O Harfiyle Başlayan Türkçe Çocuk Adları, Türkçe Kız ve Erkek Çocuk Adları, Türkçe İsimler
O Harfiyle Başlayan Türkçe Çocuk Adları, Türkçe Kız ve Erkek Çocuk Adları, Türkçe İsimler, Türkçe Adlar ve Anlamları, Harfiyle Başlayan isimler

O Harfiyle Başlayan Türkçe Çocuk Adları, Türkçe Kız ve Erkek Çocuk Adları, Türkçe İsimler
O Harfiyle Başlayan Türkçe Çocuk Adları, Türkçe Kız ve Erkek Çocuk Adları, Türkçe İsimler, Türkçe Adlar ve Anlamları
A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
ARAPÇA ADLAR
A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
Oba |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Yurt, mekan, mesken, diyar, çadır, mahalle 2. Kabile, aşiret > Kökeni: Türkçe |
Obar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ev, baraka > Kökeni: Türkçe |
Oben |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Genç aygır 2. Erkek deve yavrusu > Kökeni: Türkçe |
Obulaz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Oblas, oflas) 1. Gözü pek, atılgan 2. Alicenap, yüce gönüllü. > Kökeni: Türkçe |
Obut |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Şeref, haysiyet > Kökeni: Türkçe |
Obuz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kaynak, menba > Kökeni: Türkçe |
Ocak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Otak, odak) Ateşlik, ateş olan yer, ateş tüten yer. Ev, yuva, insan eğitiminin, başladığı yer. > Kökeni: Türkçe |
Ocaklı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ocak sahibi. > Kökeni: Türkçe |
Od |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ot, ateş > Kökeni: Türkçe |
Odak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ocak, yanma, yansıma merkezi > Kökeni: Türkçe |
Odakan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hanım ozan > Kökeni: Türkçe |
Odana |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Od+ana Kamcı (Şamanist) gelenekte, “dişi melek” > Kökeni: Türkçe |
Odata |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Od+ata Kamcı (Şamanist) gelenekte “erkek melek” > Kökeni: Türkçe |
Odçu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ateşçi > Kökeni: Türkçe |
Odgurmuş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Oturmuş, oturaklı, sakin, kendinden emin 2. Yuva kuran, birlik kuran > Kökeni: Türkçe |
Odhan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Od+han Kamcı (Şamanist) gelenekte, “ateş Tanrısı” > Kökeni: Türkçe |
Odığın (Odın, Odon) Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yasa Tanrısı Dünyânın yönetimine gereken yasaları düzenler > Kökeni: Türkçe |
Oflaz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İyi, güzel, eksiksiz, tam. Gürbüz, yakışıklı, güzel giyinen. Becerikli. Eflatun rengi > Kökeni: Türkçe |
Og |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ok (Doğma, doğum, yaratılış) > Kökeni: Türkçe |
Ogan / okan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Okan, Ugan) 1. Tanrı, Tanrılık vasıfları, yaratma, yaratış, doğuş, halik 2. Anlayış, zeka, bilgelik 3.Eski Türklerde, kan davalarına karşı çıkan, oba ve oymaklar arasındaki geçimsizliklerde, arabuluculuk yapan, “barış Tanrısı”4. Altay ve tuna Türklerinde “ateş Tanrısı” > Kökeni: Türkçe |
Ogeday |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Çok akıllı, bilgili. Cengiz Han'ın oğullarından biri > Kökeni: Türkçe |
Oglağu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Körpe, genç kız > Kökeni: Türkçe |
Ograk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Azim, kararlılık 2. Niyet > Kökeni: Türkçe |
Ograş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uğraş, mücadele, meşgale > Kökeni: Türkçe |
Ogsat |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Benzer, benzerlik, benzeyiş > Kökeni: Türkçe |
Ogtadurmuş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Okda+Durmuş Bu ad, iki anlamda da yorumlanabilir. 1.Akıllı, zeki 2. Durmuş, zor durumda kalan, zor koşullarda olan. > Kökeni: Türkçe |
Ogur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Gizlilik, gizem 2. Uğur, baht, talih, mutluluk > Kökeni: Türkçe |
Ogurlu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uğurlu > Kökeni: Türkçe |
Ogurmuş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gizemli, ağzı sıkı > Kökeni: Türkçe |
Ogutur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gizli, gizemli > Kökeni: Türkçe |
Ogün |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: O+Gün Eski bir Türk geleneği olan, tarihin önemli ve özel günlerinin anısına verilen, o gün ya da o günlerin yıldönümüne denk düşen günlerde doğanlar için kullanılan bir ad. > Kökeni: Türkçe |
Ogün |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yıldönümü > Kökeni: Türkçe |
Oğçu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Okçu, haberci, ulak > Kökeni: Türkçe |
Oğırcık |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uğurcuk > Kökeni: Türkçe |
Oğlagu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Körpe kız > Kökeni: Türkçe |
Oğlak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Keçi yavrusu > Kökeni: Türkçe |
Oğlaman |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bir yaşında doğum yapan, koyun ve keçi > Kökeni: Türkçe |
Oğlan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Oğul, erkek çocuk, genç erkek > Kökeni: Türkçe |
Oğramış |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uğurlu > Kökeni: Türkçe |
Oğrun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Gizli, gizemli 2. Yavaş, ağır > Kökeni: Türkçe |
Oğul |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Oğlan, erkek çocuğu 2. Evlat, genel olarak, kız yada erkek çocuğu > Kökeni: Türkçe |
Oğul |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Erkek çocuk > Kökeni: Türkçe |
Oğulça |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Oğulcuk, biricik oğul, biricik evlat 2. En küçük oğul > Kökeni: Türkçe |
Oğulganmış |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Oğlu olmayan > Kökeni: Türkçe |
Oğultürk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Türk çocuğu > Kökeni: Türkçe |
Oğur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Uğur, talih, bahtiyarlık 2. Vakit, zaman, devir > Kökeni: Türkçe |
Oğuş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bolluk, bereket 2. Hısım, akraba, nesil > Kökeni: Türkçe |
Oğuz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Ok+Uz 2. Ağuz, ağız 3. Olağanüstülük 4. Çağrı, davet, toparlama. > Kökeni: Türkçe |
Oğuz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Olağanüstülük. Birleştirme, toplama > Kökeni: Türkçe |
Ohol Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Vahşet Tanrısı Yeryüzünde büyük kırımlara sebebiyet verir > Kökeni: Türkçe |
Ohuru (Ohıru) Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Giysi Tanrısı İnsanlara ve şamanlar giysi verir > Kökeni: Türkçe |
Ok |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Doğum, doğuş, yaradılış 2. Akıl, us 3. Dokunma, el sürme 4. Söyleyiş, çağırış, haber verme 5.Silah, yay ile kullanılan ok 6. örgüt, teşkilat > Kökeni: Türkçe |
Okan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Tanrının bir adı (Ogan) > Kökeni: Türkçe |
Okan / ogan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Ogan 2. Anlayış, fehim 3. (Okan, Ugan) Tanrı, Tanrılık vasıfları, yaratma, yaratış, doğuş, halik 2. Anlayış, zeka, bilgelik 4.Eski Türklerde, kan davalarına karşı çıkan, oba ve oymaklar arasındaki geçimsizliklerde, arabuluculuk yapan, “barış Tanrısı” 5. Altay ve tuna Türklerinde “ateş Tanrısı” > Kökeni: Türkçe |
Okatmış |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Okutmuş) Haberci, ulak > Kökeni: Türkçe |
Okay |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Beğenme > Kökeni: Türkçe |
Okçı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Okuyucu, haberci 2. Ok atan, okçu 3. Örgütçü > Kökeni: Türkçe |
Okıçı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Davetçi, davetkar, çağırıcı > Kökeni: Türkçe |
Oki |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Çağrı, davetiye > Kökeni: Türkçe |
Oklamış |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ok atmış, savaşçı > Kökeni: Türkçe |
Oklu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Akıllı, zeki 2. Örgütlü > Kökeni: Türkçe |
Okşak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Benzeyen, andıran, tanıdık, bildik > Kökeni: Türkçe |
Okşan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Benzeyen, okşayan > Kökeni: Türkçe |
Okşan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Övülen beğenilen kişi ol dileği > Kökeni: Türkçe |
Okta |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Akıllı, zeki, dahi > Kökeni: Türkçe |
Oktan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ok atan > Kökeni: Türkçe |
Oktar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Okçu, iyi ok atan 2. Bilgili, akıllı, yaratıcı 3. Davetçi, davetkar > Kökeni: Türkçe |
Oktar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Okçu > Kökeni: Türkçe |
Oktay |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ok gibi güçlü > Kökeni: Türkçe |
Okto Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dağ Tanrısı Dağların ve dağlarda yaşayan canlıların koruyuculuğunu yapar > Kökeni: Türkçe |
Okuklu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Alim, bilgin > Kökeni: Türkçe |
Okumagan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Arif, eğitimsiz ama kendini yetiştirmiş, olgunlaşmış > Kökeni: Türkçe |
Okunç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Toy ve düğün davetiyesi > Kökeni: Türkçe |
Okuş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bilgi, bilgelik 2. Bereket > Kökeni: Türkçe |
Okuşluğ |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Alim, bilgin 2. Bolluk, bereket, bereketli > Kökeni: Türkçe |
Okutan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Eğitmen, öğretmen > Kökeni: Türkçe |
Okutgan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Okutan, eğitmen > Kökeni: Türkçe |
Okuv |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Okuyuş, kıraat, çağırış > Kökeni: Türkçe |
Olagan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Olan, doğal, olumlu > Kökeni: Türkçe |
Olam |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Debdebe, gösteriş, tantana > Kökeni: Türkçe |
Olbak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Oluş, oluşum > Kökeni: Türkçe |
Olca |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ganimet, bolluk > Kökeni: Türkçe |
Olcaş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Tören, seremoni, tazim > Kökeni: Türkçe |
Olcay |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Tanrı sıfatlarından. Baht, talih, açık talih, ululuk > Kökeni: Türkçe |
Olcay |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Talih, şans > Kökeni: Türkçe |
Olcayto |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bahtı açık, bereketli > Kökeni: Türkçe |
Olcaytu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Açık talih, bahtı açık, bereketli > Kökeni: Türkçe |
Olça |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ganimet, bereket > Kökeni: Türkçe |
Olçam |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ganimet, nimet, bolluk > Kökeni: Türkçe |
Olçar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Saldırı komutu, saldırı 2. Haber, havadis 3. Uygun, muvafık > Kökeni: Türkçe |
Olçum |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Olgunluk, olgun, yetişkin 2. Hüner, marifet > Kökeni: Türkçe |
Olgaç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Olgun, olmuş > Kökeni: Türkçe |
Olgun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yetişkin, olmuş, kamil > Kökeni: Türkçe |
Olgun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yetişmiş, olmuş > Kökeni: Türkçe |
Olum |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Oluş, doğuş, olmaya elverişli. > Kökeni: Türkçe |
Olun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Oluş, olgunluk, ağırbaşlılık 2. Genç, taze 3. Soyluluk OLUŞ > Kökeni: Türkçe |
Omaç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Amaç, gaye > Kökeni: Türkçe |
Omak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Soy, kan, soyluluk 2. Aile, akraba > Kökeni: Türkçe |
Omay |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Umay) Seçkin, güzide > Kökeni: Türkçe |
Omrak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sevilen, maşuka > Kökeni: Türkçe |
Omur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Umur) 1. İlgi, heves 2. Güç, dayanıklılık, dayanıklı > Kökeni: Türkçe |
Omurca |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sağlam, dayanıklı > Kökeni: Türkçe |
Omurtag |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kartal yavrusu > Kökeni: Türkçe |
Onak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Onanmış, kabul görmüş 2. Sevgili, el üstünde tutulan > Kökeni: Türkçe |
Onal |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Doğuş, ortaya çıkış 2. Sağlam, dayanıklı > Kökeni: Türkçe |
Onanlı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sağlam, meyin, mütehammil > Kökeni: Türkçe |
Onanmış |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sağlam, bayındır, destekli > Kökeni: Türkçe |
Onat |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Sağlam, dayanıklı 2. Yakışıklı 3. Terbiyeli, iyi davranışlı > Kökeni: Türkçe |
Onatça |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Makbul, hatırşinas > Kökeni: Türkçe |
Onay |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Sağlam, dayanıklı, uygun 2. Makul, kabul, tasdik > Kökeni: Türkçe |
Ong |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. sağlamlılık, kalıcılık, dayanıklılık 2. iyilik, rahmet, bereket, bolluk 3. sevinç, neşe, mutluluk > Kökeni: Türkçe |
Ongan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Uğurlu, mutlu, bahtiyar 2. Verimli, gelişkin 3. Bayrak, simge, totem > Kökeni: Türkçe |
Ongu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Kar, kazanç 2. Set, sütre > Kökeni: Türkçe |
Onguç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Karlı, kazançlı, verimli, uğurlu > Kökeni: Türkçe |
Onguday |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Karlı, kazançlı > Kökeni: Türkçe |
Ongun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bolluk ve bereket Tanrısı. 2. Uğurluluk, verimlilik, kalıcılık 3. Av totemi, kutsanmış av hayvanı 4. totem, simge, bayrak, flama > Kökeni: Türkçe |
Ongur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kurtuluş, salah > Kökeni: Türkçe |
Ongut |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Koruyucu, muhafız, kale muhafızı > Kökeni: Türkçe |
Onuk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Sağlıklı, dayanıklı 2. Uğurlu, aziz, saygıdeğer 3. Usul, yol, teamül 4. Yararlı, faydalı > Kökeni: Türkçe |
Onuş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bereket, bolluk, verim 2. Uğur, talih > Kökeni: Türkçe |
Opak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Apak) Temiz, bakımlı > Kökeni: Türkçe |
Opan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Mağara, delhiz > Kökeni: Türkçe |
Opçın |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Apçın, afşın) Zırh, demir ağ > Kökeni: Türkçe |
Opur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Obur, iştahlı > Kökeni: Türkçe |
Opuz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Katı, sert > Kökeni: Türkçe |
Or |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Yer, durak, bölge 2. Doğramak, biçmek 3. Mevki, mertebe 4. Düzen, kuruluş > Kökeni: Türkçe |
Orak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Doğramak, kesmek, doğrayıcı, biçici > Kökeni: Türkçe |
Oral |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Şehri al anlamında buyruk > Kökeni: Türkçe |
Oran |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Taht, şeref makamı 2. Yüksek mevki, yüksek derece > Kökeni: Türkçe |
Orangay Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yaratıcı Tanrı Canlıları yaratır ve doğadaki yerlerini belirler > Kökeni: Türkçe |
Oray |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Or+Ay 1. Aynı, eşit, eş değerde (Kırgızlarda) 2. Fırsat, hamle > Kökeni: Türkçe |
Oray |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ay gibi parlak. Şehirli > Kökeni: Türkçe |
Oraz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Uraz, uras, ıraz) Şeref, onur, talih > Kökeni: Türkçe |
Orçun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Kesici, keskin, doğrayıcı 2. Bölge, vilayet 3. Onurlu, ahlaklı, iyi huylu > Kökeni: Türkçe |
Orçun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bölge, vilayet. Kesici. İyi ahlaklı > Kökeni: Türkçe |
Orda |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Orta, merkez (Kağan veya Han otağının bulunduğu yer) > Kökeni: Türkçe |
Ordu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Orda) 1. Orta, çekirdek, merkez 2. Silahlı ve düzenli topluluk > Kökeni: Türkçe |
Orduca |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Ordu ile ilgilenen 2. Ortaca, ortanca > Kökeni: Türkçe |
Orga |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bayrak, flama > Kökeni: Türkçe |
Orgarun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. İstihkam 2. Bayraklı, bayrak sahibi > Kökeni: Türkçe |
Orgir |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kesici, biçici > Kökeni: Türkçe |
Orgun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sırdaş, sır saklayan, ketum > Kökeni: Türkçe |
Orhan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Şehir yöneticisi > Kökeni: Türkçe |
Orhun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sır saklayan, sırdaş, gizli, gizemli > Kökeni: Türkçe |
Orhun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Türkleri kullandığı en eski yazı > Kökeni: Türkçe |
Orkun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Türkleri kullandığı en eski yazı > Kökeni: Türkçe |
Ormag |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Doğramak, biçmek > Kökeni: Türkçe |
Orman |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ağaçlık, bölge > Kökeni: Türkçe |
Ormuş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Doğrayan, biçen > Kökeni: Türkçe |
Ornak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Taht, tahtırevan 2. Yer, yöre > Kökeni: Türkçe |
Orpag |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Menşe, kök, nesep > Kökeni: Türkçe |
Ortaç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Ortadaki, ortanca 2. Ilımlı, dengeli > Kökeni: Türkçe |
Ortaçı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ilımlı > Kökeni: Türkçe |
Ortağ |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ortak, ortalama, ortada buluşma > Kökeni: Türkçe |
Ortug |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ortak, pay sahibi > Kökeni: Türkçe |
Oruk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Yol, eylem, gidişat 2. Çare, çözüm, imkan, uygunluk > Kökeni: Türkçe |
Orum |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Mera, otlak > Kökeni: Türkçe |
Orun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Makam, mevki, özel yer, şerefli yer, taht 2. Karargah, görev yeri > Kökeni: Türkçe |
Orunç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hediye, bahşiş > Kökeni: Türkçe |
Orunçak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Oya, işleme 2. Rehin, emanet > Kökeni: Türkçe |
Orunduk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Koltuk, iskemle > Kökeni: Türkçe |
Orunguluk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bayrak, flama > Kökeni: Türkçe |
Orunlug |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Taht, makam > Kökeni: Türkçe |
Oruntag |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yüksek mevki, makam > Kökeni: Türkçe |
Orus |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Talih, uğur, baht, mutluluk 2. Amaç, hedef > Kökeni: Türkçe |
Oskay |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Hamarat, işgüzar 2. Neşeli, şen > Kökeni: Türkçe |
Ot |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Ateş, ocak, ev 2. Nebat, bitki OTACI > Kökeni: Türkçe |
Otağ |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Oda, içinde ateş yakılarak oturulabilen büyük ve geniş çadır 2. Yeni evlenenlere armağan edilen ev, çadır > Kökeni: Türkçe |
Otağa |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ot+Ağa Evin reisi, aile reisi, evde sözü geçen kişi > Kökeni: Türkçe |
Otak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yeni evlenenlere armağan edilen ev, çadır, oda > Kökeni: Türkçe |
Otamış |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Doktor, hekim > Kökeni: Türkçe |
Otancak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İlaç, merhem, deva > Kökeni: Türkçe |
Otar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Geçici, fani > Kökeni: Türkçe |
Otçigen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ot+Çigen (“Ot+Tigin” adının, Moğol ağzındaki söylenişi.) > Kökeni: Türkçe |
Otgun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kabadayı. > Kökeni: Türkçe |
Otkun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kabadayı. > Kökeni: Türkçe |
Otluğ (k) |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ateşli > Kökeni: Türkçe |
Otman / Osman |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ailenin en küçük oğlu. Ocağın ateşini yakıp ısıtacak ve devamlılığı sağlayacak olan kişi. Çok eskilerden beri süregelen, Türk töresince çocuklar arasındaki paylaşımlarda ev en küçük çocuğa kalır. Bu yüzden ilerde evin ya da mülkün idaresi küçük oğlandadır. Yani, ocak onunla yanmaya devam edecek, aile, oba ya da oymağın yaşamı onun sayesinde sürecektir. Bu çocuklara ”Otman, Ot Tigin, Othan” vb. adlar verilir. Osmanlı/Otmanlı devletinin kurucusu ve ilk hanı Osman da otman sözcüğünden gelir. Ertuğrul Beğ’in en küçük oğludur. > Kökeni: Türkçe |
Otmar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ateşli, ateş saçan > Kökeni: Türkçe |
Ovat |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Düzgün, muntazam > Kökeni: Türkçe |
Ovcay Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bereket Tanrısı Ürünlerin bol olmasını sağlar > Kökeni: Türkçe |
Ovlaz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gözü pek, atılgan > Kökeni: Türkçe |
Ovmaç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: El ile yoğrularak yapılan yiyecek > Kökeni: Türkçe |
Ovsal Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hastalık Tanrısı Hayvanları hastalandırır Yalnız kadınlara musallat olur > Kökeni: Türkçe |
Oy |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Düşünmek, düşünce, fikir 2. Çukur > Kökeni: Türkçe |
Oya |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Oyularak yapılan elişi, işleme 2. Emanet, rehin 3. Sempatik, minyon > Kökeni: Türkçe |
Oya |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İnce örgü işi > Kökeni: Türkçe |
Oyan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. İman, inanç 2. Düşünce, efkar > Kökeni: Türkçe |
Oyaz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Çukur, kuyu > Kökeni: Türkçe |
Oybak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Çukurlu vadi > Kökeni: Türkçe |
Oybat |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Oyuk ve çukurlu yer > Kökeni: Türkçe |
Oygak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Oya, rehin 2. Uyanık, müteyakkız > Kökeni: Türkçe |
Oygur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dere yatağı, dere oyuğu > Kökeni: Türkçe |
Oyınlı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Düşünceli, efkarlı > Kökeni: Türkçe |
Oylum |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Çukur, kuyu, boşluk 2. Kurucu, kuruntu, yormak > Kökeni: Türkçe |
Oylum |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hacim, varlık, bolluk, genişlik. > Kökeni: Türkçe |
Oymak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yığın, kitle. Türklerin sosyal birimleri içindeki sıralamada, Obadan büyü Boy’dan küçük olan akrabalar topluluğu > Kökeni: Türkçe |
Oymon Hanım |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bitki Tanrıçası Bitkileri korur ve onlara can verir > Kökeni: Türkçe |
Oymur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dere, dere yatağı > Kökeni: Türkçe |
Oynak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Maral, ceylan, vb. Hayvanların bir arada olup su içtikleri kuyu, su birikintisi > Kökeni: Türkçe |
Oyodol Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ayna Tanrısı Aynalara koruyucu ruhlar gönderir > Kökeni: Türkçe |
Oyram |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Girdap, anafor > Kökeni: Türkçe |
Oyrat |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Derin, oyuk, derinleşmiş > Kökeni: Türkçe |
Oysul Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Deve Tanrısı Develeri korur > Kökeni: Türkçe |
Oytun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kutsanmış, mübarek > Kökeni: Türkçe |
Oytun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kutsal, mübarek > Kökeni: Türkçe |
Oyur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Vücut, endam > Kökeni: Türkçe |
Oz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İleri, ön, önde > Kökeni: Türkçe |
Oza |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kadim, eski, ezeli, hep var olan > Kökeni: Türkçe |
Ozağı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Tecrübeli, bilgili, uzman > Kökeni: Türkçe |
Ozamış |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uzamış, uzman, usta işinin ehli > Kökeni: Türkçe |
Ozan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Oz damgasıyla ilişkilidir. Ozlaşıp Tanrı’ya dönen, ermiş, yüce kişi anlamına gelir. 2.(Uzan) Öncü, herkesin önünde olup hitap eden, şiir yazan ve okuyan, kopuz çalarak şiir okuyan ve yazan. 3.Usta, işinin ehli. > Kökeni: Türkçe |
Ozan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kopuz çalıp söyleyen kişi, şair > Kökeni: Türkçe |
Ozar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uzman, usta, bilirkişi > Kökeni: Türkçe |
Ozay Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bereket Tanrısı Her tarafta bolluk olmasını sağlar > Kökeni: Türkçe |
Ozgan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kademeli, dereceli, öncelikli > Kökeni: Türkçe |
Ozman |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uzman > Kökeni: Türkçe |
Ozmuş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uzmanlaşmış, yetik > Kökeni: Türkçe |
Ozul |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Esas, kaide > Kökeni: Türkçe |
Ozut |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İkamet, ikametgah > Kökeni: Türkçe |
Ozutgan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İleride, ilerici > Kökeni: Türkçe |