Türkçeden İtalyancaya, İtalyancadan Türkçeye Geçen Sözcükler
Bir Meltem ve Fırtına
Venediklilerden öğrenip de yoğun olarak kullandığımız sözcüklerden bazıları “meltem, fırtına, banyo ve balkon”dur. Meltem sözcüğü İtalyanca “mal tempo”nun yani kötü havanın kulaktan duyup da değişmiş halidir ve Türkçede denizden gelen esinti anlamını kazanmıştır.

Venedikli gemicilerle denizde karşılaşan Osmanlının denizcilerinin kulağına gelen bu sözcük dillerinde meltem haline gelmişti. Yine başka bir sözcük olan “fırtına” ise “fortuna”dan gelmekte olup şans anlamına gelmektedir.

Venedikli denizciler denizde hava bozduğunda “porta sfortuna” (Türkçede uğursuzluk ile ifadelendirebiliriz.) Derlermiş. Muhtemelen Osmanlı gemicileri de rüzgarın şiddetini arttırmasının ardından Venediklilerin her seferinde tekrarladıkları bu sözcüğün havanın bozması anlamına geldiğini düşünmüş olmalılardır.

Banyo
Banyo sözcüğünün İtalyanca yazımı “bagno”dur. İtalyanlar Türk hamamlarına günümüzde hala “hamam” demektedirler. Venedik belgelerinde ayrıca kaplıcalar için de hamam tabirinin geçtiğini bizzat tespit ettim. Hamam sözcüğü bizde zaman içerisinde anlam kaymasına uğramış ve daha genel yıkanma yerleri olarak algılanır olmuştur. Evlerde yer alan yıkanma yerleri ise banyo sözcüğü ile ifadelenir olmuştur. Türkçede banyo ise YUNAK sözcüğüdür. Hamam Arapçadır.

Balkon ve Teras
Balkon sözcüğünün de İtalyancadaki kullanımı “balcone”dir. Sözcüğün İtalyancadan Türkçeye geçmesinde muhtemelen Osmanlıların balkonlu evleri ilk defa Venediklilerde görmeleri etken olmuştur. Venedik’te de evler çok eski olmasına rağmen genellikle minik balkonları yine de mevcuttur. Bugün ki manada geniş balkon ise “terrazza” yani “teras”tır.

 

Venediklilerin dilimize kazandırdığı oldukça çok sayıda denizcilik terimi vardır. Osmanlılar

Denizcilikle ilgili sözcüklerin çoğunu Venediklilerden öğrenmişlerdir. Kalyon, kadırga, fırtına,

Meltem vs gibi. Elbette ticaret ile ilgili sözcüklerde Osmanlı Devleti ile Venediklilerin ilişkileri

Neticesinde Türkçeye İtalyancadan geçmiştir. Müzik terimleri ise sadece Türkçeye değil

Dünyanın bütün dillerine İtalyancadan geçmiştir. Arya, opera, nota, tenor, bas, bariton, soprano, allegra, andante vs. Bütünüyle İtalyancadır.

Türkçeden İtalyancaya ise 146 sözcüğün geçtiği saptanmıştır.

Il Divano
Divan sözcüğü Sümerlere kadar dayanır.

~ Ar/Fa dīwān ديوان 1. Hükümdarın danışma meclisi, 2. Defter, özellikle resmi karar ve hesap defteri, şiir koleksiyonu ~ ofa dīvān yazı kurulu, sekretarya << efa *dipi-vahana- yazı-evi ≈ Akad duppu yazı tableti ~ Sumer dup- yazı
Venedik ile Osmanlı Devleti’nin yüzyıllara yayılmış olan karşılıklı ilişkileri de iki ülkenin

Sözcük alışverişinde bulunmalarına neden olmuştur. Bu sözcüklerden biri halen daha

İtalyancada yaygın olarak kullanılan “divan” (İtalyancaya “divano” olarak geçmiştir.) Dır.

İlginçtir ki divan demesini Osmanlılar'dan öğrenen İtalyanlar hala bu sözcüğü kullanırken, biz yüzyılda Fransızca akımının etkisiyle divan yerine “kanepe” sözcüğünü dilimize kabul

Etmişiz. Fransız modası mobilyalar isimleriyle dilimize girerken ve “divan”ı da unutulmaya yüz tutmuş antika bir sözcük haline getirmiştir.

Il Sciacallo
Bunlardan en ilginçlerinden biri çakal sözcüğüdir. Sciacallo, jacal, sciacal olarak İtalyancaya

Geçen bu sözcüğün orijini Türkçedir.

Lo yogurt
Hepimiz biliriz ki yoğurt orijinal bir Türkçe sözcüktür ve tüm dünya da yoğurda bizim gibi

“yoğurt ya da yogurt” der. Yoğurt gibi kabul gören bir sözcük de ayrandır; ancak sıcak yaz

Günlerinin serin içeceği ayranı bizim içtiğimiz gibi çok içen bir ülke yoktur. Muhtemelen bunda en önemli neden biz de yoğurdun krema kıvamında ve tatlımsı olmamasından kaynaklanmasıdır. Bununla birlikte cacık sözcüğü de Türkçedir. Ancak İtalyancada bu sözcük

Yunancada kullanıldığı haliyle “zaziki” diye telaffuz edilmektedir.

Döner
Ayrıca dünyanın neresine giderseniz gidin “döner” dönerdir. Bulgur da değişmeden Türkçe

Olarak İtalyanca dilinde kullanılmaktadır. Aynı şekilde lokum da değişmeyen sözcüklerden biridir.

Dilimize İtalyancadan geçmiş ve bugün hala kullanmakta olduğumuz sözcükler ise genel olarak şunlardır:

DİLİMİZE İTALYANCADAN GEÇMİŞ SÖZCÜKLER
Abluka, acente, alabanda, alabora, alafranga, alaturka, alto, andante, antika, aria, arma, armada,

Armonika, arnika, aroma, arya, avara,

Babafingo, balina, balo, balya, balyemez, balyos, bandıra, bando, banka, bankamatik, banko,

Banyo, baraka, baret, baston, batarya, bavul, baza, berber, bezelye, bilanço, bilardo, bilye, bira,

Birahane, boca, bomba, bono, borsa, branda, bravo, brokoli,

Cıvata, ciro, conta, cunda, çaçaron, çapa, çapari, çikolata, çimento, çinko,

Dalya, dama, damacana, dara, depozito, diaspora, diploma, duka, düello, düet, dümen, düzine,

Entrika,

Fabrika, faça, falçata, falso, familya, fanila, farbala, fatura, fırkateyn, fırtına, fileto, filika, filo,

Fino, firma, fiyaka, fiyasko, fiyonk, flama, fora, forma, forsa, foya, francala, frengi, fulya, furya,

Fünye,

Gala, galeta, gardiyan, gazete, gazino, gondol, gusto, güverte,

Heyamola,

Iskarta, ıspatula, ıstampa, imparator, iskarpela, iskarpin, iskele, iskonto, ispir, ispiralya, ispirto,

İşporta, izbandut,

Jandarma, Japon,

Kadastro, kadavra, kadro, kalafat, kalyon, kamara, kamarot, kampana, kampanya, kanaviçe,

Kanca, kandela, kanto, kapora, kaporta, kaptan, kaptanıderya, kapuçino, karabina, karamela,

Karantina, karavana, karavela, karga, karina, karyola, kasa, kasadar, kasatura, kasiyer, kasko,

Kerte, kıranta, kırlent, kola, kolonya, komedya, komposto, konçerto, konfeti, konken, konsül,

Kontra, kontralto, kopya, korna, koro, korsan, krema, kriko, kukuleta, kumanda, kumanya,

Kumpanya, kupa, kurdele, kuzine,

Laçka, lagün, lapa, largo, lata, laterna, lava, lavabo, lavanta, lazanya, libero, limonata, lira, liret,

Liste, loca, loça, lokanta, lombar, lonca, lotarya, lunapark,

Maça, madalya, madalyon, maestro, mafya, makarna, maki, makine, mandalina, manevra,

Manga, manifatura, manifesto, manita, manivela, marina, marka, martı, martin, martini,

Mekanizma, mezura, mezzosoprano, mızıka, miço, misina, mobilya, moda, mola, mozarella,

Muço,

Nota, numara,

Opera, orjınal

Pala, palyaço, pandomim, papa, paravana, parlamento, parola, pasaparola, paso, pasta, pastane,

Patiska, patrona, peçe, peçete, peruk, pırlanta, pipo, pirzola, piyango, piyano, piyasa, pizza,

Plaka, poğaça, poliçe, politika, pompa, posta, postane, pranga, propaganda, protesto, prova,

Punto, puro, pusula,

Rampa, ranza, reçete, reçine, rekolte, riziko, rosto, rota, safra,

Salam, salamura, salata, salça, salta, salto, salvo, sardalye, sardunya, sedye, senato, sera, sigorta,

Sinyor, skala, solo, soprano, spagetti, susta,

Şırınga,

Tabela, tapa, taraça, taverna, tavla, tempo, tenor, tente, tersane, tiyatro, toka, torna, tornavida,

Tulumba, turta,

Urba,

Üniforma,

Vanilya, varda, vardiya, vazo, veronika, vida, villa, vira, viyola, vizite, volta,

Zebra

 

 

Yorumlar (0)