Kazakistan'da bir çift at arabası şeklinde 5 bin yıllık mezarda bulundu

Karağandı'da keşfedilen 5.000 yıllık mezarda yatan çifti arkeologlar, Kazakistan'ın Romeo ve Juliet'i olarak nitelendirdi. Çiftin yattığı mezarın yanıbaşında, arabanın gövdesini teşkil eden mezarı çeker vaziyette gömülmüş iki at iskeleti bulundu.

Kazakistan'ın Karağandı merkezli Karaganda bölgesinde son yolculuklarına adeta at arabasına bindirilircesine çıkarılmış şekilde defnedilmiş bir çiftin mezarı ve mezarı araba gibi çekiyor şekilde gömülmüş iki at iskeleti keşfedildi. İnsanların ve atların ayrı ayrı gömüldüğü mezar alanının çevresi dairesel şekilde taşlar dikilerek muhafazaya alınmıştı.

Sıra dışı keşfin yapıldığı mezarın Tunç Çağına tarihlendirildiği ve yaklaşık 5,000 yıllık olduğu belirtildi.

Arkeologlar, iki at tarafından çekilen araba izlenimi verilmiş mezarda birbirine paralel şekilde yatan çifti 'Romeo ve Juliet"e benzettiler. Arkeologlara göre çiftlerden biri ölmüş veya öldürülmüş, diğeri ise onunla birlikte mezara gömülmüştü.

İskeletler dizleri kıvrılmış ve ellerini çenelerinin altına vermiş uyur vaziyette yanyana parelel şekilde gömülmüştü. Adamın yanında bir ok ve metal hançer bulunuyordu. Yanındaki kadın ise taşlardan yapılmış yeşil bilezikler ve kolye benzeri taş takılar takıyordu. Mezarda taş ve tunç mızrak uçları ile birlikte seramik kaplamalı altın kolye bulundu.

5.000 yıllık mezarın yanı başına Tunç Çağı savaş arabasını çeker vaziyette gömülmüş iki atın öldürülerek yanlarında koşum takımları ile birlikte gömüldüğü anlaşıldı. Tahminlere göre; atların sembolik olarak ölüleri öbür dünyada taşıdığı varsayılıyordu.

Daily Mail'den Will Stewart'ın haberine göre; arkeologlar mezarın üst düzey bir arabacıya ait olduğu için bu şekilde düzenlendiğini tahmin ediyorlar.

Defineciler mezarı yağmalamış ama mezara ve iskeletlere zarar vermemiş

Ne var ki mezar arkeolojik çalışmadan önce defineciler tarafından keşfedilerek yağmalanmıştı. Bu yüzden mezarda daha değerli mücevher bulunamadığı belirtildi. Defineciler mezarı bulmuş ama ölüye hürmetten olsa gerek yağmalarken onların iskeletlerinde ve mezar şekillerine zarar vermemişlerdi. Definecilerin mezarı buldukları ama mezarın yanı başında at iskeletlerini fark etmedikleri de tahmin ediliyor.

Arkeoloji kazılarının lideri Arkeolog Dr. Igor Kukushkin (İgor Kukuşkin) Kazakistanlı Romeo ve Juliet çiftinin hayatlarında evli olup olmadıklarını bilemediklerini söyledi ve "Muhtemelen çiftlerden biri öldü - ki genelde erkekler ölünce kadınlar onlarla gömülürdü -  diğeri ise kendi hayatından feragat ederek onunla gömüldü. Ama ölen bir erkek de, bir kadın da olabilir. Aşık oldukları için biri diğeri için kendini feda etmiş de olabilir, evli oldukları için biri ölünce diğeri mezara kurban olarak birlikte gömülmüş olabilir. Bunu eldeki verilerle belirlemek imkansız. Bu türden mezarlar bizim bölgemizde nadir değildir ama bu tip mezarların araba şekli verilmiş olması da görülmüş şey değildi" dedi.

Arkeolojik açıdan çok değerli bir koşum aleti bulundu

Karaganda Devlet Üniversitesi'nden arkeolog Viktor Novozhenov şunları söyledi: "Atların pozisyonu ve taşlarla çevrili mezar çukuru açıkça gömü alanının bir at arabası şeklinde dizayn edildiğini gösteriyor. İskeletlerde herhangi bir şiddet izi görünmüyor. Daha ayrıntılı çalışmalar ölümlerinin nedenini belki açıklığa kavuşturabilir. Ancak her iki atın da öldürüldüğünden oldukça eminiz Atlar, sırt sırta verilmiş şekilde bir koşum takımımıyla birlikte gömülmüşlerdi. Nadir bir arkeolojik bulgu. Öte yandan atların koşum şekli ve arabanın durumu, bölgedeki petroglif çizimlerinde yer alan arabalara çok benziyor" dedi.

Novozhenov, atların net şekilde 'arabayı çeker pozisyonunda gömüldüklerini vurgulayarak, "Atların koşum takımları arasında "psalya" dediğimiz aleti bulduk. Bu çok nadir kullanılan bir araç. Dizginlenmiş atları birbirine bağlamak ve eş zamanlı koşmalarını sağlamak için kullanılırdı. Atların her iki tarafında "psalyalar" vardı. Arkeologladan önce mezar soyguncuları tarafından bulunmuş nadir bir mezarın, önemli ayrıntılarına zarar gelmeden keşfedilmesi, araştırmacılar için büyük şanstır.” açıklamasında bulundu.

Yorumlar (0)