Vurgu, cümlede vurgu, kelimede vurgu, vurgu çeşitleri, vurgu ve tonlama

Vurgu, cümlede vurgu, kelimede vurgu, vurgu çeşitleri, vurgu ve tonlama

Konumuz: Türkçe Kelimelerde Vurgu, Vurgu Nedir, VURGU, vurgu nedir cümlenin ögeleri, vurgu nedir kısaca, vurgu çeşitleri, vurgu nedir görsel sanatlar, sözcükte vurgu test, vurgu işaretleri, devrik cümlede vurgu, yabancı sözcüklerde vurgu, Vurgu, cümlede vurgu, kelimede vurgu, vurgu çeşitleri, vurgu ve tonlama

Vurgu, cümlede vurgu, kelimede vurgu, vurgu çeşitleri, vurgu ve tonlama

Cümlede Vurgu

Cümlede vurgu, cümle içerisinde anlamına veya anlatımına önem verilen bir sözcüğün diğerlerinden daha baskılı ve kuvvetli söylenmesidir. Cümle içerisindeki vurgu genellikle yüklemden hemen önceki sözcüğün üzerindedir.

Cümle vurgusunda dikkat edilecek başlıca hususlar:

1. Fiil cümlelerinde vurgu, yüklemden önceki kelime ya da kelime grubu üzerindedir.

ÖRNEK:

* Aksaray’dan dün annem geldi. (Özne vurgulanmış)

* Annem Aksaray’dan dün geldi. (Zaman tümleci vurgulamış)

* Annem otobüsten hızlıcaindi. (Durum tümleci vurgulamış)

* Annem dün Aksaray’dan geldi. (Yer tümleci vurgulanmış)

* Annem dün Aksaray’dan otobüsle geldi. (Vasıta tümleci vurgulanmış)

* Annem bütün gün bizibeklemiş. (Belirtili nesne vurgulanmış)

2. İsim cümlelerinde vurgu, yüklem üzerinde bulunur.

ÖRNEK:

* Bu gün hava gerçekten çok güzeldi.

* Bu benim çok beğendiğim bir arabaydı.

* Evin rengi nedense hep kırmızıymış.

3. Devrik bir fiil cümlesinde yüklem eğer cümlenin başında ise vurgu yüklem üzerinde, yüklem cümlenin ortasında ise vurgu yüklemden bir önceki sözcük üzerindedir.

ÖRNEK:

* Gitmiyor hiç gözümden onun bizi terk edişi.

* Sevmedihiç kimse beni senin gibi.

* Ameliyattan sonra gözlerim görmüyor artık eskisi gibi.

* Gözlerime uyku girmedi yolunu beklerken.

4. Devrik bir isim cümlesinde yüklem ered olursa olsun vurgu daima yüklem üzerindedir.

ÖRNEK:

* Yemyeşildi uçsuz bucaksız uzanan ıssız vadi.

* Uzakmış yaşadığın köyler, kasabalar.

* Senin küçük çok yaramazdı bu gece.

5. Soru cümlesinde soru anlamı “kim, ne, kaç” gibi soru sözcüğü ile sağlanmışsa vurgu soru sözcüğü üzerinde, soru anlamı “mi” soru eki ile sağlanmışsa vurgu “mi” ekinden önceki sözcüktedir.

ÖRNEK:

* Bu kağıtları yere kim attı?

* Yeni aldığım kazağı nereye koymuşlar?

* Sinemaya kaç kişigidecek?

* Dayımlar bize yarın mı gelecek?

* Verilen ödevleri bitirdin mi?

Devrik Cümlede Vurgu

Devrik cümlelerde vurgu aranmaz. Şayet aranırsa da ilgili cümle kurallı (düz) cümleye dönüştürüldükten sonra aranır.

Örnek 1

Esra alışamadı şehrin uğultulu kalabalığına.

Yukarıdaki cümle devrik bir fiil cümlesidir. Bu cümleyi kurallı (düz) cümleye çevirdikten sonra vurguyu bulmalıyız. Cümle "Esra, şehrin uğultulu kalabalığına alışamadı." şeklinde düz cümle şeklini alır. Bu durumda da vurgu "şehrin uğultulu kalabalığına" kelime grubunun üzerinde olur.

Devrik bir fiil cümlesinde yüklem eğer cümlenin başında ise vurgu yüklem üzerinde, yüklem cümlenin ortasında ise vurgu yüklemden bir önceki sözcük üzerindedir.

ÖRNEK:

* Gitmiyor hiç gözümden onun bizi terk edişi.

* Sevmedihiç kimse beni senin gibi.

* Ameliyattan sonra gözlerim görmüyor artık eskisi gibi.

* Gözlerime uyku girmedi yolunu beklerken.

4. Devrik bir isim cümlesinde yüklem ered olursa olsun vurgu daima yüklem üzerindedir.

ÖRNEK:

* Yemyeşildi uçsuz bucaksız uzanan ıssız vadi.

* Uzakmış yaşadığın köyler, kasabalar.

* Senin küçük çok yaramazdı bu gece.

Ses bilgisi ile ilgili tüm yazılar için tıklayınız: Ses Bilgisi
Konuşma amacıyla çıkarılan ses dizisinde hecelerden birinin diğerlerine göre daha baskılı, daha kuvvetli olarak söylenmesine vurgu denir. Konuşmanın tekdüzelikten kurtarılması dilin doğasındaki vurgu ile sağlanmaktadır.

Vurgu, dilin bünyesinden ve konuşanın ruh halinden kaynaklanır. Bu nedenle vurgu, iki çeşittir:

Türkçe Kelimelerde Vurgu, Vurgu Nedir, VURGU, vurgu nedir cümlenin ögeleri, vurgu nedir kısaca

Vurgu çeşitleri, vurgu ve tonlama

1. İSTEĞE BAĞLI VURGU

Konuşanın isteğine ve kullanışına göre değişen, dilin doğal vurgusu dışında yapılan vurgudur. Konuşmanın etkisini artırmak, konuşmaya ahenk vermek, dinleyenleri etkilemek amacıyla yapılır. Pekiştirme vurgusu ve ahenk vurgusu olmak üzere ikiye ayrılır:

a) Pekiştirme vurgusu
Duygu ve düşüncenin şiddetini, derecesini göstermeye yarayan vurgudur: Çokgüzel! Enfes! Berbat! Çek git! Zevksiz adam! Kim alacaksa alsın!

b) Ahenk vurgusu
Genellikle bir dinleyici grubuna karşı yapılan konuşmalarda ve şiir okumada sözün etkisini, ahengini artırmak, dinleyenler üzerinde olumlu bir etki uyandırmak amacıyla isteğe bağlı olarak yapılan vurgudur:
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak!
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.


2. DOĞAL VURGU


Dilin yapısı ve kelimenin anlamıyla doğrudan ilgili olan, konuşana ve kullanışa göre değişmeyen, herkes tarafından uyulması gereken vurgudur. Doğal vurguya uyulmadığı zaman dilin yapısı bozulur. Bazen de söylenmek istenenle ortaya çıkan anlam birbirinden farklı olur.

Batı dillerinden bazılarındaki gibi, Arapçadaki gibi çok kuvvetli bir vurgu Türkçede yoktur. Türkçede vurgulu hecelerle vurgusuz heceler arasında fazla şiddet farkı olmadığı için vurgulu heceyi ayırt etmek zordur. Kelimede hangi hecenin vurgulu olduğunu doğru tespit etmek için her defasında farklı bir hece diğerlerinden abartılı bir biçimde söylenir. Bu söyleyişlerden hangisi kulağa anormal gelmezse vurgu o hece üzerinde demektir. Meselâ,u-nut-ma keli­mesinde ma hecesi dışındaki heceler vurgulu okunduğu zaman anormallik sezilmektedir. Demek ki bu kelimede vurgu son hecededir.

Dil birliklerine göre; kelime vurgusu, grup vurgusu ve cümle vurgusu olmak üzere üç çeşit doğal vurgu vardır:

sözcükte vurgu test,  vurgu işaretleri,  devrik cümlede vurgu,  yabancı sözcüklerde vurgu
a) Kelime vurgusu

Kelimedeki hangi hecenin diğerlerinden daha şiddetli vurgu taşıdığını gösterir. Türkçede kelimelerin genellikle son hecesi vurguludur. Yapım ekleriyle kelime genişletildikçe vurgu son heceye kayar: anne, durak, konut, sözlük; düşüncesizlik, çekingen.
Türkçenin bu genel vurgu sistemine uymayan, vurgusu son hecede olmayan kelimeler de vardır. Bunlardan başlıcaları aşağıda sıralanmıştır:

· Yer adlarında ve coğrafî adlarda vurgu genellikle ilk hecede olur. Yer adlarından yabancı olanların Türkçe söylenişinde ise vurgu, sondaki heceden öndeki hecelere doğru geçer: Ankara, Kayseri, Erzurum, Türkiye, Asya, Avrupa; Almanya, İngiltere, nih.
-istan ile biten adlarda (ve yer adlarında) vurgu sondadır: Gülistan;Türkistan, Hindistan, Yunanistan, Kazakistan.

· Zarfların çoğu: ahmakça, ansızın, artık, ayrıca, belki, demin, gayet, lâ, hatta, iyice, kurnazca, öğleyin, önce, sonra, şimdi, şöyle, yalnız, yarın, yine, zorla.

· Ünlem ve ünlem olarak kullanılan adlarla hitaplarda vurgu ilk heceye geçer: acaba, aferin, arkadaş!, Aslan!, baba!, beyefendi!, elbette, evet, garson!, ler!, haydi, hayır, işte, Mehmet!, peki, yahu.

· Dil adları: Almanca, Arapça, Farsça, Rusça, Türkçe.
· Küçültme eki almış bazı sıfatlar: alçacık, azıcık, daracık, incecik, sacık, çücük, ufacık, yumuşacık.

· (Geniş zaman çekimi dışında) -ma, -me olumsuzluk eki almış fiiller: aldatmadılar, gitmemek, istemeyecek, kalkmıyor, konuşmamak, oturmayacaklar, uyumayın.

· Yukarıdaki maddelere girmeyen bazı kelimeler: anne, banka, çekirge, görümce, karınca, masa, posta, radyo, teyze, yenge.
· Birleşik kelimelerden bazıları: bugün, biraz, birçok, onbaşı, başçavuş, cumartesi, ayakkabı, kahverengi.

Bu kelimelere vurgulu ek geldiği zaman da (vurgu, kelime tabanının son hecesinde olmadıkça) vurgunun yeri değişmez: annelik, Almancadan, Ankara’da, Bolu’dan, karıncaya, masayı, önceki, radyoda, Türkçenin, yarınki.

Çekim eki almış kelimelerde vurgu çoğunlukla çekim eki üzerindedir. Vurgusuz bazı çekim ekleri ise vurguyu kendilerinden önceki heceye atarlar. Vurguyu önceki heceye atan vurgusuz çekim ekleri aşağıda sıralanmıştır:
· -n vasıta hâli eki: baharın, zün,şın, yazın.
· -la / -le eki: atla, babamla, bıçakla, çocukla, kalemle.
· -ca / -ce ve bunun genişlemiş şekli –casına / -cesine eki: açıkça, bence, güzelce, onca, yüzlerce; alçakçasına, aptalcasına, delicesine.

· Soru eki: bildi mi?, öğrenecekler mi? sevecek misiniz?; Ankara mı?, güzel mi?, kitap mı?
· -dir eki: akıllıdır, bilmiştir, gelecektir, geniştir, kısadır.
· Kişi ekleri (Birinci ve üçüncü kişi emir ekleri dışında): geleceğim, görmeliyim, güzelsin, kalkın, kalşsınız, oturunuz, yazarım, yazasın, yorgunum.
· -yor şimdiki zaman eki: ayor, güyor, okuyor.

· Birleşik çekimlerde kullanılan hikâye (-di), rivayet (-miş) ve şart (-sa) ekleri: başlardı, çalışırsak, gidermiş, giderse okurdum.
-ken, -madan / -meden gibi bazı zarf-fiil ekleri de vurgusuzdur: almadan, başlarken, durmadan, giderken, uyumuşken, yazacakken.
-ınca ve -dıkça zarf-fiil eklerinde vurgu son hecede değildir: gittikçe, görünce, satınca, okudukça.

Dilin yapısıyla doğrudan doğruya ilgili olan vurgu, yanlış hecede yapılırsa anlam karışıklığı ortaya çıkar. Yalnız kelimesinin yanlız şeklinde söylenmesi nasıl bir dil yanlışıysa, meselâ okuyan kelimesinin ilk hecesinin vurgulu söylenmesi de aynı derecede önemli, bir dil yanlışıdır. Başka millete mensup insanlardan Türkçeyi yeni öğrenenlerin Türkçedeki vurguları kendi dillerindeki gibi vurgulamalarında ve vurgunun yer değiştirmesiyle anlamlarını veya türlerini değiştiren kelimelerde bu durum açıkça görünür:

bebek: küçük çocuk Bebek: İstanbul'da bir semt
kurtuluş: kurtulma, istiklâl Kurtuluş: Ankara'da bir semt
kartal: bir kuş Kartal: İstanbul'da bir semt
bayat: taze olmayan Bayat: Oğuzların bir boyu
garson : isimGarson!: Hitap, ünlem
yalnız: sıfat veya zarf yalnız: bağlama edatı
okuma: kıraat okuma: okumamaktan emir
bıçakla: bıça klamaktan emir bıçakla: bıçak ile
Türkçede asıl vurgu yanında ikinci derecede bir kelime vurgusu daha vardır: Kelimenin asıl vurgusu sonda ise, ikinci derecedeki vurgu ilk hecede; asıl vurgu ilk hecede ise, ikinci derecedeki vurgu son hecede bulunur: annemin, babamın, deminki,evdeki, Kurtuluş.
Türkçede vurgu bakımından en zayıf hece, orta hecedir.

 

b) Grup vurgusu

Kelime gruplarında hangi hecenin daha şiddetle vurgulanacağını gösterir. Bir kelime grubunu oluşturan kelimelerden her birinin ayrı ayrı vurgusu olduğu gibi, kelime grubunun da, kelime vurgusunun üstünde, kendine özgü bir vurgusu vardır. Grup vurgusu, grubu oluşturan kelimelerdeki vurgulardan daha şiddetlidir.
Türkçede grup vurgusu, yardımcı unsur olan (grubun başında yer alan) kelimenin vurgusunun bulunduğu hecededir: beyazkitap, otuz kalem, evdeki hesap, evin kapısı, masa örtüsü, yuvarlak masa, dilim dilim, gitgide, koşa koşa, çarçabuk, su hava ateşve toprak, Ali ile Veli, Kızılırmak, Çanakkale, zikretmek, alay etmek, yavermek, Osman Bey, Mustafa Kemal Paşa, Fahriye abla, Oğuz Kağan, ey oğul, on iki, güneşe karşı, bunun için, ya yazmak, okula gitmek, işten dönüş, yuvaya koşan, kitap okuyarak.

 

Sözcük Vurgusu

Türkiye Türkçesinde, sözcük vurgusu genellikle son hecede bulunmaktadır. Vurgu ilk hecede az, orta hecede ise çok az ve nadir olarak görülmektedir.

Öbek Vurgusu
Öbek vurgusu, sözcüklerin vurgularından daha baskın olan vurgu türüdür. Öbek vurgusu, tamlama halinde kullanıldığı zaman yer değiştirmektedir:

Uz-?man = uz-man? çavuş
yir?-mi = yir-mi?' gün
öğ?'-renci = öğren-ci' dernekleri

Cümle Vurgusu

Cümle vurgusu, normal koşullarda yüklem üzerindedir. Ancak konuşma sırasında, cümlede yer alan sözcüklerin sırasında, kimi değişiklikler olabilir.
Bu tarz vurgu, sözcükler arasında yer değiştirebilen ve sözcük öbeklerinin kendi vurgularından daha kuvvetli olan vurgudur. Bu özelliği ile de cümlede, anlam değişiklikleri oluşumuna neden olmaktadır.

İyi kalpli oğlan çiftçinin kızını seviyor.
İyi kalpli oğlan çiftçinin kızını seviyor.
İyi kalpli oğlan çiftçinin kızını seviyor.
Aşkın, yarın film izlemek için Akün sinemasına gidecek.
Aşkın, yarın film izlemek için Akün sinemasına gidecek.
Aşkın, yarın film izlemek için Akün sinemasına gidecek.
Aşkın, yarın film izlemek için Akün sinemasına gidecek.
Aşkın, yarın film izlemek için Akün sinemasına gidecek.

Ünlem Vurgusu
Aşırı bir duyguyu ya da heyecanı ifade eden vurgu çeşididir. Cümlelerde, aynı hece üzerinde önce yükselen bir tonda görülür sonra da azalan bir ses frekansı izler.

Aah!
Eyvaah!
Dikaat! gibi.
Seslenme ve hitaplarda vurgu, ilk hecededir.
Hay-?di!
As?-ker!
Ma'-şallah!
A'-ferin!

 

Uyum Vurgusu

Bu tarz vurgu çeşidi, özellikle edebî metinlerde, tiyatro oyunlarının sahnelenmesinde, hitabet alanında konuşma ya da seslendirmeye bağlı olarak ortaya çıkan vurgu çeşididir. Söze duygu ve anlam değeri katar, bu yönüyle de dinleyicinin dikkatini çekerek, anlamın kavranmasını kolaylaştırır.

Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik;
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik;

Yahya Kemal Beyatlı

Türkçe Kelimelerde Vurgu, Vurgu Nedir?

Vurgu en kısa tarifi ile kuvvetli söylenmedir. Kelimelerde ses bütünlükleri olarak heceler vardır. Bu topluluklar arka arkaya söylenerek kelimeler ve dili ortaya çıkarırlar. Demek ki kelimelerin telaffuzu hecelerin arka arkaya söylenmesidir.
İşte bu söylenişte her hecenin üzerine aynı kuvvetle basılmaz. Kelimeler ve cümleler dalgalı, inişli çıkışlı bir seyir takip eder. Bu dalgalar, bu iniş çıkışlar ise bazı hecelerin diğerlerinden daha kuvvetli söylenmesi ile olur.

Kelimede kuvvetli söylenen hece üzerindeki baskıya vurgu adı verilir. Vurgulu hece, üzerine basılan, üzerine vurulan hece demektir.

Türkçe yumuşak vurgulu, hafif dalgalı bir dildir. Türkçenin vurguları bu sebeple çok dikkat ister.

Vurguyu bulma usulü:

Türkçe kelimelerde vurgunun hangi hecede olduğunu anlamak için bir usul vardır. O usul şudur: Kelimenin her seferinde bir hecesi mübalağalı bir şekilde kuvvetle söylenir. Hangisi yadırganmazsa vurgu o hece üzerinde demektir. Mesela “yumurta” kelimesini alınız. Göreceksiniz ki “-ta” hecesini kuvvetlendirerek söylemek kulağa aykırı gelmemektedir. Şu halde vurgu son hecededir.

Türkçe kelimelerde vurgu durumu şöyledir:

1. Türkçede kelime ne olursa olsun, bütün hitaplarda vurgu daima ilk hecede bulunur: arkadaş, dağlar, kumandan, Atatürk gibi seslenmelerde vurgu daima ilk hecede bulunur ve kuvvetlidir. Kelimenin asıl normal vurgusu sonda da olsa hitapta mutlaka başa alınır: Örümcek.

2. Türkçede orta hece ve heceler vurgusuzdur.

3. Türkçede vurgu esas itibarıyla ya son hecede veya ilk hecede bulunur. Vurgu son hecede ise başta, ilk hecede ise sonda ikinci derecede bir vurgu bulunur.

4. Türkçede umumi olarak, kelimelerin en büyük kısmında vurgu son hecededir: yatırım, açık, çekingen kelimelerinde vurgu sondadır.

5. Buna mukabil yer adlarında, bütün coğrafi isimlerde vurgu ilk hecede olur: Ankara, Kurtuluş, İsveç, Avrupa gibi kelimelerde vurgu ilk hecededir.

6. Yalnız “–istan” eki ile biten coğrafi isimlerde vurgu yine sona alınır: Özbekistan, Türkmenistan, Bulgaristan gibi kelimelerde vurgu son hecededir.

7. Sonu “–ya” ile biten yer adlarında vurgu sondan bir evvelki hecede bulunur: Sakarya, Mudanya, Almanya. Sonu “a” ve “e” ile biten yer adları da böyle istisnalar görülür: İngiltere, Ukrayna gibi kelimelerde vurgu sondan bir önceki hecededir.

8. Türkçede henüz tam benimsenmiş, üzerinde az zaman geçmiş yabancı isimlerde ve kelimelerde vurgu ilk hecede bulunur: Hitler, banka, radyo, posta gibi kelimelerde vurgu ilk hecededir.

9. Türkçede çok yerleşmiş yabancı asıllı isimlerde vurgu son hecede bulunur: İsmail, Ömer, Mehmet gibi.

10. Türkçede bazı ekler vurgusuzdur ve vurguyu önlerindeki heceye atarlar. Mesela uyuma, insanca, kalkmadan kelimelerinde vurgu “-ma”, “-ca”, “-madan” eklerinde önceki hecededir.

Sözcükte Vurgu

1) Seslenme ve ünlemlerde vurgu ilk hecededir.

ÖRNEK:

* haydi!

* baksana!

* gençler!

* lum!


2) Sonu "-stan" la biten yer adlarında vurgu son hecededir.

ÖRNEK:

* Türkistan

* Pakistan

* Kazakistan

* Elbistan

3) İki heceli yer adlarında vurgu ilk hecededir.

ÖRNEK:

* Niğde

* Konya,

* Bursa

* Urfa


4) Üç veya daha çok heceli yer adlarında vurgu ya harf sayısı çok olan hecededir ya da sessiz harf ile biten hece üzerindedir.

ÖRNEK:

* Kastamonu

* Hakkari

* Kayseri

* Kırşehir

* Ankara

* Erzurum

* Aksaray



5) Bütün heceleri açık yer isimlerinde vurgu ilk veya ikinci hecededir.

ÖRNEK:

* Anadolu

* Rumeli

* Manisa

* Yalova

* Kocaeli


6) Çift ünsüzle başlayan yer isimlerinde vurgu, ilk hecededir.

ÖRNEK:

* Trabzon

* Fransa


7) Bazı akrabalık adlarında vurgu sondan bir önceki hecededir.

ÖRNEK:

* anne

* görümce

* teyze

* yenge

* da


8) Sonu "-ya" la biten yer adlarında vurgu sondan bir önceki hecededir.

ÖRNEK:

* Almanya

* Mudanya

* İskoçya

* İspanya

* Sakarya


9) Yüklem olan sözcükte vurgu, genellikle son hecededir.

ÖRNEK:

* Tren geçti.

* Herkes gitmiş.


10) Tek heceli kelimelerde vurgu aranmaz.

ÖRNEK:

* tren, Türk, kırk, süt, bir…

11) Sözcük ek aldıkça, vurgu son eke doğru kayar.

ÖRNEK:

* çocuk,

* çocukta,

* çocuktaki,

* çocuktakiler

* çocuktakilerden

12) Şahıs adlarında vurgu son hecededir. Şahıs adlarına başka bir söz eklenecek olsa da vurgu yine son hecededir. Fakat çağrılarda ve seslenmelerdeki şahıs adlarında vurgu ilk heceye kayar.

ÖRNEK:

* Ahmet

* Ayşe

* Ahmet Bey

* Hasan Efendi

* AyşeHanım

* Ahmet!

* Hasan!

* Ayşe!


13) Zarfların çoğunda vurgu ilk hecededir.

ÖRNEK:

* yarın

* sonra

* yine

* şimdi


 

Bağlaçlarda vurgu çoğunlukla ilk hecededir.


ÖRNEK:

* çün

* yahut

* yalnız

* fakat


14) Soru kelimelerinde vurgu ilk hecededir.

ÖRNEK:

* nerede?

* nasıl?

* niçin?

* hangi?

* kimde?


15) İnsan ve hayvanlara verilen özel isimlerde vurgu, son hecededir.

ÖRNEK:

* Burhan

* Betül

* Osman

* Yusuf

* Pamuk

* Boncuk

* Çomar

* Kına

Yusuf ALTINSOY / Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni


Vurgu Testi Çözelim

1. Arasöz, iki çizgi ya da iki virgül arasına alınır; atıldığında cümlenin anlamında bozukluk olmaz.

Aşağıdaki cümlelerden hangisinde arasöz kullanılmıştır?

A) Onun dersinde ödevini yapmayanlara, geç gelenlere ceza verilirdi.

B) Deniz; giyimine dikkat eden, düzenli, çalışkan, terbiyeli bir öğrenciydi.

C) Her gün çalışıyor, anlamadığı yerleri, çözemediği soruları soruyordu.

D) Geçen hafta yapılan açılışta Selim Beyi, eski kapı komşumuzu, gördüm.

E) Sınavdan sonra İç Anadolu'yu, Ege'yi, Marmara'yı dolaşacağız.

2. Doktor Ertan Bey, (I) 20 yıldan beri oturduğu İzmir" den (II) eşyalarını toplayıp (III) ailesiyle birlikte (IV) Adana'ya (V) taşındı.

Yukarıdaki cümlede zamanı vurgulamak için "geçen ay" sözü numaralanmış yerlerin hangisine getirilmelidir?

  1. I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

3. "de, da" bağlacı cümlede vurguyu eklendiği öğeye taşır.

Buna göre aşağıdakilerin hangisinde dolaylı tümleç vurgulanmıştır?

A) Geçen pazar, İzmir de oldukça soğuktu.

B) Sınava girmeden önce bu sorulan da çözmelisiniz.

C) O sözcüğün anlamını bulmak için İngilizce sözlüğe de baktım.

D) Ben Bursa'yı da Yalova'yı da çok severim.

E) Tatil yerleri, artık eylül ayında da kalabalık oluyor.

4. Cümlede vurgulanmak istenen öğeden sonra virgül kullanılır.

Buna göre aşağıdakilerin hangisinde özne vurgulanmıştır?

A) Ben buraya geldiğimde, kimse içeri girmemişti.

B) Sen, bundan sonra bir daha kütüphaneye girmeyeceksin.

C) O, bir daha buraya gelecek olursa mutlaka, bana haber verin.

D) Sana, arkadaşlarına ne söyleyeceğimi bilmiyorum.

E) Benim, bunlarla uğraşacak vaktim yok.

5. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde, cümlenin herhangi bir öğesi olmayan arasöz kullanılmıştır?

A) Dün öğretmenin ne anlattığını Murat'a, ön sırada oturan çocuğa, sordu.

B) Çocukluğundan beri Cahit Sıtkı'yı, "Otuz Beş Yaş" şairini, çok severdi.

C) Bugünlerde, her nedense, öğrencilerde bir durgunluk var.

D) Bu iki eski başkentimiz, Bursa ve Konya, günümüzde de önemini koruyan şehirlerdir.

E) Güneş doğmadan az önce, saat yedi civarında, yola çıkmıştık.

6. On yıl süren ayrılıktan sonra (I) bir akşam vakti (II) Salih'i, (III) Akşehir istasyonunda (IV) büyük bir merakla (V) karşılamıştı.

Bu cümlede eylemi yapanın vurgulanması için "babası" sözcüğü numaralanmış yerlerden hangisine getirilmelidir?

  1. I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

7. Aşağıdakilerden hangisinde cevap cümlesi ötekilerden farklı bir öğedir?

A) – Bursa'dan size ne getireyim?

– Kestane şekeri

B) – Bu kitabı sana kim verdi?

– Karşı köşedeki

C) – Hangisi dün okula gitmemiş?

– Büyük olanı

D) – Bu çocuğun neyi kaybolmuş?

– Türkçe kitabı

E) – Bu gruptakilerin kaçı gelmedi?

– İkisi

8. (I) Pazar sabahı erkenden kalkmıştım. (II) Pencerenin perdelerini araladığımda günün yeni ışıdığını fark ettim, (III) Işık, zerdali ağaçlarını taptaze bir sabah rengine boyamıştı. (IV) Köylüler, kadın erkek, tarlalara, işe gidiyorlardı. (V) Biraz sonra teker teker okula çocuklar geldiler.

Bu parçadaki cümlelerden hangi ikisinde aynı öğeler vurgulanmıştır?

  1. I. ve II. B) II. ve IV. C) I. ve V. D) II. ve V. E) III. ve IV. 

9. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde, öğrenilmek istenen öğe ötekilerden farklıdır?

Aşağıdakilerden hangisinde cümlenin herhangi bir öğesi olmayan arasöz kullanılmıştır?

A) Siz çantayı kime bırakmıştınız?

B) Pazar günleri neresi sakin olur?

C) Dün, Onur'la nerede karşılaştınız?

D) Okullar kapandıktan sonra nereye gideceksin?

E) Nerede olacağınızı kimden öğrenebilirim?

10. Aşağıdakilerden hangisinde, cümlenin öğesi olmayan bir arasöz kullanılmıştır?

A) Sizin kitap konusundaki isteğinizi, çok üzgünüz ama, yerine getiremeyeceğiz.

B) Geçen yıl 13 Eylül'de, okulların açıldığı gün, yağmur yağmıştı.

C) Bu kitapları size, dün Tamer, K sınıfının başkanı, bıraktı.

D) Esra, içeri girer girmez elindekileri, dosyasını, kitaplarını, masaya bıraktı.

E) Bugün ön sırada oturan çocuklardan biri, Melih'in yanında oturan, dershaneye gelmemiş.

11. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde arasöz dolaylı tümlecin açıklayıcısıdır?

A) İzmir, çocukluğumun geçtiği şehir, benim için her zaman dünyanın en güzel yeridir.

B) Bu adam, altını çizerek söylüyorum, ilerde size büyük sorunlar yaşatır.

C) Pazar günü Amasra'ya, Karadeniz'in bu şirin beldesine, ilk olarak biz vardık.

D) Bu konuyu sizinle daha sonra, gelecek hafta, görüşelim.

E) Size verdiğimiz söz, aradan yıllar geçmiş olsa bile, hâlâ geçerliliğini koruyor.

12. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde soru yükleme yöneliktir?

A) Geçen hafta çocukların kaçı okula gelmedi?

B) Bizim Antalya'ya gittiğimiz gün sen neredeydin?

C) Kapıdaki görevli, içeri girerken sana ne sordu?

D) Program bittikten sonra siz nereye gideceksiniz?

E) Yurt dışından gelen konuklara kenti kim gezdirecek?

13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde cümlenin herhangi bir öğesi olmayan arasöz kullanılmıştır?

A) Bir başkası, sanırım roman yazarı, denemeciyi sürekli kendisini anlatmakla suçluyor.

B) Bu iki tür, roman ve öykü, anlatıma dayalı öteki türlere göre daha çok gelişmiştir.

C) Ünlü ozan, gençlik yıllarında, bugüne kadar hiç duymamıştım, 10 yıl, Paris'te yaşamış.

D) Her romanında, bir yolunu bulup ailesini, özellikle annesini ve babasını, anlatır.

E) Türk edebiyatının klasiklerinden sayılabilecek bu yapıt, Mai ve Siyah, artık pek okunmuyor.

14. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde arasöz ya da aracümle kullanılmıştır?

A) Buradaki bütün işleri yalnız başına yapıyordu.

B) Yangın çıkınca binadaki herkes çok telaşlandı.

C) Bu adamda, uzaklaştıktan sonra farkına varmıştım, bir tek şey ilgimi çekmişti.

D) Çocuklar, iki yıldır görmedikleri dedelerinin köyüne gitmeyi çok istiyorlardı.

E) Çalışkan, dürüst insanlara, benim de sonsuz saygım var.

15. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde arasöz zarf tümleci göreviyle kullanılmıştır?

A) Dün gelen adam, Fırat'ın, benim yanımda oturan çocuğun, babası imiş.

B) Müdür Bey'in gelmesinden kısa bir süre sonra, bir iki dakika içinde, sınav sonuçları ifan edildi.

C) Ferit Bey, dün akşam, siz fark etmediniz ama, oldukça rahatsızdı.

D) 1939-1945 yılları arası dönem, II. Dünya Savaşı yılları, ülkenin en kötü günleriydi.

E) Kapıda duran adam, siyah takım elbiseli, dün bizim işyerine geldi.

CEVAP ANAHTARI

1-D 2-E 3-C 4-B 5-C 6-E 7-A 8-E 9-B 10-A 11-C 12-B 13-C 14-C 15-B

Türkçe Kelimelerde Vurgu, Vurgu Nedir, Türkçe Kelimelerde Vurgu, Vurgu Nedir, VURGU, vurgu nedir cümlenin ögeleri, vurgu nedir kısaca, vurgu çeşitleri, vurgu nedir görsel sanatlar, sözcükte vurgu test, vurgu işaretleri, devrik cümlede vurgu, yabancı sözcüklerde vurgu,

Yorumlar (0)