Dünya dili denen İngilizcenin ne kadar 'toplama' bir dil olduğunu görelim.


Toplumca çok özendiğimiz o İngilizce neymiş bir görelim...

Nasıl toplama bir dil olduğunu iyi bilelim...

80 bin İngilizce sözcüğün kökenlerini inceleyen bir çalışmada (Thomas Finkenstaedt, Dieter Wolff; Ordered Profusion, 1973) İngilizce sözcüklerin kökenleri şöyle belirlenmiştir:

Fransızca ve eski Normanca: %28.3
Latince: %28.24
Almanca ve eski İngilizce: %25
Yunanca: %5.32
Bilinmeyen: %4.03
Özel adlardan türeyen: %3.28
Diğer: %1'den az.


Bin ayrı belgenin incelendiği bir araştırmaya göre (Joseph M. Williams, Origins of the English Language of 10,000 words), en çok kullanılan 10 bin İngilizce sözcüğün kökenleri şöyle bulunmuştur:

Fransızca: 41%
Eski İngilizce: 33%
Latince: 15%
Eski Normanca: 2%
Flemenkçe: 1%
Diğer: 10%

Dipçe: Eski Normanca, İngiliz dilinde "Anglo-French" olarak geçmektedir. İngiliz etkisi ile değişmiş Fransızcadır. Eski İngilizce denen dil ise, İngiliz etkisiyle değişmiş eski Almancadır.

İngilizcenin kökeni ve kısa bir tarihi


İngilizce dilinin tarihi aslen MS. 5. yüzyıl boyunca Britanya’yı istila eden üç Cermen kavminin adaya ayak basması ile başlamıştır. Anglo, Saksonlar ve Jütler isimli bu kavimler bugünkü Danimarka’dan ve Almanya’nın kuzeyinden çıkıp Kuzey Denizini geçerek adaya varmışlardır. O zamanlarda Britanya’nın yerleşimcileri Kelt dilini konuşuyorlardı. Ancak Keltçe konuşanların çoğu işgalciler tarafından başta bugünkü Galler, İskoçya ve İrlanda olmak üzere adanın batısına ve kuzeyine doğru itildiler. Anglolar Englaland’dan gelmişlerdir ve dillerine “Englisc” denilmekteydi. Bu sözcüklerden de bugünkü “İngiltere” ve “İngilizce” sözcükleri türetilmiştir.

Eski İngilizce (MS. 450-1100)


İstilacı Cermen kavimleri Britanya’da günümüzde Eski İngilizce dediğimiz bir dile evrilen benzer dilleri konuşmaktaydılar. Eski İngilizce ne ses ne de biçim olarak bugünkü İngilizceye benzemekteydi. Anadili İngilizce olanlar Eski İngilizceyi anlamada çok büyük zorluk çekmektedirler. Yine de, Çağdaş İngilizcede en yaygın olarak kullanılan sözcüklerin yaklaşık 1/3'ü Eski İngilizce kökenlidir. Örneğin, be, strong ve water Eski İngilizceden türetilmiştir. Eski İngilizce 1100 yıllarına kadar konuşulagelmiştir.

eski-ing-yazi

Eski İngilizcede yazılan bir şiir olan Beowulf’tan bir parça


Orta İngilizce (1100-1500)


1066 yılında Normandiya Dükü olan Fatih William İngiltere’yi işgal etmiştir. Normanlar adı verilen bu topluluk Kraliyet Mahkemesinin ve hakim olan ve ticaret yapan sınıflarının dili haline gelen bir tür Fransızcayı da beraberlerinde getirmişlerdir. Bu süreçte belli bir dönem boyunca alt sınıflar İngilizce konuşurken üst sınıflarda Fransızcanın konuşulduğu bir tür dil sınıfı ayrımı yaşanmıştır. 14. yüzyıla gelindiğinde ise İngilizce birçok Fransızca sözcüğün içine eklenmesiyle birlikte İngiltere’de baskın dil konumuna yükselmiştir. Bu dile Orta İngilizce adı verilmektedir. Bu dil, ünlü şair Chaucer’in dilidir (1340-1400). Ancak yine de günümüzde anadili İngilizce olanların anlamakta güçlük çektiği bir yapıdadır.

orta-ingilizce

Chaucer’in Orta İngilizcesinin bir örneği

 

Çağdaş İngilizce


Erken Çağdaş İngilizce (1500-1800)

Orta İngilizcenin sonuna doğru telaffuzda ani ve farklı bir değişimle birlikte sesliler çok daha kısa bir şekilde söylenmeye başlandı. 16. Yüzyıldan itibaren ise Britanyalılar dünyanın farklı yerlerinden birçok halkla iletişim içine geçtiler.

 

Bu ve Rönesans’ın klasik öğrenimi birçok yeni sözcük ve deyimin dile girmesine neden oldu. Matbaanın icadı basılı olarak ortak bir dilin de ortaya çıkması anlamına geliyordu. Yayınlar ve betikler daha da ucuzlaştı ve daha fazla insan okumayı öğrendi. Matbaa ayrıca İngilizcenin dilbilgisi kurallarını sabitledi ve birçok yayınevinin yer aldığı Londra ağzı ölçünleşti (standartlaştı). 1604’te ilk İngilizce sözlük basılmıştır. (Bizim Orhun yazıtlarımız 733 yılında dikildi, Divanı Lügatit Türk 1072'de yayınlandı.)

hamlet

Hamlet’in ünlü “Olmak ya da olmamak” mısraları Shakespeare tarafından Erken Modern İngilizcesinde sözcük alınmıştır.

 

Geç İngilizce (1800-Günümüz)

Erken Dönem İngilizce ile Geç Dönem İngilizce arasındaki temel fark sözcük bilgisidir. Geç İngilizce iki ana etmenden kaynaklanan birçok yeni sözcüğe sahiptir: İlk olarak, Uran (sanayi) Devrimi birçok yeni sözcüğün bulunmasına yönelik bir gereksinim ortaya çıkarmıştır. İkinci olarak, en yüksek zamanında İngiliz İmparatorluğu yeryüzünün dörtte birini kaplamıştır ve bu da İngilizce dilinin birçok ülkeden yabancı sözcükleri içine alması sonucunu doğurmuştur.

Sonuç olarak diyebiliriz ki İngilizce derleme/toplama bir dildir ve Türkçemize göre çok yeni ve genç bir dildir. Bilim ve uran (sanayi) çağında en güçlü olan ülkenin dili dünyaya egemen olacaktı ve bu uğur (şans) İngilizlere güldü. İngilizcenin "dünya dili" sayılması bundandır. Osmanlının ilk dönemlerindeki gücümüzü koruyabilseydik ve matbbayı/bilimi en kısa sürede yaşantımıza soksaydık bugün dünya dili İngilizce değil Türkçe olacaktı...

Saygılarımla...

Suat Özer

 

Yorumlar (0)