Ahmet Haşim’in Parıltı Adlı Şiirinin Tahlili

Ahmet Haşim’in Parıltı Adlı Şiirinin Tahlili

Ahmet Haşim’in Parıltı Adlı Şiirinin Tahlili

Parıltı

Ateş gibi bir nehir akıyordu

Ruhumla o ruhun arasından

Bahsetti derinden ona halim

Aşkın bu unutulmaz yarasından.

Vurdukça bu nehrin ona aksi

Kaçtım o bakıştan, o dudaktan

Baktım ona sessizce uzaktan

Vurdukça bu aşkın ona aksi…

Ahmet Haşim’in Parıltı Adlı Şiirinin Biçim İncelemesi

Nazım birimi: Dörtlük

Nazım Şekli: Serbest nazım. Şiir terzerima nazım şekline benzer bir özellik göstermektedir.

Tema: Aşk

Ölçü: Aruz ölçüsü

Kafiye Düzeni: abca, deed sarma kafiye düzeni ile yazılmış.

Ahmet Haşim’in Parıltı Adlı Şiirinin Kafiyeleri ve Redifleri

-akıyordu

-arasından -ara zengin kafiye, -sından redif

-ona halim

-yarasından. -ara zengin kafiye, -sından redif

-nehrin ona aksi -in ona aksi redif

-dudaktan -ak tam kafiye -tan redif

-uzaktan -ak tam kafiye -tan redif

-aşkın ona aksi -ın ona aksi redif

Ahmet Haşim’in Parıltı Adlı Şiirindeki Söz sanatları

“Ateş gibi bir nehir”: Teşbih(benzetme) nehir bir ateşe benzetilmiş. Renk yönünden.

“Bahsetti derinden ona halim”: teşhis(kişileştirme) “hal”e insana özgü konuşma özelliği verilmiş.

Şiirde “a” sesi ile asonans yapılmış, n,d, k,t sesleri ile ise aliterasyon yapılmış.

Şiirde duygu ve düşünceler semboller yoluyla anlatılmış. İmgelere bolca yer verilmiş.

Şiirde kullanılan imgeler: ateş, su, aks, nehir, yara

Ahmet Haşim’in Parıltı Adlı Şiirinin Anlam incelemesi

Ahmet Haşim, estetik açıdan şiirlerini sembol tepecikleri üzerine kurmuştur. Evrenin bilinçdışı havuzunda şekillendirilen, gizli anlam katmanlarına sembol diyoruz. Fromm “Sembol benliğimizin dışını yansıtmaktadır. Sembolize ettiği şey ise içimizde saklıdır. Sembol diliyle içimizdeki duyguları sanki duyu imiş gibi açıklayabiliriz.” (Fromm;1990, 28) diyerek, sembolün nasıl bir oluşum süreci geçirerek insanoğlunun duygularına bir işaret feneri gibi aydınlık saçtığını görmekteyiz.

İnsan, bilinçaltında oluşturduğu evrenin sırlarını ateşin yakıcı, aydınlatıcı ve temizleyici anlamlarıyla dışa vurmaya çalışır. Böylece insan, iç dünyası ile dış dünyası arasına sembolik değerler düzeni kurar ve birlikteliği yaşatmaya çalışır.

Ahmet Haşim, şiirlerinde biçimlendirdiği ateşi, bir element olmaktan çıkararak, içerisinde anlam kabarcıkları ile dolu ateşten bir nehre dönüştürür. Anlam dönüştürümü ve benzetmeler, Ahmet Haşim’in kendi bilinçaltı dünyasının ele verdiği müddetçe şekillenir.

Bir ateş denizi olan bilinçaltı, Haşim’in şiirlerinde devamlı hareket halindedir. Ateş denizinin karanlık dili, her harekete geçişinde dile yeni çağrışım değerleri kazandırarak onun kaygan ve gizli bir çağrışım yumağına dönüşmesini sağlar. Yükselen ateş, içerisinde dil, sır dolu bir yapıda karşımıza çıkar. Ancak ateş, ifade ettiği yeni ve evrensel özelliğinden hiçbir şey kaybetmez ve durmaksızın havanın sonsuz boşluğuna kendi değerlerini kusar ve fısıldar.

Ahmet Haşim aşk olgusunu, Parıltı adlı şiirinde de ateş ve alev imgeleri ile birleştirerek, ateşin çağrışımları ile aşk arasında bir analoji kurarak işler. Bu bağlantı, ateş imgesinin sosyolojik, psikolojik ve kültürel çağrışımlarının irdelenmesini zorunlu kılar.

Bu bağlamda, ateşin (dolayısıyla da aşkın) analizi, aşkla ilgili içsel devinimleri, aşkın yaratma potansiyeli, yıkıcı yönü ve cinsellikle bağlantısı gibi ilişkilerin ortaya serimini mümkün kılmıştır.

Parıltı şiirinin ilk sözcüğü, şiirin de açar sözcüklerinden birisi olan ‘ateş’tir. “Ateş gibi bir nehr akıyordu / Ruhumla o ruhun arasından,”. Ateş bir nehrin sıfatıdır ve bu nehir akmaktadır. Akışın yönü iki ruh arasındaki karşılıklılık durumunu göstermektedir. Şiirin açar dizeleri olan bu iki dize, ateşten yola çıkarak insanın tarihin en eski dönemlerinden ateşe yüklediği simgesel anlamın açılımını yapmayı bir zorunluluk haline getirir, çünkü şairin aşk kavramını, ifade ettiği ateşle sınamak ve anlamak mümkündür.

Ahmet Haşim’in Parıltı Adlı Şiirinin Dil ve Anlatım Özellikleri

Ahmet Haşim sembolizm akımının en önemli temsilcilerinden biridir. Fecr-i ati şiirinin önemli temsilcisi de olan şair duygu ve düşüncelerini direk anlatmak yerine semboller vasıtasıyla anlatmıştır. Bu yüzden şiirlerinde kapalı bir anlatım vardır. Günümüz Türkçesine göre oldukça sade bir dil kullanan şairin şiirlerinde üslup yönünden bir kapalılık söz konusudur. Onun şiirlerinde ateş, kızıllık, akşam sözcükleri en fazla göze çarpan sözcüklerdir.

Mısra bütünlüğü yerine şiirde konu bütünlüğünü seçmiş bu yüzden anlam diğer mısralara da taşmıştır.

Örnek:

“Ateş gibi bir nehir akıyordu/Ruhumla o ruhun arasından”

Yazar Hakkında Bilgi:

Ahmet Haşim’in Edebi Kişiliği

* Fecr-i Âti topluluğunun en güçlü şairidir.

* Şiirlerinde musiki de vardır.

* Empresyonizm ve sembolizmin etkisiyle şiirler yazar.

* Ona göre şiir, anlamın ve ahengin uyumundan doğar.

* Ahenk kavramına büyük önem verir.

* Sanatçıya göre gerçek şiir, nesre çevrilmesi mümkün olmayan bir şiirdir.

* Aruz ölçüsüyle yazan şair, Arapça ve Farsça sözcüklere de bolca yer verir.

* Haşim, anlamca kapalı olan şiirleri sever.

* Serbest müstezata ilgi duyar. Haşim’e göre şiirlerde “açıklık” ve “fikir” gereksizdir. Şiir, anlamını okuyucudan almalıdır. Okuyucu kendi gücü oranında yorum yapmalıdır.

* “Piyâle” Haşim’in olgunluk dönemi şiirlerini kapsamaktadır.

* Bu dönemde hayat ve kadın karşısında kendisini yalnızlık içinde bulan sanatçının ruh yansımaları vardır.

* Ahmet Haşim, hece ölçüsünü musiki açısından yeterli görmez, serbest müstezatı Servet-i Fünûnculardan daha rahat kullanır.

* Şiirlerinde tasvire yer veren sanatçı sıfatları da çok kullanır.

* Sembolizmin ahenk ve anlam kapalılığı ilkesinden; empresyonizmin izlenimlerinden yararlanır.

* Sanatçı, toplumsal sorunlara ilgisizdir. Şiirlerinin konusunu hüzün, yalnızlık, ölüm, aşk gibi bireysel konular oluşturur.

* Haşim’e göre şiir, musiki ile söz arasında; fakat sözden çok musikiye yakın bir dildir. Şiirlerin, açık ve anlaşılır olmasına karşıdır. Haşim; sarı, kırmızı, siyah renkleri kullanır.

* Şiirlerinde duygusallığa anlam kargaşalığına önem veren sanatçı nesirlerinde açık, yalın, anlaşılır bir üslupla karşımıza çıkar. Sanatçının fıkraları, edebi tenkitleri, gezi yazıları vardır. Ayrıca nesirlerinde sosyal konulara da ağırlık verir.

Ahmet Haşim’in Eserleri

Şiir:

Göl Saatleri (1921)

Piyale (1926)

Fıkra ve Sohbet:

Bize Göre (1926)

Gurabahane-i Laklakan (1928)

Gezi:

Frankfurt Seyahatnamesi (1933)

Kaynakça

Ahmet Haşim’in Parıltı ve Karanfil Şiirlerinde Aşk İzleği- Vedi Aşkaroğlu

Haşim’in Şiirlerinde Ateşin dili- Veysel Şahin

Yorumlar (0)