Türkçe Çocuk Adları, Türkçe Kız ve Erkek Çocuk Adları, U Harfiyle Başlayan İsimler
U Harfiyle Başlayan Türkçe Çocuk Adları, Türkçe Kız ve Erkek Çocuk Adları, Türkçe İsimler, Türkçe Adlar ve Anlamları, anlamlı kız isimleri, 2018 bebek isimleri

Türkçe Çocuk Adları, Türkçe Kız ve Erkek Çocuk Adları, U Harfiyle Başlayan İsimler
Türkçe Çocuk Adları, Türkçe Kız ve Erkek Çocuk Adları, U Harfiyle Başlayan İsimler
TÜRKÇE ADLAR
A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
ARAPÇA ADLAR
A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
Ubahalah Hanım |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hastalık Tanrıçası İnsanlarda ve hayvanlarda hastalıklara neden olur > Kökeni: Türkçe |
Ubut |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ar, edep, tevazu, alçak gönüllülük > Kökeni: Türkçe |
Ucas |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İddia, bahis > Kökeni: Türkçe |
Ucud |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yeryüzü, dünya > Kökeni: Türkçe |
Ucun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uçta, sınırda, kenarda, uçbeyi > Kökeni: Türkçe |
Uç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Uç, sınır, son, bitim, sınır, kıyı 2. Aşırılık, ekstrem 3. Herhangi bir nesnenin sivri kısmı 4. ordu kanadı, kol, cenah > Kökeni: Türkçe |
Uça |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Koruma, himaye, arka 2. Uç, sınır, limit 3. Kendini aşmış, yüksek, ulu > Kökeni: Türkçe |
Uçar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Haber, havadis 2. Kanıt, delil 3. Göğe yakın, Tanrıya yakın, dindar 4. Uçarı,Vurdumduymaz > Kökeni: Türkçe |
Uçbey |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uç+bey Sınır karakollarında görev yapan askeri birlik komutanı > Kökeni: Türkçe |
Uçgun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Kam, baksı, kendinden geçmiş, transa girmiş 2. Kıvılcım > Kökeni: Türkçe |
Uçkan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uçan, uçucu > Kökeni: Türkçe |
Uçkara |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uç+Kara .Sırtı renkli, kanatları kara bir kuş türü > Kökeni: Türkçe |
Uçkun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uçuk, kendinden geçmiş, ateşli, heyecanlı > Kökeni: Türkçe |
Uçmağ |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Uçmak) cennet > Kökeni: Türkçe |
Uçsız / uçsuz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sınırsız, geniş, büyük, alabildiğine. > Kökeni: Türkçe |
Uçuk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uçmuş, kendinden geçen, mest olan kam, baksı > Kökeni: Türkçe |
Uçumak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uçmak, cennet > Kökeni: Türkçe |
Uçur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Devir, dönem > Kökeni: Türkçe |
Uçuran |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kam > Kökeni: Türkçe |
Uçurum |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Son, uzak, uzak nokta, uçulan, uzaklaşılan, yüksek ve derin dağ yamacı, yar > Kökeni: Türkçe |
Uçuz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uç+Uz 1. Alçak gönüllü 2. Basit, kolay > Kökeni: Türkçe |
Ud |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Ut) 1. Arka, geri, ardından gitme, takip 2. Karşılaşma, çatışma, yenme, utku 3. Uyuma, uyku > Kökeni: Türkçe |
Udaga Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Su Tanrısı Su kaynaklarını korur > Kökeni: Türkçe |
Udar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Takipçi, peşini bırakmayan, kovalayan 2. Yener, galip gelir > Kökeni: Türkçe |
Udu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uyku > Kökeni: Türkçe |
Uduk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uyanık, diri > Kökeni: Türkçe |
Udum |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Art arka, arkası sıra > Kökeni: Türkçe |
Udun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Hüner, beceri 2. Sönmüş, sönük > Kökeni: Türkçe |
Uduz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Mürşit, yol gösteren, ardından gidilen 2. Yollayan, sevk eden > Kökeni: Türkçe |
Ugal Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gökkuşağı Tanrısı Şamanların gökkuşağından geçişine yardım eder > Kökeni: Türkçe |
Ugan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kadir, yaratan ve hükmeden, Ali, yüksek, kudretli çok eski dönemlerden beri, Tanrı ve Tanrı sıfatı olarak kullanılan bu sözcük, Türklerin ilk Müslüman oldukları dönemlerde de, bir süre Tanrı adı olarak kullanılmıştır. > Kökeni: Türkçe |
Ugan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Tanrının adlarından > Kökeni: Türkçe |
Ugın |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Fikir, düşünce > Kökeni: Türkçe |
Ugış |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Zeka, üretkenlik > Kökeni: Türkçe |
Uguz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kutlu, mübarek > Kökeni: Türkçe |
Uğrak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Başvurulan kişi, bilge ve deneyimli kişi 2. Savaşa giderken, Askerlerin, aile ya da eşyalarını topluca bıraktıkları yer 3. uğranılan yer > Kökeni: Türkçe |
Uğraş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Düşünce, tasarı, iş, çaba, meslek 2. Mücadele, savaşım, savaş, Karşılaşma, karşı karşıya gelme. > Kökeni: Türkçe |
Uğraşı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Meslek, iş, çaba, savaşım, geçim > Kökeni: Türkçe |
Uğruk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Savaşa giderken, askerlerin eşyalarını bıraktıkları yer > Kökeni: Türkçe |
Uğrun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yan bakış, gizlice bakış > Kökeni: Türkçe |
Uğur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Baht, talih, iyilik, güzellik, kut, bolluk, bereket 2. Süre, zaman > Kökeni: Türkçe |
Uğur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Şans, talih > Kökeni: Türkçe |
Uğural |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uğurlu, kutlu, bahtı açık > Kökeni: Türkçe |
Uğurçal |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uğur+Çal (Sürmek, değdirmek) > Kökeni: Türkçe |
Uğuş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Akraba, hısım, kan bağıyla birbirine bağlı kişilerden her biri > Kökeni: Türkçe |
Uhın Hatun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hastalık Tanrıçası Kadın hastalıklarını verir > Kökeni: Türkçe |
Ukuş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Zeka, akıl, yetenek > Kökeni: Türkçe |
Ul |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Temel, esas, kök, oluş, oluşum, doğuş 2. İşaret, nişan, iz > Kökeni: Türkçe |
Ula |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Temel, esas, esaslı > Kökeni: Türkçe |
Ulaç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Ulaştıran, bağlayan, bağlayıcı 2. İsabet 3. Tim, takım, müfreze > Kökeni: Türkçe |
Ulaçlı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ulaştıran, ulak > Kökeni: Türkçe |
Ulağ |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Soy, nesil 2. Maiyet, bütünlük 3. Ulak, haberci 4. Bağ, zincir > Kökeni: Türkçe |
Ulak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Ulaştırıcı, ulaştıran, haberci, bağlantı sahibi > Kökeni: Türkçe |
Ulakçı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Haberci, ulaştırıcı, bağlayıcı, bağlantı > Kökeni: Türkçe |
Ulam |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Eklenmiş, katılmış, tim, müfreze 2. Dizi, dizili, bağlı, dizgi 3. Yetenek, yetenekli 4. ululama, selamlama, temenna > Kökeni: Türkçe |
Ulan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bağlayan, bağlayıcı, birleştirici, etkileyici 2. Ulu, ululanmış, saygıdeğer, söz dinleten 3. Taze, tazelik, gençlik, genç, cıvan > Kökeni: Türkçe |
Ulanbatur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ulan+Batur Ünlü ve ulu kahraman > Kökeni: Türkçe |
Ulandı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ululandı, kutsandı, kutlu > Kökeni: Türkçe |
Ulanmış |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ulu, kutsal, mübarek, saygıdeğer > Kökeni: Türkçe |
Ular |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bağlayan, birleştiren, birleştirici 2. Erkek keklik > Kökeni: Türkçe |
Ulaş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Ululuk, ululaşma, yücelik 2. Oluş, temel, kök, soy, soyluluk 3. Yetişme, kavuşma Ulaşılacak olan, bağlanılacak olan, ülkü, ideal 4. uluyuş, kurt gibi uluma 5. savaş uranı, Savaş narası 6. kent, kent arazisi 7. isabet > Kökeni: Türkçe |
Ulaş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yetişme, erişme. Ululuk > Kökeni: Türkçe |
Ulaşlu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Amaçlı, idealist, ne istediğini bilen 2. Ulaşıcı, bağlayıcı, birleştirici 3. kentli, zengin, varlıklı > Kökeni: Türkçe |
Ulat |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bağlayıcı, birleştirici > Kökeni: Türkçe |
Ulca |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Ezeli, eskiden beri var olan 2. Pay, ganimet, savaş ganimeti > Kökeni: Türkçe |
Ulcaş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Tazim, ululama, büyükleme 2. Bölüşüm, paylaşım, ganimet > Kökeni: Türkçe |
Uldız |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yıldız > Kökeni: Türkçe |
Uldız |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yıldız > Kökeni: Türkçe |
Ulıç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yavru, yaren, sevilen ve korunan > Kökeni: Türkçe |
Ulıçım |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yavru, yavrucak > Kökeni: Türkçe |
Ulıg |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uluma, yakınma, sızlanma > Kökeni: Türkçe |
Ulış |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uluyuş, kurt gibi ulayış > Kökeni: Türkçe |
Ulu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Ulug, Uluğ) Yüce, yüksek, mübarek > Kökeni: Türkçe |
Ulu noyan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ulu+noyan Çengiz Kağan döneminde “başkomutanlık” sıfatı olarak kullanılan bir unvan > Kökeni: Türkçe |
Uluca |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Ululuğa yakın, saygıdeğer, hürmetli 2. Üst düzey yönetici, erk sahibi > Kökeni: Türkçe |
Uluç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Temel, esas, oluş, ulaş 2. Bağ, bağlantı, ilişki 3. Uluyuş, uluma > Kökeni: Türkçe |
Uluğ |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ulu, saygın kişi > Kökeni: Türkçe |
Uluğ bey |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ünlü bilim adamı kağan > Kökeni: Türkçe |
Ulukoyun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ulu+koyun Yakut destanlarında adı geçen “ateş Tanrısı” > Kökeni: Türkçe |
Ulula |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yücelt, yükselt, mübarek kıl > Kökeni: Türkçe |
Ulum |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Debdebe, şaşa, gösteriş > Kökeni: Türkçe |
Ulun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Ulan, İlun) Ulu, ululanmış > Kökeni: Türkçe |
Ulunyege |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ulun+Yeke Sözü dinlenen, saygı duyulan, bilgi ve deneyimine başvurulan hanım > Kökeni: Türkçe |
Ulurak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ulu, kebir, en büyük > Kökeni: Türkçe |
Ulus |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Ul (Temel, kök, esas, toprak) dan Ul+Uz 2. Ülüş, bölüm, kesim, topluluk, boy, halk, millet, budun > Kökeni: Türkçe |
Uluş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Pay, bölüm > Kökeni: Türkçe |
Ulutoyun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ulu+toyun Yakut destanlarında, kişiler arasındaki ilişkileri düzenleyen Tanrı > Kökeni: Türkçe |
Umak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Irk, soy, kemik > Kökeni: Türkçe |
Uman |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Umutlu, bekleyen > Kökeni: Türkçe |
Umanç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Umutluluk 2. İntizar > Kökeni: Türkçe |
Umar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Umutlu > Kökeni: Türkçe |
Umay |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Koruyucu, şefkatli, iyiliksever. Eski dönem, Tanrıçalarından ( Halen, Altay ve tüm kuzey Türkleri arasında çocukları sevip koruduğuna inanılır.) > Kökeni: Türkçe |
Umay |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Eskiden çocukları koruduğuna inanılan varlık > Kökeni: Türkçe |
Umdı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Arzu, beklenti > Kökeni: Türkçe |
Umdu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ümit, ümitli > Kökeni: Türkçe |
Umuca |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Umutlu bekleyiş > Kökeni: Türkçe |
Umuç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Rica, yakarış, beklenti > Kökeni: Türkçe |
Umug |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Ümit, destek, dayanak 2. Sığınma, iltica > Kökeni: Türkçe |
Umunç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Rica, beklenti > Kökeni: Türkçe |
Umur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Umar, ümitli > Kökeni: Türkçe |
Umur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Umutlu > Kökeni: Türkçe |
Umuş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Beklenti > Kökeni: Türkçe |
Umut |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Umuş, ümit, beklenti > Kökeni: Türkçe |
Umut |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Umulan, ümit > Kökeni: Türkçe |
Unat |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Doğru, yerinde, uygun, olgun, yeterli > Kökeni: Türkçe |
Ungan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Ungan) 1. Bağlı, bağımlı 2. Bahtiyar, doğru yolda olan > Kökeni: Türkçe |
Ur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Uğur, baht, mutluluk 2. Vur, vurmak, darbe > Kökeni: Türkçe |
Urag Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kuğu Tanrısı Kuğuları korur ve kuğu kılığına girer > Kökeni: Türkçe |
Uragut |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dişi, üretken, tohum, tohumluk > Kökeni: Türkçe |
Urak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Orak, doğrayıcı, biçici > Kökeni: Türkçe |
Uran |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Savaş narası, nara 2. Vuran, vurma eyleminde bulunan, döven 3. Parola > Kökeni: Türkçe |
Uran Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Oyun Tanrısı Oyuncuların koruyucusudur > Kökeni: Türkçe |
Uras |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Kut, baht, mutluluk 2. Ateş bakışlı > Kökeni: Türkçe |
Uraz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uras, kut, baht > Kökeni: Türkçe |
Urazlı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Mutlu, bahtiyar > Kökeni: Türkçe |
Urbalcın Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kavga Tanrısı Yeraltındaki bazı kötü ruhların önderidir > Kökeni: Türkçe |
Urku |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uğur, baht, talih > Kökeni: Türkçe |
Urpak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Urpağ) 1. Evlat, uşak 2. Kibar, nazik > Kökeni: Türkçe |
Uruk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Boy, ok, ulus 2. Vuruk, vurgun > Kökeni: Türkçe |
Urul |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Tür, cins 2. Örs URULU > Kökeni: Türkçe |
Urum |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Şeref, onur, haysiyet 2. Meleke, beceri, yatkınlık > Kökeni: Türkçe |
Urumday |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Panzehir ve tedavi için kullanılan bir taş > Kökeni: Türkçe |
Urun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Orun, şeref, itibar 2. Miktar, adet > Kökeni: Türkçe |
Urunça |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Şerefli, onurlu 2. Emanet, rehin > Kökeni: Türkçe |
Urungu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Şeref, onur, haysiyet, onurlu davranış 2. Eğitim ve talim kılıcı > Kökeni: Türkçe |
Urungu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Savaşçı kişi. Kür Şad'ın oğlu > Kökeni: Türkçe |
Urus |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Orus, uras, uraz) 2. Uruş, kırış, savaş > Kökeni: Türkçe |
Uruş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Vuruş, döğüş, kırış, savaş > Kökeni: Türkçe |
Uruşkan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Savaşçı, cengaver > Kökeni: Türkçe |
Urut |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Aşama, merhale 2. Amaç, maksat, hedef > Kökeni: Türkçe |
Uruz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Uraz, uras 2. Vuruş, dövüş > Kökeni: Türkçe |
Us |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Öz, töz, yeti, anlayış gücü, akıl, zeka, uzluk > Kökeni: Türkçe |
Usan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uslu, akıllı, usta, uzman > Kökeni: Türkçe |
Usbol |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Us+Bol .Dahi, üstün zekalı > Kökeni: Türkçe |
Uslo Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Doğa Tanrısı Dağları ve doğadaki canlıları korur > Kökeni: Türkçe |
Uslu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Akıllı, uzman, üstad > Kökeni: Türkçe |
Uslum |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Becerikli, mahir > Kökeni: Türkçe |
Usluy |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Deneyimli, tecrübeli > Kökeni: Türkçe |
Usuk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uslu, akıllı, zeki > Kökeni: Türkçe |
Usun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Uzun, uzman, derin, engin, deneyimli 2. Gerçek, sahih > Kökeni: Türkçe |
Uşak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Çocuk, genç, taze, ufaklık > Kökeni: Türkçe |
Uta |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Tedavi, onarım, tamir, iyileştirme 2. Zafer, galibiyet > Kökeni: Türkçe |
Utacı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Doktor, eczacı, iyileştirici > Kökeni: Türkçe |
Utaman |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Utkan, galip, muzaffer 2. Eczacı, doktor 3. Edepli, mahçup, sıkılgan > Kökeni: Türkçe |
Utan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Galip, muzaffer 2. Utanma, ar, mahçubiyet > Kökeni: Türkçe |
Utangan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Utangaç, mahçup, kendi kendini sıkan > Kökeni: Türkçe |
Utar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Yener, utkan, galip 2. İyileştirici 3. Kovalayan, takip eden Utaş. 1. yardım, imdat 2. galibiyet, zafer, utku 3. takip, kovalamaca > Kökeni: Türkçe |
Utguçu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Galip, muzaffer > Kökeni: Türkçe |
Utkan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yenmiş, kazanmış > Kökeni: Türkçe |
Utku |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Zafer, galibiyet, yenme, üstün gelme, güçlüklerden sonra ulaşılan mutlu son > Kökeni: Türkçe |
Utku |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Zafer > Kökeni: Türkçe |
Utlu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Galip, muzaffer 2. Sıkılgan, mahçup > Kökeni: Türkçe |
Utuglu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Galip, muzaffer > Kökeni: Türkçe |
Utuş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yenme, galibiyet, zafer > Kökeni: Türkçe |
Uvut |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Utanma duygusu, edep, ar > Kökeni: Türkçe |
Uya Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kötülük Tanrısı Çorak Uya adıyla anılır > Kökeni: Türkçe |
Uyan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Dikkat, itina, dikkatlilik, tedbir 2. İman, inanç > Kökeni: Türkçe |
Uyanık |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dikkatli, tedbirli > Kökeni: Türkçe |
Uyar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uyumlu, uygun > Kökeni: Türkçe |
Uyav |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uyanık, fatin, ferasetli > Kökeni: Türkçe |
Uydaçı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Mürşid, yol gösteren, öğretmen > Kökeni: Türkçe |
Uygan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Uyumlu, geçimli, uysal 2. Bağlı, tabi, muti > Kökeni: Türkçe |
Uygar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Uygur) çağdaş, uyumlu, uygun, uyarlı, medeni > Kökeni: Türkçe |
Uygar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Çağdaş, medeni > Kökeni: Türkçe |
Uygu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ahenk, uyum > Kökeni: Türkçe |
Uygul |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uyumlu > Kökeni: Türkçe |
Uygun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Yakışıklı, güzel, elverişli 2. Geçimli, dirlikçi, imtizaçlı > Kökeni: Türkçe |
Uygur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Uygar)Türk boyları içinde, bugünkü anlamda bir kentleşmeye ilk başlayan Türk boyu. Kağıdı, akapunkturu, matbaayı, tekstil sanayiini ve daha birçok buluşu gerçekleştiren Türk boyu > Kökeni: Türkçe |
Uygur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Tarihte bir Türk devleti > Kökeni: Türkçe |
Uygut |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uyumlu, ahenkli, uygar > Kökeni: Türkçe |
Uygutalp |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uygut+alp > Kökeni: Türkçe |
Uyır (Oyır) Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Meyve Tanrısı Meyveleri olgunlaştırır > Kökeni: Türkçe |
Uylaş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Uyum, geçim, dirlik, düzen 2. Fikir, düşünce, tefekkür > Kökeni: Türkçe |
Uylaşı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uyum, geçim, barış > Kökeni: Türkçe |
Uysal |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uyumlu, efendi, yumuşak başlı, halim, selim > Kökeni: Türkçe |
Uytun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kutlu, mübarek > Kökeni: Türkçe |
Uyum |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uygunluk, denklik, ahenk, armoni > Kökeni: Türkçe |
Uz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Us, öz, erk, yetme, beceri, başarı, açılma, uzama, genişleme, açılım, yayılım > Kökeni: Türkçe |
Uza |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Uzay, genişlik, uzunluk, yaygınlık 2. Eski, eskiye dayalı, kadim, mazi 3. Geçiş, geçit Uzak. 1. uzman, usta, sanatkar 2. güçlü, egemen, başarılı > Kökeni: Türkçe |
Uzam |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uzmanlaşmış, ustalaşmış, usta > Kökeni: Türkçe |
Uzan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uzman, usta, akıllı, bilgili, sanatçı, pir > Kökeni: Türkçe |
Uzay |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Feza, gök boşluğu, uzamış, genişlemiş, geniş > Kökeni: Türkçe |
Uzdu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ezeli, çok eski, kadim > Kökeni: Türkçe |
Uzel |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uz+El Usta, maharetli, becerikli, sanat erbabı > Kökeni: Türkçe |
Uzelli |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Usta, maharetli, elinden iş gelen > Kökeni: Türkçe |
Uzluk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İhtisas, uzmanlık > Kökeni: Türkçe |
Uzma |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kalifiye, uzman, pir > Kökeni: Türkçe |
Uzman |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Usta, pir, otorite > Kökeni: Türkçe |
Uzug |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uyanık, dikkatli, müteyakkız > Kökeni: Türkçe |
Uzun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Usun) 1. Uzman, pir, becerikli, iş bitirici 2. Yaygın, geniş 3. Kalıcı, daimi ü harfi ile başlayan isimler > Kökeni: Türkçe |