20.06.2018, 12:01

SÜMERLİ LUDİNGİRRA'DAN ÇAĞLAR SONRASINA MEKTUP...

SÜMERLİ LUDİNGİRRA'DAN ÇAĞLAR SONRASINA MEKTUP...


"Ailelerimiz dağıldı. Tarlalarımız, bahçelerimiz kurudu, hayvanlarımız açlıktan öldü ve böylece kökü binlerce yıl önceye dayanan ulusumuz yoruldu, dayanamıyacak hale geldi ve içimize yavaş yavaş sızıp bizi yiyen yabancıların kucağına bırakıverdi kendini. Onlar yönetiyor bizi şimdi.''

"Bu öyküleri neden yazıyorum?
Ben bir Sümerli öğretmen, şair ve yazarım. Yaşım yetmişbeşi bulduğundan öğretmenliği bıraktım çoktan; fakat şairlik ve yazarlığım ölünceye kadar sürecek herhalde."

"Bu yaşam öykümü daha çok gelecek nesiller için yazmaya başladım. Bizim ulusumuz, dilimiz, geleneklerimiz, sosyal yaşantımız, sanatımız unutuluyor artık."

"Bu güzel ülkemize her taraftan göz diktiler. Göklere uzanan basamaklı kulelerimizin, görkemli tapınaklarımızın, arı gibi işleyen çarşılarımızın, her tarafa ulaşan kervanlarımızın, dümdüz uzanan yollarımızın, boy ürün veren tarlalarımızın, nehirlerimizde ve açtığımız kanallarda salına salına yüzen teknelerimizin, dolup taşan iskelelerimizin, her tür bilgiyi veren okullarımızın ünü uzak ülkelere kadar yayıldığından; ilkel olan bu ülkelerin halkı kıskandı bizi."

"Fırsat buldukça üzerimize saldırdılar. Kentlerimizi yakıp yıktılar. Biz yaptk onlar yıktılar, biz yaptık onlar yaktılar. Halkımız hatta krallarımız tutsak oldu."

"Ailelerimiz dağıldı. Tarlalarımız, bahçelerimiz kurudu, hayvanlarımız açlıktan öldü ve böylece kökü binlerce yıl önceye dayanan ulusumuz yoruldu, dayanamıyacak hale geldi ve içimize yavaş yavaş sızıp bizi yiyen yabancıların kucağına bırakıverdi kendini."

"Onlar yönetiyor bizi şimdi.
Topraklarımıza ilkel geldiler; sayemizde uygar olmaya başladılar. Ne yazıdan, ne tarımdan, ne sanattan, ne dinden, ne okuldan, ne attan, ne arabadan, ne aydan, ne yıldan haberleri vardı."

"Hepsini bizden öğrendiler. Sonra da biz yaptık, biz bulduk diye öğünmeye başladılar. Hep korkuyorum, bir gün gelecek; adımız da, uygarlığımız da unutulacak."

"Biz ne yaptık, ne başardıysak hepsini onlar üstlenecekler. Bu durum beni yıllardan beri üzüyordu."

"Ben küçük bir adamım, bunu önlemek elimden gelmez diye yakınıyordum. Bir gün birdenbire aklıma geldi. Ben bir yazar olduğuma göre, ulusumuzun bulduklarını, başardıklarını, geçmişimizi, geleneklerimizi, ne kadar uygar olduğumuzu, gerek Sümerliliklerini unutmaya başlayan gençlerimize, gerek daha sonra gelecek kuşaklara neden yazılarımla bildirmeyeyim dedim ve yaşamöykümü yazmaya karar verdim. Böylece her tarafa, herkese, her çağa ulaşacağımı umut ediyorum."

"Çocukluğumdan bugüne tüm yaşantımı anımsamanın, ulusumuzun binlerce yıllık geçmişini çıkarıp bir araya toplamanın pek kolay olmayacağını tahmin edersiniz herhalde."

"Fakat ben bu yaşa kadar bir çok olaya tanık oldum. Arşiv ve kütüphanelerde araştırma yaptım. Büyüklerimizden , çevremden bilgiler topladım. Şimdi bu biriken bilgiler ışığı altında, yaşamımıza ait anılarımla birlikte ulusumuzun başından geçen acı tatlı olayları, gelenek ve göreneklerimizi, inançlarımızı, Tanrılarımızı size tanıtmaya çalışacağım."

"Şiirlerimizden, destanlarımızdan, masallarımızdan örnekler vereceğim. Bunları sizi sıkmadan okutabilirsem ne mutlu bana!"

"Bizim uygarlığımız belki binlerce yıl sonra yaşayan insanlara da geçecek. Bizim attığımız temeller üzerine yenilerini koyacaklardır."

"Ah! Onlar da bizi hatırlayıp bıraktığımız kültür mirası için teşekkür edebilseler..."

TDH DERNEĞİ ONUR KURULU ÜYESİ DOÇ. DR. MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ

Ludingira'nın Yaşam Öyküsü Tablet 1.

Yorumlar (0)