Azerbaycan'da Alman yerleşim yerleri - Doç. Dr. Pervana Memmedli

Azerbaycan'da Alman yerleşim yerleri

Doç. Dr. Pervana  Memmedli


Azerbaycan’a zaman zaman başka ulusların temsilcileri gelip göç edip, yerleşmişler. Onların arasında Almanlar da oldu. Almanların Güney Kafkasya’ya göç edip meskunlaşmasından artık 200 yıl geçiyor.



Dünya halkları içinde çalışqanlılığı, düzenliliyi, bilim ve  kültür alanında belli yeniliklerin öncüsü olmuş Almanların çok uzaklara-Kafkasya’ya göçü ne ile ilgilili olup? Onlar yeni yurt düşürdüğü meskenlerde nelerle üzleşibler? Yaşadıkları yeni mekanda neler yaratmış ve geride kendilerinden sonra neleri, hangi unutulmaz, önemli izleri bırakmıştır? Onların bu yerleri terk edip gitmeleri ne ilişkin olup?

Önce tarihe kısa ekskurs etmek yerine düşer.


Sovyet döneminde alman kolonilerinden konuşmak yasak konulardan sayılırdı. Halbuki, yazar ve düşünür Denis Fonfizin, şair Afanasi Fet, renkgar ressam Karl Bryullov, olağanüstü piyanist Svyatoslav Richter, heykeltıraş Pyotr Klodt, dünya çapında akademisyenler akademik Boris Rauşenbax, Vladimir Engelqardt, kosmonavtikanın pionerlerinden olmuş Valdimir Sander ve bu gibi aydınların isimleri tarihe altın harflerle yazılmıştı.

XIX yüzyılın sonlarında Almanya’da seferde olmuş Rus çarının ailesi ile görüşen bir grup köylü ve sanatçılar ülke tabaliyinden çıkıp Rus topraklarına gitmek için onlara destek gösterip himaye etmesini istemişlerdi... Daha rahat ve huzurlu ve farklı (bölücü) inançları takip edilmeyen bir ülkeye gitmek fikirlerini bildirmişdiler. Güney  Kafkas ise daha çok arzualunan yeni iskan sayılırdı. Çünkü o zamanlar dindarlar arasında böyle bir fikir yayılmıştı ki, 1836 yılı dünyanın sonu yaklaşacak. En kutsal ve dokunulmaz yerler ise Kafkasya ve Kudüs olacak.

Alman kolonilerinin Rusya ve eşikleri aktarılması Çariça II Yekaterina ile bağlıdır. Bu onun çıkarları ile de üst üste düşürdü. III Pavlus’un Alman soylu eşi, uçsuz bucaksız Rus topraklarında yaşam alanlarının düşürülmesi ve yerel nüfusun avropasayağı medenilesini hayata geçirmeyi planlamış, bunun için özel ferman da imzalamıştı. Böylece, Volqaboyu, Kafkasya, Karadeniz boyunca coğrafyaya XVIII yüzyılın sonu XIX yüzyılın evvellerinden  başlayarak Almanların göçü başlıyor.

 

Volqaboyuna köçeden Alman kolonisini II Yekaterina himaye edirdi. Voltere gönderdiği bur mektubunda II Yekaterina yazıyordu:

“Muhteşem Saratov kolonisi artık 27 bini aşmak, koloniyadan olanlar kendi iş-güçleri ile meşguldürler… ve 30 yıl boyunca tüm vergi-haraç özgürdürler”

 

Almanya’dan gelen mülteciler istedikleri yerde yerleşe bilerdiler. Ticari ve başka işlerle uğraşmak için vergi ödemekten, ayrıca askeri hizmetten özgür idiler. Onlar ev, arsa, iki at, bir sığır, ekin için tohum, köy tasssrrüfatı aletleri ves. ile temin ediliyordu.

Sonraları çar I Alexander’ın eşi Anna Pavlova Almanların Kafkasya’ya köçme fikrini gerçekleştirmek için bir sonraki adımı atıyor. 1817 yılında aralarında çeşitli meslek sahibi olan Alman topluluğu Güney Kafkasya’ya göç ediyor. Onların üzerine böyle bir misyon koyur; meskunılaşdığl topraklarda ve oranınn sakinleri arasında Avrupa kültürünü yaymak ve teknolojilerini uygulamak. Bunun için onlara ev ve arazi almaya kararlı nakit de ayrlmışdı.

Mülteciler önce Gürcistan’a, 1819 Aralık ayında ise Azerbaycan’a gelip Gencebasar -Gence ve çevresinde yerleşirler.

Azerbaycan’da Vürtemberqden olan ilk iki koloninin esası Şemkir ve Hanlar (şimdiki Göygöl) qoyulur. Çar Rusyası’nın devlet bütçesinden yabancılara 100 bin gümüş rubleayrılır. Göygöldeki Alman kolonisi bulundukları mekanı I Pavlus’un kızı -heyatı erken terk etmiş knyagina Yelena Pavlovanın şerefine Yelenendorf adlandırırlar. Şemkirin yakınında yerleştirilen Alman topluluğu ise meskunlaşdıqları yeri I Pavlus’un başka bir kızı -Niderland kraliçesinin onuruna Annenfeld adlandırırlar. Umimiyyetle almanlar dağ, ova yerlerde yaşamaya tercih ederim. “Feld” almanca düzenlik demektir. Şemkir dağ eteğinde, ovada bulunmaktadır. “Dorf” -almanca köy anlamına verir. Helendorf (şimdiki Göygöl) onların yerleştikleri ilk mekan, köy olur.

Gencebasar göç eden Almanları ilk günler aileler içinde yerleştirirler. Yerli nüfus onlara çok saygı ve özenle yanaşırlar. Adoptasiya çok ağır keçir. Ferqli iklim koşulları ve s.xesteliklerden sonra çok zorlukla kıştan yaza çıkıyorlar. Ayrılmış topraklarda ev aldı, çiftçilik yaparken olurlar. Yerli insanların tecrübesinden de faydalanıp ilk yıllar tütün ekmeye gayret gösterirler. Fakat bunun zor ve az gelir getiren alan olduğu için pamçılığı sınayırlar. Pambıq becermek de başarısız olur. Nihayet üzüm tenekleri üzerinde karar tutuyorlar. Üzüm ekib becermek o kadar başarılı olup, gelir getiren alan olur ki, daha sonra esas iştigale çevrilir. Ele bir zaman gelir ki, Almanların bu mekanda hazırladığı şarabın sorağı Rusya’ya ve Avrupa’ya bile gidip ulaşır.

Almanların Azerbaycan’ın batı bölgelerine gelişiyle birlikte, özellikle kentsel planlama, tarım işçiliği, şarapçılık ve diğer alanlarda bu yerlerin yaşamında büyük değişiklikler meydana geldi.

Yorumlar (0)