İlk Tanrıçalar - Doç. Dr. Haluk Berkmen

İlk Tanrıçalar


 

Doç. Dr. Haluk Berkmen

10 Ocak 2018 tarihli “Kadınların tarihteki Önemi” başlıklı yazımda dedim ki: “Kadim kültürde manevi güçlerle iletişim kurabilmek önemliydi. Ruhsal iletişim kurabilenler, tanrılardan bilgi getiren ve önemli kararları verenler kadınlardı. Bu bakımdan ilk yöneticiler kadınlardı. Dolayısıyla ilk şamanlar da kadındı.” Zamanla bu şaman kadınlara tanrıça denmeye başlandı. Zira tanrılarla iletişim kurabilme gücüne sahip olan kadınların tanrıça olmaları gerekiyordu.

İlk Tanrıça heykellerinin günümüzden 25,000 yıl önce yontuldukları Karbon-14 metoduyla saptanmıştır. Tanrıça inancının Asya kökenli olduğunu genetik bulgular gösteriyor. Altta solda görülen haritada erkeklerdeki Y-Kromozomu ile yapılan genetik çalışma, günümüzden 30 ile 35 bin yıl önce Karadeniz’in kuzeyinden batıya doğru göçlerin olduğu kanıtlamıştır. Bu göçlerin izlerine Fransa’daki bir mağaranın adından dolayı “Aurignacien” denmiştir. Mağarada bulunmuş kesici kemiklerin Asya’da da çok benzerleri bulunmuştur. Demek ki buzul çağı başlamadan önce havaların soğuduğunu ve yaşamın zorlaştığını fark eden insanlar hem batıya hem de doğuya göç etmişlerdir.

Doğuya doğru olan göçlerden 20 Aralık 2017 tarihli yazımda söz ettim. 26 Kasım 2017 tarihli “Kök Dil Arayışı” başlıklı yazımda Üst-Işım bölgesinden ilk göçlerin 45,000 yıl önce başladığını gösterdim. Altta ortada Üst-Işım bölgesinden doğuya doğru ve oradan Amerika kıtasına doğru göçlerin oluştuğu kanıtlanmıştır. Bu haritaları ben çizmedim. İnternette ufak bir araştırma ile bulunabilecek olan bu gerçeklere rağmen Kızılderili halkların yerli olduklarını ve hiçbir yerden gelmediklerini savunanlar var. Hatta Aurignacian kültürüne ait insanların Avrupa’dan Asya’ya göç ettiklerini savunanlar dahi var. Tarihi gerçekleri bu derece saptırmayı başaranlar, batının dünya kültürünün kaynağı olduğunu kanıtlamak gayreti içinde olanlardır.

Tanrıça kültüne geri dönecek olursak, kırmızı daire içine alınmış bölgede hem Denisovan mağarası hem de Malta şehri bulunuyor. Bu şehirde yapılmış olan araştırmalar birçok küçük tanrıça heykelciklerini ortaya çıkarmıştır. Fildişinden oyulmuş olan bu kadın heykelcikleri günümüzden 24,000 yıl öncesine aittirler. En sağda görülen kadın heykelcikleri ise Ukrayna’nın kuzeydoğusunda ve Moskova’nın güneyindeki Avdeevo kasabasında bulunmuşlardır. Bu kasabada iki kadim yerleşim alanı var. İki yerleşimde bulunmuş nesnelerin Karbon-14 ile yapılan yaş tayini, bölgede insanların günümüzden 27,000 ile 20,000 yıl öncesine kadar, yaklaşık 7,000 yıl gibi uzun bir süre yaşamış olduklarını göstermiştir.

Bu kültürü oluşturan insanlardan bazıları Karadeniz’in kuzeyinden ve Kafkaslar üzerinden, Anadolu’ya göç etmişlerdir. Günümüzden 25,000 yıl önce de, batıya göç edip Gravettien kültürünü oluşturdular. Soldaki haritada görülen bu göçler, genetik olarak kanıtlanmışlardır. Özet olarak diyebiliriz ki, tanrıça kültü Asya kökenlidir. Fakat zamanla erkekler toplumda güçlenip idareyi ele geçirdiklerinde, kadınların önemi azalmış ve tanrıça inancı gittikçe unutulmaya başlamıştır.










Yorumlar (0)