Altay dilleri akrabalığının ölçütü- Prof. Dr. Ahmet B. Ercilasun

Altay dilleri akrabalığının ölçütü




Altay dilleri akrabalığının ölçütü sadece ses denklikleri değildir. Biçim bilgisiyle ilgili pek çok ortaklıklar da vardır. "Yapılan araştırmalar değişik sıralarla, iki, üç, hatta bazen dört dilde ortak, yüze yakın ekin varlığını ortaya çıkarmışsa da, Ana Altay dilindeki şekilleri kesin olarak bilinen eklerin sayı­sı, bunun üçte birinden bile azdır. Birinci gruptaki ekler için:

+çAK, +çl, +çIK, +d, +DA, +KI, +lAr, +1IG, +msIG, +rU; Açl, ç, G, GA, GaçI, GU, I, m, mA, n, r; +d, +DA, +GA, +Kır, +A, +1A, +rA, +rKA örnekleri verilebilir."

"Ana Altayca için bulunanlar arasında en önemlileri düşüm (hâl) ekleri­dir (case suffıxes): *+n (genetive, instrumental), +I, *g (accusative), *+A, *+gA (dative), *+dA *+dU (locative), *+rA (directivelocative), *+rU (lative), *+H(prosecutive), *+dI (instrumental), *+ç, *+çA (equative)." (Tu­na 2002: 21).

Söz dizimi bakımından da Altay dilleri arasında pek çok ortaklıklar vardır. Konuyu en iyi şekilde Tuna özetlemiştir:

"Ana Altaycada en küçük fiil cümlesi çekimli bir fiildir. Bu, emir cüm­lesinde sadece (ekli) fiil kök veya tabanından ibarettir. Cümlede öznenin yeri fiilden, belirtenin yeri belirtilenden, ikinci dereceden olan üyelerin yeri bi­rincilerden önce gelir. Fiil, sonda yer alır. Tamlamalarla isim cümleleri ara­sındaki fark üyelerin sırasına dayanır ve bir cümle meydana getirir (declarative sentence). Böyle bir cümlede koşaç kullanılması mecburiyeti yoktur. İsim ve sıfat arasında kesin bir sınır yoktur. Bu daha çok, bir sıra meselesidir.

Ana altaycada cins (gender) farkı belirtilmez. Bu bakımdan cümlelerde cins farkı dolayısı ile değişiklik de yapılmaz. Tamlamalarda yal­nız tamlanan çokluk eki alabilir. Bunlarda çoklukteklik dengelemesi yapıl­maz. Cümleler, içindeki üyelerin ilgisi bakımından, gelişmekte olan fi­kirlerin akla geliş sırasına göre ifadesi değil (cursive), tamamlanmış bir fikrin düzenli bir hierarchy halinde (complexive) sunuluşudur. Bunlar­dan birinci tip, bir tesbih dizisine, ikinci tip, küçükleri daha büyüklerinin içine yerleştirilmiş, birçok kuruyu içine alan büyük bir kutuya benzetilebilir. Birincisinde, eskileri çıkarmadan tesbihe yeni taneler eklenebilir. İkincisin­de ise, büyük kutuyu daha büyüğü ile değiştirmek ve ilâve edilen kutuyu veya kutuları yeniden ve içiçe koyup en büyük kutuya doldurmak gerekir. Ana Altaycada ön takı (preposition) yoktur. Buna karşı son takılar (postposition) zengindir. Bununla birlikte, olumsuz emir kipleri için Çuvaşçada, Moğol ve Tunguz dillerinde 'olumsuzluk fiilleri'nden ayrı olarak bazı 'particle'lerin kullanıldığı hatırlanmalıdır. Bunlar, eski bir düzenin izleri olabileceği gibi, Altay Dili dışında başka bir kaynaktan da gelmiş bulunabi­lir" (Tuna 2002: 2122).

Yorumlar (0)