28.01.2023, 13:22

CUMHURİYETİN MEDENİYET TASAVVURU - 1

          CUMHURİYETİN MEDENİYET TASAVVURU – 1

"Siyasi ve toplumsal bir düzen kurmak, özgürleşmek, insanoğlunun evren ile barış ve ahenk içinde           olmasını gerektirir “ ( Eric Voegelin )

Atatürk'ün temel hedefi, toplumun genlerinde var olan tarihten gelen bağımsızlık kimliğini koruyarak ülkeyi medeni, çağdaş bir dünya devleti haline getirmektir. Cumhuriyetin ilanı ile düşünür, aydın, ideolog “Türk devriminin “ tüm paydaşları Doğu kültürü ve geçmişinden, tasarlanmış bir kopuş yaşadı. Cumhuriyeti kuranlar bağımsızlık kavramının bilincinde, Batının siyasi ve ekonomik baskılarını kırıp, Batı’ya rağmen Batı medeniyetine ulaşma tasavvuru içinde oldular. Yeni bir medeniyet tasavvur edenler Cumhuriyetin ilanında farklı görüşlerde olsalar da beyan ve yazılarında, yaşadıkları sevinçleri, kaygıları vatan ve bayrak sevdalarını saygıyı hak eden duygular olarak görmeliyiz. Kurulan cumhuriyet tam olarak ifade bulamamış, anlaşılamamış ideolojisinin sorunlarıyla elbette yüzleşti. O günlerin olağanüstü şartlarında imparatorluktan milli devlete geçişte toplumun sorunlar yaşaması kaçınılmazdı. Anadolu cumhuriyetle buluştuğunda, eski yaşam ve kültür değişirken dini, ahlaki, hukuki, siyasi sosyal yaşamı yeniden oluşturmak kolay olmadı. Batı standartlarında bir ulus yaratma projesi zihinde tasarlanıp yaşamla buluşurken, öncesinde yaşanan Osmanlı’nın toprak kayıpları ve yurdun işgalinin yaşandığı zorlu bir süreç vardı. Anadolu insanını için uzun sürecek bir zihinsel sorunlar sonrası, cumhuriyetin ilanı ile Müslüman toplumda batının sosyal yaşamı ve dini inançları arasındaki doku uyuşmazlığı elbette derin izler bıraktı. “ Devrin aydınlarından ( Celal Nuri 1881-1938  ) düşüncelerinde, asırlar boyu Osmanlı toplumun tüm kesimlerinin tekerrürde ( kendini yenileyememesi, gelişime kapalı ) kalmasını 600 yıllık güneş tutulmasına benzetirken, Batı’nın bir kendi aralarında, ikincisi de bizimle münasebetlerinde uyguladıkları iki hukuk anlayışlarının yanlışlığını ifade eder.                                                                  Yeni bir medeniyet tasavvuru için cumhuriyet ilanının kaçınılmaz ve şart olduğu gerçeği Celal Nuri’nin ifadelerine anlam kazandırıyor. Korkular ve gelecek kaygısının bilinmezliğinde zihinsel, ekonomik ve ahlaki yaşamını düzenleme çabaları yanında Batıcı, milliyetçi, İslamcı bütün aydınların ortak temel hassasiyetlerinin değişime uğradığı bir toplum düşünün!                                                                              İşte bu zor şartlarda kurulan cumhuriyetimiz, tarihten gelen, din diye dayatılan örf ve adetlerden, geleneğin temel yaftalarından kurtularak, Batı medeniyeti eksenli bir düzende toplumun buluşmasıdır.

Yorumlar (0)