Paragrafta Anlam, Benzetme Nedir, Açıklamalar, Örnekler

Paragrafta AnlamBenzetme Nedir, Açıklamalar, Örnekler

Paragraf, paragraf soruları, paragrafta anlam, paragrafta anlam soruları paragrafta anlam 6. sınıf, paragrafta anlam 8. sınıf, paragrafta anlam 5. sınıf, paragrafta anlam 7. sınıf, paragrafta anlam örnekleri, paragrafta anlam nedir, Paragrafta Anlam >Anlatım Özellikleri> Kalıcılık Nedir? Açıklamalar, Örnekler
Paragrafta Anlam İle İlgili Tüm Yazılarımızı Okumak İçin Buraya Tıklayınız.


Bir varlığın, kavramın özelliklerini anlatmak için o özellikleri eksiksiz olarak taşıyan başka bir şeyi örnek olarak göstermeye benzetme denir. Nitelik bakımından zayıf olan varlık veya kavram, kuvvetli olana benzetilerek anlatılır.

Örnek-1

Şimdi ucu püsküllü gecelik külahı gibi görünen Vezüv, miladın 79. yılı bir ağustos günü yeri göğü kaplayan yoğun dumanla birlikte ateş püskürmüş. Yavrularını yiyen bir hayvan gibi yöresindeki Herkulanum ve Pompei şehirlerini yakıp kavurmuş, insanları boğmuş, ağaçları yakmış.

Bu paragrafta yazar, Vezüv yanardağının biçimsel özelliklerini ve yıkıcı etkisini daha etkili şekilde anlatmak için benzetmeye başvurulmuştur. Paragrafın ilk cümlesinde yazar, Vezüv’ün ucunu külaha, ikinci cümlede bu yanardağı yavrularını yiyen bir hayvana benzetmiştir.


Benzetmeye başvurulan paragraflarda varlıklar ya da kavramlar birbirine benzetilerek anlatılır. Bundan dolayı benzetmeyle karşılaştırmanın birbirine karıştırılmaması gerekir.

Benzetmede yalnızca aralarında benzerlik ilgisi bulunan varlıkların, kavramların ortak noktaları belirtilir. Karşılaştırmada ise varlıkların hem ortak hem de farklı yönleri birlikte anlatılır ve kıyaslanır.

Örnek-2

Bu şehrin göğünde sürekli bir duman, yollarında yuvarlanan toz bulutları vardı. Yakıcı güneşin altında harap olmuş sokaklar, evler, hanlar, hamamlar, pencereler, çerçeveler renkleri solmuş bir tabloyu andırıyordu.

Bu paragrafta harap olmuş bir şehirden söz edilmiş ve bu şehirdeki “harap olmuş sokaklar, evler, hanlar, hamamlar, pencereler, çerçeveler” renkleri solmuş eski bir tabloya benzetilmiştir.

Örnek-3

Uygarlıkta üstün olan bir ulus nereye giderse gitsin dilini, düşünce biçimini, alışkanlıklarını oraya benimsetir. Bir Fransız ya da İngiliz Afrika’da, Hindistan’da memleketinde olduğundan farklı yaşamaz. Fakat geri kalmış ulusların bireyleri uygar ülkelere gittiklerinde önce bir kimlik bunalımı yaşar, ardından da oradaki insanlar gibi yaşamaya başlar. Zamanla gelenek ve göreneklerinden uzaklaşır.

Bu paragrafta, uygar uluslarla geri kalmış ulusların bireylerinin hayata bakış açıları karşılaştırılmıştır. Bu insanların farklı ülkelere gittiklerinde nasıl bir tutum takındıkları ortaya konmuştur.


Teşbih Nedir?


Aralarında ortak yön bulunan iki şeyden zayıfın kuvvetliye benzetilmesine teşbih denir. Benzetmede dört unsur vardır:

Benzeyen (zayıf unsur)
Kendisine benzetilen (kuvvetli unsur)
Benzetme yönü (iki varlık arasındaki ortak yön)
Benzetme edatı (gibi, kadar, sanki, misal, tıpkı, benzer, andırır, âdeta …)

Teşbih Sanatına Örnekler:

Tam bir benzetmede bu dört unsur bulunur. Bu dört unsurun da bulunduğu benzetmelere ayrıntılı (mufassal) benzetme denir.

“Dalgalardan gemimiz martı gibi oynaktır şimdi.” dizesinde benzetmenin dört unsurunu da görüyoruz:
Benzeyen: gemi
Kendisine benzetilen: martı
Benzetme yönü: oynak olması (dalgaların etkisi ile hareketli olması)
Benzetme edatı: gibi

“Yolcuyum bir kuru yaprak misali
Rüzgârın önüne atılmışam ben”
Bu dizelerde de tam bir benzetme söz konusudur.

Benzeyen: ben
Kendisine benzetilen: kuru yaprak
Benzetme yönü: rüzgârın önüne atılmak
Benzetme edatı: misali

Bazen teşbihin öğelerinden benzetme yönü söylenmez. Bu tür benzetmelere kısaltılmış (muhtasar) benzetme denir.

“Kardeşi tıpkı tilkidir, ondan kendini sakın.”cümlesinde kısaltılmış benzetme vardır. Bu cümlede benzetme yönü söylenmemiştir.
Benzeyen: kardeşi
Kendisine benzetilen: tilki
Benzetme yönü: (yok)
Benzetme edatı: tıpkı

Benzetme öğelerinden sadece benzeyen ve kendisine benzetilenin kullanılması ile yapılan benzetmelere teşbih-i beliğ (güzel benzetme) denir.

“Nedendir de kömür gözlüm nedendir
Şu geceki benim uyumadığım
Çetin derler ayrılığın derdini
Ayrılık derdine doyamadığım”

Bu dörtlükte “kömür gözlüm” sözleriyle teşbih-i beliğ yapılmıştır. Gözler renk bakımından kömüre benzetilmiş; ama benzetme yönü ile benzetme edatı, söylenmemiştir.

Benzeyen: göz
Kendisine benzetilen: kömür
Benzetme yönü: (yok)
Benzetme edatı: (yok)

“Yüce dağ başında olur sayrılık
Sen düşürdün gül benzime sarılık “
Bu dizelerde “beniz”, “gül” e benzetilerek teşbih-i beliğ yapılmıştır.

“Mehtap kemer taze belinde
Üstünde sema gizli bir örtü
Yıldızlar onun güldür elinde “

Bu dizelerde ise “mehtap”, “kemer’e; “sema”, “örtü”ye; “yıldızlar” ise “gül”e benzetilerek teşbih-i beliğ yapılmıştır.

“Geçen her saat, her geçen saniye
Göl altın güğümdür coşan maviye”
dizelerinde göl “altın güğüme” benzetilerek teşbih yapılmıştır.

Yorumlar (0)