Şemsiye Sözcüğü ve Makus Talih-Prof. Dr. Hatice Şirin

Şemsiye Sözcüğü ve Makus Talih


Prof. Dr. Hatice Şirin

Türk dünyasında şemsiyeye kol çatırı (el çadırı) denir.

Avrupa dilleri Latinceden, biz Arapçadan, Farsça ve Bulgarca bizden almış.

Kavurucu sıcaktan korunmak için Mısır ve Hindistan'da icat edilmiş. Mısırlılar soyluluk simgesi olarak taşımış. Esmerlikten nefret eden Hintli kadınlar güneşten korunmak için kullanmış.


Şemsiye ve umbrella bu yüzden güneşlik demek.

Parafin sürüp yağmura karşı ilk kullanan Çinliler..
Romada kadın aksesuarı olup erkekler için utanç verici bir şeymiş.
Avrupa’ya, Moğolistan ve Çin’e giden cizvit rahipler öğretmiş.

1719’da Robinson Crusoe hayvan derisinden bir şemsiye yapınca İngilizler bi durup düşünmüş ve tarihin ilk şemsiye fabrikasını kurmuşlar.

"Şemsiye" deyip geçmeyin. Herkes onun altında, kimi kimisi siyasi, kimi dini, kimisi de yalanlardan kurduğu dünyasının şemsiyesinde...

Kimisi de ne kadar çabalarsa çabalasın ve fırtına çıksın çıkmasın hep ters dönmüş şemsiyesine mahkum.
Makûs kader dedikleri bu işte.
Makus da "ters dönmüş" demek zaten 

Yorumlar (0)