanılır, M ya da B özne olarak göğe (N) ve güneşe (G) benzetildiği için sözcük ölümsüz anlamı kazanmaktadır; ayrıca  – gi benzerlik ekidir” açıklaması verilmişti. “Alnı ak, güneş gibi parlıyor” benzeri deyimlerimiz vardır!
Türkiye Türkçesinde “beti benzi atmak, solmak” deyimi vardır. Alnımız özelikle bedenimizin diğer bölümlerinden konumu ve yapısı nedeni ile gün ışığını yoğun alır ve parlar! Yine Güneş devrede ve bu ilgi ve benzerlik nedeni ile “bengikis” sözcüğünden ses değişimleri sonunda ve ses düşmeleri de eklenince beniz > benzemek sözcüğüne ulaşmış olmalıyız.
Bengikis → bengiz → beniz benzeri dönüşümler olabilir. Kök sözcük “bengi”!


4. 3-Yorumbilim
Türkçe Güneş dilidir. Çünkü görüldüğü gibi bu iki damga dizgesi (E39 1 ve 2) Güneşle ilgilidir! Bengi, Bengikis sözcükleri güneşle ilgilidir. Sözcüklerin içinde bile güneş kurgulanmıştır. E39 1 bu yazıtın ana, E39 2 alt başlığıdır. Yazıt Türkçe ve Türklük için çok önemli bilgiler içermektedir. Dilin kökeni, Türk söylencelerini aydınlatabiecek bilgiler de vardır, ilerde çalışmalarımda işleyeceğimi ummaktayım!
Yaşam için ne kadar bağımlı olduğumuz açıktır güneşe, ama dilin oluşmasındaki ilişkinin niteliği de görüldüğü gibi “organik ilişki” diyebileceğimiz kadar belirgindir kanımca. 


5-Özet
Umuyorumki nisan ve bu yazınla birlikte değerlendirme yapıldığında Sülyek Karayüz Türk kaya yazıtındaki en üstte kazınmış iki kısa dizge için mantıklı ve bütünlüğe ulaşmış bir çözüm önerisi ortaya konulmuş olsun. Atatürk’ün aramızdan ayrılmadan önce; 27 Ekim 1938 tarihli belgede; yaşamının son döneminde bile bu konuda çalıştığı; gerçeğin Türk ve Türkçe karşıtlarının “Atatürk sonradan anlamsızlığını görüp caydı!” söylemlerinin tersine görüşte olduğu açıkça görülmektedir. Atamız “benzemek” sözcüğünün kökenini çalışmış!
Sağ üst yazıtın ana başlığı ”Bengikis Üngeş Yılı”; sol alt ”Bengü Kün Üngeş Yılı”
Öneriler birlikte yazıldığında, 
Bengikis Üngeş Yılı ↔ Bengü Kaya (Radloff; H. N. Orkun, Kızlasov ve diğer araştırmacılar) ↔ EBİN EMÜ UQ ESA (Kazım Mirşan; Haluk Tarcan)


Not! Mayıs 2020 Dil, Tarih, Toplum adlı çalışmaya ek ve düzeltme!
Anımsanacağı gibi çalışmada Elegeş 1 dizgesindeki “kürt” dendiği öne sürülen 7 (yedi) tamga açıklanmıştı.      
K  / ÜN / (e) R (i)    T (i) L / K (h, a)N
1     2     /      3         4      5  / 6         7
Küneri Tilkan sözcükleri değişmeyecek! Ama bu dizgeye 5 tamga daha eklenince anlam çok daha tutarlı olacak. Bu kez biraz uğraşıp tamgaları da çizeceğim! Akademisyenlerden de bu arada hiçbir geri bildirim gelmedi. Bakalım nereye kadar yok sayıp susabilecekler! Bu kez ‘paint’ le çizdiği 12 tamgayı ekliyorum. Ünlüler ayraç içinde gösterilmektedir. Sağdan sola ses değerleri verildi. 

Sağdan sola, K / ÜN / (e) R (i) // T / (i) l / K(a) / N / L (ı) // U / R (u) / NG (u) 


K tamgamız. Anlamı çalışmanın yazarına göre güneştir. 
İkinci şekil iki tamgadan oluşan birleşik damgadır. Sarı bölüm ‘Ü’, mavi bölüm ‘N’. Birlikte ‘ÜN’! Bütün bu saptırmalar buradaki birleşik tamganın Ü ya da Ö olarak (değil) değerlendirilmesine dayanarak yapılmış. Ayrıca konuyla ilgili araştırmacılar ve öğretim üyeleri Ö ve Ü tamgalarını aynı ve burada çizildiği gibi biliyorlar! Değil!
İnce “R” tamgamız. 
Böylece ilk üç tamga “K ÜN (e) R (i). Bildiğimiz çok yaygın soyadı olan güneri sözcüğü. Türkler zaten güneşçidir, adımızda sözcüğün yönü güneş, inancımızı tanımlayan Tanrı sözcüğünde yine güneş, adımzda güneş olduğuna göre dilimiz Türkçe de güneşin dili olmak zorunda.
Orhun abecesindeki ‘t” tamgamız.
Orhun abecesindeki ‘l’ (dildeki  ‘l’ görüşüme göre) (çalışma büyümesin diye, yazmamayı seçtim ne yazık ki!)
Orhun abecesindeki ‘k” tamgamız. (t’nin zıttı, kaya, kalın k!)
Orhun abecesindeki ‘N” tamgamız (gök yani)
Orhun abecesindeki ‘L’ tamgamız. Elimizle ilgili “l’ !
Böylece sözcük T(i) / l / K (a) / N / L(ı)  Türkçede sözüne uygun anlamlı Dilhan adı var. Tilkan dan sonra gelen L tamgasına (ı) sesi verince  –lı elde ederiz. Türkçe eklemeli dil değil mi? Buna kusursuz uyan bir örnek oldu. Günümüzdeki delikanlı bana göre. Sözleri ve yaptıkları (ettikleri, eli) (a)N ‘a uyan gençlere delikanlı deriz. 
Orhun abecesindeki ‘U’ ( < olursa O olmalı ses )
Orhun abecesindeki kalın ‘R’. Bu tamgamızın ıcığını bıcığını da yazacağım ilerde umuyorum ki! Çok güzel olduğunu söylemeliyim. Az bilme isteğiniz uyansın değerli okurlarım.
Orhun abecesindeki ayrı bir NG! Önceki çalışmalarımda iki çizgili olanı açıklamıştım. Gök oylumdur, üç boyutludur değil mi? Bu tamgada da (bana göre anlamlı ideogram) kare gibi bölüm ‘N’ yani göktür. Ortasındaki nokta G yani güneştir. Bu konuda böyle açıklama var mı bilmiyorum. Şimdiye dek denkgelmedim!
Orhun abecesindeki ‘U’ yine.  
Birlikte, U / R / (u) NG / U. Yani savaşçı, (v) uruşçu! Türkçe olağanüstü güzel değil mi? Şimdi gördüm. Atalarımız gökteki güneşi düşünerek savaşıyorlarmış! Vuruşma NG için! Sözcüğün yönü yani tümleci NG. Gök ve güneş. Tanrı!
Özetle değerli okurlar, bu dizgede Kürt ilkanı alp urungu murungu yok! Güneşin erleri (küneri) tilkanlı (delikanlı-genç) urungu (savaşçı) lar var!
Çalışmamız sonlandı. Güneş ısıtsın, aydınlatsın hepimizi. Sağlıcakla, sevgiyle kalın.


Not: Yukarıdaki yazının telif hakkı T.C. 5836 Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre yazarına aittir. Tümüyle iktibas edilemez ve kısmen atıfta bulunup, kaynakça belirtilmeden alıntı yapılamaz.    
                                                                                            Bursa, 19/08/2020


Kaynakça:
1-[PDF] Osman Fikri Sertkaya ve Türk Runik Metinleri
E AYDIN - EJOS, 2006 - cms.inonu.edu.tr
 
2- [PDF] Küreselleşme Sürecinde Türkiyat Araştırmalarının Yeri ve Önemi C GELEKÇİ - Yayına Hazırlayanlar, 2006 - turkiyat.hacettepe.edu.tr
 
3-[PDF] Türk “Runik” Alfabesinin Kökeni
G Clauson - Dil Araştırmaları, 2012 - dergipark.ulakbim.gov.tr

4-TDK Belleten, Leonid R. Kızlasov -İgor L. Kızlasov, Sayan-Altay Türklerinin yeni Runik yazısı (85-136. sayfalar),1990, Ankara
5-Kırgızların Eski Yazısının Tarihi Hakkındaki Görüşler
M Nurmatov - Dil Araştırmaları, 2015 - dergipark.gov.tr
 
6-Atatürk Kültür Dil ve Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu Yayınları 529, Eski Türk Yazıtları, H.Namık Orkun, Yükseköğretim Kurumu Yayınları Matbaası, Ankara, 1994
7-Ortaçağ'da Türklerde Bilginin Varlığı
M Özmenli - The Journal of Academic Social Science, 2012 - acikerisim.giresun.edu.tr
 
8-Türk Runik Alfabesinin Kökeni
LY TUGUŞEVA - Türk Dili Araştırmaları Yıllığı-Belleten, 2012 - dergipark.gov.tr
 
Düzeltme notu:dagarcikturkiye.com/muhsin-durlu-yazar-215.html, s. 6,
 
“En eski yazılı kaynaklar, şimdilik, M.Ö. 3000’den daha ileri gitmemektedir. Sibirya’nın Irkuts bölgesinde yer alan Lena kaya resimlerinin çizilişi ise M.Ö. 14- 12 binlere kadar uzandığına göre arada kalan yaklaşık 10 bin yıl aydınlatılmaya muhtaçtır “13.” altta belirtilen kaynaktan alıntıdır.
www.dieweltdertuerken.org ›Home › Vol 1, No 1 (2009) › DEMİR Türk Tarihinin ve Kültürünün Kaynağı Olarak Kaya Üzeri Resimler , s 15

Yorumlar (3)
Sedat, Azra, Kağan- İTÜ 4 yıl önce
İlgiyle takip ediyoruz. Teşekkürler.
muhsin durlu 4 yıl önce
Akıllı, İTÜ lü tilkanlı karındaşlarım. İyi ki varsınız! Hepinizi içten öpüyorum.
Soykan 4 yıl önce
Süper gerçekten. Alkışlarımla