Türkçe Fakir Bir Dil mi? Türkçenin Zenginliği

TÜRKÇE FAKİR BİR DİL Mİ?

Prof. Dr. Ekrem Barak Arıkoğlu

Birkaç gündür Atatürk düşmanlığıyla maruf eski bir yazarlar birliği başkanının Türkçenin  fakirliği iddiasıyla ilgili tartışmalar yaşanıyor.

Günümüzde Türkçenin fakir olduğunu, onunla felsefe, bilim yapılamayacağını iddia etmek zır cahilliktir. 

Çağdaş Türkçenin zenginliği, pek çok yönüyle dünya dilleri arasında ilk üç arasındadır. 
Bugün TDK nin güncel Türkçe sözlüğü 120 binin üzerinde söz varlığına sahiptir. Derleme, tarama, terim, özel ad, yer adları sözlüklerinin toplam söz varlığı mevcudu 600 bin civarındadır. Umum Türkçe kökenli Çağdaş Türk lehçelerinin söz varlıklarını kattığımızda bu varlık bir milyonun üzerine çıkar. 

Kelimelerin farklı lehçelerdeki faklı anlamlarını sayarsak Umum Türkçenin söz varlığı “milyonlarca” kelimesiyle ifade edilebilir. Bu yönüyle Türkçe dünyanın bir numaralı dilidir. 
Herhangi bir ülkede, o ülkenin resmi dili yeni nesillere öğretilemiyorsa, gençler ana dillerini konuşup yazamıyorsa o dilin fakir olduğunu söylemek akılsızlıktır. 

Dil eğitimi-öğretimini başaramamakla dilin zenginliğini- yoksulluğunu birbirine karıştırmaktır. 

Türkçe dünyanın en zengin dillerinden biridir.  Ülkemizde resmi dilin okullarda öğrencilere öğretilememe sorunu vardır. 600 bin kelime hazinesine sahip bir dilin kullanıcıları 500-1000 kelime ile yarım okuyup hiç yazamıyorsa suçlu niçin dil olsun ki?

Sorun Türkçede değildir. Sorun Türkçeyi öğretemeyen eğitim sistemimizde, devletimizdedir. Aynı Türkçe; Ömer Seyfettin’i, Mehmet Akif’i, Yahya Kemal’i, Necip Fazıl’ı, Yaşar Kemal’i, Nazım Hikmet’i vd. lerini çıkaran dil değil midir? 
Atatürk ve onun yaptıklarına karşı olacağım diye asılsız fikirler ortaya atmak olsa olsa sizin cehaletinizi ortaya çıkarır. Atatürk Türklerin gündelik hayatta kullandıkları dillerinin yazı dili olmasını sağlamıştır. 

Arapça ve Farsçayla boğulmuş, hiçbir zaman halkın dili olmayan ağdalı, süslü yazı dilini sadeleştirmiştir.

Esasen bu Namık Kemal’le başlayan, Genç Kalemlerle olgunlaşan, Milli Edebiyat Dönemi yazarlarıyla kemale eren bir hareketti. Atatürk, yazı devrimi ile olanları taçlandırdı ve Türkçedeki sadeleşme hareketini teşvik etti. 1960-70’li yıllara kadar okullarımızda yapılan Türkçe eğitim öğretimi günümüzle mukayese edilmeyecek kadar başarılı idi. 

Türkçe öğretimi konusunda ülkemiz her geçen yıl geri gitmektedir ve her geçen yıl eğitim seviyemiz düşmektedir. 

Ne yapmalı? 
Okumalı, okutmalı... 
Okudukça dilimizi öğrenir, geliştirir, düşünce zenginliği kazanırız…

Yorumlar (0)