ATATÜRK İçin Ne Dediler? -II (Dünya Liderlerinden) - Ali Alper ÇETİN

ATATÜRK İçin Ne Dediler? -II


Ali Alper ÇETİN

Bugün 19 Mayıs 2018. Atatürk’ü Anma günü. Gençlik Haftası da. Bu çalışmayı büyük Türk Milletinin gençlerinin istifadesine sunuyorum.

Samsun’dan başlattıkları kurtuluş mücadelesiyle, bizlere kutsal bir vatan emanet eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve milli kahramanlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, aziz hatıralarını şükran, minnet ve saygıyla anıyorum.
19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramınız Kutlu Olsun. Ne Mutlu Türküm Diyene!

**
(Dünya Lideri bu işte…)

Atatürk İçin Ne Dediler? ve Dünya Lideri Atatürk'ün, dünyanın dört bir tarafında İsminin verildiği yerler

Dünya Liderlerinden:
"Mustafa Kemal Atatürk, kuşkusuz yirminci yüzyılda dünya savaşından önce yetişen en büyük devlet adamlarından biri, her ulusa nasip olmayan cesur ve büyük bir devrimcidir." Ben Gurion (İsrail Eski Başbakanı)

"Büyük Atatürk'ün ölümünün 25. yıldönümü nedeniyle Fransız ulusunun, Türk ulusuna karşı duymakta olduğu sadık dostluk duygularını dile getirmek isterim. Türkiye tarihi, bugün, her zamandan çok Batı ve Avrupa tarihinden ayrılmaz bir durumdadır. Ve Atatürk'ün bu yöndeki gayretleri sonuçsuz kalmamıştır. Memleketlerimiz arasındaki yüzyılları aşan dostluk, bu gelişmenin temelini oluşturur." Charles De Gaulle (Fransa Eski Devlet Başkanı)

"Yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki, o büyük dahi çağımızda Türk milletine nasip oldu." D. Lloyd George (ingiltere Eski Başbakanı)

"Kemal Atatürk için daimi bir anıt tesisi münasebetiyle Türkiye'ye tebriklerimi arz ile gurur duyuyorum. Onun gösterdiği yolda yürüyen büyük ulusunuz çok önemli başarılar elde etmiştir. Türk birliğinin ve ilerleyişinin mimarı Atatürk'ün hatırasını anmak için yapılan bu tören, dünyanın her tarafından hür insanlara ilham kaynağı olmuş bir kişiye, çok yerinde bir saygıdır." Dwight D. Eisenhower (ABD Eski Başkanı)

"Mustafa Kemal hakkında bilgiyi onu çok iyi tanıyan birisinden edindim. SSCB'nin Dışişleri Bakanı Litvinof'la görüşürken, onun fikrince bütün Avrupa'nın en değerli ve ilgi çekici devlet adamının bugün Avrupa'da yaşamadığını, Ankara'da yaşadığını, bunun Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olduğunu söyledi." Franklin D. Roosvelt (ABD Eski Başkanı) 1928

“Benim üzüntüm, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkan kalmamış olmasıdır.” Franklin D. Roosvelt (ABD Eski Başkanı) 10 Kasım 1938

“Atatürk bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk halkına ilham veren liderliğini, modern dünyanın ileri görüşlü anlayışını ve bir askeri lider olarak kudret ve yüksek cesaretini hatırlatmaktadır... Çöküntü halinde bulunan bir imparatorluktan özgür Türkiye'nin doğması yeni Türkiye'nin özgürlük ve bağımsızlığını şerefli bir şekilde ilan ve o zamandan beri koruması, Atatürk'ün Türk halkının işidir. Şüphesiz ki, Türkiye'de giriştiği derin ve geniş inkılaplar kadar bir kitlenin kendisine olan güvenini daha başarı ile gösteren bir örnek yoktur.” John F. Kennedy (ABD Başkanı) 10 Kasım 1963

“Mustafa Kemal; bir millet, bütün vasıtalarından mahrum edilse dahi, kendini kurtaracak vasıtaları yaratabileceğini ispat eden adamdır.
Atatürk, bir ulus bütün vasıtalarından yoksun bırakılsa bile, kendini kurtaracak vasıtaları yaratabileceğini öğreten liderdir. Onun ilk öğrencisi Mussolini, ikinci öğrencisi benim” Adolf Hitler (Almanya Cumhurbaşkanı)

“Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ve Türk halkına, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başkanı Atatürk’ün ölümü üzerine en derin üzüntülerimi bildiriyorum. Büyük bir asker, dahi devlet adamı ve tarihi bir şahsiyet kayboldu. Yeni Türkiye Cumhuriyeti ile nesilden nesile devam edecek büyük bir anıt oluşturdu.” Adolf Hitler (Almanya Cumhurbaşkanı ve Şansölyesi) 1938

“Beyazevdeki görevim tamamlanınca ilk yapmak istediğim şey, zamanımızın en dikkate değer kişisini ülkesinde ziyaret etmekti. Kader, buna müsaade etmedi; Mustafa Kemal Atatürk öldü. Ama hissediyor, görüyor, inanıyorum ki, ayrıcalıklı kişiliği ile memleketinde ve dünyada uzun zaman yaşayacaktır. Çünkü, bu çapta insanlar, dünyaya sık gelmezler.” Franklin Roosvelt Amerikan Devlet Eski Başkanı

"O, güçleri birleştirmeyi, kırılmış cesaretleri yükseltmeyi bilmiş ve talihi zorlayarak, ülkenin milli bütünlüğünü tekrar kurmuş ve memleketinin bağımsızlık ve egemenliğini kazanmasını başarmıştır. Atatürk böylece, ölümü esirliğe tercih eden bir ulusun neler yapabileceğini hayretler içinde bulunan dünyaya göstermiştir.Bu örnek unutulmayacaktır." Habib Burgiba (Tunus Eski Tunus Devlet Başbakanı)

“Vatanın istiklali milletlerarası hakikat olduğu gün, Allah'a şükürden sonra ilk hatırladığım isim, Gazi Mustafa Kemal Atatürk oldu. Ümit kapılarının kapandığı buhran anlarında, destan, hayat ve mücadelelerinden ilham aldığım insan, oydu." Habib Burgiba (Tunus Devlet Başkanı)

"Mustafa Kemal sosyalist değildi. Fakat görülüyor ki, iyi bir teşkilatçı, yüksek anlayışlı, ilerici, iyi düşünceli ve akıllı bir önderdir.
O, soygunculara karşı bir kurtuluş savaşı yapıyor. Emperyalistlerin gururunu kıracağına ve Sultanı da (yarınıyla birlikte) alt edeceğine inanıyorum. " W.İ Lenin (Rus İhtilal Lideri) 1921

“Yeni Türk Devleti ile Ankara Andlasması’nın imzalanması nedeniyle; “Bizi arkadan vurdu, dağ başındaki haydutlarla, Mustafa Kemallerle anlaştı” diyenlere Fransız Başbakanının Mecliste verdiği cevap: Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman Mustafa Kemal ve O’nun tüm askerleri burada olsalardı, teker teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine kahraman bir andlasma imzalamaktan gurur duyuyorum. Briand (Fransız Başbakanı) 1921

“Onun, bilime karşı duyduğu ilgi ve gelişme yolundaki azmi ile genç Türkiye, Avrupa'ya katılmıştır. Onda, bugünkü uygarlığın en coşkun merkezlerinden birini selamladığımız için, artık hiçbir şey eksik değildir.” Eduard Herriot (Fransız Başbakanı, 1933)

"O, Türkiye'yi kurmakla bütün dünya uluslarına Müslümanların seslerini duyuracak kudrette olduğunu ispat etti. Kemal Atatürk'ün ölümüyle Müslüman dünyası en büyük kahramanını kaybetmiştir. Atatürk gibi bir önder Önlerinde bir ilham kaynağı olarak dikildiği halde Hind Müslümanları bugünkü durumlarına hâlâ hazır olacaklar mı?" Muhammed Ali Cinnah (Pakistan'ın kurucusu)

“Tarihte iz bırakmış insanların birbirlerine gıpta etmesi, doğal görülmesi gerçekten insancıl bir oluşumdur. Atatürk'ün de sahip olduğu ayrıcalıklara özenen çok oldu ve olacaktır. Benim, bu konu üzerinde söyleyeceğim gerçek şudur: Tarih, bir kalbe sahip olsaydı, Mustafa Kemal muhakkak kazanırdı.” Tataresko Romanya Başbakanı

"Bir ulusun hayatında bu kadar az sürede bu denli kökten değişiklik pek seyrek gerçekleşir. Bu olağanüstü işleri yapanlar, hiç kuşkusuz kelimenin tam anlamıyla büyük adam niteliğine hak kazanmışlardır. Ve bundan dolayı Türkiye övünebilir." Venizelos (Yunanistan Eski Başbakanı)

"Savaşta Türkiye'yi kurtaran, savaştan sonra da Türk ulusunu yeniden dirilten Atatürk'ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de en büyük kayıptır. Her sınıf halkın onun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahramana ve modern Türkiye'nin Ata'sına layık bir tezahürden başka bir şey değildir." Winston Churchill (İngiltere Eski Başbakanı) 1938

“Akıllı ve barışçı yöntemlerle gerçekleştirdiği eseri halkların tarihinde izlerini bırakacaktır. ” Albert Lebrun ( Fransız Cumhurbaşkanı)

“O büyük insan yalnız Türkiye için değil, bütün doğu milletleri için de en büyük önderdi.” Emanullah Han (Afgan Kralı)

“Kemal Atatürk, yalnız bu yüzyılın en büyük adamlarından biri değildir. Biz Pakistan’da, O’nu geçmiş bütün çağların en büyük adamlarından biri olarak görüyoruz. Askeri bir deha, doğuştan bir lider ve büyük bir yurtsever…” Eyüp Han (Pakistan Cumhurbaşkanı)

“Öyle bir insan düşünün ki; Batı dünyamızda Rönesans, reform, 12. yüzyıl sonunun bilimsel ve kültürel ihtilali, Fransız İhtilali ve endüstriyel ihtilallerin hepsi, bir insan hayatının içine yığılmış ve bunlar kanun ile zorunlu kılınmış olsun.
İşte Atatürk, 1920 ile 1930 arasında, bu kadar kısa bir süre içinde ve hiçbir ülkede uygulanmamış ihtilâlci bir programı gerçekleştirdi.” Amold J. Tonynbee (İngiliz Tarihçi)

“Büyük adamlar, kuşaklarının başındadır. Türk Milleti’nin başındaki büyük ve dahi Atatürk, politika ve savaş alanlarında yılmayan büyük ve yurtsever bir insandı.” Kerama (Lübnan Başbakanı, 10 Kasım 1963)

“Ben, Türk-Alman dostluğunu yakından tanıyan bir neslin çocuğuyum. O küçük yaşta, bir adamın kahramanlıklarını, yaptığı hizmetleri, ülkesi için giriştiği özverileri gördüm: Bu adam Mustafa Kemal'di! Bugün, daha iyi kavrıyorum ki, o insan, büyük bir Devlet Adamı idi.
Büyüktü: Çünkü Ulusunun, Ülkesinin bir talihsiz anında yurdunu kurtarmak için bütün cesaretini kullandı.
Büyüktü: Çünkü, ölçüyü her zaman korumasını bildi; eserini tehlikeye sokacak sınırlan aşmadı. Yüceliğin ve yürekliliğin sınırlarını da çizebilecek kadar anlayışlı idi.” Kurt G. Kiesinger (Alman Başbakanı)

“Atatürk'ün en büyük yeteneklerinden biri, çelişen çıkarları uzlaştırabilmesidir. Türkiye'nin bağımsızlık savaşını, Ulusal Kurtuluş olarak gören radikalleri; Mussolini'nın Korporatıf Devlet biçimini benimseyenleri ve özel girişimi destekleyenleri, bir koalisyonda birleştirmeyi başarabiliyordu.” Financial Times (İngiliz Gazetesi)

(Türk Orduları 1922'de düşmanı Akdeniz'e dökünce, İngiliz İşçi Partisi lideri Mac Donald, Parlamento'da Devrin Başbakanı için:

"Hazineden bu kadar para harcandı. Hani Anadolu taksim edilecek, hani Boğazlar bizim olacaktı?.. Gelsin hesap versin!." demesi üzerine; Güneş Batmayan İmparatorluğun Türk düşmanı Başbakanı Lloyd George, espriye başvurdu:
"Yüzyıllar, çok seyrek dehâ yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki, O büyük dâhi, çağımızda Türk Milleti içinden çıktı.
Mustafa Kemal'in dehasına karşı elden ne gelebilirdi?.." Lloyd George İngiltere Başbakanı

“Dünyayı, kişilikleri ile fakirleştiren ya da zenginleştiren seyrek insanlara rastlanmıştır. Bunlar, yaşanılan koşulların içinden çıkmış olabilirler. Mustafa Kemal Atatürk'ün bunlardan farkı, çok büyük bir Milletin Şan ve Kudret devirlerini kovalayan üzüntü devrelerinden, şuurlar, gaye ile, bilinçle çıkmış olmasıdır. Hayatının hiçbir döneminde rastlantı olmadığı gibi; O'nun, milletinin kaderini ele almasında, âdeta ilahî bir tecelli oluşmaktadır.

Biz Macarlar, Dünya Savaşını beraber yaptık ve beraber yenildik. Beraber, ağır koşullu anlaşmalar imzaladık. Osmanlı Devleti'nin temel soyu olan Türkler, bağımsız devlete imkân vermeyen bu şartlara, Çanakkale savaşlarının yıldızı Mustafa Kemal'in önderliğinde "Hayır" dediler ve düşman bir dünyanın karşısına O'nun önderliğinde çıktılar. Askerliğin, ilim ve ustalık olduğunu O ispatladı. Yokluktan var ettiği ordusu ile, Cihanın desteklediği düşmanını, vatanın bağrında yok etti, Milletinin hakkını, zalim ve insafsız düşmanından söke söke aldı. Şimdi diyorum ki: Kendisini tanımakla şeref duyduğum, yüzyılların bu eşsiz insanının aramızdan gitmesi ile dünya fakir düşmüştür.” Kont Aponyi Macar Başvekili

“Beni hayran eden ayrıcalıkların başında barışseverliği gelir.
Kısa bir süre önce savaştığı devletlerin sorumlu kişileri karşısında hiçbir şey olmamış, sanki onları perişan etmemiş gibi, el uzatışı ve gönül açışı vardı ki, içtenlik doluydu. Bunu gözlemledim ve utandım. Hâlimden ve yüzümden bunu fark etmiş olmalı ki, O harikulade manalı, bulutsuz gökyüzü gibi gözlerinin insancıl ışıltıları ile baktı ve:
"Kan ve kin'i hatırlatan olaylar, belleğimizden uçup gitmeli. Bu, hem milletimize, hem insanlığa karşı görevimizdir" dedi.
Bu dediklerini, düşman içinde ispatlamış adamdır. Böylesine rastladım diyene bugüne dek rastlamadım.” Nuri Es-Sait Irak Başvekili

Dünya ATATÜRK İçin Ne Dedi?

“Mustafa Kemal, bir halk kahramanı, eşsiz bir önder ve uygarlık tutkunudur. Ama yapısında, Asyalı bir güç birikimi de vardır. O, hem Cengiz Han, hem muhteşem Süleyman'dır, ama daha çok karanlık dünü silkelemek ve daha aydınlık bir yannı, güvenceye almak isteyen Türk ruhunun ta kendisidir.” Thomas A. Vaidis (Yunanlı Tarihçi, 1936)

“Mustafa Kemal'in, açık ve çelişkisiz bir dünya görüşü vardı. Parlak zekâsı, tarih olaylarını en iyi biçimde değerlendiriyor, bütün devrimlerinde, tehlikeli olabilecek her şeyi tartıyor, düşünmeden ileriye doğru hiç adım atmadığı için, gerilemesine de neden kalmıyordu. İlhamlarını gözü pek, özverili Türk halkının vicdanından alıyordu. Bu vicdanının şaşmayan değerleri, olayların akışı, savaşın iniş ve çıkışları içinde de hiç değişmeyen ve tükenmeyen büyük güç kaynakları olarak çağlıyordu.” Herbert Melzig (Alman Tarihçi)

“Bugün Türk, yeniden muzaffer bir eda ile ayakta durmakta, İngiltere ve Avrupa, elverişli barış koşulları sağlamak için, sanki ona yalvarmaktadır. Bu arada tüm İslam dünyası, Yunanistan'ın yenilgisini, İngiltere'nin yenilgisi olarak görmekte ve bayram etmektedir. Ve İngiltere, kendi yaratmış olduğu felaketin daha da büyümesini engellemek amacı ile İstanbul ve Doğu Trakya'nın Türklerin eline geçmesine razı oldu.” Charles F. G. Masterinan (İngiliz Kabinesi Üyesi, Ocak 1923)

“Despot Lloyd George'un yıkılmasına sebep olan zaferi, Asya ve Afrika milletlerinin haysiyet kaynağı oldu. Türkiye, karşısında; bütün bir galip dünya blokunu bulmuştu. Zerrece duraksamadan vaziyet aldı ve kazandı. Bu bir hesapsızlığın değil, tam aksine, cesaretle örtülü bir hassaslığın sonucudur. Çünkü Mustafa Kemal'e göre, karşı konulmaz kuvvet Hak'tı. Ona sahip olan, bu değere gerçekten sahipse, aşılmaz sanılan engeller geçilebilir ve kudret, bizzat Hakk'ın öz varlığından tamamlanırdı. O, zulmün ve istibdadın ebediyen payidar olamayacağının öylesine ispatını yapmıştır ki, cihan tarihi böylesine girişimlerin sürmüş olacağını bir daha kaydetmeyecektir.” Sir Molla Abdûrrahim (Hindistan Meclisi Reisi)

“Atatürk, yalnız Türk Milleti’nin değil, özgürlüğü uğruna savaşan bütün milletlerin önderiydi. O’nun direktifleri altında siz bağımsızlığınıza kavuştunuz. Biz de o yoldan yürüyerek özgürlüğümüze kavuştuk.” Bayan Sucheta Krıpalanı (Hint Parlamento Heyeti Başkanı)

“Şöhreti bütün cihana yayılmış olan tecrübeli başkanın yönetimi herkesin sevgi ve saygısını çeken büyük Türk Milleti’nin milli bağımsızlığını devamlı bir başarı ile kuvvetlendirmiş ve yeni milli yapısını yaratmıştır.” S.S.C.B. Başbakanı Kalinin

“1853'te St. Petersburgda Çar I. Nikola, İngiliz Büyükelçi'sine: "Elimizde bir hasta adam var, çok hasta bir adam!. Her an ellerimizde ölebilir..." demişti. O günden beri Hasta Adam'ın ölmesi, komşuları ve herkes tarafından, kurtuluş umudu kalmadığı düşüncesi ile beklenmiştir. Ve Türkler, sağlık ve güçlerinin yerinde olduğunu "muzaffer müttefiklere" Lozan Barış Antlaşması'nı imzalatarak ispatlamışlardır.

Bu kitabı yazarken, Çar Nikola'nın Türkler için "Hasta Adam" sıfatını kullanması üzerinden 73 yıl geçmiştir. Bugün Çarlık, yalnız St. Petersburg'tan değil, Rusya'dan da çıkarılmıştır.

Ama "Hasta Adam" yatağını yorganını İstanbul'dan toplayıp Ankara'ya gitmiştir. Ve görüldüğü gibi bu hava değişimi, ona pek yaramaktadır. Böylece Türk! Türk'ün ne olacağı konusunda Batının kendi düşüncesinde yarattığı görüntüye bir türlü uymayarak, Batılıyı hep şaşırtmıştır.” Amold JosephToynbee (İngiliz Tarihçi, 1926)

“Derin zekâsı, çevresindekilere verdiği örnekler sayesinde bir ulus yarattı.
Mustafa Kemal, hem yeni Türkiye'yi tasarlayan beyin, hem onu yoğurup meydana getiren bilek olmuştur. Bu ülkenin yaratıcısı da, kurtarıcısı da, yenileyicisi de odur!” Charles de Chamrun (Fransız Büyükelçisi)

“Asker Atatürk, Avrupalı güçlerin düzenlerine, o zaman hiç kimsenin göze alamadığı bir ataklıkla karşı koydu, böylece ülkesinin tarihini değiştirdi.
Devlet adamı Atatürk, Avrupa ülkelerinin sonradan Türkiye'yi eşit haklarla tanımalarını, giderek, Türkiye'nin, eski düşmanı Rusya'ya karşı bir siper, Orta Doğu dünyasında bir denge öğesi olarak Atlantik Antlaşması'na katılmasını sağladı.
O, Türkiye'yi yalnız sürekli kurumlar değil, kökü yurtseverlikte, yeni bir kendine güvenle beslenen, yeni çabaları büyük armağanlarla değerlendirecek, ulusal bir ülkü kazandırdı. Onlara, içten inandıkları, yalnız, ayrı bir yolda gerçekleştirmeye çalıştıkları Batı demokrasisinin değerlerine inancı aşıladı.
Verdiği o şey, bugün Türkiye'nin yaşama gücü olarak sürmektedir.” Lord Kinross (İngiliz Tarihçi)

“Memleketinizi ziyaret ederken, İtalya'da gördüğüm bir tabloyu hatırladım. Ünlü ressam tarafından yapılan bu tablonun üzerine, diğer bir resim yapılmıştır. Fakat yeni ve ünlü bir ressam, bu sonradan yapılan resmi kazımış ve altından asıl tabloyu ortaya çıkarmıştır.

Türk ordusunun üstünlüklerini, uygarlığa karşı olan yeteneklerini temsil eden tablo, sultanlar devrinde, aldatıcı diğer bir resimle örtülmüştü. Fakat büyük bir adam gelmiş, bu sonradan yapılan resmi, insanı şaşırtan ustalıkla kazımış, böylece Türk ulusunun gerçek üstünlük ve yüceliklerini ortaya çıkarmıştır.” Emil Ludvig (Alman Tarihçi)

“Türkiye'ce bilindiği gibi, bir gün bütün dünyaca da anlaşılacaktır ki, yüzyılımızın gerçek önderi Atatürk'tür!” Herbert Melzig (Alman Tarihçi)

“Büyük güçlüklerden sonra yaratılan Mustafa Kemal Türkiyesi ve Mustafa Kemal uygarlığı, sayısız yarınlar boyunca yaşamaya devam edecektir. Mustafa Kemal, düşlerinde kurduğu bir büyük uygarlığı gerçekleştirerek huzur içinde öldü.” Charles Edelson (Amerikalı Tarihçi)

“Kudüs'te toplanan on binlerce Arap, minarelere ve kulelere yerleştirilen mitralyözler, zırhlı otomobillerdeki İngiliz askerleri karşısında, semayı dalgalandıran bir kükreyişle; coşkun ve korkusuz haykırıyordu: "Yaşasın Mustafa Kemal Paşa!." Pierre Benoit (Fransız Yazar)

“Bizim aslımız, rengi uçmuş bir kıvılcım iken, onun bakışı ile cihanı kaplayan ve aydınlatan bir güneş hâline geldi.” M.İkbal (Pakistan Milli Şairi)

“Türk devriminin bütün Doğu dünyasının, ilerleme ve gelişmesindeki rolü, Batı dünyasını kültür ve uygarlık yoluna yönelten Fransız devrimi kadar önemli ve etkilidir.” General Ho-Yao-Su (Çin Büyükelçisi)

“Bizim fikir hayatımızda yaşamanın değeri kadar, değersizliği üzerinde durmuş; düşüncesi, çevresinde kalabalıklar toplamış, felsefesini adlandırmış şahsiyetler vardır. Bunlar, eğer Mustafa Kemal ile tanışmış olsalardı, hayatın manasını daha ulvi, yüce, özlenir öcülerle kavrayacaklardı, diye düşünüyorum. Eğer, o olaylara anlam veren yüce idealler uğruna bu hayatı şerefli merdiven yapan insanlar, her yüzyılda bir tane gelebilse -samimiyetle söylüyorum- pesimist denen çaresizlik, dünyamızdan elini çekerdi.

Bu dâhi adamın hayatı, tarihin ilim olmadığı devreye rastlasaydı, destanlara, destanlara, mitolojinin geniş hayaline engin konu olurdu. Ama bu nitelik, yerine akıl, mantık, bilim terkibi olarak, daha çok zaman söylenecektir.” Ulustrierte Zeitung (7 Ocak 1939)

“Ben bugün beş yıldızlı Amerikan Generali; ülkesinin en yüksek askerî mevkilerine çıkmış, Güneşin Oğlu Japon Mikadosuna Zaferin kararını tebliğ ve icra ettirmiş Douglas Mac Arthur'a: "Hayatımın en büyük nasibi, nedir?" diye sorsanız vereceğim cevap, kesinlikle şudur: Mustafa Kemal Atatürk isminde bir insanı tanımış olmak!

Bu bakımdan O'nun dünyadan ayrılışının benim üzerimdeki etkisini, bu ayrıcalıktan yoksun hiç kimseye anlatabilmem mümkün değildir.

Tarih 27 Eylül 1932'ydi. Amerika Birleşik Devletleri Genel Kurmay Başkanı idim. Ben, 1880 doğumluyum. O, benden bir yaş küçüktü. Diyeceğim ki; karşısında kendisinde elli yaş büyük insan olsun; yine saygı uyandıran bir olgunluğu, realist ölçülerin ışığında zirveleşmiş şahsiyet görüntüsü vardı.

Kendisinin o günlerde, asıl hizmet saydığı: Türk Dilinin yabancı Kelimelerden Kurtarılması’nı bilimsel kararlara bağlayacak Kurultayı takip ettik. Kırk yıllık dost gibiydik! Bir süre önce Ankara Büyükelçimiz olan General Sherrifin teşhisi doğru idi: Karşı konulmaz bir mıknatıs kuvveti ile karşısındakini samimiyetine, içtenliğine, doğruyu ve güzeli izah eden mantığına bağlıyordu. Tenkitten asla çekinmiyordu. Bir süre önce kabul ettiği Atlantik'i ilk geçen havacılarımızdan söz etti. Kendileri ile konuştuğumu, üzerlerinde hayranlık izleri bıraktığını dinlediğimi söyledim. Güldü: "Ben, kahramanlığa, cesarete, hele tabiat güçlerini istediği yola sevk etmesini bilen kişilere hayranımdır" dedi.

Tenkitlerinde açık, net, sarih olduğunu söylemiştim. Bana: -bizimkiler dâhil- dünya siyasetçileri için şunları söylemişti: "Avrupa Devlet adamları, başlıca anlaşmazlık konusu olan önemli siyasi sorunları, her türlü millî Egoizmlerden uzak ve yalnız kamu yararına olarak, son bir gayret ve tam bir iyi niyetle, ele almazlarsa, korkarım, felaketin önü alınamayacaktır."

Bu kanaati Başkan Hoover'e ilettiğim zaman, içini çekmiş: "Ben de bunu düşünüyorum ama, O'nun kadar net ve açık ifade edemiyorum" demişti.

Dünyamıza bir daha böyle bir insan geleceğini tahmin etmiyorum.
Bakınız, "Lider", demiyorum, şahsiyet demiyorum, İNSAN diyorum, İnsan!..
Engin hatırası önünde saygı ile eğiliyorum!

“Dünya, Kore'de, O'nun yetiştirdiği Türk ordusunun kahramanlığına şahit oldu. Milletin özyapısını, onun kadar derinden kavramış kişiler, yüzyılda bir değil, kapanmış devirlerin yenisini açmasının şart olduğu cihan buhranları çağında gelir. Millet de kendisine, kendisi de milletine yaraşmıştır.” Gen. Duglas Mac Aıthur

“Asker-devlet adamı, çağımızın en büyük liderlerinden biri idi. Kendisi, Türkiye’nin, dünyanın en ileri memleketleri arasında hak ettiği yeri almasını sağlamıştır. Keza O, Türklere, bir milletin büyüklüğünün temel taşını teşkil eden, kendine güvenme ve dayanma duygusunu vermiştir.” Gen. Duglas Mac Aıthur

“Kemal Atatürk, artık insanların arasında bulunmuyor. Fakat varlıkları için uğraşan bütün küçük ve zayıf Devletlere, açık bir bildiri bıraktı: Eğer başarıya erişebilmek istenirse, uzun bir uğraşıya dayanabilmek. O zaman umutsuzluğa düşmez, kurtuluruz.
Küçük ve kuvvetsiz Devletler!.
Gelin, gelin!.
Baskı ve kölelik zincirini koparın!” Dizing Cin (Çinli Yazar)

Eski Osmanlı İmparatorluğu, bir hayal gibi ortadan silinirken, Ulusal bir Türk Devleti'nin kuruluşu, bu çağın en şaşırtıcı başarılarından biridir. Mustafa Kemal, yüce bir eser ortaya koymuştur. Türk milliyetçiliğinin zaferi, bütün Asya'da meyvesini vermiş ve Kemalizm'in parlak başarıları, bütün sömürgeler için bir örnek olmuştur. Maurice Baumant (Fransız Profesör)

“Atatürk'ün isteklendirdiği ve Önderlik ettiği Türk Ulusal Direnci, en iyimser Türk yurttaşlarının umduğundan daha üstün bir zafer kazandı. Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkıntılarından, gerçekten bağımsız, ulusal bir Türk Devleti doğdu.

Pek az Ulus, bu tür güç bir sınavla yüz yüze gelmeyi göze alabildi. Türk Halkı, tarihinin en yiğitlik dolu yaprağı ile kıvanç duyabilir.” Arnold Toynbee (Tarihçi)

“Politik Demokrasi, ancak, ekonomik alanda belli bir gelişme düzeyinden sonra gerçekten işlemeye başlar. Üçüncü Dünya Milletleri, Kapitalizmin çizdiği yollardan gidip bu düzeye hızla ulaşamazlar. Komünistlik, doğrudan doğruya benimsenir; Rejimin çekiciliği de budur zaten!. Ama, ileri sürdüğü hâl çareleri, göründüğü kadar kolay değildir.

"Geçiş Dönemi" denen aşamada politik özgürlüklerin tümünü endüstrileşmeye feda etmek, bütün milletlerin ulaşmak istedikleri, tüm demokrasiye erişmek için, en kestirme yol olamaz. Çünkü, diktatörlük ile beraberinde getirdiği alışkanlıklar, bir kere yerleşti mi, bunları söküp atmak, Batı'nın kapitalist düzenini söküp atmak kadar güçtür.

Az gelişmiş, ya da yarı gelişmiş milletlerin hemen hepsi, az-çok, açık biçimde bunun bilincindedirler. Bunun için de Kemalizm'in, modernleşmek amacı ile ilk örneğini verdiği karma bir politika ile karma bir ekonomi düzenine yönelirler.

Bu nedenle komünizm, 1945'den bu yana bir örnek değeri kazandı. Türkiye tarihinin bir sayfası olmaktan çıkıp, politik bir sisteme örneklik etmeye başladı. Henüz iyice tanımlanmadığı için bu sistemin, komünistlik veya Batı Demokrasisi kadar kesin bir şemasını vermek mümkün değil. Bununla beraber, önemli bir sistem olduğu da kesin; Çünkü henüz Moskova ya da Pekin tımarına girmemiş Üçüncü Dünya Devletlerine de yol göstermektedir bu sistem; Azgelişmiş Uluslar için, Marksizm'in karşısına dikilen seçenektir, bu sistem!..” Maurice Duverger (Fransız Hukukçusu)

“Atatürk'ün tahrik ettiği ve önderlik ettiği Milli Mukavemeti, en iyimser Türk vatandaşlarının umduğundan daha üstün bir zafer kazandı. Osmanlı imparatorluğunun yıkıntılarından, gerçekten bağımsız, millî bir Türk Devleti doğdu.

Pek az millet, bu tür güç bir sınavla yüz yüze gelmeyi göze alabildi.

Türk halkı, tarihin bu yiğitlik dolu yaprağı ile iftihar edebilir.” Arnold Toynbee (İngiliz Tarihçi)

“Tarihte bu insan gibi vatanını kurtaran, daha doğrusu, dirilten Büyük Adamlar vardır. Böyle korkunç bir serüvene atılmak bile çoğu zaman kişinin ölümsüzlüğe ulaşması için yeter!. Vercingetori, bunun en güzel örneğidir.

Galyalı Kahraman gibi, Türk Kahramanı da -tam her şeyin bitti sanıldığı anda- ortaya çıktı. Böylece bütün sorunlar, yeniden masanın üzerine konuldu. Ben bile, Sevr'den sonra, Türkiye'nin öldüğünü sanmıştım. Ama Türkiye yaşıyor; hem de başına Mustafa Kemal geceli beri öylesine canlı yaşıyor ki, Lloyd Georg'un bütün çabaları, bütün imkânları; bu sağduyuya meydan okuyan bu şiddetli yaşama isteğinin karşısında erimekten başka bir şey yapamıyor.

Kişi, bir ölümün -tıpkı Lazare gibi- tabutunun kapağını açıp yürüdüğünü görseydi, bundan daha çok şaşmazdı herhalde.” Claude Ferrere (Fransız Yazar)

“Gazi'den, neden Ankara'yı Devlet merkezi yaptığını dinlediğim zaman, bizim Önderimiz George Washington'la olan fikir yakınlığından ötürü, derin bir heyecan duydum.

Fakat Mustafa Kemal, Washington'dan da daha büyük ve daha ağır bir yükün altında idi. O, yalnız bir Devlet değil, önceleri yüzyıllarca dünyaya hükmetmiş bir İmparatorluğun yıkıntıları arasında Ulusunu buldu, çıkardı.” Charles H. Sherrill (Amerikan Büyükelçisi)

“Dünya, hiçbir zaman, Türkiye'nin Batı görüş ve inanışı içinde yeniden kurulması gibi heyecanlı bir olaya asla şahit olmamıştır!” Sosial Demokraten (İsveç Gazetesi)

“Atatürk, modern bir Devrim'e gereken aşamalardan geçmeksizin eski bir Ulus'u, bir kaç yılda modernleştirmek mucizesini yaratmıştır.” Le Tempe (Fransız Gazetesi)

“Avrupa'da hükümetler bir an, yeni bir Cengiz Han doğmuş olmasından korktular. Fakat kendi yurdunda ve yalnız kendi yurdu için tam ve net bir devrim yaratmış olan bu Devlet adamı, ne zaferden sarhoş oluyor, ne de çizdiği yoldan ayrılıyordu. O'nun gücü ve büyüklüğü buradadır.” Marcel Sauvege (Fransız Yazar)

“Bizim Nibelungen Destanımızı okuyan nesillerimiz, böylesine bir kahramanın dünyaya gelmeyeceği kuşkusunu, Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatını öğrendikleri zaman, yüreklerinden sileceklerdir.” Alman Germania Gazetesi (23 Kasım 1938)

"Mustafa Kemal'in ülkesinde daha çok kalmak, O'nunla daha sık buluşmak isterdim. Her dinlediğimin bir ders tarafı vardı. Dileğim: çağdaşı vatandaşlarının, O'nu bu emsalsiz yapısı ile kavramaları, düşünceleri ve teşhislerini gelecek kuşaklara aktarmalarıdır.

Bu Adam, bunlar bilindikçe ve öğrenildikçe, çapı, gerçek anlamıyla, gözler önünde devleşen ayrıcalıklı kişidir; sadece ülkesinde değil, dünyada bir daha benzerinin gelip gelmeyeceği bilinmeyen bir insandır.” Charles H. Serrill Amerikan Büyükelçisi

“Yeryüzü ile gökyüzü arasındaki mesafeye başka dünyaların da sığabileceği yolundaki tezlerin doğruluğuna hak kazandıran son misal, Mustafa Kemal Atatürk adlı Fanî'nin zamanımızda yaşamış olmasıdır. Kuşkusuz ki, O, bir İnsan'dı! Fakat sahip olduğu ayrıcalıkları ile başlı başına bir Dünya idi.” Pesti Hırlap Macar Gazetesi

“Atatürk, bütün Asya kıtasının gururu idi!.
Dünyanın en eski, en bilinen kıtasına, cihanın yönünü değiştirecek çapta insanların artık yetişmeyeceği kanaatinin yaygınlaştığı günümüzde O, büyük bir milletin bağrından çıktı ve bu nazariyeyi iflas ettirdi. O, bütün Asya kıtasının ATA'sıdır.” Tcang YangYe Pan (Çin Gazetesi)

"Ankara Antlaşması" üzerine Fransız Meclisinde ileri-geri konuşanlar oldu. Fransız Başbakanı Aristid Biriant, bu çıkışlara söyle karşılık verdi:
"Dağbaşında Haydutlar" diye adlandırdığınız Mustafa Kemal ve O'nun bütün askerleri, Burada olsalardı; teker, teker her birinin heykellerini dikerdik!. Böylesine kahraman bir Ulusla antlaşma imzalamaktan gurur duyarım.” Aristid Biriant (1921)

“Dünyanın yetiştirdiği en büyük insanlardan biri.” Star of İndia (Hindistan Gazetesi)

“Atatürk, şahsiyet ve yeteneğin dev gibi bir simgesi idi, O, yirminci yüzyılın en görkemli olayını yaratan adamdı.”
National Tidence Gazetesi (Danimarka)

“Atatürk, olağanüstü nitelikte bir devlet adamı, savaş sonrası dünya tarihinin en önemli simalarından biri idi.”
Hufvud Stadbladet Gazetesi (Finlandiya)

“Çağımızda hiçbir isim Atatürk’ün adı kadar büyük saygı yaratmamıştır.” Observer (Fransa)

“İngiltere önce, cesur ve asil bir düşman, sonra da sadık bir dost olarak tanıdığı büyük adamı selamlamaktadır.” Sunday Times (İngiltere)

“İnsanlığın bütün belirtileri Onda kendini hemen gösteriyor.” Noelle Gazetesi (Fransa)

“Mevcut rütbelerin hepsini kaldırdığı bir memlekette, bu adam, bütün rütbeleri, kazanmıştır. O memlekete, bulabilecek en şerefli isim O’na verilmiştir.” Mercel Sauvage (Gazeteci)

“O, benzeri olmayan bir devlet adamı idi. Diktatörlerin tahammül edemediği serbest bir nizamla, başaramadığı ve başaramayacağı işler yapmıştır. Tarihte böyle adamlar devirlerine kendi adlarını vermişlerdir.” Word Price

“O, Türkiye’nin önceki kuşaklarından hiçbirine nasip olmayan özgürlük ve güven dolu bir hayat sağladı. Başarıları, Türkiye’nin Avrupa devleti olmasını sağladı, yakın doğunun tarihini değiştirdi.” Times Gazetesi

“Dünyanın, çağdaş, en büyük kişilerinden biri.” Le Jour-Echo de Paris (Fransa)

“Büyük düşüncelerin adamı, bir devlet mimarıydı.” Neue Freie Presse Viyana (Avusturya)

Türkiye’yi yaratan, tarihimizin bu en Büyük Adam’ını başımı en derin hürmetle eğerek selamlarım.” Profesör Morrf (İsviçre)
“Yalnız bir asker değil, aynı zamanda yüzyılımızın bir daha göremeyeceği bir dahi idi.” Profesör Sekretan (İsviçre)

“Dünya, bu savaş ve barış kahramanı büyük adamın ölümü ile yoksul düşmüştür.” Pester Lioyd Gazetesi (Macaristan)

“Türkiye, dost ve düşmanlarının hayran olduğu bir deha adama, malik bulunmak bahtiyarlığına erişmiştir.” Katimerini (Yunanistan)

“Atatürk, tarihte teşkilatçı bir dahi, bir milletin harikalar yaratan yöneticisi ve memleketinin kurtarıcısı olarak kalacaktır.” Independence Romaine Gazetesi (Romanya 12 Kasım 1938)

“Hayatının sonuna kadar milletinin mutlak güveni ile kurduğu devletin başında muzaffer kumandanının kişiliği, eşi görülmemiş bir karakter örneğidir.” C.C.Sforza Diplomat (İtalya)

“Şaşırtıcı ve çekici bir kişi. Asker olarak büyük, fakat devlet adamı olarak daha büyük.” Japon Times

“Yüzyıldan beri Küçük Asya’nın çıkardığı en büyük lider.” The Japon Chronicle

“Çağının, belki de tüm tarihin en olağanüstü kişilerinden biri.” Egyptian Gazete

“O’nun yaratıcı ruhunun ve ateşli yurtseverliğinin harekete geçmemiş olduğu hiçbir alan yoktur.” Gazeta Polska

“Atatürk’ün dehası, tarihte Türk Milleti’nin taşıdığı ruhun faziletine en yüksek örneklerinden birini teşkil edecektir.” Branko Aczemovic Yogoslavya (Elçi)

“Dünya sahnesinden tarihin en dikkat çekici adamlarından biri geçti.” Chicago Tribune Gazetesi, ABD

“Atatürk, dünyanın çok nadir yetiştirdiği dâhilerdendir. O, bütün bir tarihin seyrini değiştirmiştir.” Ennehar Gazetesi (1938)

“Milletine bu kadar az zamanda bu ölçüde hizmet edebilen tek devlet adamı Atatürk'tür.” Libre Belgique Gazetesi, Belçika

“O, kişisel kazanç ve ün peşinde koşan basit bir diktatör değil, gelecek kuşaklar için sağlam temeller atmaya uğraşan bir kahramandı.” Prof.Walter L.WRIHT Jr. Alman prof.

“Bugün Türk, yeniden muzaffer, yeniden ayakta.. İngiltere ve Avrupa, elverişli barış koşulları sağlamak için, sanki O'na yalvarmaktalar. Bu arada tüm İslam dünyası, Yunanistan'ın yenilgisini İngiliz yenilgisi olarak görmekte ve bayram etmekte.. İngiltere, kendi yaratmış olduğu felaketin daha da büyümesini engellemek için, İstanbul ve Doğu Trakya'nın Türklerin eline geçmesine razı oldu.” Charles F. G. Masterinan İngiliz Kabinesinden

Yugoslav Kralı Aleksandır, 4 Ekim 1933'de Atatürk'ü ziyarete gelmişti.
Balkanlarda, eski münasebetlerden doğan anlaşmazlıkları tasfiye etmek isteyen Atatürk, Konuğunu dikkatle ağırlıyordu. Balkan Paktı üzerindeki fikirlerini açıklayınca, Kral heyecanlandı: Tarihî bir sır açıklamak için konuştu:
- Sizin, Mondros Mütarekesini imzalamanızdan sonra, idi; İngilizler, Yunanlılardan önce bana topraklarınızı işgal etmek teklifini yaptılar. Uygun karşılık verseydim, Yunanlılara yaptıkları yardımı Bana yapacaklardı. Fakat, reddettim.
Mustafa Kemal Paşa, Kral'ın bu açıklaması üzerine, ayağa kalktı ve elini Yugoslav Kralına uzatarak:
-Geçmiş olsun Majeste!, dedi.
Bilinen bir gerçektir: Yunan Kralı Konstantin, Yunan Ordusu Anadolu'da yok edildikten sonra, Taç ve Tahtından olmuştu!.
Ankara'nın sıcak bir yaz akşamı, bazı elçilerin de bulunduğu bir yemekte, Mısır Büyükelçisi başında kırmızı fesi ile ter içinde kalmış, yine de ortalıkta dolaşıyordu. Atatürk'ün çevresine girdiği bir anda, elinde tepsi ile hizmet verenlerden birine işaret etti ve Mısır Elçisinin başındaki fesi alıp, tepsiye koydu. Eli ile işaret edince, garson uzaklaştı ve Büyükelçi ile Atatürk karşı karşıya kaldılar.
Atatürk gülümsedi:
-Bir fes için bu kadar kan ter içinde kalmaya değer mi?..
Elçi, çırılçıplak kalmış gibi mahcup, kalabalıkların arasında süzülüp uzaklaştı. Bu sırada Kılıç Ali ile göz göze geldiler:
- Adamı ter banyosundan kurtardık ama, yarın buna siyasi skandal demeye kalkarlar!
- Kalkarlarsa ne olur?..
- Onu da ben düşünecek değilim ya; Tevfik Rüştü bir kulp bulur; gel şimdi seninle Çankaya'ya gidelim de, ağaçların esintisinde bir kadeh bir şey içelim.
(Kılıç Ali Bey hatıralarından)

ATATÜRK İçin Çağdaşları Ne Dediler?

Mustafa Kemal, olsa olsa, bin bir cepheli bir menşure benzer. Her cephe, başlı başına bir cihan manzarası verebilir.
Yunus Nadi (Altın Kitap, s. 18)

Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine Dâhi demek kâfi değildir.
Tarihte "büyük" namı verilenlerden daha büyük oldu. Zaferimizin ancak mucizeye kaldığını söylemişlerdi. Zaferi kazanan Hazreti Gazi, bir mucize-i rabbanidir.
Fatma Aliye

Bizde sevda-i vatan yoktu desem doğru olur. Yaktı dillerde o bir ateş-i sevdayı vatan.
Halil Nihat

Denilebilir ki, Cihan tarihinde hiçbir millî ve askerî Serdar, Gazi Mustafa Kemal gibi medeni ve siyasi bir halaskar olamamıştır.
Raif Necdet

Yorumlar (0)