Şeyhî kimdir? Hayatı, eserleri, sözleri hakkında bilgi

Şeyhî kimdir? Hayatı, eserleri, sözleri hakkında bilgi


Germiyanlı Beyliği kültür çevresinde yetişmiş şair ve hekimdir. Hekimliğinden dolayı Hekim Sinan diye de bilinir. Latifi Tezkiresi’nde “Murad Han-ı Gazi devrinde doğduğu” bildirildiğine göre 1371-1376 yılları arasında doğmuş olabileceği tahmin edilmektedir. Babasının adı Ahmed olup, Germiyanlıların ileri gelen Türkmen ailelerinden birine mensup olduğu biliniyor. İlk eğitimine Kütahya’da başlamış, daha sonra tıp ve tasavvuf öğrenmek için İran’a gitmiştir. Buradan tıp, tasavvuf ve edebiyatta yetişmiş olarak dönmüştür. Bu arada dönerken Hacı Bayram-ı Veli’ye intisap ederek “Şeyhî” mahlasını almış, Kütahya’da bir attar dükkanı açarak hekimlik mesleğini icra etmiştir. Bu arada Şeyhî, Germiyan Beyi II. Yakub’un özel hekimi olmuştur. Daha sonra Çelebi Mehmed’in Karaman seferi sırasında (1415) hastalığını tedavi ettiği için kendisine Tokuzlu köyü tımar olarak verilmiştir. Meşhur Harntmesini Tokuzlu köyüne giderken tımarın eski sahipleri tarafından saldırıya uğraması sonucu yazmıştır.

II. Murad’ın hükümdar olmasından sonra Osmanlı sarayı çevresinde görülmektedir. Hüsrev ü Şirin mesnevisini II. Murad’ın emriyle Nizamî’den tercüme etmiştir. Son yıllarını nerede ve nasıl geçirdiğine dair bilgi yoktur. Faruk Kadri Timurtaş ölüm yılını 1431 olarak göstermektedir.

Eserleri

⦁ Divan: Millet Kütüphanesi Ali Emiri Efendi Manzum Yazmalar bölümü 238 numarada kayıtlıdır. Divan’da 20 kaside, 2 terkib-i bend, 3 terci’-i bend, 2 müstezad ve 200 civarında gazel vardır.

⦁ Harntme: Çelebi Mehmed’e (bazı Sehi ve Latifi Tezkirelerinde II. Murad’a) sunulmuş, 4 kısımdan oluşan 126 beyitlik bir eserdir. Eserin konusu, İran şairi Emir Hüseyni’nin Zadü’l-Müsafirin adlı eserindeki eşek hikayesinden alınmıştır. Ömrü boyunca yük taşıyan eşekle semiz öküzlerin hikayesi karşılaştırmalı olarak anlatılır. Harntme, dil ve anlatım özellikleri ile dönemin Türkçesini en iyi temsil eden eserlerden biridir.

⦁ Hüsrev ü Şirin: Nizami’nin aynı adlı mesnevisinin II. Murad adına yapılmış tercümesidir. 6944 beyitten oluşan hikaye 11 bölüm halinde düzenlenmiştir.




KİMDİR?

 

Asıl adı Yusuf Sinan olan sanatçı, aslen Kütahyalıdır. Kesin olmamakla birlikte 1371-1431 tarihleri arasında yaşamıştır.

Şeyhî, İran’da tasavvuf ve edebiyatın yanında tıp öğrenimi de yapmıştır. Kaynaklarda Hekim Sinan adıyla da anılan sanatçı, hekimliğiyle de övülmektedir. Şeyhî hekimlikteki yeteneğini Çelebi Sultan Mehmet’i tedavi etmekle kanıtlamıştır. Sultanı tedavi ettiği için kendisine birçok hediyenin yanı sıra “Dokuzlar” adlı köy de tımar olarak verilmiş; ayrıca Sultan’ın özel doktoru olarak görevlendirilmiştir.

Edebî Kişiliği


  • Erken dönem Divan Edebiyatı şairlerindendir ve divan edebiyatının gelişmesine büyük katkısı olmuştur.

  • Dokuzlar köyüne giderken, köyün eski sahiplerinin saldırısına uğramış ve bu durumu padişaha “Harnâme” adlı mesnevi tarzında kaleme aldığı hicviyesi ile anlatmıştır.

  • Şiirlerinde ses güzelliğinden çok, söze ve anlama önem vermiştir.

  • Şiirlerinde tasavvuf kültüründen çokça yararlanmıştır.

  • Şiirlerinde alışılmamış ya da terk edilmiş sözcükleri kullanmaya meraklıdır.

  • İnsan hakları, ilahî ve beşeri adalet gibi konularda yergi dolu şiirler yazmıştır.

  • Tasavvufi bir kişilik olmasına ve tasavvuf eğitimi almış olmasına rağmen eserlerinde tasavvufi öğeler bulunmamaktadır.

  • Din dışı şiirler yazmayı tercih etmiştir.


Eserleri:

Harname, Hüsrev ü Şîrîn

Harname

Çelebi Sultân Mehmet’e sunulmuş 126 beyitlik bir mesnevidir. Eser, Türk mizah ve hiciv edebiyatının şaheserlerindendir. Eser, ince alay ve nükteleri içerir. Şair, eserde yük taşımakta pek çok sıkıntılar çeken bir eşeği ele alarak semiz bir öküz gibi olmaya çalışan bu eşeğin başına gelenleri anlatır. Öküzlerin rahatına ve boynuzuna imrenen eşek, sonunda kulaklarından da olur. Eleştirel nitelikler taşıyan Harname, sembolik bir mesnevidir.

Hüsrev ü Şirin

II. Murat’ın isteği ile yazılan eser 6944 beyitten oluşmaktadır. Esas hikâye 11 bölümdür. Eser Mizamî’nin aynı addaki mesnevisinin tercümesidir. İran hükümdarı Hürmüz’ün oğlu ile Ermeni meliki Mehin Banu’nun yeğeni Şirin arasındaki aşk macerasını işler.

Yorumlar (0)