21.02.2023, 15:07

Bulgarlar

Altaylardan -Horasan da denen- Güney Türkistan’a inen, sonrasında Hazar Denizi’nin kuzeyini dolaşarak Kafkasya’ya geçen ve burada iki kola ayrılarak İtil (İdil) ve Tuna kıyılarına göçen Bulgarlar onlarca Türk boyundan biridir. Türk tarihinde, İslâm ve Hıristiyan âleminde derin izler bırakmış bir boydur üstelik. Bizans bu Türk boyundan çekinmiştir. Ruslar bu Türk boyundan hazmetmemiştir. Ama gelin görün ki Tuna Bulgarları olarak anılan kardeşlerimiz Slavların/Rusların kültürel ve siyasal baskısı sonucunda erime (asimilation) tehlikesiyle karşı karşıyadırlar.

Batıya göçen Bulgarlar, Attila’nın küçük oğlu İrnek (Ernek) önderliğinde Tuna Bulgar Hanlığını kurarlar. Kurulan bu Tuna Bulgar Devleti ilk Hıristiyan Türk devleti olur. İki Bizans imparatorunun ölmesine, birinin de akıl sağlığını yitirmesine neden olan Krum (Kurum) Han da Tuna kıyılarına yerleşen bu Batı Bulgarlarının ulusal kahramanıdır hatta. Yani günümüzdeki Bulgaristan’ın… Madara kaya kabartması Krum Han’a aittir ve uzun saçları, sol elindeki and kadehi, taşıdığı tuğ, at sırtındaki duruşu ve atın yanındaki kurt ile betimlenmiştir. Yine günümüz Bulgaristan’ında yapılan bir arkeolojik kazıda ele geçen ve Pliska Pusulası adı verilen üzerinde -başta Kayı boyunun olmak üzere- çeşitli Türk simgeleri bulunan pusula da oldukça ilgi çekicidir.

Kuzeye giden Bulgarlar, İtil (İdil) Bulgar Devletini kurarlar. Bu devlet, ilk Müslüman Türk Devleti olur. Günümüzde Rusya Federasyonunu oluşturan devletlerden biri olan Çuvaşistan Özerk Cumhuriyeti sınırlsrı içerisinde varlığını sürdüren insanlar tarihteki İtil/İdil Bulgarlarının torunlarıdır. Dahası devletin adının, “Bulgarya” olması için fikrî mücadele veren Çuvaş milliyetçilerinin sayısı günden güne artmaktadır.

Kafkasya’da kalan Bulgarlar, günümüzde Balkarlar (Bolkarlar) adıyla anılırlar. Ve bir başka Türk topluluğu olan Karaçay Türkleri ile birlikte Balkar (Bolkar) Dağlarının iki yamacını yurt tutarak, birlikte kardeşçe yaşayıp gitmektedirler. Ha bu arada her iki topluluğun epeyce bir Rus zulmüne maruz kaldığının da altını çizelim.

Sonuç: Türklere en büyük zararı boyculuk, dincilik takıntıları vermiştir. Yeryüzünde sayısı 500 milyonu bulan Türk ve akraba toplulukların “bir, iri ve diri” olmasını düşünebiliyor musunuz? Ya Türklük bilincini kaybetmiş, sayıları milyonları bulan Türk soyluların da bizimle gönül birliği kurmalarını? Biz bize benzeriz canlar. Biz bize yeteriz. Ne demiş Oğuz Kağan? “Birlikten güç doğar.” Ne diyor büyük önder Gâzi Mustafa Kemal Atatürk? “Türk birliğine inanıyorum. Onu görüyorum.”

Aziz Dolu Atabey

https://azizdolu.wordpress.com/
Yorumlar (0)