Türkçede Deniz Sözcüğü Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın
TDH Sözlükleri
07.10.2017, 10:50 07.10.2017, 10:50
Türkçede Deniz Sözcüğü
Deniz sözcüğü birçok deyimimizde ve atasözümüzde geçer:
Kökenlemesi: teñ+(İ)z
teñ : göl, bataklık.
+z : genişletme eki.
Göktürk yazıtlarında deniz sözcüğü yoktur. Onun yerine taluy sözcüğü vardır. Taluy sözcüğünün, Türkçe tal- "dalmak" kökünden türediği düşüncesi de vardır. İlk kez Divanü Lügat'it Türk'te denk geldiğimiz deniz (ilk biçimi teñiz), Türkçeden Eski Moğolca'ya geçmiştir. Ses değişimlerinden sonra teñiz sözcüğü Çingiz/Cengiz olmuştur. Cengiz Han'ın adı da buradan gelmektedir. Deniz sözcüğü bütün çağdaş Türk lehçelerinde aynıdır.
Türkiye Türkçesinde deniz sözcüğü ile kurulmuş 92 birleşik sözcük vardır: içdeniz (bir deniz türü), deniz mavisi (bir renk), denizanası (bir yılkı), denizaltı (bir taşıt), denizüzümü (bir bitki) gibi.
Prof. Dr. Şükrü Halûk Akalın
Deniz sözcüğü birçok deyimimizde ve atasözümüzde geçer:
Deniz bindirmek: Birden bire fırtına gelmesi.
Deniz tutmak: Sallantıdan etkilenmek.
Denizde kum onda para: Çokluğu anlatır.
Denizdeki balığın karada komisyonculuğunu yapmak: doğmamış çocuğa don biçmek.
Denizden çıkmış balığa dönmek: Ne yapaağını bilememek, şaşırmak.
Denizi geçip çayda boğulmak: Zoru başarıp kolayda takılmak.
Denize girse denizi kurutur: Uğursuz kişiler için söylenir.
Boğulacaksan büyük denizde boğul: Yaptığın işi bir anlama gelecek biçimde yap.
Deniz bal olmuş, fukara kaşık bulamamış: Şansızlığı anlatır.
Deniz yanında kuyu kazılmaz: Büyük işlerin yanında küçük işlerin bir anlamı yoktur.
Deniz dalgasız, kapı halkasız olmaz: Her nesne kendine özgü nitelikleriyle bilinir.
Deniz dalgasız, gönül sevdasız olmaz: Her nesne kendine özgü nitelikleriyle bilinir.
Deniz kenarında dalga eksik olmaz: Her nesne kendine özgü nitelikleriyle bilinir.
Denize düşen yılana sarılır: Güç bir durumdan kurtulmak için her kurtarıcıya başvurulabilir.
Lafla pilav pişerse deniz kadar yağı benden: Söz söylemekle iş başarılmaz.
Karpuz kabuğunu görmeden denize girme: İşi yapmak için uygun zamanı bekle.
Fare düşmekle deniz murdar olmaz: Karaçalarak birini kötülesen de o değerinden bir neñ yitirmez.
İnsanı el, denizi yel azdırır: İnsanlar, başlarının sözleriyle sinirlenebilir.
Kediye pisliğin ilaç demişler, gitmiş denize pislemiş: Kişi kendini bilmezse ve başkalarının pohpohlamasıyla davranırsa sonunda kendini rezil eder.
Kökenlemesi: teñ+(İ)z
teñ : göl, bataklık.
+z : genişletme eki.
Göktürk yazıtlarında deniz sözcüğü yoktur. Onun yerine taluy sözcüğü vardır. Taluy sözcüğünün, Türkçe tal- "dalmak" kökünden türediği düşüncesi de vardır. İlk kez Divanü Lügat'it Türk'te denk geldiğimiz deniz (ilk biçimi teñiz), Türkçeden Eski Moğolca'ya geçmiştir. Ses değişimlerinden sonra teñiz sözcüğü Çingiz/Cengiz olmuştur. Cengiz Han'ın adı da buradan gelmektedir. Deniz sözcüğü bütün çağdaş Türk lehçelerinde aynıdır.
Türkiye Türkçesinde deniz sözcüğü ile kurulmuş 92 birleşik sözcük vardır: içdeniz (bir deniz türü), deniz mavisi (bir renk), denizanası (bir yılkı), denizaltı (bir taşıt), denizüzümü (bir bitki) gibi.
Prof. Dr. Şükrü Halûk Akalın