Türk dilinde çap kökünden türeyen sözler
TÜRK DİLİNDE 'ÇAP' KÖKÜNDEN TÜREYEN SÖZLER
'Çaput' sözü, en sonda. Çaput sözünün Farsça olduğunu savunan "Farsologların", Farsçadaki kökünü ve Soğdcadaki karşılığını bulmaları bir gerekliliktir. "Hint-Avrupa anadili"," Afro-Asya anadili" gibi saçmalıkları karıştırmadan!
Dilbilimi ile anagram, birbirinden ayrı kavramlardır. Dilbilimi bir bilimdir. Anagram ise eğlenceli bir oyun.
Ek bilgi: Türk dili, Divan-ı Lugat it-Türk yazıldığı sırada ortaya çıkmadı. Yaklaşık on bin yıllık bir geçmişi var!
çap: deri yüzmek, sıvamak, vurmak, kesmek, kazmak
ETü çap
EUy çap
Süm šab vurmak, kesmek, kırmak, kazmak
çap: 1. bası, kalıp genişlik, en, ölçü
OTü çap
Çağ çap
çapa: tarlada, bahçelerde toprağı işlemek, kazmak için kullanılan, ağaç saplı, keskin ağızlı, demirden yapılmış kazı aracı
OTü çapa
Çağ çapa
çapaçul: biçimsiz, pasaklı, salkım saçak
OTü çapaçul
çapağan: çapan, yürük, koşan
Çağ çapağan
çapak: 1. gözden salgılanan ve göz pınarında, kirpiklerde birikerek pıhtılaşan, kuruyan akıntı 2. madenler dövülürken çevreye sıçrayan ince, ufak parça
ETü çapak kir, pislik
OTü çapak baş örtüsü, börk
çapan: hırka, cüppe, kaftan
Çağ çapan
Uy çapan
çapar: silahlı atlılar
OTü çapar
Çağ çapar
çapıt: çapıtmak, saldırmak, vurdurmak
ETü çapıt
çapka / şapka: 1. şapka, baş örtüsü 2. gemi direğinin tepesindeki tekerlek 3. soba borusunun tepesindeki döner halka
OTü çapka
çapkı: et kesmeye, kemik kırmaya yarayan, büyük, ağır ve enli, kendinden saplı bir tür bıçak, satır (Ar)
çapkın: çapkın; hızlı koşan, cinsel istekli
çapçı: basıcı, baskıcı, basmacı
OTü çapçı
çapık: çaprak, eğik, çarpık
OTü çapık
çapkın: karşı cinsle aşk ilişkisine giren, geçici aşklar ardında koşan
OTü çapgın ipsiz, saygısız, külhan beyi, her ilişkiden bağımsız
çaplak / şaplak: tokat
OTü çaplak
çaplı: basılı
OTü çaplı
çaprak: çapık, örtük
OTü çaprak
çapraş: çapraşmak, çaprazmak
Çağ çapraş
çapraşık: çapraşık, çözülmesi güç olan
çapraz: çapraş, çarpı işaretinde olduğu gibi eğik olarak birbiriyle kesişen
OTü çaparız, çapraz, çaprız çapraz, çarpık, dolaşık
çapraz: çaprazmak, eğrilmek, birbirine oturmamak
Çağ çapraz
çapul: çapul, yağma, akın
OTü çapul yağma, akın
ETü çapıl ince, iyi, yumuşak
çapulcu: yağmacı
çaput: eskimiş ve değersiz bez parçası
ETü çapgut
KTü çaput
OTü çaput