TÜRKÇESİ: YOLAK, ÇIĞIR, İZLEK, İZLENTİ; YŌDA, SOKMAK; BULGARCASI: PATİKA
TÜRKÇESİ: YOLAK, ÇIĞIR, İZLEK, İZLENTİ; YŌDA, SOKMAK;
BULGARCASI: PATİKA:
TÜRKMEN TÜRKÇESİ – TÜRKİYE TÜRKÇESİ
TÜRKÇE KÖKENLİ KÖKTEŞ SÖZ ÖBEKLERİ SÖZLÜĞÜ – İldeniz Turan
& YODA “YŌDA” [yo:do] (ad; yer bilim; ulaşım) (I) = “daha çok dağda” Yolak, keçi yolu, çığır; patika “Bulgarca”.
at. Kiçicik pıyada yolı.
YODA “YŌDA” [yo:do] (ad; yer bilim; ulaşım) (II) = “düz yerlerde” Yoldan ayrılan küçük yol, yola.
ATALAR SÖZİ (aytgu): Yoda ızlasañ, yola barar, yolı ızlasañ: İle. = Yolağı izlersen yola varır, yolu izlersen: Ele (halka).
yanyoda [ya:nyo:do] (ad; yer bilim; ulaşım) = Büyük yolun, sokağın yanından yayaların yürümesi için yapılan küçük yol. “yanyolak” “KAVRAM”
at. Ulı köçäniñ gapdalından pıyada yöremek üçin edilen yol.
yol - yoda [yo:l-yo:do] (ad; yakın anlamlı ad ikilemesi; yer bilim; ulaşım) (I) = Yayaların, binitlerin yürüdüğü yollar, yolaklar.
at. Pıyada, ulağlı yörelyän yollar, yodalar.
yol - yoda [yo:l-yo:do] (ad; yakın anlamlı ad ikilemesi; iş bilim) (II) = “anl. çek.” İş yöntemi, iş yordamı.
at. göç.m. İş usulı, täri, uğrı.
Her bir işiñ öz yol-yodası bar. ≡ Her işin bir yolu yolağı var. “Yolu yordamı var.”
≡--- --- ---