Şamanizm

Tengricilik, kesinlikle "şamanizm" değildir. Şamanlar -kam, baksı, toyon, hatun- druidler gibi ruhban mertebesinde değillerdi. şamanların asli görevi tabiatın ruhlarıyla iletişime geçmek ve doğadaki bitkilerden faydalanarak insanların sağlığına hizmet etmekti. Zira Dîvânü lügat'it türk'te kam kelimesi "kahin, büyücü, şifacı" gibi anlamlara gelmektedir.

Türk Tarihi 12.01.2019, 21:32 12.01.2019, 22:53
Şamanizm

Şamanizm

En anlaşılabilir biçimde yazmaya özen gösterdim. 


Şamanizm dediğimizde önce bu kavramı anlamakta yarar görüyorum. Şamanizm ve Tengricilik  sanki aynıymış gibi yan yana zikrediliyor. Şamanizm, gerçeğine bakarsanız, bir din değildir, bir öğretidir.

Şamanizm, Gök Tanrı dininden belki de binlerce yıl önce Orta Asya'ya gelmiş ve sonra bir inanç olarak yayılmıştır. Göktürkler’in dini Şamanlık değil, benzerine Tunguzlar’da, Moğollar’da, Mançular’da, Eskimolar’da, Vogullar’da, Ontiyaklar’da, Samoyedler’de, Kafkaslar’da, Hindistan’da, Çin’de, Japonya’da, Endonezya’da, Malezya’da, Çin’de, Eskimolar’da,Güney Afrika’da, Kızılderililerde, Moğollarda ve rastlanan ikici ve uyumcu bir Gök-Yer öğretisidir.

Gerçek anlamda Şamanizmi benimsemiş olanların sayısı bilinmiyor; çünkü şamanlık, genel olarak varlığını, öteki dinler ya da büyücülük biçimleriyle birlikte sürdürmektedir.
Bu sistemde ruhlar doğanın sahipleridir; insanlar ve ruhlar dünyası arasında iletişimi, yüce varlıklar sağlayabilir. Bütün çeşitlerinde tanrı-doğa-insan arasında sürüp giden kopmayan bir bağlantının bulunduğu inancına rastlanır.Bu halkların bütün dinsel-büyüsel yaşamını yöneten varlıklar şamanlardır.


Bir şaman, yani şamanlığı uygulayan kişi, ruhunun bedenini terk edip bir doğa gücüyle ya da atalarından birinin ruhuyla ilişkiye geçeceği an olarak kabul edilen vecd (kendinden geçme) halinin ustasıdır. Bu esnada  büyülü güçlerle donanmış olan şaman, hastaları iyileştirir, şeytanları kovar, ölülere öbür dünyaya yolculuklarında eşlik eder, ateşe dokunur. Yani, birtakım acı verici sınavlara tâbi tutulduktan sonra, ölüm deneyimini yaşamak üzere, transa girer. 

Şaman vecd sırasında, ruhları egemenliği altına alarak, ölüler, doğa ruhları (cinler - periler) ve şeytanlarla ilişki kurar. Böylece ruhlar ve tanrılar dünyasıyla doğrudan ve somut ilişkilere girişen şaman, bir çok ruha sahip olur. 
Çoğunlukla hayvan biçiminde düşünülen söz konusu ruhlar, Sibirya halklarında ve Altay’larda ayı, kurt, geyik, tavşan, çeşitli kuşlar, (özellikle kartal), baykuş, karga suretinde görünebilirler. Ayrıca, büyük böcek, ağaç, toprak, ateş olarak ta ortaya çıkabilirler. Şaman, gerektiğinde bütün yardımcı ruhları dünyanın dört bucağında bile olsalar çağırabilir. Bu çağrıyı davul veya tefini çalarak yapar. Üstte kök tengri, en altta yağız yer ve arada biz. Ötesi yok, hayattan sonrası yok. Ne cennet ne cehennem ne de yakmakla tehdit edenler. “şamanlık’ın inancının en büyük özelliği şu; misyoner olmaması, tebligatçı olmaması ama diğer inanç kültürlerinden en büyük farkı şu ki, herkesi kabul ediyor. Şamanlık; imanlıları da kabul ediyor, imansızları da kabul ediyor. bir tek ben geçerliyim, başkaları saptırılmış, yanlış, onlar düzeltilmesi gerek, doğru yola çağrılması gerekenler, çekilmesi gerekenler görüşünde değil.”Tapınak da yok, tapınağın adı doğa.'' 

Şamanizm doğaya saygı barındırır. Bu saygı doğa tapımına kadar gider. Özellikle başta güneş olmak üzere ay ve yıldız gibi varlıklar, önemli bir yer oluşturur bu inanış biçimi için.

Biz şuna alıştık; doğayı iki tane ağaç, üç tane bitki olarak görüyoruz, dolayısıyla dünyayı da sınırlı olarak görüyoruz. Oysa ki şaman kültüründe doğanın sınırı evrenin sınırsızlığıyla sınırlı. Dolayısıyla evrenin her noktasında sizin herhangi bir kıble arama, herhangi bir şey arama gibi bir ihtiyacınız yok. Çünkü hiçbir zaman ıskalamıyorsunuz, çünkü tapınağın içindesiniz.”

Özgürlük…

Bir yaprakta tanrıyı görebildiğin an özüne kavuşuyorsun, dünya temiz, dünya doğa, doğa tanrı. Daha fazlasına ihtiyaç yok, huzura en yakın olabileceğin andasın artık; misal; tahtaya vurmak, kurşun dökmek gibi. Ayrıca ruhani güçleri olduğuna inanılan nesneler kullanmak, at nalı, nazar boncuğu gibi. Hepsi burada.Tekrar söylemekte fayda var. Türklerin "dininin şamanizm olduğu" tezine sık sık rastlarız. Şamanlık, din değildir; din öncesi bir inançtır ve şamanizm Türklere özgü değildir. Yoga nasıl ki bir din değilse, bir ritüeller bütünü, öğreti vs, ise ve bir din ile bir arada pratik edilebiliyorsa Şamanizm de böyledir. Şamanizm, kuşkusuz asya'nın örgütlenme düzeyi geri, uygarlık öncesi toplumlarında hep oldu.

Hakanlıkların merkezlerinde ve beyler sınıfı içinde 'tengri' inancı geçerli iken, kenarlarda, orman kabileleri içinde hâlâ şamanizme, rastlanıyordu. Şunu da eklemem gerekir. Tengricilik, kesinlikle "şamanizm" değildir. Türk dinini tanımlamak için en yanlış kavram bu olur. Şamanlar -kam, baksı, toyon, hatun - druidler gibi ruhban mertebesinde değillerdi. şamanların asli görevi tabiatın ruhlarıyla iletişime geçmek ve doğadaki bitkilerden faydalanarak insanların sağlığına hizmet etmekti. Zira Dîvânü lügat'it Türk'te kam kelimesi "kahin, büyücü, şifacı" gibi anlamlara gelmektedir.

Arkeoloji.com

#şamanizm ve tengricilik farkı #gök tanrı inancı esasları #şamanizm ve gök tanrı inancı aynı mıdır #tengri sembolü #Dîvânü lügat'it Türk #kam #baksı, #toyon #hatun #druidler

Yorumlar (0)