NEHCÜ’L-FERÁDÌS - Prof. Dr. Aysu Ata

NEHCÜ’L-FERÁDÌS

Dinî ve didaktik nitelikte bir eser olan Nehcü’l-FerÀdìs (NF), Harezm Türkçesinin dil özelliklerini tespit etmek için en önemli kaynak eserlerden birisidir. Eser, kısaca dünya ve ahirette mutlu olmanın yollarını ortaya koyan müslümanlık bilgilerini içermektedir. Bunu ortaya koyarken de yazar sanat amacı gütmemiş ve sade bir dil kullanmıştır. Fakat buna rağrnen eserin üslubu kuru ve can sıkıcı değildir. Çünkü yazar, dinî konuları ele alırken akıcı hikâyelerle eserini süslemesini bilmiştir.

Eser dört ‘bâb’ ve her ‘bâb’ da onar ‘fasl’dan oluşur: evvelkı bÀb: peyġamberimiiz èaleyhi’s-selÀmnuñ faøÀyili başlıklı ilk bölümde Hz. Muhammed’in hayatı ve ailesi, peygambere vahiy gelmesi, ehl-i beytin müslüman oluşu ve bu arada çektikleri zorluklar ile Mekke’den Medine’ye göç, Hz.Muhammed'in mucizeleri, yaptığı savaşlar ve vefatı konuları işlenmektedir. ekinç bÀb: òulefÀ-yı rÀşidìn taúı ehl-i beyt taúı dört imÀm faôÀyiliniñ beyÀnı ‘nında Hz. Ebu Bekr, Ömer, Osman, Ali,Fatıma, Hasan ve Hüseyn, Ebu Hanife, İmam Şafı, İmam Malik ve İmam Hanbel ile ilgili hadiselerve onların erdemleri anlatılır. üçinç bÀb: Óaú taèÀlÀ óaøretinàa yawunàu èameller ve son olarak da törtinç bÀb: Óaú taèÀlÀ óaøretidin yıratġu yawuz èameller beyÀnı konuları ele alınmaktadır.

Eserde her fasıl bir hadisle başlamış, arkasından bunun Türkçeye tercümesi yapılmış, sonra da zamanın tanınmış İslâm âlimlerinin bu hadisle ilgili görüşlere ve aktardıkları hikâyelere yer verilmiştir. Müellif, bilinen bazı hikâyelerde istediği değişikliği yapmaktan sakınmamıştır. Ayrıca gerektiği yerde Türkçe tercümeleri ile birlikte zaman zaman ayetlere de baş vurulmuştur.

A. Caferoğlu28 NF'in siyer-i nebî, A. Karahan29' ise içeriği bakımından kırk hadis tercümesi türünde bir eser olduğunu belirtmiştir. NF'in yazarı da ortaya koyduğu eserinin kırk hadis tercümesi türünde olduğunu şöylece ifade etmektedir: Úayu müémin ve muvaóóid úırú óadìåni menim óadìålerimdin işitmegenerge tegürse bilmegenlerge ögretse Óaú taèÀlÀ ol kimerseni èÀlimler zümresinde bitigey taúı úıyÀmet kün bolsa ÀmennÀ ve ãaddaúnÀ şehìdler cümlesinde úoparġay taúıúayu kimerse men aymamış óadìsni menim aymaġanımnı bilip úaãd birle menim üze yalġan sözlep peyġÀmber èaleyhi’s-selÀm aydı tese tamuġdın olturġu yerini ÀmÀde úılsun tep aydı. Bu óadìåge temessük úılıp úırú óadìå cemè úılduú, PeyàÀmber èaleyhi’s-selÀm óadìålerindin muètemed kitÀblardın. Yana bu óadìålerge münÀsib óikÀyetler peyġÀmber ‘aleyhi’s-selÀm aóvÀlidin taúı òulefÀ-yı rÀşidìn efèÀlidìn taúı èulemÀ ve meşÀyiò aúvÀlidin zum úılduú. Taúı bu kitÀbnı dört bÀb üze úılduú taúı tegme bir bÀbını on faãl üze úılduú. Taúı tegme bir faãl evvelinde bir óadìå keltürdük peyġÀmber èaleyhi’s-selÀm óadìsåleridin kim mecmuèı úırú óadìå bolur. (2-4, 12)

Uygur harfleri ile yazılmış MièrÀc-nÀme’nin girişinde NF’le ilgili şöyle bir kayıt buluıımaktadır: Emdi bilgil kim bu kitÀbnıñ atı MièrÀc-nÀme tıırur. Nehecü’l-FerÀdìs atlıú kitÀbdın. Türk tilige evürdük köp kişilerge fÀyide tegsün tep30. A. Caferoğlu, burada adı geçen Nehecü’l-Feradis adlı eserin ‘şimdilik kaydı’ ile aslının Arapça olduğunu, çok rağbet gördüğü için bu dinî kitabın adının geniş sahaya yayıldığını belirtmiştir31. Eckmann ise getirdiği birtakım tanıklarla şu yargıya varmaktadır32: ‘Miracname’nin tercümesi yapıldığı ‘Nehecü’l-Feradis’ Farsça yazılmış, belkide Arapçadan tercüme edilmiştir. ... Nehcü’l-feradis’in bu kısmını Miracname ile mııkayese edecek olursak iki metnin aynı şekilde tertibedilmiş olduğunu ve esas itibarile birbirine uyduğunu görürüz.Bununla beraber aralarındaki farkları da dikkate alırsak (bilhassa 2-6. kat gökleri tavsifi her ikisinde de ayrıdır), şimdilik Nehcü’l-feradis sahibinin Miè rac-nÀıne’de zikredilen ‘Nehecü’l-feradis’ten faydalandığı, eserin adını da belki bundan aldığı şeklinde bir fıkrin ileri sürülemeyeceği kanaatindeyiz’.

III.2.1. Eserin Yazarı, Yazılış Tarihi ve Yeri

“Nehcü’l-Feradis nüshaları üzerinde incelemeler yapanlar, umumiyetle eserin müellifı olarak Kerderli Mahmud b. Ali’yi, yazılış yeri olarak da Harezm’i kabul etmektedirler. Kerder eski Harezm’de Ürgenç şehrinin kuzeydoğusunda ... eskiden beri bir çok ilim ve din adamlarmın yetiştiği mühim bir kültür merkezi idi- Müellifımiz de bunlardan biri pekâlâ olabilir. Eserin dili de onun Altın Ordu devletinin daha çok doğu kısmında yazıldığına delâlet eder. Mamafıh bu hususta kesin bir hüküm verebilmek için, müellif adını ve yazılış yerini de açık olarak bildiren yeni bir nüshanın veya başka bir kaynağın ortaya çıkmasını beklemek lazımdır. Yazılış tarihine gelince, Mercanî nüshasındaki 1358 ve Yeni Cami nüshasındaki 1360 istinsah yılları termus ante quem olarak kabul edilmelidir. Yani eser bu tarihlerden önce yazılmıştır33

Eserin yazarı, yazılış yeri ve tarihi ile ilgili ilk bilgiler, Şihabettin Mercanî’nin şahsî kütüplıanesinde bulunan fakat sonradan ortadan kaybolan ‘Nehçü’l-FerÀdìs nüshasında kayıtlıdır. Ş. Mercanî, KitÀbu MüstefÀdi’l-aòbÀr fì aòvÀli Úazan ve Bulàar34 adlı tarihinin ilk cildinde eserle ilgili kısa bilgi vermiştir. Bu nüsha 1358 (H.759) yılında Saray’da istinsah edilmiştir. Nüshanın sonundaki ‘Maómÿd bin èAlì es-SarÀyì menşeéen ve’l-Bulġarì mevliden ve’l-Kerderì’ kaydını Ş. Mercanî, müellif kaydı olarak kabul etmiştir. Eserin dili için de ‘Osmanlıca, Çağatayca ve Türkınence ve Kazakçadan farklı bir dil’ dediği ‘Bulgarca’ yani eski Volga Bulgar Türkçesi kaydını düşmüştür. Mercanî’nin bu düşüncesi, NF'in dilini Saray mezar kitabeleri ile karşılaştırarak, dil özelliklerinin aynı olduğunu söyleyen Kazan Edebiyatı Tarihi35' adlı' çalışma ile de destek bulmuştur.

Z. V. Togan da Maómÿd b. èAlì es-SarÀyì el-Kerderî’yi NF’in müellifi olarak kabul eder. Ancak Ş. Mercanî’nin eserin dili ve yazıhş yerine dair söylediklerine katılmaz. Çünkü eserin Yeni Cami nüshasında müstensih kaydı bulunmaktadır: el-kÀtibü’l-èaãì’l-cÀfi’r-rÀcì ilÀ raómeti Rabbihi’l-laùìfi èalÀ yedi èabdi’z-zacefi’n-naóefi ve’l-faúeri mulaúúab bi ismi Muóammedi’bnu Muóammedi’bnu Òüsrevü’l-Òorezmì. Ayrıca bu nüshada NF’in istinsah ve müellifın ölüm tarihi de. yer almaktadır: bu kitÀb tamÀm boldı tÀrìò yeti yüz altmış birde şehru’llÀhi’l-mübÀrek cumÀda’l-ÿlÀ ayınıñ altınç küninde erdi kim kitÀbeti úuşluú vaòtında tamÀm boldı, taúı bu kitÀbnıñ muãannifi meõkÿr yekşenbe kün dÀru’I-fenÀdın dÀru’l-bekÀàa rıólet úıldi (443-15,17). NF’in Yeni Cami nüshası,müellifin ölümünden üç gün sonra yani 6 Cemaziye’l-evvel 761 (25 Mart 1360, Çarşamba) tarihinde tamamlanmıştır. Buna göre müellifın ölüm tarihi de hesaplanabilmektedir: 22 Mart 1360, Pazar.

NF’te yer alan bu bilgilerden yola çıkarak Z. Velidî Togan, ‘bu eser Harezm Türk lehçesinde yazılan ve müellifı 761’de Harezm’de vefat etmiş olan bir eserdir, bu müellifin menşe itibariyle de Harezmli olması icab eder36.’ demiştir. Çünkü Togan’a göre; Harezmli olan müstensih, müellifin ölümünden üç-dört gün sonra ölüm kaydını düşebiliyor ise demek ki müellif de aynı yerdendir yani Harezmlidir. Aynca yapılan araştırmaya göre Z. V. Togan, eserin Yeni Cami nüshasında kullanılan kağıdın türünün aynı dönemde Harezm bölgesinde yazılmış eserlerin kağıdına benzediği ve NF’deAltın Ordu ve Bulgar bölgesinin âlimlerinin değil genellikle Harezm bölgesi âlimlerinin eserlerinden alıntılar nakledildiği üzerinde durmuştur.

F. Köprülü, NF’in müellifı konusunda Türk Edebiyatı Tarihi’nde37 Z. V. Togan’ın fıkirlerine’şimdilik’ kaydı ile katıldığını ifade ederken daha sonraki İslâm Ansiklopedisi ‘Çağatay Edebiyatı’maddesinde Maómÿd bin èAlì için ‘Harezm civarında Kerder kasabasına mensup olup, sonradan Saray şehrine hicret eden ve 761 (1360)’de ölen’ açıklamasını yapmıştır.

E. N. Nadjib, ‘Nehcü’l-Feradis ve Dili Üzerine’ adlı çalışmasında Leningrad SSCB İlimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsünde 316 numarada kayıtlı nüshadaki Maómÿd bin èAlì bin şeyò es-SarÀyì menşe éen ve’l-Bulàarì mevliden ve’l-Kerderì èaúden ifadesinden müellifin ‘Saray şeyhinin oğlu, Bulgar doğumlu, Kurder (Kerder) ile ilgisi bulunan Ali oğlu Mahmud38’ olduğunu ileri sürmüştür. Yine Nadjib’e göre Kürder bir Kazak aşiretidir ve müellif de bu aşirettendir. Ayrıca eserin nüshalarının ne Harezm ne de Orta Asya’da ortaya çıkmayışını, yazılış yerinin Volga boyu (Sarayşehri) olduğuna bağlamış, daha sonraki devirlerde eserin özellikle Povolj’ya Tatarları arasında geniş yankı bulmasını buna delil olarak göstermiştir. Ona göre, Z. V. Togan’ın ifade ettiği gibi Yeni Cami nüshasındaki harekelerin Harezm Türkçesine göre yapılması da eserin Harezm’de yazıldığnı göstermeye delil değildir. Çünkü bu harekelerde kullanılan mürekkeb farklıdır ve sonradan Harezmli biri tarafında keııdi şivesine göre konulmuştur.

NF'in yazarı için; A. Caferoğlu39, "aslı itibarıyle Kerderli olan Ali oğlu Mahmud", N. Yüce40"1358'den önce Harezm veya Saray'da yazılan" bu eserin müellifıni "Mahmud bin Ali’, İslamov41’1357-1358’de İdil boyu yazarlarından Mahmud bin Ali el-Bulgarî es-Sarayî’, N. S. Banarlı ‘Kerderli ‘Mahmud isimli bir Harezm Türkü’, G. Sağol42 ise Ş. Mercanî ve Petersburg nüshalarındaki kayıtlara dayanarak ‘Saray’da yetişmiş, Bulgar doğumlu, ailesi itibariyle (?) Kerderli’ şeklinde açıklamalarda bulunmuşlardır

III.2.2. Eserin Nüshaları

1.İstanbul Süleymaniye Kütüphanesi, Yeni Cami kısmı, 879 Z.V.Togan tarafından bulunarak ilim alemine tanıtılan43 bu nüshanın tıpkıbasımının J. Eckmann yapmıştır44. Tam olan ve harekeli nesih ile yazılan Yeni Cami nüshasının müellifin sağlığında istinsah edilmiş olması ve harekeli oluşu özellikle dil incelemeleri bakımından eserin değerini artırmaktadır.Çünkü nüsha bu haliyle istinsah edenin elinde değişikliğe uğramayarak yazıldığı dönemin dilini yansıtmaktadır.

Bu nüshada, müellifın ölüm tarihine dayanılarak verilen istinsah tarihi ve müstensih kaydı yer almaktadır. Bunun dışında ne müellif adı ne de yazılış yeri ve yılı verilmiştir. İlk sayfadaki temellük kaydından nüshanın Mısır’dan geldiği anlaşılmaktadır.

2. Ş. Mercanî Nüshası

Kazan Türk bilgini Ş. Mercanî’nin kütüphanesinde bulunan fakat sonradan ortadan kaybolan bu nüshada eserin 759 tarihinde Saray’da istinsah edildiği ve rnüellifın adı kayıtlıdır: Ş. MercÀnì bu bilgileri eserinde nakletmiştir45: ... ikinç küninde ... yılġa yiti yüz illig toúuzda SarÀy şehrinde irdi...úılġuçı eI-èÀlimü’l-rebbÀnì ve èÀlimü’ş-äamadÀnì el-üstÀd el-muùlaú ... Maómÿd bin èAtì es-SarÀyì menşe’en ve’I-Bulàarì mevliden ve’l-Kerderì.

S.G. Vahidov’a göre bu nüsha 1877 yılının Ağustos ayında Kazan’da düzenlenen IV. Rusya Arkeoloji Kongresi’nde sergide gösterime sunulmuştur46.

3. Paris Bibliotheque Nationale, 1020.

Bu nüshayı E. Blochet’nin kataloğunda47 verdiği bilgiye dayanarak ilim âlemine sunan J.Eckmann’dır48. Başı ve sonu eksik olan bu nüsha birinci babın üçüncü faslının son kısmı ile başlamakta ve üçüncü babın 1 ve 2. fasıllarını içermektedir.

Eserin Paris nüshası, Yeni Cami nüshası gibi harekeli değildir. Ayrıca eksik bir nüsha olduğu için eserin müellifı, yazılış yeri ve tarihi bakımından herhangi bir kayıt yoktur. G. Sağol, NF'in bu iki nüshasının tenkitli metnini ve sözlüğünü hazırlamıştlr49.

4. Yalta Nüshası.

1928 yılında bir kitapçıdan Yalta Doğıı Müzesi için satın alınan ve müze müdürü Yakub Kemal tarafından bir risalede hakkında bilgi verilen bu nüsha sonradan ortadan kaybolmuştur50. Eksik olan bu nüsha, eserin sadece ilk iki babını içermektedir. Yeni Cami nüshasına benzer bir şekilde harekeli nesih ile yazılmış nüshadaki istinsah kaydına göre nüsha Rebi’ü’1-ahir 792 yılında Kasım bin Muhammed tarafından istinsah edilmiştir: Temm el-cüz’ü’l-evvel ve yetlÿ el-bÀbu el-åÀliåu ve ketebehu ÚÀsım bin Muóammed lì rebìèe’l-Àòir sene 79251. Yazmaya sonradan yapıştırılan sayfadaki temellük kaydında eserin Kırım Sarayı mensuplarından Bahadır oğlu Muhammed Şah’ın özel kütüphanesinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Müellif kaydı yer almamaktadır. Y. Kenıal çalışmasında eserin müellifı olarak Mahmud bin Ali adını vermiştir.

5. Kazan Nüshaları.

a) Kazan Üniversitesi Kütüphanesi, 60261.Prof. Goltvald’a ait olan bu nüsha 1928 yılında varisleri tarafından Kazan Üniversitesi Kütüphanesine hediye edilmiştir. Bu nüshanın kağıdından XVII. yüzyıla ait olduğu tahmin edilmektedir52. Müellif için diğer nüshalarda bulunmayan şu açıklama yer almaktadır: Maómÿd bin èAlì Şeyó es-SarÀyi.53

b) Kazan Devlet Üniversitesi Kütüphanesi, 3060 (445b) .XVIII. yüzyılda istinsah edildiği tahmin edilen bu nüshanın tamamı 28 varaktır ve düzensiz büyüklükte olan her sayfada 29 satır bulunmaktadır.

c) Kazan Devlet Pedagoji Enstitüsü, 12100.Bu yazma 1930 yılında Tataristan’da gazeteci İ. Remiyev’den temin edilmiştir. İlk sayfaları eksik ve 1771/1772 (H. 1185) yılına ait olan bu nüshanın müstensihi Feyzullah Caferoğlu’dur. Müstensih eserin sonunda yazmayı hocası Molla Selimcan Dost-Muhammed’in oğlu için bir rubleye istinsah ettiğini bildirmektedir54.

R. F. İslamov çalışmasında yukarıdakilerden başka Kazan’da NF’in üç nüshasına daha işaret etmektedir: Bunlardan ilki 1968 yılında M. G. Gosmanov tarafından yapılan araştırma gezisinde Ehmet Köyü’nde, ikincisi aynı yıl G. İbrahimov Dil, Edebiyat ve Sanat Enstitüsü’nde çalışan M. Yusupov tarafından Ulyan bölgesinin Yugarı Tireşke köyünde bulıınmuştur. Üçüncüsü ise Milla Rahmetulla tarafından istinsah edilen mecmuanın içinde yer almaktadır55.

6. Leningrad Nüshaları.

a) Leningrad SSCB İlimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü, 316.

b) Leningrad SSCB İlimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü, B2590.

 Bu iki yazına 1934 yılında Vahidov kütüphanesinden getirilmiştir. İlk nüsha birinci babın dördüncü faslı ile başlamaktadır. İkinci yazmanın ise başı ve sonu eksiktir. 316 numaralı yazmada istinsah tarihi ve müellif için şu kayıt yer almaktadır: äafer aynıñ sekizinçi kün yılúı yılı irdi yiti yüz illig toúuzda SerÀy şehrinde irdi bu kitÀbnı cemè úılàuçı ...ni ve’l-èÀmilü’ş-ãamadÀnì el-üstÀd ve’l-muùlaú ve’l-èÀmilü’l-mü... Maómÿd bin èAlì bin şeyò es-SarÀyì menşe’en ve’l-Bulàarì mevliden ve’l- Kürderì èaúden56.

Ayrıca R. F. İslamov, Leningrad İlimler Akademisi 1085 ve 4310 numarada da NF nüshalarının bulunduğunu haber vermektedir57

Samoyloviç, ‘Cuci Ulusu veya Altın Ordu Edebî Dili58’ adlı çalışmasında Leningrad’taki Ulûm Akademisi Şarkiyat Enstitüsü’ne hediye olarak verilen yazma kitaplar içinde NF’in üç nüshasının bulunduğunu belirtmiştir.

III.2.3. Eser Üzerinde Yapılmış Çalışmalar

1. Ş. Ş. Abilov, ‘Nehcel-feradis’nıñ yaña qul yazmaları’, Tatar Dili Hem Edebiyatı. Beşinçi Kitap. Kazan 1976, 187-194.

2. ____, ‘O novonaydinnıh Spiskah Pamyatnika XIV veka ‘Nahdj al-faradis’, Sovetskaya Tyurkologiya, 2 (1977), s. 69-73.

3. ____, Tatar Edebiyatı Tarihi, (‘Mehmud bin Galiniñ Nehcil-Feradis’i’), Kazan 1984, v. I, s. 208-231.

4. M. Argunşah, ‘Nehcü’l-Ferâdîs: II. Metin (Çevriyazı: Janos-Eckmann, Yayınlayanlar: Semih Tezcan - Hamza Zülfikar), TDK (yayın yeri ve tarihi yok), XI+313s.’, Türk Dili Araştırmaları YıIlığı-BeIleten 1995, Ankara 1997, s. 439-469.

5. A. Ata, Nehcü’l-FerÀdìs. Uştmaòlarnıñ Açuú Yolı (Cennetlerin Açık Yolu). III. Dizin-Sözlük, Türk Dil Kurumu Yayınları:518, Ankara 1998.

6. H. Brands, ‘Janos Eckmann: Nehcü’l-Perâdis. I. Tıpkı basım’, Oriens 20 (1969), s. 198.

7. C. Brockelmann, Osttürkische Grammatik der İslamichen Litteratursprachen Mittelasiens, Leiden 1954.

8. K- Burslan, ‘Nehcü’l-Ferâdis’ten derlenen Türkçe sözler’, Türkiyat Mecmuası IV (1934), s 169-250.

9. S. G. Clauson, ‘Nehçü’l-Feradis’, Bulletin of the SchooJ of Oriental and African Studies XXII (1959), 153-154.

10. S. Çağatay, Türk Lehçeleri Örnekleri. VIII. Yüzyıldan XVIII. Yüzyıla Kadar Yazı Dili, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yayımları:62, 2. Baskı, Ankara 1963.

11. J. Eckmann, Nehcü’l-FerÀdìs. Uştmahlarnıñ Açuq Yolı (Cennetlerin Açık Yolu): II Metin, (Yayınlayanlar: S. Tezcan, H. Zülfıkar), Türk Dil Kummu Yayınları: 518.

12---------‘Das Chwaezintürksiche’, Philologiae Turcicae Fmdamenta I, Wiesbaden 1959, s. 113-137. (Çevirisi: M. Akalın, Tarihî Türk Şiveleri, (‘Harezm Türkçesi’, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları:73, Seri: IV, S.A.21, Ankara 1988, s. 173-210.

13. ____, ‘Die Kiptschakische Literatur I. Die Literarur von Chwarezm und der Goldenen Horde’, Philologiae Turcicae Fundamenta H, Wiesbaden 1964, s. 275-296.

14. ____, ‘Nehcü’l-Feradis’in Bilinmeyen Bir Yazması’, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı- Belleten 1963, Ankara 1988, s. 157-159.

15. M. Ergin, ‘Eckmann, J. Nehcü’l-feradis. I. Tıpkıbasım, Ankara 1956’, Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, C.IX, 1959, s. 129-130.

16. E. Fazılov, Starouzbekskiy Yazık. Horezıniyskie Pamyatniki XIV. I, Taşkent 1966; II Taşkent 1971.

17. N. Hacıemioğlu, ‘Harezm-Kıpçak Sahasında Türk Edebiyatı’, Türk Dünyası El Kitabı, 3. Edebiyat, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları:121, Seri:1, S. A-23, Ankara 1992, s. 68-79.

18. A. F. Karamanlıoğlu, ‘Nehcü’l-Feradis’e Dair’, Türk Dili IV (1995), s. 556-558.

19. ____, ‘Nehcü’l-Feradis’in Dil Hususiyetleri I, Türk DiJi ve Edebiyatı Dergisi XVI (1968), s. 55-72; II. Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi XVII (1969), s. 33-56; III. Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi XVIII (1970), s. 57-80; IV. Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi XIX (\91 \\ s. 145-170.

20. K. H. Menges, ‘Report on a Excursion to Leningrad and Taškent for Researc in Cagatay Manuscripts’, Central Asiatic Journal, VIII/4 (1963), s. 231-252.

21. F. Ş. Nurieva, İssledovatniyi Yazıka Pamyatnika XIV veka ‘Nahdj al-Faradis’, Kazan 1993.

22. 0. N. Tuna, ‘Studies on Nahju’l-FarÀdìs: A Method for Turkic Historical Dialectology’, Ph. D. Thesis University of Washington, 1968.

23. S. Tülücü, ‘NEHCÜ’L-FERADİS - Uştmahlarnıng Açuq Yolı (Cennetlerin Açık Yolu). Maómÿd b. èAlì el-Kerderì, II. Metin, Çevriyazı: J. Eckmann, Yayınlayanlar: S. Tezcan - H. Zülfikar, Türk Dil Kurumu Yayınları:518, XI+312+ls.’, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Betleten 1991, Ankara 1994, s. 155-161.

 

28 A. Caferoğlu, Türk Dili Tarihi, İstanbul s

29 A. Karahan, İslâm Türk Edebıyatında Kırk Hadis Toplama, Terrcüme ve Şerhleri, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları:284, Ankara 1991, s. 143

30 Pavet de Courteille, "Miradj Nameh, publie poul la premiere fois d’apres le manuscrit ouggour de la Bibliotheque Nationale", Publications de I’Ecole des Languages Onrientales Vivantes, II serie, vol. VI, Paris1882,s, 1.

31 A. Caferoğlu, Türk Dili Tarihi, İstanbul 1984, 3. baskı, "XI-XVI. asır Müşterek Orta-Asya Türkçesi ve Gelişmesi", s. 113

32 Nehcü’l-Feradis: I Tıpkıbasım, Önsözü Yazan. J. Eckmann, Tiirk Dil Kurumu Tıpkıhasımlar Dizisi:35,Ankara 1956, s. XI-X1I.

33 Nehcü’l-feradis. I. Tıpkıbasım, Önsözü Yazan:J. Eckmann, Ankara 1956, s. VI-VII.

34 Ş. Meıcanî, KitÀbu MüstefÀdi’l-aòbÀr- fì.aóvÀli Úazan ve Bulàar, Kazan 1897, s. 13-14. (Tıpkıbasımı. Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınlan: 155, Seri: I, Sayı:A.30, Ankara 1997.)

35 A. Rahim - A. Aziz, Kazan Edebiyatı Tarihi. Feodalizm, Kazan 1925, s. 67-69

36 Z. V. Togan, "Harezm'de Yazılmış Eski Türkçe Eserler", Türkiyat Mecmuası II, 1928, s. 315-345.

37 M. F. Köprülü, Türk Edebiyatı Tarihi, 3. baskı, İstanbul 1981, s. 293

38 A N. Nadjib, "Nehcü'l-Feradis ve Dili Üzerine" (Çeviren: Nazif Hoca), Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi,

40 N. Yüce, "Türkler (Türk Dili)", İslam Ansiklopedisi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul 1988, C. 12-11, s.

41 R. F. İslamov, Altın Urda Hem Memlükler Mısırı: Yazma Miras, Medenî Baglanışlar, Kazan 1988, s. 61

42 G. Sağol, Nehcü’l-FerÀdìs. İlk iki Bap. Giriş-Metin-Sözlük-Dizin-Arapça İbareler,(Doçentlik Çalışması) 1988, s. XXVI.

43 Z.V.Togan, ‘Harezm’de Yazılmış Eski Türkçe Eserler’,Türkiyat Mecmuası II, 1928, s. 315-345

44 J.Eckmann, a.g.e.

45 Ş. Mercanî, a.g.e. s. 13-14

46 ‘F.F.İslamov.y.g.e.s.61

47 E. Blochet, Catalogue des manuscrits turcs, II, Paris 1933, No.1020, s. 132-133

48 J. Eckmann, “Nehcü’l-Feradis’in Bilinmeyen Bir Yazması”, Türk Dili Araştırmaları YıIIığı-Belleten 1963,

49 G. Sağol, a.g.e

50 Y. Kemal, Tyurko-tatarskaya rukopis 'XIV veka “Nehdju ‘I-feradis” , Simferopol’ 1930.

51 E.N.Nadjib,a.g.e.s.31

52 E. N. Nadjib, a.g.e. B.A. Yafarov, Literatura Kamsko- Voljkih Bulgar X-XIV vv. i rukopis “Nahc al-Faradis,Kand. Diss. Kazan 1949

53 E. N. Nadjib, a.g.e., s. 38

54 E. N. Nadjib, a.g.e., s. 35. İslamov, a.g.e., s. 64

55 R. F. İslamov, a g.e., s 64

56 E. N. Nadjib, a.g.e., s.37

57 R. F. İslamov, a.g.e., s 63

58 A. •N. Samoyloviç, Türk Dili, Seri:I, S. 12, 1935, s. 35.

Yorumlar (0)