Anlatım Bozukluğu > Gereksiz Sözcük Kullanılması


Anlatım Bozuklukları Konu Anlatımı> Gereksiz Sözcük Kullanılması


Bir cümlede anlamları aynı olan veya anlamca biri diğerini içeren sözcüklerin birlikte kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar.

*Kulağıma eğilerek alçak sesle bir şeyler fısıldadı.

Açıklama: Fısıldamak zaten alçak sesle yapılan bir eylem olduğundan alçak sesi kullanmak gereksizdir. Cümlenin doğrusu şu şekilde olmalıydı: Kulağıma eğilerek bir şeyler fısıldadı.

*Bu yol yaya yürümekle bitecek gibi değil.

Açıklama: Yürümek zaten yaya yapılan bir eylemdir, dolayısıyla yaya kelimesini kullanmak gereksizdir. Cümlenin doğrusu şu şekilde olmalıydı: Bu yol yürümekle bitecek gibi değil.

*Onlar da beş yıldır karşılıklı mektuplaşıyorlar.

Açıklama: Mektuplaşmak zaten karşılıklı yapılan bir eylemdir, dolayısı ile karşılıklı sözcüğünü kullanmaya gerek yoktur. Cümlenin doğrusu şu şekilde olmalıdır: Onlar da beş yıldır mektuplaşıyorlar.

*Geçmişteki hatıralardan bir şikayetim yok.

Açıklama: Hatıra zaten geçmişte yaşananlardır, dolayısı ile geçmişte sözcüğünü kullanmak gereksizdir. Cümlenin doğrusu şu şekilde olmalıdır: Hatıralardan bir şikayetim yok.

Aşağıdaki örnekleri de siz yapınız:

Yemeğin yanına biraz da meyve suyu sıkalım.
Ülkemizin sorunları bitmiyor ,tükenmiyor
O günleri daha henüz dün gibi hatırlıyorum
Bu gece ısı sıfırın altında eksi beş derece olacak.
Gülmesinin nedeni bugün iyi bir haber almasındandır.
Onunla ilk tanışmamızı unutamam.
Dün gece uyurken gördüğü rüyayı anlattı.
Sanki dalgasız bir deniz gibiydi yüzü.
Sana söyleyeceğim bu gizli sırlarımı kimseye söyleme.
Yaptıklarını kendi ağzıyla itiraf etti.
Havada beyaz kar taneleri uçuşuyor.
Bu iş yerinde aşağı yukarı üç dört yıldan beri çalışıyorum.
Sınav yaklaştıkça öğrencilerin heyecanı gittikçe artıyor.
Galiba başka çaresi de yok gibi görünüyor.
Sınıfın boyu en kısa öğrencisini arkaya oturtmuşsun.
Yaşlı adam söz almak için oturduğu yerden ayağa kalktı.
Dosyadaki mevcut belgelerden anlaşılıyor ki bu iş uzun sürecek.
Artık bundan sonra oraya gitmene gerek kalmadı.
İki kardeşten en küçüğü okula gitmiyordu.
Bu saatte oraya yalnız gidemem;seninle birlikte gitmek istiyorum.
İşte seninle bu yüzden dolayı konuşmak istemiyorum.
Niçin böyle yüksek sesle bağırıyorsun ki?
Biz onlara iki günde bir, gün aşırı giderdik.
Yorulmamıza rağmen basamaklardan yukarı hızlı hızlı çıkıyorduk.
Türkçede Arapça ve Farsça dillerinden gelmiş sözcükler vardır.
Böyle havalarda eve bir tane bile ekmek götürmeyi unutur.
Kadın küçük çocuğa yaklaşarak senden büyük ağabeyin var mı diye sordu.
Yarınki toplantıda ülkenin ekonomik ve iktisadi problemleri tartışılacak.

 

Yorumlar (0)