Düzgün Türkçe Kullanımı: Sözcük Bilgisine Sahip Olmak, Cümle Bilgisine Sahip Olmak

Sözcük Bilgisine Sahip OlmakCümle Bilgisine Sahip Olmak

Sözcük Bilgisine Sahip Olmak, Cümle Bilgisine Sahip Olmak

Bizler günlük yaşamımızda sözcükleri, nesneleri adlandırmak için onların üzerine yapıştırılmış birer etiket gibi düşünürüz: “Ş u nesne kapıdır, şu nesne kitaptır.” deriz, geçeriz. Sözcükler bize hep aynı işi, adlandırma işini yapıyormuş gibi görünürler. Aslında olgu hiç de basit değildir. Önce bilimin kullandığı sözcüklerden, kavramlardan söz edelim: Örneğin “İnsan” sözcüğünü hem insanın niteliklerini ifade etmek için kullanabiliriz hem insan kümesini, insan sınıfını anlatmak için kullanabiliriz. Ayrıca tek ve somut bir insanı adlandırmak için

kullan ırız. Bu kullanışların hiçbiri sözcüğün mecaz anlamı değildir, üç hâlde de sözcük gerçek anlamında kullanılmıştır. Birinci durumda insan sözcüğü “içlem” (tazammun) hâlinde insanı ifade eder. Bir kavram içine aldığ ı bireylerin ortak özelliklerini gösterirse o nitelikler kavramın içlemini oluşturur. Akıllıl ık, hareketlilik, duyarlılık gibi nitelikler insan kavramın ın içlemini oluşturur. Bu durumda insan sözcüğünün tanımı şöyle olacaktır: “İnsan: Akıllı, hareketli, duyarlıklı canlı varlık.” İkinci durumda insan sözcüğü kaplam hâlinde insanı ifade eder. Bir kavramın kaplamı, içine aldığı fertler kümesidir, bir sözcük tarafından belirlenmiş bir nesne sınıfıdır. Bu ikinci durumda insan sözcüğünün tanımı şöyle olacaktır: “İnsan: Ahmet, Mehmet, Ayşe, Descartes, Aristoteles.” Örnek olarak ele aldığımız sözcük ağaç olsaydı bu durumda tanımı şöyle olacaktı: “Çam, gürgen, meşe, ardıç ağaç adını alır.” Üçüncü durumda insan kavramı nesne sınıfının bir tek üyesini belirtmek üzere kullanılabilir: “İ leride bir insan görüyorum.” cümlesinde bu kavram tek ve belirli bir kişiyi ifade eder ve ilk iki anlamından tamamen farklı bir anlamda kullanılmıştır.

Bu örnek bize şunu göstermektedir: Tek bir sözcük olarak gördüğümüz kavramlar gerçek anlamlarında olmak şartıyla en azından üç ayrı şekilde kullanılabilmektedir. Sözcüklerin doğru kullanılabilmesi için bu üç ayrı anlamını bilinçli olarak birbirinden ayırmamız gerekir.

Bilindiği gibi sözcüklerin bir sözlük anlamları, bir de kullanım anlamları vardır. Sözcüklerin sözlük anlamları onların genel anlamlarıdır, sözlüklerde sözcükler çoğu zaman içlemleriyle tanımlanır. Bir sözlüğe bakıldığında aynı sözcü ğün birçok gerçek ve mecaz anlamının oldu ğu görülür. Buna karşılık bir cümle içinde çok anlamlı bir sözcüğün sadece tek bir anlamı vardır. Ancak edebî eserlerde sözcükler çok anlamlı olarak kullanılabilir. Bilim eserlerinde ve iş başında sözcükler asıl anlamlarında kullanılmalıdır.

Ç. Cümle Bilgisine Sahip Olmak

Anlatımın temel birimi cümledir. Ses, hece, sözcük gibi birimler, bir başlarına bildirişim ya da anlatım aracı olamazlar. Bunların anlatımdaki işlevlerini yerine getirmeleri cümleyi yapılandırmalarına bağlıdır.

Cümle, anlat ımın temel birimi olmas ı yönünden bildirişim aracı olarak dilin en üst basamağında yer alır. Çünkü, dilin yargı bildiren anlamlı tek birimidir cümle. Böyle olunca sözlü ve yazılı anlatımda başarılı olma, büyük ölçüde cümlelerimizin sağlamlığına, doğruluğuna, güzel ve etkili oluşuna bağlıdır.

Yorumlar (0)