Boğa Güreşi ve Mitra Kültü- Doç. Dr. Haluk Berkmen


Boğa Güreşi ve Mitra Kültü


Doç. Dr. Haluk Berkmen

Boğa güreşi İspanya’da, Portekiz’de, güneybatı Fransa’da ve bir miktar Latin Amerika ülkelerinde uygulanan bir gösteri şeklidir. Amaç, boğayı kırmızı bir pelerine doğru saldırtmak ve birkaç estetik hareketle bu saldırıyı savuşturduktan sonra boğayı kılıçla öldürmektir. Günümüzde bir spor gösterisine dönüşmüş olan boğa güreşinin kökeni çok eskilere dayanır. 30 Kasım 2017 tarihli “Etrüskçe Bir Ural-Altay Dilidir” başlıklı yazımda Etrüsklerin Tur ve Okh boyları olduklarını ve sonradan bölgeye hâkim olan Romalıların Tur ve Okh halkını yok ettiklerini söyledim. 1 Aralık 2017 tarihli “Girit Dili Bir Ural-Altay Diliydi” başlıklı yazımda ise, Yunanca ‘tauros’ sözünün boğa demek olduğunu ve Mikene halkının Girit adasını ele geçirdiklerinde ‘Minotauros’ dedikleri boğa başlı Tur hakanını önce hapsedip sonra öldürdüklerini yazdım.

Demek ki, boğayı öldürmek simgesel olarak Tur halkını yenmek ve yok edip öldürmek anlamlarını içeriyor. Nitekim Yunanca “Tauromakia” sözü ‘Tauro’ /boğa/ ve ‘makia’ /dövüş, savaş/ demek olup, “Boğa Savaşı” veya “Boğa Güreşi” olmaktadır. Roma halkının Tur halkını yok edişi o dönemde “Mitra Kültü” olarak kutlanıyordu. Roma imparatorluğunun son dönemi olan MS 1. ile 4. yüzyıllar arasında Mitra kültü oldukça yaygındı. Mitra kültüne bağlı kişiler yeraltındaki tapınaklarda buluşur ve 7 tane uyumlama sınavı geçirirlerdi. Bu yer altı tapınaklarına “Mitraeum” adını vermişlerdi. Bu kültün inancına göre Mitra bir kayadan doğmuştu ve güneş tanrı ile eşit güçte olup bir boğayı bıçağıyla öldürmüştü. Mitra kültü kadim kutsal güneş inancı ile ilişkili olsa da, Akdeniz kıyılarına yerleşmiş olan Tur ve Okh halklarının alt edilişlerini kutlamaktadır. Roma ve civarında Mitra kültüyle ilgili 420 tapınak, 1000 adet yazılı belge ve 700 adet boğa öldürülmesini içeren resim, kabartma ve heykel bulunmuştur. Mitraeum’larda boğa kurban edilir ve eti de yenirdi. Bazen boğanın eti yerine ekmek ve şarap da tüketilirdi. 4. yüzyıl başlarında Hıristiyanlığın Roma’da resmen kabulü ile Mitra kültü çöküşe geçmiş ve Mitra tapınakları terk edilmiştir.
Mitra kültünün doğu kaynaklı olduğu biliniyor. İran kaynaklı sanılsa da Anadolu Frig kültüründen batıya yayılmıştır.

Altta solda Mitra’nın boğayı bıçağıyla öldürüşü ve sağında bir Mitraeum kabartması görülüyor. Kabartmada Mitra güneş tanrının hemen yanında ve eşit güçtedir. Sağındaki heykelde ise Minataur denen boğa başlı ve boğa gibi güçlü Tur kralının öldürülüşü simgeleştirilmiştir. Mitra’nın bir Frig külahı takmasından bu kültün Anadolu kökenli Frig kültüründen kaynaklandığını anlıyoruz. Bu külah Anadolu’dan Etrüsk halkı sayesinde Roma halkına ve oradan güney Fransa bölgesindeki Marsilya yöresine yerleşmiş Tur ve Ok boylarına geçmiştir. Mitra kültü yok olunca, yerine boğayı açık havada öldürmek bir tür cesaret gösterisi olarak Akdeniz kıyılarında yaygınlaşmaya başlamıştır. Boğa güreşinin en çok uygulandığı İspanya’da boğayı öldüren kişiye “Toreador” (boğacı) veya “Matador” (öldürücü) denmiştir.

Frig külahı özgürlük simgesi olarak Fransız pullarına kadar girmiştir. 1789 yılında güney Fransa’dan (Marsilya’dan) gelen kadınlar Fransız ihtilâlini tetiklediklerinden, ihtilaldan sonra başlıkları ihtilalın simgesi olarak seçilmiştir. Nitekim Fransız milli marşının adı “Marseillaise” olup, ‘Marsilyalı kadın’ demektir. Altta en sağda Frig külahının özgürlük simgesi olduğunu ve bir Fransız pulunda dahi Marsilyalı kadının özgürlüğü simgelediğini görüyoruz. Demek ki, Tur halkının devamı olan güney Fransa halkı, özgürlüklerini Romalılara kaybetmiş olmalarına rağmen fırsat ellerine geçtiğinde, başkaldırıp Fransız krallığını yıkmayı başarmışlardır.


Yorumlar (0)