Hypatia-Doç. Dr. Haluk Berkmen

Hypatia


Doç. Dr. Haluk Berkmen



Hypatia (M.S. 370 – 415) İskenderiye doğumlu felsefe, astronomi ve matematik ile ilgilenmiş önemli bir bilim insanıdır. Yaşamı boyunca hem büyük bir öğretmen, hem de herkesle iyi geçinen bir danışman olmuştur. Diofantus aritmetiği üzerine 13 ciltlik bir eser yazmış olsa da, günümüzde ondan kalmış pek az belge vardır.

Diofantus da Hypatia gibi İskenderiyelidir ve Aritmetica adlı bir eser yazmıştır. Bu eserde katsayıları tamsayı olan polinomların çözümlerini aramış, aritmetiğin cebire doğru gelişmesine önemli katkılarda bulunmuştur. O yıllarda İskendiye kütüphanesinde binlerce eser vardı ve hepsi de önemli felsefi ve bilimsel konuları işliyorlardı. Hypatia, İskenderiye doğumlu Plotinus (M.S. 205 – 270) gibi Neo-Platonizm (yeni-Platonizm) görüşünde idi. Plotinus’a göre üç adet gerçeklik alanı vardır. Bu üç gerçekliğe “Hipostaz” adını vermişti. ‘Hipo’ /alt/ ve ‘stazis’ /durum, pozisyon/ olduğundan, Hipostaz “temel gerçeklik alanları” veya durumları anlamını içerir. Plotinus’a göre bu üç temel varlık alanı:1. Bütünsel birlik alanı. 2. Zihin veya Entelekt alanı ve 3. Ruhsal alan. Bütünsel birlik alanının ne başlangıcı vardır ne de sonu. Bu bakımdan, başlangıcın kaynağı olan “arke” ve son ile ilgili “telos” kavramlarını ret etmiştir. Bu görüşler Aristo’nun değil, Platon’un görüşleri olduklarından Plotinus “Neo-Platonizm” akımının ilk düşünürü olarak kabul edilir. Altta solda Hypatia ve sağında Platon görülüyor. Plotinus öğretisini benimsemiş ve geliştirmiş olan Hypatia’dan günümüze kalmış birkaç özlü sözü burada aktarayım:

“Düşünme hakkını savun. Çünkü yanlış dahi düşünsen hiç düşünmemekten daha iyidir.”
“Tüm dini dogmalar hatalıdırlar. Kendine saygısı olan insan onları kabul etmemesi gerekir.”
“Yaşam bir büyüme ve gelişme yolculuğudur. Çevremizdeki olayları ve nesneleri anlamaya çalışmak, yaşam ötesini anlamanın en iyi hazırlığıdır.”

“İnsanlar inançları ve varsayımları için savaşırlar. İnançlar somut olmadıklarından onları ret etmek kolay değildir. Fakat ‘gerçek’ bir bakış ve yorum olduğundan değişebilir.”
“Zihinleri bu dünyada veya öte dünyada ceza korkusuyla yönetmek, şiddet kullanmakla eşdeğerdir.”

“İnsanların inanmalarına veya inanmamalarına bağlı olarak ‘gerçek’ değişmez.”
“Yaşadıkları dönemi etkileyenler geleceği de etkilemiş olacaklarından, görüşlerini sonsuzluğa yolla.”

Hypatia o dönemde geçerli olan dünya merkezli güneş sistemine karşı çıkmış, dünyanın değil, güneşin merkezde olduğunu savunmuştur. Onun bu ilerici görüşleri İskenderiye’nin yeni piskoposu olan Cyril tarafından hiç hoş karşılanmadı. Cyril, Hıristiyan inancını şiddetle savunan ve şiddet kullanmaktan yana olan bir din adamıydı. Piskopos olur olmaz, şehirdeki tüm Sinagogları kapattı ve Yahudileri İskenderiye’nin dışına sürdü. Neo-Platonist görüşte olanları da “pagan” ve din dışı “heretik” ilan etti. Bu arada Hypatia’nın halk arasındaki saygınlığını zedelemek için onun aleyhine de propaganda faaliyetlerinde bulundu. Hypatia’nın şeytana taptığını ve sihir ile uğraştığını yaymaya başladı.

Bu iftiralara inanan halk ve onları yönlendiren “parabolani” denen keşişler, 415 yılında İskenderiye kütüphanesini yaktılar ve Hypatia’yı döverek öldürdüler. O yıllarda halka yardım eden ve fakirlere ekmek dağıtan aşırı dindar Hıristiyan keşişlerine “parabolani” denirdi. Bu insanlar önce iyi niyetli gruplar halinde çalışırken, Cyril’in kışkırtmalarıyla kısa zamanda fanatik ölüm makinelerine dönüştüler ve ‘pagan’ olarak tanımlanan insanları linç edip öldürmeye başladılar. Hypatia da bu cahil ve aşırı bağnaz güruhun kurbanı olmuştur.

Yorumlar (0)