16.11.2021, 23:35

ADIM ADIM TURAN'A

ADIM ADIM TURAN’A

Türk Ülküsü tüm Türkleri birleştirmeye dayanır. Mustafa Kemal Atatürk; ‘‘Türk Birliği’nin bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapatacağım. Türk Birliğine inanıyorum. Yarının tarihi, yeni fasıllarını Türk Birliği ile açacak, dünya sükûnunu bu fasıllar içinde bulacaktır. Türklüğün varlığı bu köhne âleme yeni ufuklar açacak, güneş ne demek, ufuk ne demek o zaman görülecek.’’ demiştir.

Bugün baktığımızda Atatürk’ün düşlediği Türk Birliği’ne ne denli yaklaştığımızı görebilmek mümkündür. Türkiye’nin ev sahipliğinde Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan ile gözlemci statüsündeki Türkmenistan ve Macaristan’ın katılımlarıyla 12 Kasım’da Türk Konseyi 8. Zirvesi gerçekleştirildi.

Pek çok önemli kararın alındığı zirvede konseyin adı Türk Devletleri Teşkilatı olarak değiştirildi. Bu bir üst oluşum olarak bağımsız Türk Devletlerinin bir araya gelmesi, ortak hareket etmesi yani birleşmesi demektir.

Kimileri Türk Birliğinin gerçekleşmesini yakın vadede imkansız görüyor, nedeni olarak da 7 ayrı bağımsız devletin ve diğer Türk yurtlarının ayrı vatanları, bayrakları, kendine özgü lehçeleri olduğunu, tek bayrak, tek vatan ve aynı dil etrafında toplanılamayacağını savunuyorlar. Oysaki bugün Türk Devletleri Teşkilatı adında günden güne güçlenen ve kendine özgü bayrağı olan bir kuruluşumuz bulunmaktadır. Türk Devletleri Teşkilatı Türkleri bir üst çatı olarak bir araya toplamıştır.

Kazakistan Türkleri kendi vatanında, kendi bayrağı altında ve öz lehçesinde konuşurken, Özbekistan Türkleri de yine kendi vatanında, kendi bayrağı altında öz lehçesinde konuşacak; ortak alfabe çalışması, ortak tarih kitapları ve eğitim politikaları ile Türk devletleri arasında yüzyıllardan beri kopmayan, koparılamayan bağ daha da güçlenecek ve Türk Devletleri Teşkilatına katılacak olan soydaşlarımız için şimdiden çalışmalar yapılarak 21. Yüzyıl Türk Dünyası çağı olacaktır.

Bilim, kültür, teknoloji, ekonomi alanlarında yürütülecek doğru siyaset ve adımlarla bağımsız olmayan Türklerin de bu oluşumda yerini alması, ilk etapta temsilci bulundurması sağlanmalıdır. Aslına baktığımızda günümüz şartlarında olması gereken de budur. Turan bir anda olabilecek bir oluşum değildir. Üzerinde büyük düşünüp sağlam adımlar atılması gerekir.

Ayrıca hatırlatmak gerekir ki 12 Kasım Doğu Türkistan Cumhuriyetleri Günü idi. Dünyanın dört bir yanındaki Doğu Türkistanlı soydaşlarımız Cumhuriyet Gününü bağımsızlık özlemi ile vatan özlemi ile kutladılar. Umuyoruz ve diliyoruz ki bir 12 Kasım’da yine özgürlüğüne kavuşacaktır ata topraklarımız. ‘‘Türk’ün Töresi’’ esareti kabul etmez.

“Vatan; ne Türkiye’dir Türklere, ne Türkistan vatan büyük ve müebbet bir ülkedir; Turan”

Böylelikle;

Bizim Kızıl Elma’mız; Nahçıvan, Karabağ’ın tamamı, Kırım, Ahıska, Batı Türkmeneli,

Gagavuzya, Karaçay, Dağıstan, Balkarya’dır.

Tataristan, Başkurdistan, Tuva, Şorya, Yakutistan, Hakasya, Altay, Çuvaşistan’dır.

Güney Türkistan, Güney Azerbaycan, Kıbrıs, Türkmeneli,

Bizim Kızıl Elma’mız Doğu Türkistan’dır!

TÜRKLÜKBİLİMCİ (TÜRKOLOG)

DİLEK YILMAZ ÇAM

Yorumlar (0)