Lehçe ile Şive Arasındaki Farklar, Lehçe ve Şive Nedir?

Lehçe ile Şive Arasındaki FarklarLehçe ve Şive Nedir?

Lehçe ile Şive Arasındaki Farklar

  • Lehçeler dilin karanlık döneminde oluşurlar, şivelerin oluşma dönemleri yazılı kaynaklarda takip edilebilir ve çok daha yenidirler.
  • Bir dilin farklı lehçelerini kullanan kişiler kolay kolay anlaşamazlar. Fakat farklı şiveleri konuşan kişiler kolaylıkla anlaşabilirler.
  • Bir dilin genellikle lehçesi daha az, şivesi daha çok olur. 
  • Lehçeler dil bilgisi (gramer) farklılıkları da içerir; fakat şivelerin böyle bir farklılığı yoktur.

Lehçe ve Şive Nedir?

Bir dilin uzun yıllar önce yazılı kaynaklarla takip edilemeyen dönemlerinde kendisinden ayrılan; ses yapısı, dil bilgisi ve söz varlığı açısından oldukça farklılaşarak meydana gelmiş bir koluna lehçe denir. Lehçenin meydana gelmesi, dilin karanlık döneminde meydana gelmektedir. Yani lehçelerin ne zaman ve nasıl oluştuğu hakkında kesin bilgi yoktur. Bir dilin çok sayıda lehçesinin olması, onun köklü ve güçlü bir dil olduğunu göstermektedir.

Lehçe kavramı, Türkologlar ve dil bilimciler tarafından iki farklı şekilde ele alınmaktadır. Bunlardan birincisi, halk terminolojisinde de yer edinmiş olan “bir dilin kolları” anlamıdır. Mesela Azerbaycan Türkçesi veya Gagauz Türkçesi bunlara örnektir. Dilin çeşitli zamanlarda oluşan kollarını ifade eder. Fakat dil bilimsel anlamda lehçe bu şekilde alelâde tanımlanamaz ve yanlıştır. Bir dilin konuşma veya yazı dili farklı olan tüm kollarına lehçe kavramını kullanmak doğru olmayacaktır.

Bir terim olarak lehçe, doğru ve teknik olarak “bir dilin karanlık dönemlerde kendisinden ayrılmış ve bugün aralarında ses, biçim ve söz varlığı yönünden çok büyük farklılıklar olan kolu” olarak kabul edilmelidir. Yani lehçeler, dilin tüm yönleriyle köklerinden uzaklaşma temayülü gösterir. Bu anlamda Azerbaycan Türkçesini bir lehçe olarak kabul etmek mümkün değildir. Çünkü Oğuz grubuna ait bu dil kolları, çok küçük ses değişiklikleri ve söz varlığı farklılıkları dışında birbirine çok benzemektedir.

Peki Azerbaycan Türkçesi, Kırgız Türkçesi veya Türkmen Türkçesi lehçe değil de nedir? İşte burada “şive” kavramı karşımıza çıkıyor. Bir dilin köklerinden çok fazla uzaklaşmayan kolları için şive denilmektedir. O hâlde dilimizin kollarından olan Türkiye Türkçesi, Kazak Türkçesi veya Özbek Türkçesi için Türkçenin şiveleri demek daha doğru olacaktır. Buradan hareketle diyebiliriz ki, lehçe de şive de dilin kollarını göstermektedir. Fakat lehçe dilden oldukça uzaklaşan kolları; şive ise dilden çok fazla uzaklaşmamış olan kolları ifade etmektedir. Bu nedenledir ki şive kavramı yerine “yakın lehçe” de kullanılmaktadır.

Türkçenin kollarından Çuvaşça ve Yakutça lehçe olarak kabul edilebilir. (Bu konuda dil bilimcilerin tartışmalarına örnek bir makaleyi inceleyebilirsiniz.) Bu lehçelerin ortaya çıkmasında, coğrafi özellikler de etkili olmuştur. Oğuz Türklerinden uzak düşen bu Türk toplulukları, zamanla Göktürkçeden ciddi anlamda uzaklaşan bir Türk dili kullanmaya başlamışlardır. Meydana gelen lehçeyi bir Türkiye Türkü olarak anlamanız mümkün değildir. Bunun için bazı dil bilimciler, Yakutça gibi lehçeleri artık farklı bir dil olarak kabul etmektedir.

Şimdi bir Türk lehçesi olan Saha / Yakut Türkçesinden bir örnek verelim:

Yakut Türkçesi: Olorbuttâgar ülelêbit orduk.
Türkiye Türkçesi: Çalışmak oturmaktan daha iyidir.

Yakut Türkçesi: Bihigi at mïnen barıahpıt.
Türkiye Türkçesi: Biz ata binip gideceğiz.

Yukarıdaki örnekte gördüğünüz üzere, Türkçenin bir kolu olmasına rağmen binlerce yıldır farklılaşarak bambaşka bir dile dönüşmüş olan Yakut Türkçesini anlayabilmek bizim için pek mümkün değildir.

Şimdi bir Türk şivesi olan Azerbaycan Türkçesinden bir örnek verelim:

Azerbaycan Türkçesi: Çox yerden keçdi. Bir gün gelib bir qayanın üstünde gecelemeli oldu. Qayanın üstü hem yumaşaq hem de isti idi.
Türkiye Türkçesi: Çok yerden geçti. Bir gün gelip bir kayanın üstünde geceledi. Kayanın üstü hem yumuşak hem de sıcaktı.

Örneklerden anlaşılacağı üzere Türkçenin Yakutça veya Çuvaşça gibi lehçelerini Oğuz Türkleri olarak bizim anlamamız oldukça zor olmasına rağmen; hem coğrafya hem de dil olarak bize yakın olan Azerbaycan Türkçesini bir şive olarak anlamamız çok daha kolaydır.

Orkun Kutlu

TÜRK LEHÇELERİ KOLAY ERİŞİM ÇİZELGESİ

Lehçe ile Şive Arasındaki Farklar

Lehçe Nedir?

Lehçeler, bir dilin bilinmeyen, çok eski dönemlerinde ayrılmış kollarına denir. Başka bir deyişle, bir dilin birbirinden uzak bölgelerde, çeşitli nedenlerle, ses, söz dizimi ve söz varlığı bakımından değişikliğe uğramış biçimine lehçe (Alm: Dialekt; Fr: dialecte; İng: dialect) denir.

Tanımlardan da anlaşılacağı gibi, 'ağız'da genellikle ses ve söyleyiş farklılığı varken, lehçede ses ve söyleyiş farklılığıyla birlikte, dilin yapısı (söz dizimi) ve söz varlığı da değişmektedir. O kadar ki, bu farklılıklar zamanla lehçelerin birer dil olmasına bile yol açmaktadır. Söz gelimi, Latincenin çeşitli lehçeleri arasındaki farklılık zamanla o kadar büyümüştür ki, sonunda Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Portekizce, Rumence gibi diller ortaya çıkmıştır.

Adriyatik Denizi'nden Çin Denizi'ne kadar uzanan çok geniş bir coğrafyada yaşayan Türkçe de birçok lehçelere ayrılmıştır: Batı Türkçesinin Anadolu, Azerî, Türkmen lehçeleri gibi ve Özbek lehçesi, Kazak lehçesi, Kırgız lehçesi...

Lehçenin ayrı bir dile dönüşmesi olayına Türk dilinde de rastlanmaktadır. Yaşayan Türk lehçelerinden ikisi, bugün artık birer dile dönüşmüştür. Bunlardan biri, Sibirya'da Lena Nehri'nin iki yanında yaşayan Yakut Türklerinin konuştuğu Yakutça diğeri ise, Orta Volga bölgesinde Kama Irmağı'nın Volga'ya kavuştuğu yerde yaşayan Çuvaş Türklerinin dili olan Çuvaşçadır.

Bir dilin lehçeleri arasındaki bağı ya da farklılıkları en iyi lehçeler sözlüğü ortaya koyar. Örneğin, W. Radloff'un "Türk Lehçeler Sözlüğü" bu nitelikte bir sözlüktür. Hüseyin Kâzım'ın "Büyük Türk Lugatı" da bu alanda hazırlanmış büyük bir eserdir. Türk lehçeleri hakkında ilk bilgileri veren eserse Kaşgarlı Mahmut'un ölümsüz eseri "Divanü Lugat-it Türk"tür.

 

Türk Dilinin Ağızları (Şiveleri) (Boy adları ile)


Sibirya ve Altay alanı:
1. Karagas
2. Soyan
3. İrtiş ve Tobol
4. Altay
5. Telengit
6. Teleüt
7. Tuba
8. Kumandı
9. Lebed
10. Sagay
11. Beltir
12. Kaç
13. Koybal
14. Kızıl
15. Şor
16. Kamasin
17. Çalım ve Çat

Doğu Türkistan alanı
18. Uygur
19. Sarı Uygur
20. Tarançi

Batı Türkistan alanı
21. Karakalpak
22. Özbek
23. Kırgız
24. Kazak
25. Türkmen

Kafkasya ve İran alanı
26. Nogay
27. Kundur
28. Karaçay
29. Balkar (Malkar)
30. Kumuk
31. Azerbaycanlı
32. Kaşkay
33. Afşar
34. Kacar
35. Şahseven
36. Karadağlı
37. Karapapak
38. Hamse
39. Halaç
40. Kengerlu
41. Horasani
42. Karayi
43. Karaçorlu

Kuzey alanı (Urallardan Balkanlara kadar)
44. Kazan, Tatar
45. Atrahan
46. Başkırt
47. Kırım
48. Karayim
49. Gagavuz
50. Türkiye, Oğuz

 

TÜRKÇENİN LEHÇELERİ VE YAYILDIKLARI COĞRAFYA


Burada, (biri dışında) tüm Türk topluluklarının kendi dillerini yani Türkçenin lehçelerini ve şivelerini anadil olarak konuştukları kabulu kesinlikle yanlış olmayacaktır. İkinci dil olarak ise, geçmişte veya günümüzde de bağımlı bulundukları devletlerin resmi dilini konuşmaktadırlar. Bunlar içinden en önemlileri Rusça, Çince, Farsça, Bulgarca ve Ukraynaca'dır. Kuşkusuz bu dillere ayrıca Arapça, Yunanca ile 1960'dan sonra Türklerin işçi olarak yabancı ülkere göçü sonucu öğrendikleri diller olan Almanca, Hollandaca Fransızca ve İngilizce de eklenebilir.

ANADOLU TÜRKÇESİ (TÜRKİYE TÜRKÇESİ): Anadolu Türkçesi, Türk dilleri içinde Oğuz dilleri grubunda yer alır. Toplam nüfusları 85 milyona yaklaşan ve Anadolu, Trakya, Kuzey Kıbrıs'ta (Kıbrıs'taki Türk nüfusu yaklaşık 250 bindir) yaşayan Anadolu Türkleri tarafından konuşulan bu dil, Türk lehçeleri arasında en büyük grubu oluşturur.

AZERBAYCAN TÜRKÇESİ: Anadolu Türkçesine yakınlığı ile bilinen Azerbaycan Türkçesi de Oğuz dil grubundadır. Azerbaycan Türklerinin toplam nüfusu yaklaşık 45 milyon kadardır ve Azerilerin ancak 10 milyon kadarı Azerbaycan Cumhuriyeti'nde yaşarken yaklaşık 35 milyon Azeri, İran İslam Cumhuriyeti'nin kuzeyinde (Güney Azerbaycan), 500 bini Gürcistan'da ve 150 bini Ermenistan'da yaşamaktadır.

ÖZBEK TÜRKÇESİ: Dilleri Karluk grubunda yer alan "Özbek Türkleri"nin büyük çoğunluğu Özbekistan Cumhuriyeti'nde yaşamaktadır. (35 milyon) Başta Tacikistan olmak üzere Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Afganistan'da yaklaşık 5 milyon Özbek bulunmaktadır.

KAZAK TÜRKÇESİ: Kazakça, Türk dillerinin Kıpçak grubunda yer alır."Kazak Türkleri"nin büyük bölümü Kazakistan'da yaşarken, komşu cumhuriyetlerde de (özellikle Türkmenisten, Moğolistan) Kazak azınlıklara rastlanır ve toplam nüfusları 20 milyonu aşar.

Kırgız Türkçesi: Kırgız dili, Kırgız-Kıpçak grubunda yer alır ve bu dili konuşan Kıgızların sayısı, diğer komşu cumhuriyetlerde yaşayanlarla birlikte 7 milyonu bulur.

TÜRKMENCE: Türkmenistan Cumhuriyeti'nde bugün 6 milyon, diğer bölgelerde de (İran, Irak, Afganistan) yine yaklaşık 3 milyon Türkmen yaşamaktadır. Dilleri Oğuz grubunda yer alır ve Anadolu Türkçesine çok yakın nitelikler taşır.

TATARCA:"Tatar Türkleri"nin 3 milyonu Rusya Devleti'nin içinde (Moskova'nın yaklaşık 750 km güneydoğusunda) Tataristan Özerk Cumhuriyeti'nde (Kazan Tatarları) yaşarken, 1,1 milyon Tatar yine Rusya içindeki Başkurdistan Özerk Cumhuriyeti'nde, 350 bini Kazakistan'da ve 300 bini ise Kırım Yarımadası'nda (Kırım Tatarları) yerleşmiştir. Dilleri Kıpçak grubundandır.

BAŞKURT TÜRKÇESİ: Günümüzde Başkurdistan Özerk Cumhuriyeti'nde (Moskava'nın yaklaşık 1.250 km Güneydoğusu'nda 1milyon, diğer bölgelerde ise 2,6 milyon Başkurt Türkü yaşamaktadır. Dilleri Kıpçak grubunda yer alır.


KARAKALPAK TÜRKÇESİ: Dilleri Kıpçak grubunda yer alan Karakalpak Türkleri,Özbekistan'da (Aral Gölü'nün güneyinde) Karakalpak Özerk Cmmhuriyeti'inde yaşarlar; nüfusları 2 milyon civarındadır.

ÇUVAŞ TÜRKÇESİ: Çuvaşistan Özerk Cumhuriyeti'nde (Moskova'nın yaklaşık 600 km güneydoğusunda, Tataristan Özerk Cumhuriyeti'nin kuzeybatısında) 1.5 milyon civarında Çuvaş Türkü yaşamaktadır.

SORS TÜRKÇESİ: Kültür ve dil yönüyle Hakas ve "Altay Türkleri"ne çok yakın olan Sors Türkleri Rusya'nın Kemerowo bölgesinde (Alma-Ata'nın yaklaşık 1.750 km kuzeydoğusunda) yaşarlar; sayıları 55.000 dolayındadır.

ALTAY TÜRKÇESİ: Altay (Oyrat) dili Kırgız-Kıpçak grubunda yer alır. Bu dili konuşan 160 bin Altay Türkü Altay Özerk Cumhuriyeti'nde (Rusya Cumhuriyeti'nde Kemerowo'nın güneyinde, Moğolistan sınırında) yaşarken 70 bini ise diğer bölgelere yerleşmiştir.

UYGUR TÜRKÇESİ: Türklerin ilk yazılı eserlerinde kullanılan Uygurca,Karluk dil grubunda yer alır. Bu lehçeyi konuşan yaklaşık 30 milyon Uygur Türkü günümüzde Batı Çin'de
(Doğu Türkistan'da), çok azı ise Rusya'da yaşamaktadır.


GAGAVUZ (GÖKOĞUZ) TÜRKÇESİ: Dilleri Oğuz dil grubunda yer alan dolayısıyla Anadolu Türkçesine çok yakın olan Gagavuz Türkleri Moldavya'nın güneyinde 1991 yılında kurulan Gagavuz Özerk Cumhuriyeti'nde yaşamaktadırlar; nüfusları yaklaşık 260 bindir. Ayrıca Balkanlar'da ve Rusya'nın çeşitli bölgelerinde dağılmış küçük topluluklara da rastlanır. Stavropol Türkçesi: Türkmence ve Nogay diline çok yakın olan bu dil, bölgeye göç etmiş Türkmenler tarafından konuşulmaktadır.

KUMUK TÜRKÇESİ: Kumuk Türkçesi Kıpçak grubundan olmakla birlikte Anadolu, Azeri ve Karaçay dillerine yakınlık da gösterir. Toplam nüfusları 800 bin kadar olan "Kumuk Türkleri"nin yaklaşık 250 bini Dağıstan bölgesinde (Kuzeydoğu Kafkasya'da) yaşamaktadır.

KARAÇAY TÜRKÇESİ: Karaçay dili Kıpçak grubundan olup, Karaçay-Çerkes Özerk Cumhuriyeti'nde (Gürcistan'ın 200 km kuzeyinde) yaşamakta olan yaklaşık 360 bin Karaçaylı tarafından konuşulmaktadır. Balkar (Malkar) Türkçesi: Dilleri hemen hemen Karaçay Türkçesi ile aynı olan Balkar Türkleri Gürcistan'nın kuzeyinde, bu ülkeye komşu olan Balkar Özerk Cumhuriyeti'nde yaşamaktadır; sayıları 150 bin civarındadır.

KARAİM TÜRKÇESİ: Kıpçak dil grubuna ait Karaim dili bugün çok az Karaim Türkü tarafından konuşulmaktadır. Bunlar, Ukrayna'nın batısı, Litvanya ve Polanya'da yaşamaktadır.

HAKAS TÜRKÇESİ: Hakas Türkçesi Kırgız dil grubuna çok yakın olup,Hakas Özerk Cumhuriyeti'nde yaşayan yaklaşık 180 bin Hakas Türkü tarafından konuşulmaktadır.


NOGAY TÜRKÇESİ: Nogay Türkleri, Stavropol ve Dağıstan Bölgesi,Çeçen-İnguş Cumhuriyeti ve de Karaçay-Çerkes bölgesinde dağınık olarak yaşamaktadırlar. Dilleri Kıpçak grubunda yer alan "Nogaylar"ın sayısı 175 bin dolayındadır.

TUVA TÜRKÇESİ: Yaklaşık sayıları 420 bin tahmin edilen "Tuva Türkleri"nin 200 bini Tannu-Tuva Halk Cumhuriyeti'nde (Moğolistan'nın kuzey sınırına komşu bölgede) yaşamaktadır.

YAKUT (SAKA) TÜRKÇESİ: Moğolcanın etkisi ile hayli değişikliğe uğrayan Yakut dili, tahmini sayıları 800 bin olan ve büyük çoğunluğu Yakut Özerk Cumhuriyeti'nde (Çin sınırına 1.250 km uzaklıktaki Doğu Sibirya'da) yaşayan Yakut Türkü tarafından konuşulmaktadır.

KAŞKAY TÜRKÇESİ: Anadolu ve Azeri Türkçesine çok yakın bir Türkçe ile konuşan Kaskay Türkleri, Hasme Türkleri ile birlikte Iran'ın güneyinde yaşarlar; sayıları 950 bin dolayındadır.

AHISKA (MESKETİ, MEŞET) TÜRKÇESİ: Dilleri Oğuz grubunda yer alan Ahıska Türkleri günümüzde dağınık olarak Özbekistan, Kırgızistan, Azerbaycan ve Türkiye'de yaşamaktadırlar. Sayıları 500 bin civarındadır.

Saygılarımızla...

Yorumlar (0)