Tapsız sözcüğünün anlamı nedir?

TAPSIZ SÖZCÜĞÜNÜ DUYMUŞ MUYDUNUZ?

Unutulan sözcüklerimizden birisi de tapsız sözcüğüdür.

Tapsız sözcüğünün anlamları şunlardır: 

1. {Eski Türkçe} 
İsteksiz,  arzusuz. 

2. {Yerel ağız}
İşine özenmeyen; savruk; dalgın.

3. {Yerel ağız} Davranışları uygunsuz olan. 

4. Güçsüz

Ağız nedir?

Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma dili. Karadeniz ağzı, Konya ağzı gibi.

Anadolu Ağızlarınden Örnekler:

Batı Anadolu Ağızlarından Örnekler:

  • Alnacında: Tam karşısında.
  • Anşırtmak: İma etmek.
  • Burma: Musluk.
  • Çilpi: Küçük, ateş tutuşturmakta kullanılan odun parçası.
  • Bağa: Guatr
  • Çiritmek: Üşümek, titremek.
  • Değin: Sincap
  • Genk: İşlenmemiş sert toprak.
  • Imgıraz: Hastalıklı, çökmüş (kişi)
  • Keşir: Havuç
  • Göcen: Tavşan yavrusu.
  • Göde: Zayıf, çelimsiz.

Doğu ve Günedoğu Anadolu Ağızlarından Örnekler

  • Böğürcük: Böbrek.
  • Cembek: Kalabalık aile.
  • Yanır: Yara.
  • Pisik: Kedi.
  • Mişmiş: Kayısı, zerdali.
  • Küncü: Susam.
  • Ariş: Asma.
  • Tağa: Pencere.
  • Tike: Parça (kuşbaşı et).
  • Kara yatılık: Tifo.
  • Öden: Mide.
  • Ölülük: Mezarlık.

Orta Anadolu Ağızlarından Örnekler

  • Bük: Ağaçlık yer.
  • Cilis: İyice, hepten.
  • Çıdırgı: Ateş tutuşturmakta kullanılan kuru dal parçaları.
  • Efenekli: Aşırı titiz.
  • Çörtleğen: Binanın damından yağmur vb. suyunun akmasını sağlayan madeni oluk.
  • Enek: Meyve çekirdeği.
  • Gidişmek: Kaşınmak.
  • Ellik: Sahur.
  • Filke: Musluk.
  • Homukmak: Memnuniyetsizliğini yüz ifadeleriyle belli etmek.
  • Pürçüklü: Havuç.
  • Balak: Tavşan yavrusu.

Kuzey Anadolu Ağızlarından Örnekler

  • Güpül: Şişman.
  • Hasarı: Büyük su kamalı.
  • Kemçük: Eğri.
  • Orakayı: Temmuz.
  • Yal: Hayvan yiyeceği.
  • Teğin: Sincap.
  • Çağ: El yıkama yeri (lavabo), banyo yapma yeri (banyo).
  • Çerik: Tuzlanmış ve kurutulmuş et.
  • Eze: Teyze.
  • Çiğit: Meyve çekirdeği.
  • Kırtlamak: Isırmak.

Tokat Ağzından Örnekler:

  • badal = merdiven
  • heğri = aman sende
  • bakraç = küçük bakır tencere
  • çit = başörtüsü,yazma
  • düğü = bulgur
  • işkefe = kuru yufka
  • gadder = kadar
  • zere = zira
  • ağleşmek (eğleşmek) = durmak, duraklamak
  • vareş = varmak
  • dekmük = tekme
  • sorutmak = ayakta durmak = ayakta dikilmek
  • bıldır = geçen sene
  • heraf = serin
  • şordan ağrı= şu taraftan, şuradan
  • ecük = azıcık
  • seğirtmek = koşmak
  • çimmek = duş almak, yıkanmak
  • gücük ayı = kış ayı
  • arbul ayı = nisan ayı
  • ivez>üvez = sivrisinek
  • bayahtan = demin, az önce, şimdi
  • ellâğam = sanırım, anlaşılan, demek ki

Yorumlar (0)