Tanrıdağı Saymalıtaş Kaya Bedizleri Neden Önemli?

Tanrıdağı Saymalıtaş Kaya Bedizleri Neden Önemli?

Türk Kaya Resimleri olarak bilinen bu tarihsel yapılar Türk tarihi için gerçek bir hazinedir. Ancak ne Türkiye tarafından ne de diğer Türk devletleri tarafından yeterince araştırılmıştır. Rahmetli Servet Somuncuoğlu'nun çektiği belgesel sayesinde konu Türkiye'nin yakın ilgisini çekmiştir.

Kaya resimleri, insanlığın uzak geçmişine dair ipuçları veren önemli kaynaklardır. Yaklaşık 100 bin resmin yer aldığı Kırgızistan’daki Saymalıtaş, bugüne kadar tespit edilmiş en zengin alan olarak kabul ediliyor.
 
Binlerce yıl öncesinden kalan örneklerden damgaların oluştuğu son döneme kadar bütün süreçleri içinde barındıran Saymalıtaş, dünya çapında önem taşıyan özgün bir alan. Servet Somuncuoğlu, bölgedeki çalışmalarını 552 sayfalık kitapta bir araya getirdi. “Saymalıtaş-Gökyüzü Atları” başlıklı çalışma AC Yapı’nın sponsorluğunda basıldı. Konu ile ilgili kurum ve kuruluşlara ücretsiz gönderilen kitap, meraklıları için satışa da sunuldu.

Kalıntıların Bulunduğu Coğrafya


Bu kaya resimleri, Kırgızistan yakınlarında Tanrı Dağları'nın bir kolu olan Aladağ'da ortalama 3500 rakımda bulunan Saymalıtaş adlı bölgededir. Burada 10 bin kaya üzerine yaklaşık 100 bin resim çizildiği tespit edilmiştir. Bu resimlerin ne zaman ve nasıl çizildiği ise meçhuldür. Kayaların bulunduğu alan çok soğuk olduğu için, bu resimler çizildiği ilk günkü gibi kalmıştır. Üzerlerinde tarihlendirme yapılamamakta, fakat M.Ö. 5000 ile M.S. 1000 arasında çizilmiş olacakları ileri sürülmektedir.

İlk Araştırmalar

2005 yılında bu kaya resimleri görüp, bölgede fotoğraflayan Servet Somuncuoğlu, burayla ilgili bir belgesel yapma fikrini TRT'ye önerdi. Teklifi kabul edildi, fakat bu zorlu coğrafyada bir belgesel çekmek hiç de kolay olmayacaktı. 2006 yılında başlayan çekimler, 93 gün sürdü. Servet Somuncuoğlu çekimler sonrasında iklim koşullarının zorluklarını anlatırken ''Temmuz ayında kar yağıyordu'' diyordu. Projenin danışmanı ise, İslam Öncesi Türk Tarihi alanındaki uzmanlarımızdan Prof. Dr. Ahmet Taşağıl oldu. Çekilen fotoğraflar ise iki dev kitapta yayınlandı. Server Somuncuoğlu malesef 2013 yılında aramızdan ayrıldı.

Taşlar Gerçekten Eski Türklere mi Ait?

Evet Türklerindir. Batılı sözde bilim insanları bunu söyleyemez, korkar. Türk boylarının binlerce yıllık birikimidir.

Kaya resimlerinin bulunduğu coğrafyada Eski Türklerin yaşadığı bilinen bir gerçektir. Fakat bu resimlerin sadece bir boya ait değildir. Gök Tanrı dinine inanan birçok boyun bir araya gelerek, yılın belirli günlerinde burada toplanarak bunları yaptıkları tahmin edilmektedir. Zira 100 bin resim sadece bir boy tarafından çizilemezdi. Bunlar toplu bir çalışmanın, uzun yıllar sonunda ortaya çıkarttığı eserlerdir.

Kaya Resimlerindeki Çizimler

Çizilen resimler arasında birçok hayal gücü ürünü olan biçim ve çizim vardır. Kafası güneş şeklinde olan insanlar, şamanları göğe çeken at arabaları ve Tanrı'ya uzanan eller, ruhlara benzeyen şekiller bunlara örnek gösterilebilir. Bu garip şekiller, aynı zamanda taşlarla ilgili gizemleri de arttırmaktadır. 

Soyut Çizimler

Çizimler genel olarak soyut ve somut biçimler olarak iki öbeğe ayrılabilir. Bunlardan soyut olan şekillerin, somut şekillere oranla daha yeni çizildiği tahmin olunmaktadır. Buradaki soyut çizimler, insanların düşüncelerinin ve hayal güçlerinin taşlar üzerine bir yansıması olarak tarif edilebilir. Ne yazık ki katalog ve tarama çalışmaları yapılmadığı için yeterince ayrıntılı bilimsel veri elimizde yoktur.

Hayvanlara Saygı


Kayaların üzerinde hayvan figürlerine de sıklıkla rastlanır. Yılan, geyik, dağ keçisi, at gibi hayvanlar bu kayalara nakşedilmiştir. Dağ keçisi ve geyik, etlerinden ve derilerinden yararlanılan temel iki hayvandı. Hatta bu hayvanların boynuzları ve kemikleri de birçok alet yapımında kullanılmaktaydı. Özetle avlanan bu iki hayvan o dönem insanları için muazzam bir nimetti. Bu nedenle insanların saygı göstermek amacıyla geyik ve dağ keçisini kayalara çizdikleri sanılmaktadır. Fakat burada hayvanlara dini bir tapınma söz konusu değildir, sadece saygı ve minnet ifadesidir.

Kayaların Türk Tarihindeki Önemi

Bu çizimler tarihin, özellikle de Asya tarihinin en önemli arkeolojik kaynakları arasındadır. Dünyanın birçok bölgesinde taşların üzerine çizilmiş resimler mevcuttur. Fakat hiçbir yerde bu kadar fazla sayıda (100 bin kadar) çizim bir arada bulunmamıştır. Bu çizimler, eski Türk tarihini aydınlatacak en büyük kalıntılardan birisidir.

Yorumlar (2)
muhsin durlu 4 yıl önce
"Kafası güneş şeklinde olan insanlar",altında keçi resmi nedensiz değildir. Bunlar dil verisidir! Kafanın üstündeki güneş Tanrı inancıyla ilgilidir. Keçi de! Keçinin kafasının "Ü" zerinde güneşi simgeleyen-güneşe dönük(GÜ) iki çıkıntı var! Keçi ya da EÇGÜ sözcüğünün kökeni var. Burada sözlü dil var! Bu bölgede "Tanrı" damgası denen damga da var. Benzeri ve boyalı olanı (Ruslara göre İÖ 14 binden) Lena ırmağı kıyılarında da var. Bu anlamlı ideogram N, NG, K damgalarımızın kökenidir!
muhsin durlu 4 yıl önce
Ek olarak, Çatalhöyükteki başı güneş biçiminde çizilmiş renkli resim ve dönemi 10 bin yıllıksa Tamgalısaydaki kayada olanı çok daha eski olmak zorunda! Bu çok önemli bir ayrıntı.