Türkçe rüzgar isimleri, Türkiye'de rüzgarların isimleri, Rüzgar çeşitleri ve yönleri

Türkçedeki yel adları, öz Türkçe yel adları 


 1. Akyel ( Akçayel ): Doğudan eser.   
2. Gökyel ( Gökçeyel ): Batıdan eser.    
3. Bozyel ( Bozcayel ): Doğudan eser.   
4. Kıryel ( Kırcayel ): Batıdan eser.   
5. Kabayel: Güneyden eser.    
6. Karayel: Kuzeyden eser.    
7. Kızılyel: Güneyden eser.    
8. Aşılyel: Kuzeyden eser.    
9. Günyeli ( Künyeli ): Güneyden / Gündüz eser.
10.Tünyeli ( Dünyeli ): Kuzeyden / Gece eser.  
11. Korakyel: Güneydoğudan eser.   
12. Çakmakyel: Güneydoğudan eser.
13. Alakyel: Kuzeydoğudan eser. 
14. Azakyel: Kuzeydoğudan eser.
15. Yakaryel: Çölden esen kavurucu yeldir.
16. Yağaryel: Yağmur esintisidir.
17. Isıyel: Denizden eser. 
18. Ilıyel: Denizden eser.
19. Karyeli: Tipi demektir. Kışın eser.
20. Çölyeli: Sam demektir. Çöllerden eser. 
21. Tanyeli: Erte süresinde eser ( erte : sabah ) 
22. Kuzyel: Soğuk eser.
23. Tersyel: Sıcak eser. 
24. Uluyel: Fırtına demektir.

Rüzgar İsimlerinin kökeni

 Poyraz, Lodos ve Keşişleme isimlerinin kökeni ise Yunancadır. Denizcilik terminolojimiz içinde yer bulan Kıble ise Arapçadan dilimize girmiştir.

          Türklerin deniz tarihi ve yabancı deniz tacirleriyle temasları, güneyde Alanya ve Antalya, kuzeyde ise Sinop limanlarını ele geçirdikleri 13’ncü yüzyılda etkin olarak başlamıştır. Bu zamana kadar kısıtlı bir denizcilik terminolojisine sahip olan ve takip eden yüzyıl içinde çevre denizlerde baskısını hissettiren Türkler, doğal olarak denizciliği öğrendikleri İtalyan, İspanyol, Yunan ve diğer milletlerin denizcilik terimlerinden büyük ölçüde etkilenmiş ve bu terimlerin birçoğunu kullanarak zamanımıza kadar gelen denizcilik terminolojisinin temellerini atmışlardır. Bugün bahriyemizde de kullanılan bu terminolojide mevcut çok sayıdaki yabancı kökenli gemicilik terimi ve bu konu kapsamındaki rüzgar isimleri birkaç yüzyıllık bir sürecin birikimidir.


          1400'lü yıllardan hemen önce kuzeydoğudan esen sert ve soğuk rüzgar olarak tarif edilen Poyraz’ın, Yunanca'dan Foryaz ismiyle alınarak kullanıldığı, 16’ncı yüzyıldan itibaren ise, önce Poryaz ve Boyras, daha sonra da bugünkü şekli ile Poyraz olarak kullanıldığı belirlenmiştir.
         

Güney doğudan esen Keşişleme Yunan kökenli olup, Piri Reis'in ünlü haritasında ve bahriye kitabında daha önce kullanılan şuluk ve şuruk terimlerinin yerine 16’ncı yüzyıldan itibaren kullanılmaya başlanmıştır.

        En çok kullanılan bir diğer rüzgar ismi, Güney Batıdan esen Lodos'un da kökeninin Yunanca olduğu ve 16’ncı yüzyıldan itibaren Osmanlı denizcilik terminolojisine girdiği muhtelif kaynaklardan anlaşılmaktadır.
       
        Güneyden esen Kıble’nin kökeni ise Arapçadır ve 1400'lü yıllardan önce kullanılmaya başlandığı bilinmektedir.

         Yaz aylarında Doğu Akdeniz'de sürekli kendini gösteren batı ve güney batıdan esen İmbat rüzgarı 16’ncı yüzyılda İtalyancadan dilimize geçmiştir.

 

RÜZGÂR ÇEŞİTLERİ VE YÖNLERİ

RÜZGÂR ÇEŞİTLERİ VE YÖNLERİ

GÜN DOĞUSU: Doğudan esen soğuk ve kuru rüzgâr. Güney Rusya ile Kafkaslarda yüksek 
basıncın görülmesi durumunda bu rüzgâr tip daha çok gözlemlenir. Gün doğusu rüzgâr 
genellikle yağışın kesilmesine neden olur. 

KEŞİŞLEME: İstanbul yöresinde güneydoğudan esen rüzgâra denizcilerin verdiği addır. 
Uludağ'ın eski adı olan Keşiş dağının yönüne göre adlandırılmıştır. 

KIBLE: Güneyden esen, güney yönünü simgeleyen "kıble"den ismini alan, oldukça sıcak ve nemli rüzgâr. Orta Akdeniz'de oluşan alçak basınç merkezi ülkemizde bu tür rüzgârın 
gözlenmesini sağlayan etkenlerdendir. 

LODOS: Türkiye'nin batı kesimlerinde, güney batı yönlerden esen sıcak rüzgâr. Bazen hızı ve hamlesi 60 ile 130 Km/s' a kadar ulaşarak etkili olur. Denizciler için oldukça önemli ve tehlikeli varsayılan rüzgâr tipidir. Marmara bölgesinde deniz ulaşımı nı etkiler. 

GÜNBATISI: Batıdan esen sıcak ve nemli rüzgâr. Günbatısı özellikle yurdun batı kesimlerinde yağışlara neden olur. Marmara ve Karadeniz üzerinden alçak basınç ve cephe sistemlerinin her geçişinde gözlenir, zaman zaman denizde ve karada yaşamı etkiler.

KARAYEL: Yağmurlu bir dönemi izleyen 2-3 gün boyunca devamlı olarak kuzeybatıdan esen rüzgâr. Sıcak, kuru ve hoş bir hava yaratırlar. 

YILDIZ: Kuzeyden esen, ismi yerel balıkçılar tarafından verilen soğuk rüzgâr. Genellikle Karadeniz ve Marmara denizi üzerinden bir soğuk cephenin geçişinden sonra eser. Yazın serin, kışın ise soğuk hava taşır.

POYRAZ: Kuzey doğudan esen rüzgâr çeşidine poyraz denir. Kışın kar ve soğuk getirir. Deniz hafif çalkantılı ve dalga üstünde beyaz köpükler olur.

Rüzgar ve Çeşitleri Konu Anlatımı

RÜZGAR NEDİR?

Yüksek basınç alanlarından alçak basınç alanlarına doğru olan yatay yönlü hava hareketlerine rüzgar denir. Rüzgarlar genelde zemine paralel eserler. Rüzgarların hızı anemometre ile ölçülür.

Rüzgarların hızını etkileyen faktörler şunlardır:

1. Merkezler arasındaki basınç farkı: alçak basınç ve yüksek basınç merkezleri arasındaki fark ne kadar büyük olursa rüzgarda o kadar şiddetli eser.

2. Basınç merkezleri arasındaki mesafe: basınç merkezleri arasındaki mesafe az olursa rüzgar hızlı, çok olursa rüzgar yavaş eser. Rüzgar hızı ile mesafe ters orantılıdır. Mesafe arttıkça rüzgar yavaşlar (azalır).

3. Yer şekilleri: sıradağlarla karşılaşan rüzgarın hızı azalır. Geniş bir alandan dar bir vadi veya boğaza giren rüzgarın hızı artar. Bir boğaz veya vadiden geniş bir alana çıkan rüzgarın hızı azalır.

4. Bitki örtüsü: bitki örtüsünün gür olduğu yerlerde rüzgarın hızı azalır. Bitki örtüsünden yoksun olan arazilerde ise herhangi bir engelle karşılaşmayacağı için rüzgarın hızı azalır.

Rüzgarın yönünü etkileyen faktörler şunlardır:

1. Dünya’nın Ekseni Etrafındaki Hareketi: Dünya’nın ekseni etrafındaki hareketi nedeniyle rüzgarın yönünde sapmalar olur. Bu sapma kuzey yarım kürede rüzgarın estiği yönünün sağına güney yarım kürede ise rüzgarın estiği yönünün soluna doğrudur.

2. Basınç Merkezlerinin Konumu: basınç merkezlerinin konumu değiştiği zaman rüzgarlarda yön değiştirirler. Karalar ve denizler üzerinde oluşan alçak ve yüksek basınç merkezlerinin karşılıklı yer değiştirmesi rüzgarın da yön değiştirmesine neden olur. Örneğin; Muson rüzgarlarının yazın denizlerden karalara, kışında karalar dan denizlere doğru yön değiştirerek esmesinin nedeni ile gündüz denizlerden gece karalardan esen meltem rüzgarlarının oluşmasının nedeni budur.

3. Yer şekilleri: sıradağlarla karşılaşan rüzgarlar yön değiştirirler. Vadilerin içine giren rüzgarlar, vadinin şekline uyarak hareket ederler.

Rüzgar Yönleri ve Rüzgar Frekans Gülleri: Rüzgarlar estiği yöne göre adlandırılır. Bu yönler 4 ana yön ile 4 ara yönden oluşmak üzere toplam 8 tanedir. Daha alt bölümlere de ayrılabilir. Rüzgarların milletler arası isimlerinin dışında birtakım yerel isimleri de vardır. Rüzgarın yönü rüzgar gülü adı verilen bir şema ile gösterilir. Rüzgarın esme durumunu o yerde esen rüzgarın çeşitli yönlerden esme sayıları (frekans) ortaya koyar.

Rüzgar frekansları aylık, yıllık ve mevsimlik hazırlanabilir. Yıllık frekans gülleri bir yerde her yöne ait on iki aylık rüzgar esme sayısının toplanmasıyla bulunabilir.

RÜZGAR ÇEŞİTLERİ

A) Sürekli Rüzgarlar
B) Devirli ( Mevsimlik ) Rüzgarlar
C) Yerel Rüzgarlar
D) Tropikal Rüzgarlar

A) SÜREKLİ RÜZGARLAR

Yıl boyunca aynı yönde esen rüzgarlardır. Diğer bir deyişle daimi yüksek basınç alanlarından daimi alçak basınç alanlarına doğru esen rüzgarlardır. Sürekli rüzgarlar; alizeler, batı rüzgarları ve kutup rüzgarları olmak üzere üçe ayrılırlar.

Sürekli Rüzgarların Özellikleri:

Sürekli aynı yönde eserler

Dünya’nın günlük hareketinin etkisiyle hareket ettikleri yönün kuzey yarım kürede sağına, güney yarım kürede soluna saparlar.

Estikleri bölgelerin iklimini etkilerler.

a) ALİZELER

Yaklaşık dönenceler civarından Ekvatora doğru eserler. Dünya’nın günlük hareketin etkisiyle batıya doğru yön değiştirirler. Alizeler kuru rüzgarlardır bu nedenle yağış getirmezler. Ancak denizlerden geçince nem yüklenirler ve karaların doğu kıyılarına yağış bırakırlar. Özellikleri;

Başlangıçta kuru rüzgardır.Ancak okyanus üzerinden geçerken nem alılar.

Ekvatoral kuşaktaki karaların doğru kıyılarına yağış bırakırlar

Yelkenli gemilere kolaylık sağladığı için geçmişte Ticaret Rüzgarları denmiştir.

Ekvatorda karşılaşırlar yüksektirler ve kutuplara doğru Ters Alizeler oluşturur.

Ters Alizeler 30 derece enlemleri civarında çölleri oluştururlar.

Okyanus akıntılarının yönlerini düzenlerler.

b) BATI RÜZGARLARI

Batı rüzgarları güney yarım kürede karaların az olması nedeniyle düzenli olarak eserler. Kuzey yarım kürede ise karaların engellemeleri nedeniyle düzenli olarak esmezler. Ancak kuzey yarım kürede Atlas Okyanusu üzerinde engelle karşılaşmazlar ve düzenli eserler. Atlas okyanusu üzerinden gelen batı rüzgarları batı Avrupa da etkili olarak buralara bol yağış bırakır. Batı rüzgarlarının etkisi Türkiye’de de görülür. Özellikleri;

30 derece enlemlerinde ki dinamik yüksek basınç kuşaklarından 60 derece enlemlerinde ki dinamik alçak basınç kuşaklarına doğru esen rüzgarlardır.

Dünya’nın ekseni etrafındaki hareketinin etkisiyle kuzey yarım kürede güneybatıdan, güney yarım kürede kuzeybatıdan eserler.

Orta kuşak karalarının batı kıyılarına bol yağış bırakırlar.

60 derece enlemlerinde batı rüzgarları ile karşılaşarak cephe yağışlarına yol açarlar.

Orta kuşaktaki okyanus akıntılarını ve yönlerini etkilerler.

c) KUTUP RÜZGARLARI

Kutuplardan 60 derece enlemlerine doğru esen rüzgarlardır. Bunlarda dünyanın günlük hareketinden etkilenir ve alize rüzgarlarıyla aynı yönde eserler. Kutup rüzgarları kuru ve soğuk rüzgarlardır.

B) MEVSİMLİK ( DEVİRLİ ) RÜZGARLAR

Birbirine komşu kara parçaları ile okyanusların yıl içerisinde ki farklı ısınma ve soğumalarına bağlı olarak farklı basınç alanları oluşur. Bu basınç alanları arasında, mevsimlere göre yön değiştiren rüzgarlara muson rüzgarları denir. Görüldüğü Yerler;

Güney Asya ile Hint Okyanusu arasında,

Kuzey Amerika ile Meksika Körfezi arasında,

Batı Afrika ile Gine Körfezi arasında,

Doğu Afrika ile Hint Okyanusu arasında,

Doğu Asya ile Büyük Okyanusa bağlı denizler arasında,

a) Yaz Musonları;

Yazın çabuk ısınan Asya içlerinde alçak basınç alanı oluşur. Geç ısınan Hint Okyanusu ise yüksek basınç alanı halindedir. Bu nedenle yaz musonları denizden karaya doğru eser. Mayıs – Ekim ayları arasında etkili olurlar. Yaz musonları deniz ve okyanuslardan kaynaklandıkları için bol nem taşır ve etkili olduğu yerlere bol yağış bırakırlar. Bu yağışlar güney doğu Asya’da pirinç tarımını olumlu yönde etkiler.

b) Kış Musonları;

Kışın Asya’nın iç kısımları çok soğur ve güçlü bir yüksek basınç alanı haline gelir. Güneydeki Hint okyanusu ile güneydoğusundaki büyük okyanus geç soğudukları için birer alçak basınç alanı halindedir. Bu basınç farklılığı kış mevsiminde Asya içlerinden Hint ve Büyük okyanusa doğru esen rüzgarların oluşmasına neden olur. Bu rüzgarlara kış musonları adı verilir.

Etkili olduğu ülkeler Hint yarımadası, Güney Doğu Asya, Kuzey Çin, Gine Körfezi, Meksika Körfezi ve Japonya’dır. Japonya ve Endonezya’da etkili olan musonlar kış mevsiminde de yağış getirirler bunun nedeni ülkelerin ada ülkesi olmasından kaynaklanır. Muson rüzgarlarının Hindistan’a çok fazla yağış getirmesinin nedenleri dağların kıyıya paralel uzanmasıdır. Böylece yamaç yağışları da oluşur. Cherrapunchi dünyanın en çok yağış alan yeridir. (12.000 mm)

C. YEREL RÜZGARLAR

a) Meltem Rüzgarları:

Kıyılarda ve dağlık alanlarda görülen kısa süreli ve etki alanları dar olan rüzgarlardır. Günlük sıcaklık farkı sonucu meydana gelirler. Meltemlerin oluşmasının temel sebebi; dünyanın eksen hareketidir. 4 çeşit meltem rüzgarı oluşur;

1. Kara Meltemi;

Geceleri karalar çabuk soğuyarak yüksek basınç merkezi, daha sıcak olan denizler ise alçak basınç merkezi durumundadır. Bu nedenle geceleri rüzgar karadan denize doğru eser. Bu rüzgarlara kara meltemi denir.

2. Deniz Meltemi;

Gündüzleri karaları çabuk ısındığından AB merkezi henüz serin olan denizler ise YB merkezi konumundadır. Bu nedenle gündüz rüzgarlar denizden karaya doğru eserler. Kıyı Ege’deki deniz meltemine imbat denilir.

3. Dağ Meltemi;

Gece vadilere göre daha çabuk soğuyan yüksek yerler YB alanı, vadiler ise AB alanıdır. Bu nedenle yükseklerde soğuyarak ağırlaşan hava kütleleri aşağıya doğru harekete geçer. Gece dağdan vadi tabanına doğru esen bu rüzgarlara dağ meltemi denir. Türkiye’de yazın yaylaların serin olmasına neden olur.

4. Vadi Meltemi; 

Gündüz dağların yüksek yerleri vadi içlerine göre daha çabuk ısınır. Bu nedenle yükseklerde hava daha sıcak olup AB alanlarıdır. Daha serin olan vadiler ise YB merkezleri konumundadır. Sonuç olarak gündüz rüzgarlar vadiden yamaçlara doğru eserler.

b) Sıcak Yerel Rüzgarlar;

Yerel rüzgarlarının özellikleri;

– Etki alanları dardır
– Esiş yönleri kısadır
– Kısa bir süre içinde ters yönde esebilirler
– KYK’de kuzeyden esen rüzgarlar soğuk rüzgarlardır. ( Bora, Mistral, Poyraz )
– Güneyden esen rüzgarlar ise sıcak rüzgarlardır. ( Hamsin, Samyeli, Sirokko)
– Güney yarım kürede durum bunun tam tersidir. Sıcak Yerel Rüzgarlar;
– Geldikleri yerlere göre sıcak olan rüzgarlardır.

Föhn ( Fön ) Rüzgarı;

Bu rüzgar yükselen hava kütlesinin bir dağı aşarak diğer yamaçta alçalmasıyla oluşur. Yükselen hava her 100 metrede 0,5 derece soğur. Oysa dağın diğer yamacında alçalmaya başlayınca her 100 metrede 1 derece ısınır. Bunun nedeni kuru havanın alçalırken sürtünmenin de etkisiyle daha da ısınmasıdır. En tipik biçimiyle İsviçre Alplerinin kuzey yamaçlarında görülür. Föhn rüzgarı Türkiye’de Toroslar ve Kuzey Anadolu Dağlarında görülür.

Etkili Olduğu Yerlerde:

Sıcaklık ve buharlaşmayı arttırır.

Bitkilerin olgunlaşma ve hasat süresini kısaltır.

Havanın nem açığını arttırır.

Yağış oluşumunu engeller

Kar erimelerine neden olur

Havanın nem taşıma kapasitesini arttırır.

Orman yangınlarına neden olurlar

Geldikleri yerin iklim özelliklerini yansıtmazlar.

Siroko; Cezayir ve Tunus’ta büyük sahradan Akdeniz’e doğru sıcak ve kuru eserler. Bu rüzgar Akdeniz’i geçerken nemle yüklenir. İspanya, Fransa ve İtalya’nın güney kıyılarına ulaştığında karalar üzerinde yükselerek soğur ve yağış bırakırlar. Çölden bol miktarda toz getirdikleri için çamur şeklinde yağışlara neden olurlar.

Hamsin; Afrika’nın kuzeyinde ki kara içlerinden Libya ve Mısır’ın kıyıya yakın bölgelerine doğru eser. Güneydeki çöl bölgelerinden geldiği için sıcak, kuru ve bunaltıcıdır. Yağış oluşturmazlar.

Samyeli; Türkiye’nin güney bölgelerinde esen sıcak bir rüzgardır. Sıcak, kuru ve bunaltıcıdır. Buharlaşmayı arttırarak bitkiler üzerinde kurutucu bir etki yapar. Özellikle yaz aylarında güneydoğu Anadolu bölgesinde buharlaşmayı aşırı arttırarak kuraklığa neden olur.

c) Soğuk Yerel Rüzgarlar;

Bora; Dalmaçya kıyılarında, Dinar Alplerinden, Adriya Denizine doğru kuzeydoğudan esen soğuk ve kurak rüzgarlardır. Hızları fazladır.

Mistral; Fransa’nın Rhone Vadisi’ni izleyerek Akdeniz’e kuzeyden esen soğuk ve kuru rüzgarlardır.

Krivetz; Romanya’da kuzeydoğudan Tuna’ya doğru esen soğuk ve kuru rüzgarlardır.

D. TROPİKAL RÜZGARLAR


Sıcak kuşakta ani basınç farklarından kaynaklanan ve hızları saatte 100 – 150 km ye kadar çıkabilen rüzgarlardır. Daha çok okyanus üzerinde oluşurlar. Sarmal hava hareketleri halinde olduklarından, genellikle hortumlara neden olurlar. Tropikal rüzgarlara Asya ve Avustralya kıyılarında Tayfun, Meksika körfezi kıyılarında Hurrican, Afrika’nın bazı kesimlerinde ve Latin Amerika kıyılarında da Tornado adı verilir. Türkiye gibi denizler ve karalar arasında büyük basınç farkının oluşmadığı bölgeler de bu rüzgarlar etkili değildir.

Yorumlar (1)
Şen Sevgi Erişen 3 yıl önce
Ayrıntılarıyla açıklanmış olması çok çok bilgilendirici oldu teşekkürler