21.11.2021, 11:34

KIRIM TATARCASI VE EDEBİ DİL

KIRIM TATARCASI VE EDEBİ DİL

“ 1944 Kırım Türkleri sürgünü ,aynı zamanda dilin sürgünüdür .” ( Prof. Dr. Hülya Kasapoğlu Çengel)

Kırım Tatar Türkçesinin kökeni nedir ? Nereden geliyor sorularının yanıtlarını Etnolojik anlamda “ ırk , dil ve millet “ duygularını sorgulamadan ,tarihsel süreci araştırmadan ,Kırım Türklerinin tarihe mal olmuş onurlu , barışçı, vatan sevdası ile yoğrulmuş varoluş mücadelesini ,zor şartlarda diline sahip çıkmasını asla anlayamayız . Kırım Türkleri olarak kamuoyuna , STK’ lara ,Türk dünyasına , özgürlük ,demokrasi ve adaleti savunanlara Kırım’ın ilhak ve işgalini , işgal sonrası yaşatılan zulümleri yeterince anlatamadığımızı , batı dünyasınca görmezden gelindiği gerçeğini gözardı edemeyiz. .

Tarihten gelen öz tilimiz Kırım Tatarca Türkçesi , Asya’nın bozkırlarından, Karadeniz’in Kuzeyine uzanan yolculuğunda , Kuzey Türkleri kültürlerinin etkileşiminden oluşur . Türk dillerinin Kıpçak koluna ait dil aynı zamanda Altınorda devletinin resmi dilidir .Tarih boyunca bir çok müdahale görmüş , istila edilmiş , çeşitli kavimlere yurt olmuş bu yarımada da devlet geleneğine sahip Tatar toplumu , dil olarak etkilense de Tatarca Türkçesi , Uygurca yazılmış Kıpçak Türkçesinin önemli bir koludur. Ancak Oğuz gurubuna ait özelliklerine de sahiptir . Kırım hanlarının İstanbul’da eğitim görmesi . İsmail Gapıralı’nın çalışmaları ile Oğuz Türkçesi etkileri anlaşılabilir. Günümüzde edebi kırım Tatar dili olarak tanınan Kırım Tatar Türkçesi coğrafi konum ve tarihsel süreç içinde hem Kıpçak hem de oğuz lehçelerin etkisinde kalır. Yarımada da farklı diyalektiklerin konuşulmasına sebep olur . Hazarlar , peçenekler ,Kıpçaklar , Anadolu Türkleri , Selçuklu ve Osmanlı etnik ve kültürel etki yapmıştır .Batu han devrinde (621 - 653 ) tarihleri arasında yazıldığı sanılan Kırımlı Mahmud’un mesnevisini , Şair Haliloğlu 12.yy da Oğuz Türkçesine çevirir . Yusuf’u Zaliha ( kıssa-i Yusuf ) adlı eserde kullanılan dili Haliloğlu , Kırım dili ve (Deşti dili ) olarak ifade eder. Kutadgu-Bilig , ve Divan-ı Lugati-t Türk gibi önemli eserler Altınorda - Kıpçak yöresinde yazılmıştır ve Tatar isminden bahsedilir.

Bu edebi dil , farklı topluluklarda , farklı dinlerde , farklı alfabelerde gelişerek gelişimini tamamlarken , Kırım Tatarcası Kaşgarlı Mahmut’un Divan-i Lügati’t te belirtiği Türk  boyları dillerindendir .

Tatarca dilinin milli dil olabilmesi , konuşma dilinin ötesinde tarihsel süreçte yaşam bulması adına ; çeşitlilik , Kıpçak bozkırının sert etkileri , uslup zenginliği , yaşam canlılığı, etkileşim  yanında   bir  karaktere  de sahiptir . Kırım tatar Türkçesinin sözlük yapısı çok zengindir . Ali Şir Nevai dilin zenginliği olarak şiirlerinde bunu belirtir .Kırım Tatar Türkçesinin üç ağzı , diyalektiği vardır .

Yalı boyu ağzı . Kırım’ın Güneyinde dağlarla iç kısımdan ayrılan Karadeniz sahilinde olan bölgenin konuşma dilidir. Osmanlı etkisinde Türkiye Türkçesine yakındır .

Bahçearay ağzı . Kıpçak özellikleri yanında gramer ve kelime olarak Oğuz dil gurubunun özelliklerini taşır . Edebi dil Bahçesaray ağzıdır . Mahalli yazım dilidir.

Çöl ağzı . Kırımın Kuzeyinde kalan bozkır bölgesinde yaşayan halkın konuştuğu dildir . Tamamen Kıpçak özellikler taşır .Kazak’ça ve Nogayca’ya yakındır .

Türkçesi de bu gelişmeler ışığında Türk yazı dili ve edebi dil olarak tarihe mal olur . Bu edebi dil Orhun anıtlarında ihtişamını , güzelliğini ,gelişmişliğini de gösterir. Oğuz - Kıpçak dili ailesine bilhassa Kırım Tatarca Türkçesine Osmanlı’nın etkisi 450 yıl sürer. 13 yy da özellikle Kırım’ın Güney bölgesi etkilenir. 19.yy da Rusya’nın akıl almaz emperyalist ,baskıcı ve dış dünyaya kapalı tavrı ile sürgün ,hapis , yıldırma politikaları sonucunda Türk kavramı ve Türk boylarının birleşik ebedi dilinin yok ediliş sürecini dünya seyretti . Bugün Çin’de yaşananlar gibi .

Sovyetler “ Türki “ ifadesini yerleştirerek Türki cumhuriyetleri konumlandırması ile Türk dünyasında ayrışmayı tamamlar . İsmail Gaspıralı’nın işte birlik, dilde birlik şiarına sahip çıkılmalıdır ki Türk dünyasının ortak dil tasavvuru yaşam bulsun. Kırım tatarca Türkçesi 2009 yılında Unesco tarafından çok ciddi tehlike altındaki diller kapsamına alınmıştır . 2013 yılı itibarı ile Kırım’lı çocukların anadilde eğitime erişme oranı maalesef %16 dır .

Millet olmayı başaran ,köklü devlet geleneğine sahip Kırım Türklerinin , yurdu ilhak ve işgal edilse de ,sömürge durumuna da düşse de,daima varlığını sürdürecek ,milli kimliği asla kaybolmayacaktır . Millet olmayı başarmış bu toplum ,edebi dili olan bir halk , varoluşunu sonsuza kadar sürdürmek mecburiyetindedir . Yeter ki dilini kaybetmesin çünkü dil ana ,temel unsurdur .

Yorumlar (0)