28.07.2023, 19:39

Türkçede KH Neden Önemli

Türkçede kh damgası/sesi vardır. Orhun anıtlarında bunu görürsünüz. Kh, Anadolu ağızlarında, şivelerinde de yaşatılmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin 29 damgadan (harf) oluşan resmî alfabesinde ise kh’ye yer verilmemiştir. Geniz a’sı, n’si yine aynı şekilde.. Bu da hala, han gibi sözcüklerin kullanımında sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Hala sözcüğünü ele alalım; akrabalık terimi mi zaman kavramı mı? Han; hükümdar mı otel mi? Bazı Türk toplulukları kh bileşik sesine/damgasına x olarak alfabelerinde yer vermişlerdir. Türkiye ve Türkistan Türkçeleri arasında köprübaşı görevi gören Azerbaycan da bu ülkelerden biridir hatta.

Türk dili, kültürü, tarihi açısından kh damgası/sesi neden önemlidir? Kh gibi ses özellikleri Türkçenin dip noktasını oluşturur da ondan. Söz gelimi Türkçe ile Japoncayı birbirine bağlar. Örnek olarak aynı anlama gelen karın-hara sözcüklerini ele alalım. İlk bakışta Türkçe karın ile Japonca hara arasında bir bağ, bir ilinti gözünüze çarpmayabilir. Oysa her iki dilin kökeni de -kimilerinin Ural & Altay dediği- Turan dil avuludur. Her iki dilde de kh bileşik sesi/damgası vardır. Turan coğrafyası genişledikçe kh > k, h ses ayrışması ortaya çıkmıştır: Khalaç > Kalaç, Halaç; Sakha > Saka, Saha; khoca > koca, hoca; khatun > katun/kadın, hatun gibi.. Kağan-hakan sözcüklerinde de benzer durum söz konusudur. Tekrar karın-hara sözcüklerine dönelim. Japonca hara sözcüğünün dip noktasını khara olarak ele alırsanız, Türkçe karın sözcüğü ile olan ses ve anlam aynılığını açıkça görebilirsiniz. Hatta bu yolla Japon kültürünün önemli öğelerinden (ritüel) biri olan “harakiri” geleneğini de Türkçe olarak anlamış, anlamlandırmış olursunuz. Nasıl mı? Türkçedeki -kesme eylemiyle ilgili- kertmek, kertik sözcüklerini anımsayarak… Harakiri, Türkçede karın kesmek anlamına gelir.

Görüldüğü üzere Macaristan ovalarından hatta Basklardan, Finlandiya’dan başlayıp ta Yakutistan’a, Japonya’ya kadar olan yerlerde dillerin dolayısıyla kültürlerin dip noktası Turan dili bir başka deyişle Türkçedir. Hatta İngilizcenin bile dip noktası Keltçe dolayısıyla da Türkçedir. Ama siz aptalca özentiler, takıntılar yüzünden günümüzde Baskların, Macarların, Finlerin, Tatarların, Kıpçakların, Uygurların, Sakhaların (Saka/Saha), Japonların, -And/Ant Dağlarında (Peru) yaşayan- Keçuaların hâlâ kullandığı ana-ata gibi öz Türkçe sözcükleri atıp, yerine valide-peder gibi Arapça-Farsça sözcükler koyarsanız ne dünyada saygınlığınız ne de dilinizin dünya dili olma özelliği kalır?

Boydaş olduğu Karamanoğlu Mehmetlerin, Yunus Emrelerin, Kaygusuz Abdalların yolundan giderek Türkiye Türkçesini Arapça-Farsça boyunduruğundan kurtaran ve en büyük hayâlini “Ankara’da basılan bir gazetenin Türkiye’den Uygurlara kadar tüm Türkler tarafından okunup anlaşılması” olarak dile getiren büyük önder Gâzi Mustafa Kemal Atatürk ile noktayı koyalım: “Türk demek Türkçe demektir. Ne mutlu Türk’üm diyene!”

Aziz Dolu Atabey
https://azizdolu.wordpress.com/

Yorumlar (0)