Moğolistan, Moğollar ve Türkler, Oğuz Çetinoğlu

Moğolistan, Moğollar ve Türkler

Oğuz Çetinoğlu


Moğolistan, en eski Türk Yurdu’dur. Türk varlığının sembol şehri Ötüken, Moğolistan sınırları içerisindedir. Kültürümüzün âbide eserleri olan Orkun Kitabeleri, Ötüken şehrindedir.

Moğolistan; Kuzeydoğu Asya’da, Rusya Federasyonu ve Çin arasına sıkışmış, denize çıkışı olmayan, 1.566.500 kilometrekare yüzölçümlü, 2.400.000 nüfuslu bir devlettir. Kilometrekareye düşen nüfus yoğunluğu 1,5 kişidir. Böylece, dünyanın en tenha ülkesi olma vasfına sahiptir.

Moğolistan coğrafyasının insanlar tarafından yerleşim bölgesi olarak kullanılması, günümüzden dörtbin yıl öncesine uzanır. Bölgenin ilk sahipleri, Asya Hunlarıdır. Çin Devleti’nin güçlenmesiyle Hunlar eridi, Çin hâkimiyeti başladı. Sibirya’dan göç edip Aral Gölü çevresine yerleşen Türkler, Moğolistan’a gelince, Çin’i etkisiz hâle getirip, eriyen Hun otoritesinin boşluğunu doldurdular. Bölgeye Avar Türkleri hâkim oldu. Avarları Göktürkler, Göktürkleri de Çinliler dağıttı. Bölgenin en güçlü devletini, Cengiz Han kurdu. Cengiz Han İmparatorluğu’nda halkın dörtte üçü Türk, dörtte biri Moğol’du. Cengiz Han Moğol kökenli olduğu için, kurduğu devlet de “Moğol İmparatorluğu” olarak anılır.

Moğolların bir kısmı, tarihin akışı içerisinde Türk Kültürünü benimsediler. Onlar, Kalmuklar ve Buryatlar olarak Hazar Denizi’nin kuzey kısımlarına yerleştiler. Bir kısmı da Kıpçaklarla karışarak ve İslâmiyet ile şereflenerek “Tatarlar” adı ile anılan topluluğu oluşturdular. Kırım ve Kazan Türkleri ile Başkurdistan ve Sibirya Türkleri, “Tatarlar” genel adı ile anılır.

1759’da Moğolistan’ın tamamı Çin hâkimiyetine geçti. 1911 yılındaki Çin Devrimi sırasında Rusya bölgeyi istilâ etti. Rus hâkimiyeti 70 yıl sürdü. 1990 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği (SSCB), Gorbaçov’un başlattığı Glasnost ve Perestroika politikalarının gereği ve bastır ılmayan ayaklanmalar sonucu Moğalistan’dan çekildi. İç Moğolistan, Çin yönetiminde kaldı.

MOĞOLLAR

Kimi antropologlar ve tarihçiler, Moğolların Türk asıllı olduğunu söylerler. Yaygın bir kanaate göre Moğolların bir bölümü sonradan Türkleşmişlerdir. Şurası bir gerçektir: Türkler ve Moğollar, tarih boyunca iç içe yaşadılar. Moğollar ile Türkler arasındaki etnik ilişki, “amca çocukları” olarak ifade edilebilir. Mete Han, Bumin Kağan, İlteriş Kağan, Tonyukuk, Kültigin (Gültekin), Bilge Kağan, Cengiz Han, Aksak Timur (Timurlenk - Emir Timur) ve Giray Hanlar ile diğerleri... Moğol kökenden gelip nesillerin gelişip değişmesiyle Türkleşen devlet adamlarıdır.

Moğollar, vahşi, savaşçı ve gaddar bir karaktere sahiptirler. İslâmiyetle şereflenenler, medeniyetle tanıştılar. İlhanlı Devleti’nin, Çağatay Hanlığı’nın, Timur İmparatorluğu’nun, Giray Hanlar’ın, Kazan, Kasım ve Astrahan Hanlarının İslâmiyet’e ve insanlığa, kültür ve medeniyete büyük katkıları oldu. Timur soyundan gelen Babür Şah, İslâmiyetin yayılmasına hizmet etti. Pakistan ve Afganistan halkının Müslümanlığı kabullerine vesile oldu.

Bugünkü Moğol halkı, tarihteki atalarından farklı olarak medenî ve barışçı bir karaktere sahipler. Milletler ve dinler mahşeri olan Moğolistan’da, hiçbir azınlık problemi yaşanmıyor. Moğolistan’da 50’ye yakın etnik grup ve İslâmiyet, Hıristiyanlık, Musevlik ile birlikte, Şamanizm’ den Budizme varan on ayrı dinî inanç mensubu var. Moğolistan halkının % 85’i okur yazardır. Bu oran bölge şartlarına göre üst düzeyde bir eğitim ve kültür ortamı anlamına geliyor. Devletin resmî dili Moğolca’dır. Moğolca, Altay dillerinin bir alt ailesidir. Dokuz ayrı lehçesi var. Moğollar, başlangıçta Uygur Türklerinin kullandıkları alfabe ile yazıyorlardı. SSCB yönetiminde iken özel bir Kiril alfabesi kullanıldı. Daha sonra Lâtin alfabesine geçtiler. Ülkede, Kazakistan Türkçesi, Rusça, Çince ve Altaylar Türkçesi... konuşulan diğer diller.

Moğolistan toprakları, bir tarih ve açık hava müzesi. En değerli eserler Türklere ait. Altıncı yüzyıldan onuncu yüzyıla kadar dörtyüz yıl süren Türk hâkimiyetinin kalıntılarını görmek mümkün. Çok zengin tarihî eserler Japonya Devleti ve UNESCO tarafından onarılıyor, düzenleniyor. On bin yıl öncesine ait olduğu tahmin edilen dinazorların kemikleri bölgeye bir açık hava müzesi görüntüsü ve değeri kazandırıyor. Orkun Kitabeleri ise bölgenin en değerli hazineleri.

TÜRKLER

Moğolistan’da toplam 300.000’e yakın Türk yaşıyor. Genel nüfus içerisindeki oranı % 10 civarında. Türklerin çoğu Kazakistan Türkleri ile bağlantılı. Moğolistan’da yaşayan Türk kökenli insanlar kendi aralarında değişik alt etnik gruplara ayrılıyorlar.

En kalabalık grup, 150.000 kişi ile Altay Türkleri. Bunlara “Oryatlar”da deniliyor. Şamanizm dinine mensuplar. Tuva Türkleri ile ırkî beraberlikleri var. Altay Türkleri, oturdukları bölgelere ve alt kültür gruplarına mensubiyet sebebiyle değişik 10 kola ayrılıyorlar: Derbentler, Turgutlar, Sahcinler, Bayadlar, Darhadlar, Elcutlar ve Miyangatlar.

İkinci kalabalık Türk grubu Uranhaylar’dır. Kazakistan kökenlidirler. Nüfusları 50.000’dir. Uranhaylar, 1921’den 1944’e kadar muhtar cumhuriyet yönetimine sahip oldular. Alt grup olarak ikiye ayrılırlar: Uranhaylar’ın % 75’ini oluşturan Tugna Uranhayları Türkçe konuşurlar. Altay Uranhayları, Moğolca konuşurlar. Her iki grup da Müslümandır.

Özbekler: 25.000 kişilik bir grup oluştururlar. Türkçenin Özbek şivesini konuşurlar, Müslümandırlar.

Uygurlar: 20.000 kişilik nüfusları var. Türkçe konuşurlar. İslâm Dinine mensupturlar.

Muncakların nüfusu 15.000’dir. Onlar da Kazak asıllıdırlar, Kazakistan’da konuşulan Türkçeye benzer bir dille konuşurlar.

Kırgızlar: Kırgızistan’da yaşayan Kırgız Türklerinden koparak, ne sebepledir bilinmez, 10.000 kişilik bir grup hâlinde Moğolistan’ın iç kesimlerine yerleşmişlerdir. Kırgız Türkçesi ile konuşurlar. Müslüman’dırlar.

Tartuşlar’ın nüfusu 10.000’dir. Kazak kökenlidirler. Kirey Kazakları’nın ardılı olan Tartuşlar, aşağı ve yukarı Tartuşlar olarak iki boy hâlinde yaşıyorlar. Müslümandırlar ve Türkçe konuşurlar.

Hotonlar, 6.000 kişidir. Kazak-Kırgız karışımı bir topluluktur. Müslümandırlar, dilleri Türkçe’dir.

Tatarlar: Moğolistan’ın her tarafına dağılmışlardır. Kazak-Kıpçak karışımı bir etnik grup oluştururlar. Türkçe konuşurlar, İslâm Dinine mensupturlar.

Şirtenler’in nüfusu 5.000’dir. Aşirten ve Överşirten adı ile iki boya ayrılırlar, Moğolca konuşurlar.

Muncaklar: Toplam 1.000 kişidir. Türkçe konuşurlar.

Çatanlar: Nüfusu 500 kadardır. Geyik çobanı olarak geçim sağlarlar. Moğolca konuşurlar, köylerde yaşarlar.

Moğolistan’da yaşayan Türkler, azınlıkta olmalarına rağmen, fakirlik dışında bir problem yaşamıyorlar. Ortak dilleri Moğolca. Daha çok şehir merkezleri civarındaki köylerde yaşıyorlar. Kurdukları siyasî parti ile ülke yönetiminde görev almaya talip olduklarını ortaya koyuyorlar. Moğol dili ile yayın yapan radyo verici istasyonları var.

Moğolistan’daki bizim insanlarımız, amca çocuklarının arasında mutlu bir azınlık oluşturuyorlar. Ne var ki Moğollar; eğitim, ticaret, kültür ve turizm amacıyla dünyaya açılırlarken, soydaşlarımız şehir dışında, fakirlik çizgisinde bir hayat yaşıyorlar. Moğolistan’da fert başına ortalama gelir 2500 dolar olmasına rağmen, Türk kökenli insanlar, millî gelirden kişi başına ortalama olarak 100 dolardan daha az bir pay alabiliyorlar.

Yorumlar (0)