29.09.2018, 10:55

TÜRKÇESİ: YOLAK, ÇIĞIR, İZLEK, İZLENTİ; YŌDA, SOKMAK; BULGARCASI: PATİKA

TÜRKÇESİ: YOLAK, ÇIĞIR, İZLEK, İZLENTİ; YŌDA, SOKMAK; 
BULGARCASI: PATİKA:

TÜRKMEN TÜRKÇESİ – TÜRKİYE TÜRKÇESİ 
TÜRKÇE KÖKENLİ KÖKTEŞ SÖZ ÖBEKLERİ SÖZLÜĞÜ – İldeniz Turan

& YODA “YŌDA” [yo:do] (ad; yer bilim; ulaşım) (I) = “daha çok dağda” Yolak, keçi yolu, çığır; patika “Bulgarca”.
 at. Kiçicik pıyada yolı. 
YODA “YŌDA” [yo:do] (ad; yer bilim; ulaşım) (II) = “düz yerlerde” Yoldan ayrılan küçük yol, yola.
ATALAR SÖZİ (aytgu): Yoda ızlasañ, yola barar, yolı ızlasañ: İle. = Yolağı izlersen yola varır, yolu izlersen: Ele (halka).
yanyoda [ya:nyo:do] (ad; yer bilim; ulaşım) = Büyük yolun, sokağın yanından yayaların yürümesi için yapılan küçük yol. “yanyolak” “KAVRAM”
 at. Ulı köçäniñ gapdalından pıyada yöremek üçin edilen yol.
yol - yoda [yo:l-yo:do]  (ad; yakın anlamlı ad ikilemesi; yer bilim; ulaşım) (I) = Yayaların, binitlerin yürüdüğü yollar, yolaklar.
 at. Pıyada, ulağlı yörelyän yollar, yodalar. 
yol - yoda [yo:l-yo:do] (ad; yakın anlamlı ad ikilemesi; iş bilim) (II) = “anl. çek.” İş yöntemi, iş yordamı.
 at. göç.m. İş usulı, täri, uğrı. 
Her bir işiñ öz yol-yodası bar. ≡ Her işin bir yolu yolağı var. “Yolu yordamı var.” 
≡---                              ---                             ---

Yorumlar (0)