Ermeniye Hükümdarı Artaşes'in (Ertaş`ın) Türkçe Yazıtları-Prof. Dr. Firudin Ağasıoğlu
Türk Tarihi
11.10.2017, 21:51 11.10.2017, 21:51
Ermeniye Hükümdarı Artaşes'in (Ertaş`ın) Türkçe Yazıtları-Prof. Dr. Firudin Ağasıoğlu
Selevki devletinin m.ö. II yüzyılın başlarında Ermeniye ülkesindeki canişini (strategi) Artaşes Arpa çayının Araza qovuşduğu yerde salınmış Armavir (Kürdüklü) şehirinde otururdu. Selevki hükümdarı III Antiokh romalılara mağlub olanda (m.ö.190) onun canişini Artaşes bu durumdan istifade edib kendisini bağımsız kral ilan etdi ve ona tabe olan Ermeniye arazisini büyütmek için komşu İber (Gürcüstan) ve Azerbaycan ülkelerinden kısa devam etse de, bir-iki bölge kopara bildi. Böylece, Artaşes ömrü uzun olmayan ilk Ermeniye devletini kurdu ve onun ilk hükümdarı oldu.
Adı Türkce Ertaş (Artaş) olan Ermeniye çarı Artaşesin (m.ö.189-160) etniksel kökeni belli olmasa da, onun mad (midiya) soylarından birine aid olması mümkündür, çünki M. Xorenatsi onu mar, yani madalı adlandırır. Her halda, Artaşesin hay olmadığını ekser tarihçiler vurğulayır.
Eski çağlarda ayrı-ayrı mabedlere, mülkedara ve ya hükumete aid toprakların hududu, bölge ve ülke sınırları belirli işarelerle kayd edilirdi. Ermeniyede bu gelenek Artaşesin çağında ortaya çıxmışdı. Onun zamanında yeni siyasi-inzibati araziler yaratmak, ayrı-ayrı feodallara verilen toprakların serhedlerini belirlemek için başı üç tiş şeklinde yonulmuş sınır taşlarından istifade olunurdu ve uzun zaman bu taşlar «Artaşesin merz (sınır) taşı» gibi hafızalarda kaldı. Hatta 700 yil sonra V yüzyılda M. Xorenatsi yazırdı ki, toprak reforması aparan Ermeniye hükümdarı Artaşesin çağında feodal mülklerini ve ayrı-ayrı bölgeleri bir-birinden ayırmak için sınırlarda toprağın üstünde başı azacık görünen dikdörtgen şekilde yonulmuş taş belgelerinden istifade olunurdu.
Üzerinde yazısı olan bu sınır belgesi taşlarından ikisi Göyce gölü yakasındakı Gulalı ve Yukarı Karanlık kentlerinden 1906 ve 1932-ci yıllarda bulunmuştur. Aramey harflerile yazılmış bu yazıları muhtelif dillerde okumak isteyen uzmanlar (Dupont-Sommer, Borisov, Türo-Danjen, Kokovtsov, Payazat, Dyakonov ve Starkova, Perihanyan, Tirasyan vb) henuz kabul olunası bir sonuc elde ede bilmemişler. Yalnız ilk iki sözün Artaşes melik olduğunu akser uzmanlar onaylamış ve burada Artaşesin adının yunan-makedon deyimine uyğun Artaxşasi (Artaksati) yazılması açığa çıkmıştır.
- Dupont-Sommer bu yazının aramey dilinde olub, güya Göyce gölünde Artaşesin «balıq tutması» hakkında malumat verdigini kayd eder. Evvela, yazı aramey alfabesi ile olsa da, aramey (sami) dilinin kurallarına uyğun degil, ikincisi de, bu yazılı sınır taşı ile K. Trever demişken, balıq tutmağın heç bir alakası yoktur. İ. Dyakonovun K. Starkova ile birge yazdığı makalede taşın üzerindeki yazıda kimese toprak sahesi ayrılması veya kiminse topraq sahesinin sınırlanması hakkında malumat olduğunu kayd ederler, ama aramey dilinin kurallarına uyğun gelmeyen bu yazıda hansısa yerli dile aid ideogramların aramey harflerile verilmesini de istisna etmirler. A. Borisov ise yazının güya arameyce başlanıp hay veya fars dilinde devam etdigini yazsa da, tümceni bu dillerin hiç birinde tamamlaya bilmir. Böylelikle, küçük bir metnin yorumunda ileri sürülen muhtelif varsayımlar biri digerini tekzib eder.
Birinci taşın üzerindeki yazı tamdır, ikinci taşın yazısında ise sağdakı işaretler zedelendiyi için yarımçıktır. Yarımçık yazıların gümanlarla okunuşu hemişe mubahiseli olur. Buna baxmayarak, birinci bütöv yazının okunuşuna yardım edecegini düşünüp, her iki taşın ve onların üzerindeki yazıların muhtelif kaynaklarda verilen şekillerini elde edenden sonra onu oxumak mümükün oldu.
Sağdan sola yazılan bu yazıların m.ö. II yüzyıla ait olduğunu kabul eden uzmanlar onun soldan sağa transkripsiyasını ve muhtelif okunuşunu verir, lakin böyle okunuşların manasız söz yığını olduğunu da etiraf ederler. Burada o okunuşları tekrar etmeye lüzüm yoktur, yalnız çoğu uzmanların daha ilmi saydığı semitolog A. Borisovun transkripsiyasını ve okunuşunu verek:
1-ci yazı:
‘rtxşsi mlkbrzi zritr rwndknxlt
Artaxş(a)si melekh bar zi Zaritar… rawandakan (?) XLT.
«Арташес, царь, сын Заритара идущие (?) ХЛТ (?)»
2-ci yazı:
[‘r]txşsi [ml]kbrzi [zr]itr xl[t] …bin…i…
[Ar]taxş(a)si [mel]ekh bar zi [Zar]itar XL[T] .. BYN…Y…
« Арташес, царь, сын Заритара ХЛТ (?) …между (среди)»
Burada 1. taşın yazısındakı son setirin ilk işaresi «r» harfile verilmiştir (bunu «d», «n» sayanlar da var), halbuki taştakı yazıya dikkatle baxanda onun «b» harfi olduğunu seçmek olur. Aramey yazısında bazen aynı veya okşar harf iki ayrı-ayrı sesi bildirir, özellikle Arşak (Arsak) sikkelerinde «z» ve «y» sesleri | işaretile verilir. Bu yazıların aramey alfabesile olduğunu söyleyen uzmanlar yazının hankı dilde olmasını belirleye bilmir, yalnız «yerli dillerden biri» olacağını söylüyorlar. Yazıtı iran, udi, hay ve aramey dilinde oxumağa ceht edenler kabul olunası netice elde etmemişlerdir.
Yazının bulunduğu bölgede Urartu ve Saka eli çağından protoazer (türk) boylarının yaşadığını daha önce yazmıştık.[1] Artaşesin çağında da (m.ö. II yüzyıl) burada azer boyları yaşayırdı. İlk Ermen dövletinin formalaşdığı hemin çağda bu bölgeye başqa etnik boyların sızması şübhe doğurmur, lakin adı çekilen yazı yerli aborigenlerden olan azerlerin dilinde okuna bilir. Böyle ki, uzmanların verdiyi transkripsiyada yalnız bir z/y diyalekt farkı dikkate alındığında aşağıdakı yazılış ve okunuş ortaya çıkar:
transkripsiya | okunuşu | anlamı |
artğşsi mlk bryi yritr bwndknğlt | Artaxşasi melik bireyi yeritir bunda konğıltı | «Artaşes melik(in) bireyi (merzi) yeritir. Burda koyuldu (kon- durultu)». |
Buradakı bryi gibi yazılmış söz beriyi ve bireyi şeklinde okuna bilir. Eski türk dilinde barık «görünen nesne», berik «berkidilmiş», bire «ölçü» ve beri «bu taraf, sağ, güney» sözleri olsa da, bunlardan yalnız ölçü anlamlı bire (merz) sözü metnin mezmununa daha uyğun gelir.[2]
İkinci taşın üzerindeki yazıda ise sözlerin ilk hisseleri pozulduğundan onu tam okumak olmur. Ancak hemin taşın da sınır belgesi olup, üzerindeki yazının mezmunca evvelki yazıya yakınlığı görünür:
[ar]tğşsi [ml]k bryi [yr]itr ğl[…]nbin […]i.
Kaynaklarda I ve II sınır taşlarının şekilleri ve üzü göçürülmüş I ve II yazılar böyle verilmiştir:
Görülügü gibi, bizim varyantda yalnız 4. satırın ilk harfi resimde olduğu gibi cizgisi azacıq egilmiştir. Bu ise başkalarının r, n, d gibi okuduğu sesi degil, b sesini bildiren işarettir ve hemin harf 2. satırın dördüncü işaretinde de özünü gösterir. İki yerde geçen “y” sesini hatta “z” dialekt varyantı ile okursak, yine anlam degişmez, bireyi sözcügü barzi (marzi) ve yeritir sözcügü de zeritir şeklinde kıpçak ağzını sergiler. Qalan işareler ise diger uzmanların verdiyi işarelerden farklanmıyor.
Ortaya böyle bir soru çıkır, neden ilk Ermeniye hükümdarı sayılan Artaş sınır taşları üzerindeki yazıyı ermenice (hay dilinde) degil, türk dilinde yazdırmıştır? Bu soruya bir neçe cevap verile biler, Artaşın kendisi hay degildi, taşların bulunduğu bölgede türk (azer) boyları yaşıyordu, Ermeniye bölge adı idi ve orada yaşayanların az kısmı hay idi, sonralaar bu haylar da bölge ahalisi gibi ermeni adlanmıştır. Aslında bu cevaplar bir-birini tamamlayan yorumlar mantığına dayanır, böyle ki, Artaşesten yüzyıllar sanra da aynı durumla karşılaşırık: Anadolunun güney-doğu bölgelerinde ve Azerbaycanda hristiyanlığı kabul eden kıpçak boylarına da “ermeni”, “alban” demişler ve türk kökenli bu “ermenilerden” günümüzde türkce bir çok yazılı belgeler malumdur.
Ermenistan İlimler Akademisinde saklanan sınır belgesi taşların Batı Azerbaycanın eski ahalisi hakkında verdigi bilgi çok önemlidir. Görülüyü gibi, o çağlarda Ön Asyanın farklı bölgelerinde işlek olan aramey yazısı Göyce bölgesine de gelib çatmıştır. Artaş meligin gösterişi ile merz taşının iki alan arasındakı sınırda kondurulması (koyulması) hakkında olan bu yazılar ise henuz azer türkcesinin en eski yazı örnegidir. 2000 yıldan artıq toprak altında kalan bu yazılı taşlar gibi belgeler bulundukca tarihin gerçek yüzü de aydın görsenecekdir.
[1] F. Ağasıoğlu, «Azer halkı», 2000.
[2] Bu sözler için bak: M. Kaşğari, DLT, I. 456-2; Drevnetyurkskiy slovar, 84, 95, 101.
Türk can
5 yıl önce
O kadar reklam arası aynı şeyleri yazıyorsunuz ya hiç kimse okumuyor ve böyle oluyor diye de kimse tıklayıp açmıyor sayfayı bilesiniz istedim
Cevapla
Beğendim (0)
Beğenmedim (3)
Türk Can
5 yıl önce
Ve o kadar toplumun bilgilenmesi için yaptığınız paylaşımlar bir işe yaramıyor kimse okumuyor. Dahaa güvenli yerlerden alıyor bilgileri
Cevapla
Beğendim (0)
Beğenmedim (2)