Yaşlı Sözcüğü Nasıl 'Karı' Sözcüğüne Dönüştü?-Prof. Dr. Hatice Şirin

Yaşlı Sözcüğü Nasıl "Karı" Sözcüğüne Dönüştü?


Prof. Dr. Hatice Şirin

Dünyadaki başka bir dilde “yaşlı" anlamlı bir sözcük, zamanla “kadın” anlamına gelmiş midir, bilmiyorum; ama bizde gelmiş.

Yazıtının sonlarına doğru, Bilge Tonyukuk, artık yaşlandığını şöyle anlatır: Özüm karı boltum, uluğ boltum (Kendim ihtiyar oldum, ulu oldum)

Karı öküz “ihtiyar öküz”, karı it “ihtiyar köpek”, karı at “ihtiyar at”, karı er “ihtiyar adam", sınamış karı “tecrübeli ihtiyar” idi.


600 yıl önceki bir metinde “Karı ağaçları kesip yerlerine yiğit ağaçları dikmek gerek” yazıyor. Yiğit de “genç” demek.

Sonra karı, eşanlamlısı olan “koca” ile birleşti, koca karı çıktı ortaya, aslında her ikisi de “yaşlı" demekti. Zaten karımak ve kocamak "yaşlanmak" anlamındaydı.

Ardından evli olan çiftlerden biri karı öteki koca oldu.

Koca hiç kötü bir anlam kazanmadı. Olan her zamanki gibi kadınlara oldu:

"Karı gibi gülme lan! Karı gibi dedikodu yapıyor! Karı gibi kırıtma! Karı kız meselesi... vs."

Sözcüklerin geçmişi ve bugünü bazen çok ayrı anlamlar taşıyabiliyor.

Yaşlı bir yana, karı bir yana düşüyor şimdi.

Yorumlar (0)