D Harfiyle Başlayan Türkçe Çocuk Adları, Türkçe Kız ve Erkek Çocuk Adları, Türkçe İsimler
D Harfiyle Başlayan Türkçe Çocuk Adları, Türkçe Kız ve Erkek Çocuk Adları, Türkçe İsimler, Türkçe Adlar ve Anlamları

D Harfiyle Başlayan Türkçe Çocuk Adları, Türkçe Kız ve Erkek Çocuk Adları
D Harfiyle Başlayan Türkçe Çocuk Adları, Türkçe Kız ve Erkek Çocuk Adları, Türkçe İsimler
TÜRKÇE ADLAR
A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
ARAPÇA ADLAR
A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
Daban Hatun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Demirci Tanrıçası Demirci Ocaklarını korur > Kökeni: Türkçe |
Dadak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Değme, dokunma, tatma > Kökeni: Türkçe |
Dadal |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Tat alan, sezen, farkına varan > Kökeni: Türkçe |
Dağ |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Tağ, tağ, tak, tav) Dağ. Genişlik, büyüklük, ululuk, heybet > Kökeni: Türkçe |
Dağaça |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dağ gibi heybetli > Kökeni: Türkçe |
Dağer |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kıymet, para, nafız > Kökeni: Türkçe |
Dağhan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dağ tanrısı. Oğuz Kağan'ın altı oğlundam biri > Kökeni: Türkçe |
Dakak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ucu ataşli ok > Kökeni: Türkçe |
Dal |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Ayrı, bölünmüş 2. Saldırı, büyüme, yayılma 3. Batma, çıkma 4. Yalınlık, çıplaklık > Kökeni: Türkçe |
Dalan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Koridor, dehliz > Kökeni: Türkçe |
Dalaş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Döğüş, karşılıklı saldırı > Kökeni: Türkçe |
Dalay |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Talay) Genişlik, ululuk, sonsuzluk mecaz eden, asıl anlamı, büyük deniz, okyanus > Kökeni: Türkçe |
Dalbay |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Vasi, ardına sığınılan kişi 2. Çuhadan yapılmış şapka Kırgızlarda. 3. avcı kuşları yakalamak için, tuzaklara bağlanarak bırakılan küçük kuş. > Kökeni: Türkçe |
Dalboy |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Vasi, ardına sığınılan kişi > Kökeni: Türkçe |
Dalkılıç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dal+Kılıç Zırhsız ve korunmasız > Kökeni: Türkçe |
Dalkıran |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kırıcı, ayırıcı > Kökeni: Türkçe |
Damla |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Su damlası, tane > Kökeni: Türkçe |
Damla |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Küçük su tanesi > Kökeni: Türkçe |
Dana |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İnek yavrusu, iki yaşındaki genç inek > Kökeni: Türkçe |
Danişman |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Müşavir, bilgi ve tecrübesine danışılan kişi > Kökeni: Türkçe |
Dansık |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Tansık) Olağanüstü, fevkalade > Kökeni: Türkçe |
Darga |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Vali, üst düzey, bürokrat > Kökeni: Türkçe |
Dargun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Alıngan, kırılan, narin > Kökeni: Türkçe |
Darı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bir tahıl türü 2. Sıkı, sıkıntı, zorluk > Kökeni: Türkçe |
Darıca |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Darı gibi, darı niteliğinde Bereketli 2. Sıkı, sıkıcı, zorlu > Kökeni: Türkçe |
Darsık |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Öfkeli, hiddetli > Kökeni: Türkçe |
Daruka |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Darga) Vali, yönetici, bürokrat > Kökeni: Türkçe |
Darulgan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Alıngan, nazlı > Kökeni: Türkçe |
Daşkı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Taşkı, taşmış, dışarı çıkmış, dışarıda olan > Kökeni: Türkçe |
Dayak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Değnek, baston, dayanılan nesne > Kökeni: Türkçe |
Dayan Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Mağara Tanrısı Kâinat anlamında da kullanılır > Kökeni: Türkçe |
Dayanç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Dayanak, destek, güven 2. Dayanma gücü tahammül > Kökeni: Türkçe |
Dayangan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dayanıklı, metin > Kökeni: Türkçe |
Dayangı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Köşe minderi > Kökeni: Türkçe |
Dayar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hazır, hazırlıklı > Kökeni: Türkçe |
Debret |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kımıldayış, devinim > Kökeni: Türkçe |
Dede |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Anne ve babanın babası. Derviş, bilge > Kökeni: Türkçe |
Dede korkut |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ünlü Türk bilgesi > Kökeni: Türkçe |
Değerbilir |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Değer+Bilir Kadirşinas, vefalı > Kökeni: Türkçe |
Değerlü |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Değerli, kıymetli > Kökeni: Türkçe |
Değirmi |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Çevreli, yuvarlak, toparlak > Kökeni: Türkçe |
Deli |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Usu gitmiş, azmış, dellenen, gözü kara, yiğit > Kökeni: Türkçe |
Demir |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Demir madeni > Kökeni: Türkçe |
Demir |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bir maden türü. Timur adının değişmiş biçimi > Kökeni: Türkçe |
Demirağ |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Zırh, örgülü göğüslük Demir+Ağ > Kökeni: Türkçe |
Demirden |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Demir parçası > Kökeni: Türkçe |
Demirdöğen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Demir+Döğen Acı kuvvet sahibi > Kökeni: Türkçe |
Demirgen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Demir, ham demir 2. Temren, okun ucundaki demir parçası > Kökeni: Türkçe |
Demirhan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Demir+han Kamcı (Şamanist) gelenekte “maden Tanrısı” > Kökeni: Türkçe |
Deneri. |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dikkat, itina > Kökeni: Türkçe |
Dengizik |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Denizcik, küçük deniz, göl > Kökeni: Türkçe |
Deniz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Deniz, büyük göl > Kökeni: Türkçe |
Deniz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Büyük su kütlesi > Kökeni: Türkçe |
Denizhan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Oğuz Kağan'ın altı oğlundan biri > Kökeni: Türkçe |
Denli |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Edepli, terbiyeli > Kökeni: Türkçe |
Depegen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Tekmeleyen, iyi tekme atan > Kökeni: Türkçe |
Deprem |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Zelzele, sarsılma, kımıldama > Kökeni: Türkçe |
Deren |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Derleyen, toplayan > Kökeni: Türkçe |
Derin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Derinlik. Olgunluk, bilgelik > Kökeni: Türkçe |
Derin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yüzeyi tabandan uzak olan > Kökeni: Türkçe |
Dermek |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dirilik, canlılık, bir arada tutmak > Kökeni: Türkçe |
Dernek |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Eğlence, toy, birliktelik > Kökeni: Türkçe |
Devin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hareket, kımıldanış, davranış > Kökeni: Türkçe |
Devrim |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Devirme, yıkma, devirip yerine geçme, .ihtilal > Kökeni: Türkçe |
Devrim |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yıkma. İhtilal > Kökeni: Türkçe |
Deyim |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Söyleniş, darbımesel > Kökeni: Türkçe |
Deyiş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Söyleyiş, şiirsel anlatım, ozan dili > Kökeni: Türkçe |
Dıvrak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yakışıklı, alımlı, civan > Kökeni: Türkçe |
Dibek |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Ağaçtan oyulmuş büyük havan 2. Yayık ağaç > Kökeni: Türkçe |
Dik |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Yükseklik, yükseliş 2. Kararlılık, yıkılmazlık, caymazlık 3. İnat > Kökeni: Türkçe |
Dikeç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sütun, dikil, dikilmiş > Kökeni: Türkçe |
Dikmen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İnatçı, kararlı > Kökeni: Türkçe |
Dilek |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dil ile istenen, dile getirilen istek, arzu, murat, dilek > Kökeni: Türkçe |
Dilek |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İstek, istenen şey > Kökeni: Türkçe |
Diler |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dileyen, dileyici > Kökeni: Türkçe |
Dilim |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kesik, bölüm, bölünmüş, biçimlenmiş > Kökeni: Türkçe |
Dinç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Zinde, sağlam, dirençli > Kökeni: Türkçe |
Dinç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Zinde, sağlam > Kökeni: Türkçe |
Dinçer |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sağlam er > Kökeni: Türkçe |
Dinler |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Terbiyeli, munis, muti > Kökeni: Türkçe |
Dip |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Baht, talih > Kökeni: Türkçe |
Dipçin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bahtı açık 2. Sağlam, dayanıklı > Kökeni: Türkçe |
Direk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Dirilik, sağlamlık, ayakta kalmak 2. Temel, dayanak 3. Vezir, bakan > Kökeni: Türkçe |
Diren |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Direnç, karşı koyuş, dirilik > Kökeni: Türkçe |
Direnç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Direnme gücü > Kökeni: Türkçe |
Direngeç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Destek, dayanak > Kökeni: Türkçe |
Dirgen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Dirilik, 2. Harmanda kullanılan demir çatal > Kökeni: Türkçe |
Diri |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (diri, dirik, Tiri, tirik) Can, ruh, canlılık, canlı > Kökeni: Türkçe |
Diril |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Can, ruh, tin > Kökeni: Türkçe |
Dirim |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yaşam, sağlık, canlılık > Kökeni: Türkçe |
Dirlig |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yaşam, hayat > Kökeni: Türkçe |
Dirse |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Derse, söylerse, konuşkan > Kökeni: Türkçe |
Dizik |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (dizi) Kolye, takı > Kökeni: Türkçe |
Dizlek |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hazır cevap, konuşkan > Kökeni: Türkçe |
Dodurga |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Dolgun, doyumlu 2. Doyuran, doyurucu 3. Açık, net, berrak > Kökeni: Türkçe |
Doğa |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Tabiat, doğallık, ortaya çıkış 2. Huy, yaradılış, fıtrat > Kökeni: Türkçe |
Doğa |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Tabiat > Kökeni: Türkçe |
Doğan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Soylu bir av kuşu 2. Doğmuş, olmuş, ortaya çıkan > Kökeni: Türkçe |
Doğan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yırtıcı bir kuş > Kökeni: Türkçe |
DOĞRU |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dürüst, yalansız, sözüne güvenilen > Kökeni: Türkçe |
Doğrul |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Doğruluk, dürüstlük 2. Ayakta duran, dirençli > Kökeni: Türkçe |
Doğu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güneşin doğuş yönü > Kökeni: Türkçe |
Doğu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güneşin doğuş yönü > Kökeni: Türkçe |
Doğuç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Doğuş, doğma, ortaya çıkış > Kökeni: Türkçe |
Doğudan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Doğulu, doğu yönünden gelen > Kökeni: Türkçe |
Doğukan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Doğu illerinin kağanı > Kökeni: Türkçe |
Doğuş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Doğma, ortaya çıkış > Kökeni: Türkçe |
Doğuş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Doğma, ortaya çıkma > Kökeni: Türkçe |
Dokunak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dokunuş, değiş, Ağır, mahsun, yürek sızlatan, yüreğe dokunan > Kökeni: Türkçe |
Dokunç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dokunak, hüzün > Kökeni: Türkçe |
Dokuz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dokuz sayısı, Türklerin en çok eskilerden beri uğurlu sayılarındandır > Kökeni: Türkçe |
Dokuz arka |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dokuz+Arka (.Eski dönemlerde soyluluk gösterme ve belli etmesi açısından, bir kişininbabasından itibaren geriye doğru dokuz atasının sayılıp açıklanması.) > Kökeni: Türkçe |
Dolandı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dolanan, gezgin > Kökeni: Türkçe |
Dolu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bilgin, tecrübeli, öğretmen 2. Bütün, tam, eksiksiz 3, Kamcı (Şamanist) gelenekte ve Alevi-Bektaşi gelenekte içki, şarap 4. Kısa süren, iri taneli yağmur > Kökeni: Türkçe |
Dolun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Tam, bütün, eksiksiz.Yakut Türklerinin eski bereket Tanrılarından > Kökeni: Türkçe |
Dolunay |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ayın on dördü, ayın en güzel hali DOMANİÇ > Kökeni: Türkçe |
Dolunay |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ayın bütün olarak ve parlak göründüğü dönemi > Kökeni: Türkçe |
Domurcuk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gül, tomurcuk > Kökeni: Türkçe |
Donat |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Giyim, kuşam, zenginlik, cömertlik > Kökeni: Türkçe |
Donatmış |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Giydirip, kuşatmış, sevindirmiş, cömertlik göstermiş > Kökeni: Türkçe |
Donatur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Cömert, eli açık, bağışlayıcı > Kökeni: Türkçe |
Donsuz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Çıplak, fakir, varlıksız > Kökeni: Türkçe |
Dora |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Doruk, zirve, şahika > Kökeni: Türkçe |
Doran |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Duran) Diri, canlı, yaşayan > Kökeni: Türkçe |
Doru |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Doruk, zirve 2. Kara ile kızıl arası renk (At rengi) > Kökeni: Türkçe |
Doruk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Zirve, uç, şahika > Kökeni: Türkçe |
Doruk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: En yüksek, zirve > Kökeni: Türkçe |
Doymaduk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Doyumsuz, sevilmeye doymayan, doyulmayan > Kökeni: Türkçe |
Doyum |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Doymak, tatmin 2. Ganimet, bereket > Kökeni: Türkçe |
Doyuran |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Cömert, hayır sahibi, iyiliksever > Kökeni: Türkçe |
Döğen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Dövüşçü, döven 2. Ekin saplarını ezmeye yarayan, altında çakmaktaşı bulunan geniş tahta > Kökeni: Türkçe |
Döğer |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Döver 2. Değer, kıymet 3. Kalın, enli bir ağaç > Kökeni: Türkçe |
Döğerli |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Değerli > Kökeni: Türkçe |
Döğüş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dövüş, savaş, kavga > Kökeni: Türkçe |
Döğüşgen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kavgacı, savaşçı > Kökeni: Türkçe |
Dökümhan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Böküm+Han 1. Dökmekten döküm 2. Düğüm, bağ > Kökeni: Türkçe |
Dölek |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Çok döl veren 2. Koyunun kuzuladığı yer 3. İtibarlı, saygıdeğer, maharetli > Kökeni: Türkçe |
Dölen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Muti, sevgi gösteren > Kökeni: Türkçe |
Dönder |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Döne, döndü gibi “dönmek” fiilinden türetilmiş, çocukları ölen ailelerin, yeni çocukları olduğunda kullandıkları adlardan. > Kökeni: Türkçe |
Döndü |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dönüş yapan (Reenkarnasyon) çocukları ölen ailelerin verdiği adlardan > Kökeni: Türkçe |
Döndü |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Evlenmemiş kız. Erkekten sonra doğan ilk kız çocuğu > Kökeni: Türkçe |
Döne |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Karşı ziyarette bulunma > Kökeni: Türkçe |
Döngel |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Saat > Kökeni: Türkçe |
Döngü |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dönüşüm, başa dönüş > Kökeni: Türkçe |
Döngün |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dargın, gönlü kırık > Kökeni: Türkçe |
Dönmez |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kararlı, cesur, azimli > Kökeni: Türkçe |
Dönüş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dönme işi > Kökeni: Türkçe |
Duguy Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Haberci Tanrısı Tanrıların haberlerini insanlara getirir > Kökeni: Türkçe |
Dulak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dolu, olgun, tecrübeli > Kökeni: Türkçe |
Duman |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Sis, kırağı 2. Ateşten çıkan gaz > Kökeni: Türkçe |
Dumlu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Dumanlı, sisli bölge 2. Soğuk ve ayaz alan yer > Kökeni: Türkçe |
Dumrul |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Okun sivri ucu 2. Başı dumanlı, efkarlı > Kökeni: Türkçe |
Dumrul |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Okun sivri ucu > Kökeni: Türkçe |
Dun Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yağ Tanrısı Tereyağını insanlara o armağan etmiştir > Kökeni: Türkçe |
Dura |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Durak) 1. Yaşam, hayat 2. Sağlamlık, dayanıklılık, kalıcılık 3. Ev, yaşanılan yer, barınak. > Kökeni: Türkçe |
Durak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Dura) Yaşam, hayat > Kökeni: Türkçe |
Duran |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Turan) Durucu, kalıcı, yaşayan, canlı > Kökeni: Türkçe |
Duran |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yaşayan, var olan > Kökeni: Türkçe |
Durcu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Durucu, kalıcı canlı > Kökeni: Türkçe |
Durdu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Duran, kalıcı, canlı, yaşayan 2. Yaşam, hayat > Kökeni: Türkçe |
Durdu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yaşayan, var olan > Kökeni: Türkçe |
Durgaç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Durak, durulan, yaşanılan yer > Kökeni: Türkçe |
Durgun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Durulmuş, süzülmüş, arınmış 2. Sakin, sükuna ermiş, kendi halinde > Kökeni: Türkçe |
Durmuş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Duran, yaşayan, canlı 2. Yaşam, hayat > Kökeni: Türkçe |
Durmuş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yaşayan, var olan > Kökeni: Türkçe |
Dursun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Durması, yaşaması istenen > Kökeni: Türkçe |
Dursun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Durması istenen > Kökeni: Türkçe |
Duru |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Saf, sade, berrak 2. Duran, durgun > Kökeni: Türkçe |
Duru |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Temiz, berrak > Kökeni: Türkçe |
Duruk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Duru, durucu > Kökeni: Türkçe |
Durul |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Sükun bulmak, huzura kavuşmak 2. Günahsızlık, arınmışlık > Kökeni: Türkçe |
Durulca |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Masum, günahsız > Kökeni: Türkçe |
Durulmaz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Afacan, yaramaz > Kökeni: Türkçe |
Durulmuş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Tatminkar, sakin > Kökeni: Türkçe |
Durum |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yaşam, hayat, süreğenlik, duruş > Kökeni: Türkçe |
Duva |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Düve) > Kökeni: Türkçe |
Duvak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Örtül kapanmış, gelin başı > Kökeni: Türkçe |
Duvan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Doğan) > Kökeni: Türkçe |
Duyan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Duyucu, hissedici > Kökeni: Türkçe |
Duyar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Duyarlı, hisli, duygulu > Kökeni: Türkçe |
Duyarı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Duyarlılık, hislilik > Kökeni: Türkçe |
Duygu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: His, duyum > Kökeni: Türkçe |
Duygu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: His > Kökeni: Türkçe |
Duyuş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Duyum, hissediş, duyarlılık > Kökeni: Türkçe |
Duyuşan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Duyan, hisseden > Kökeni: Türkçe |
Düğün |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Töğün, Toygün) Toy günü, yemekli eğlence > Kökeni: Türkçe |
Dülen Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Işık Tanrısı Gökyüzü ışıklarını “aurora” ortaya çıkarır > Kökeni: Türkçe |
Düş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Rüya, aniden ortaya çıkış > Kökeni: Türkçe |
Düşelge |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Pay, hisse > Kökeni: Türkçe |
Düşerge |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Miras, pay > Kökeni: Türkçe |
Düşüngü |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Düşünerek üzülme, kafaya takma, üzülme, teessür > Kökeni: Türkçe |
Düve |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Genç inek, dananın büyüğü 2. Döven, dövüşçü, düveci > Kökeni: Türkçe |
Düvehan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Düve+han > Kökeni: Türkçe |
Düven |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Döven) > Kökeni: Türkçe |
Düyeci |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dövüşçü, döğüşçü > Kökeni: Türkçe |
Düz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Tüz) 1. Doğru, doğruluk, gerçek 2. Soy, kök, döl 3. Kural, kaide > Kökeni: Türkçe |
Düze |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Düzen, üslup, tarz > Kökeni: Türkçe |
Düzen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kural, kurallar bütünü > Kökeni: Türkçe |
Düzge |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Süs, makyaj > Kökeni: Türkçe |
Düzgün |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Düzülü, düzenli, muntazam 2. Gidişat, teamül > Kökeni: Türkçe |