Türkçenin önemi ve güzelliği, Türkçenin önemi ile ilgili kompozisyon kısa

Türkçenin önemi ile ilgili kompozisyon kısa, Türkçenin önemi ile ilgili kompozisyon

Türk Dil Kurumunun Kuruluşu Anısına :

Bir yazı yazdım. Ne de olsa Türkçe sözkonusu olan...

Dünyada en çok konuşulan ilk 5 dili içinde yer alan Türkçe, dünyanın en eski dili olup en zengin ve en kolay öğrenilebilir dillerindendir; ayrıca bilmeyenlere! Türkçe kadar insana değer veren bir başka dil yoktur dünyada; bu dilde ne kadın ne erkek ne de hayvan ayrımı yapılmıştır; ama İngilizce de öncelikli he/she/it sıralaması ve ayrımı vardır. Fransızca da öyle; Keza Batı'da önce erkek gelir ardından kadın ve sonra düşünemeyen canlılar. Yazık. Yaradan ayırmamış, kul ayırmış ve hatta sırasını bile düşünmüş. Çok yazık. Bizde ise o sıfatı vardır; hangi canlıyı kast ediyorsan başına koy. Ayrıca çok Biz, siz ve onlar... Yani dilimizde insan ayrımı yoktur. Canlı ayrımı yoktur. Çok düşünebilen hiç düşünemeyen şeklinde bir sıra oluşturulmuş bir ayrım yoktur. Allahaşükür olmamıştır. 

20. yy.ın başında dünyada ilk kez bir dil; güzel Türkçe kurumsal olarak bir kimlik kazanmıştır. Bu kimlik, büyük Türk başkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün 1932 yılında Türkçe'yi korumak için 12 Temmuz 1932 günü Türk Tarih Kurumu ile hayata geçmiş ve gerçek benliğine kavuşmuştur. Türkçemiz özbeöz benliğine kavuşmalıydı; çünkü Türkçe olmadan hiçbir şey olmazdı; O, biliyordu ki Türkçe giderse Türkiye giderdi. Gazi'ye göre: "Kendi dili ile düşünmeyen bir ulus, bağımsız olamaz. Hiçbir ulus, dilindeki yabancı kültürlerin etkisini önlemeden kendini bulamaz.

 Dilde ödün verenler, ulusal savunma silahlarından birini elinden bırakmış, güçsüz düşmüş, birliğini yitirmiş demektir.” Evet, haklıydı. Nitekim yüksek tarih bilgisi bunu göstermişti; çünkü Fransızlar; Cezayir''i, Fas'ı ve Tunus'u işgal ettiklerinde ilk olarak yaptıkları şey Arapçayı yasaklamak olmuştu. Okullarında ise ilk öğrettikleri yabancı dil olmuştu Fransızca. Nitekim bugün onlardan kalan miras ise; Kuzey Afrika'daki sözgelimi Cezayir gibi Fransız dil tecavüzüne maruz bırakılmış insanların bir kısmı kendini Fransız sanıyor; adama bakıyorsun kapkara bildiğiniz kılığı, kıyafeti, konuşması aksanı Arap veya Berberi. Sorsanız bozuk bir Fransızca bir lügat ile ben Fgansızım, diyor. Tam bir aşağılık duygusu içinde kültürünü, dilini ve itibarını yitirmiş halde; ortama göre iyi bir Hıristiyan veya Müslüman. Kafa da gönül de gitmiş. Ne olduğunu, kim olduğunu bilmiyor, Fransızca düşünüyor, haliyle Onlar gibi yaşamaya çalışıyor. Parantez ülkemizde İngilizce savunucuları gözlerini açsın, Keza 1945 yılına kadar da dünya dili iletişim dili Fransızca idi. 

Bugün güç dengesi değişti; İngilizce oldu. Değişen dil; ama kafa aynıdır. İşgal ve dil tecavüzü hiçbir zaman değişmedi; Batı karşıtı değiliz ama bunları bilmek lazım. Hakeza İngilizler; Güney Afrika'yı Etiyopyayı, Somali'yi, Güney Afrika Devletini, Avusturalya'yı, Kızırdereli kardeşlerimizin binlerce yıl yaşadığı (Ben Amerika kıtası değil; Mu- Maya Kıtası diyorum) Kuzey Amerika'yı işgal etti. Bugün bu coğrafyalarda herkes kendini İngiliz sanıyor; daha doğrusu İngilizceye zorla kafalarını vura vura öğrettikleri için benimsemek zorunda kalmışlar. Ne insanlık kültürü kalmış, ne toplumsal değerler ne kimlik, ne de aile değerleri kalmış, bitmiş her şey... O yüzden en büyük Türkçe savunucularından olan büyük Türk Başbuğu, Türk kültürünü, tarihini ve Türk dilini; İngiliz, Fransız, İtalyan vs. insanlık düşmanı devletlere karşı korumak ve geliştirmek hepimizin görevidir, diyor.

 Keza Türk diliyle ilgili bazı sözlerini burada bu günde söylemek lazımdır: "Türk milletinin dili Türkçedir. Türk dili dünyada en güzel, en zengin ve kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sevip onu yükseltmek için çalışır. Bir de Türk dili, Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği sonsuz felaketler içinde ahlakını, göreneklerini, anılarını, çıkarlarını kısacası; bugün kendisini millet yapan her niteliğinin, dili sayesinde korunduğunu görüyor.

 Türk dili, Türk ulusunun yüreğidir, beynidir. "Türk demek "dil" demektir. Milliyetin çok belirgin niteliklerinden biri dildir.

 Türk milletindenim; diyen insan, her şeyden önce ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır. Türk dilinin kendi benliğine, aslındaki güzellik ve zenginliğine kavuşması için bütün devlet teşkilatımızın dikkatli, alakalı olmasını isteriz. Millî his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. 

Dilin millî ve zengin olması millî hissin inkişafında başlıca müessirdir. Türk dili dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil şuurla işlensin. Ülkesini yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır. Kesin olarak bilinmelidir ki, Türk milletinin dili ve millî benliği bütün hayatında hakim ve esas kalacaktır. 

Güzel dilimizi ifade etmek için yeni Türk harflerini kabul ediyoruz. Bizim ahenktar, zengin lisanımız yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir. 

Türk milleti, geçirdiği nihayetsiz felaketler içinde ahlakının, anneannelerinin, hatıralarının, menfaatlerinin, kısacası bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde muhafaza olduğunu görüyoruz. 

Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir. Zengin sözlüğümüzün toplandığı gün, millî varlığımız en kuvvetli bir dal kazanacaktır. Bizim milliyetçiliğimizin esası dil birliğinin korunmasıyla mümkün olacaktır.

 Öyle istiyorum ki , Türk dili bilim yöntemleriyle kurallarının ortaya koysun ve her dalda yazı yazanlar bütün terimleriyle çoğunluğun anlayabileceği güzel, ahenkli dilimizi kullansınlar. Gaye, bugünkü ve yarınki Türk’ün medeniyetini kucaklayacak en güzel ve en ahenkli Türkçe'dir.

 Bir ulusun dili, bütün bilim kavramlarını oluşturacak şekilde gelişmemişse, o ulusun bilim ve kültür alanında bir varlık göstermesi beklenemez. Nitekim biz dil dâvasını böyle bir müsbet ölçüde ele almış bulunuyoruz.

 Büyük Türk tarihine, Türk dilinin kaynaklarına, zengin lehçelerine, eski Türk eserlerine önem veriyoruz. Baykal ötesindeki Yakut Türklerinin dil ve kültürlerini bile ihmal etmiyoruz. Milliyetin çok bariz vasıflarından biri dildir. 

Türk milletindenim diyen insan, her şeyden evvel ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk kültürüne, topluluğuna bağlılığını iddia ederse buna inanmak doğru olmaz. 

Türk dili zengin, geniş bir dildir. Bütün kavramları anlatma yeteneği vardır. Yalnız, onun bütün varlıklarını aramak, bulmak, toplamak, onlar üzerinde işlemek gereklidir. Öyle istiyorum ki Türk dili bilimsel yöntemlerle kurallarını ortaya koysun. Bütün dallarda yazı yazanlar bütün terimleriyle çoğunluğun anlayabileceği, güzel, uyumlu dilimizi kullansınlar. 

Millî duygu ile dil arasındaki bağ çok güçlüdür. Dilin millî ve zengin olması, millî duygunun gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil bilinçle işlensin. Türk demek, dil demektir. Millet olmanın en belirgin niteliklerinden biri dildir. 

Türk milletindenim, diyen kişi, her şeyden önce kesinlikle Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir kişi, Türk kültürüne ve milletine bağlılığını öne sürerse buna inanmak doğru olmaz. 

Amacımız, Türk dilinin öz zenginliğini ortaya çıkarmak, onu dünya dilleri arasında, değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmektir. En güzel ve ileri bir iş olarak türlü bilimlere ilişkin Türkçe terimler türetilmiş ve bu yolla dilimiz yabancı dillerin etkisinden kurtulma yolunda esaslı adımını atmıştır. 

Türk dilinin kendi benliğine, özündeki güzellik ve zenginliğine kavuşması için, bütün devlet kurumlarımızın, dikkatli, ilgili olmasını isteriz. Başka dillerdeki her bir sözcüğe karşılık olarak dilimizde en az bir sözcük bulmak ya da türetmek gerekir. Bu sözcükler kamuoyuna sunulmalı, böylece, yaygınlaşıp yerleşmesi sağlanmalıdır. Türk dilinin özleştirilmesi, zenginleştirilmesi ve kamuoyuna bunların benimsetilmesi için bütün yayın araçlarından yararlanmalıyız. 

Her aydın, hangi konuda olursa olsun, yazarken buna dikkat edebilmeli, konuşma dilimizi ise uyumlu, güzel bir duruma getirmeliyiz." Bize hep noktalı virgülden sonraki kısmı söylendi, ilk kısmı da aşağıdaki sözü vardı: "Türk demek Türkçe demektir; ne mutlu Türk'üm diyene!" Türk dili zengin, geniş bir dildir. Bütün kavramları anlatma yeteneği vardır. Yalnız, onun bütün varlıklarını aramak, bulmak, toplamak, onlar üzerinde işlemek gereklidir. Öyle istiyorum ki Türk dili bilimsel yöntemlerle kurallarını ortaya koysun. Bütün dallarda yazı yazanlar bütün terimleriyle çoğunluğun anlayabileceği, güzel, uyumlu dilimizi kullansınlar. 

Son olarak da Türkçenin zenginliğinden bir iki örnekle bahsetmek gerekirse: Yapılan araştırmalara göre bilim ve bilgisayar diline en uygun ve en yatkın dil Türkçe'dir.Türkçemiz türetilebilme ve yeni sözcük (KELÂMIN tekili olan KELİME ise Arapçadır artık SÖZCÜK diyoruz, ikisini de kullanabiliriz, ama varsa da Türkçesi önce, işte bu da bir zenginlik) oluşturma kabiliyeti çok yüksek bir dildir. Bir kökten onlarca yeni sözcük üretmek mümkündür. 

Bugün sözgelimi bir kelime düşünün; bil-mek kökü. Bu kökten Türkçe ile en az 20 sözcük türetebilirsiniz. Bilgi, bilgisayar, bilgiç, bilinç, bilin, bilgili, bilişim, bilim, bilimsel, bilinmeyen, bilinçli ve diğerleri...

 Türkçe’deki sözcük köklerinin tümünden, çok sayıda yeni sözcük üretilebilinir. Sözgelimi bir başka kök olan yalnızca değiş (bir şey alıp bir şey verme) kökünden; değişen (mütebeddil), değişik(muhtelif), değişiklik (tadilât), değişim(transformasyon), değişimcilik (mutasyonizm), değişke (modifikasyon), değişken (mütehavvil), değişkin (muaddel), değişme (mübadele), değişmece (mecaz), değişmeceli (mecazi), değişmek (tahavvüt etmek), değişmez (sabit), değişmezlik (istikrar), değişseme (istibdal), değiştirge (tadil teklifi), değiştirgeç (konvertisör),değiştirgen (parametre), değiştirme (tebdil), değiştirmece (deplasman), değiştirmeksizin (harfiyen), değiştokuş (mübadele) gibi neredeyse sonsuz sayıda sözcük türetmek olanaklıdır. Bu itibarla Türkçemiz diğer dillerden çok daha üretken ve yalın bir dildir. 

Ayrıca ses zenginliği; “İngilizce, Fransızca, Arapça ve Farsça’dan imki kat daha fazladır. İngilizcede bil ve değiş kökünden üretilebilecek toplam 2 sözcüğü geçmez. Yani bilgi ve bilmek. Değiş ve değişme. Başka bir üretim yok. Yapmak için başka kökler ile ekler alırsınız, sözcükler bulursunuz veya latince alırsınız. Asıl kök dışında başka kökler ve sözler (Arapça HECE yerine SÖZ, yine Arapça HARF yerine ise SES kullanmak daha iyi bence;yeri geldikçe söylemek lazım) alınarak yeni kelimeler yapılabilir. 

Yani bir kökü değil; binlerce uydurma kökü ve sözcüğü ezberlemek zorunda kalırsın. O yüzden özellikle İngilizce başta olmak üzere Batı dillerinde ezber vardır. Bu dilleri öğrenmek kelime ezberlemek öteye geçmez. Kuralları bozuktur. Zayıftır. Ne okunduğu gibi yazılır ne de yazıldığı gibi okunur. Yani yamyamca gibi bir şey kökte anlam yok, uydur uydur yaz. Bu yüzden bu güzel günde; ne İngilizce ne Arapça... VARSA YOKSA BİLİM VE BİLİŞİM DİLİ TÜRK. Varsa yoksa insanı merkeze alan İnsanlık dili Türkçe. Yanımızdan bir adım bile ayıramadığımız, her zaman muhtaç olduğumuz bir şeyi insan neden ihmal eder; unutmamak lazım ki insan bir şeyin değerini ancak gidince anlar. 

Adalet Bakanlığı Eğitim Dairesi Başkanlığı Öğr. Gör. Ferhat Parlak. 

Yorumlar (9)
Ece 5 yıl önce
Çok güzel gerçekten. Teşekkürler.
Döndü 5 yıl önce
Güzel bir yazı olm.
1453 yılı 5 yıl önce
Çok güzel bir yazı olmuş, tebrikler.
Ece 5 yıl önce
Bence de.
cacıklı pudingin üstündeki karamelin molekülllerini parçalayan kişinin eniştesi 3 yıl önce
iyi ama cacıklı pudink kadar iyi değil enişşşştenin doblosu daha iyi
cacıklı pudingin üstündeki karamelin molekülllerini parçalayan kişinin eniştesi 3 yıl önce
afgsrgh
Ahmet Zafer 3 yıl önce
Çalışma için teşekkürler :))
nAz 3 yıl önce
evet güzl olmuş ama başlıkta kısa yazıyor uzun değil
Bekir 2 yıl önce
Mükemmel yazı
Bütün Yorumları Görmek İçin Tıklayın